Yerli araba


Konu başka yerlere dağılmasın ama özetleyeyim.

Vakti ile bir tartışmada, misyonerlik yapıyorlar, yerli araba üretmiyorlar falan filan gibi konuşmalar geçmişti. O dönem ticari ilişkilerinden sebep bu topa girmediklerini düşündüğümü falan belirtmiştim. Ben adı geçen grubu sadece yandaş olmayanlara bakış açısını örneklemek için verdim. Özellikle o grup ile ilgili bir şeyler yazmak niyetinde değildim. Halada değilim.

Belirtmek istediğim işi gerçekten yapacak adama versinler, yandaşa ihale peşkeş çekmesinler yeter. Yerli araba konusunda da beyin olarak bu işi yapacak insanlar seçilmiş görünüyor. Siyasete bulayıp, işin suyunu çıkarmazlarsa bu ekip bu işi başarır, eğer birileri siyasi şov ve rant hesabı yapmıyorsa...
İnşallah gururumuz olacak başarılı bir proje yürütülür.
 
Konu başka yerlere dağılmasın ama özetleyeyim.

Vakti ile bir tartışmada, misyonerlik yapıyorlar, yerli araba üretmiyorlar falan filan gibi konuşmalar geçmişti. O dönem ticari ilişkilerinden sebep bu topa girmediklerini düşündüğümü falan belirtmiştim. Ben adı geçen grubu sadece yandaş olmayanlara bakış açısını örneklemek için verdim. Özellikle o grup ile ilgili bir şeyler yazmak niyetinde değildim. Halada değilim.

Belirtmek istediğim işi gerçekten yapacak adama versinler, yandaşa ihale peşkeş çekmesinler yeter. Yerli araba konusunda da beyin olarak bu işi yapacak insanlar seçilmiş görünüyor. Siyasete bulayıp, işin suyunu çıkarmazlarsa bu ekip bu işi başarır, eğer birileri siyasi şov ve rant hesabı yapmıyorsa...
İnşallah gururumuz olacak başarılı bir proje yürütülür.
boşuna heveslenmeyin,
yandaşlar yemeden bu ülkede kıl kıpırdamıyor.
taaa bankadaki krediye varana kadar,
siyasiden gelen bir telefonla icralık adam krediyi alıp çıkıyor.
ne anlatayım.
tarlada ekilmeyen ürüne desteğe kadar,
zaten ziraat odaları ve t.kredide dönen dolap Allah muhafaza....
 
7
60 li yıllarda uretilen devrim aracı başka ülkelerde üretilip getirilmemisti. Kendi topragimizda kendi emeğimiz ile elde edilmişti.
Fakat seri üretime başlamadan once, çıktığı törende benzini bitti diye saçma sapan bir nedenle üretimi baslatilmadi.
Zamanın iktidarı güvenilmez olduğu icinmi bu projeye sahip cikilmamisti?
Başka sebepleri mi var? Öğrenmek isterim

Önceki mesajlarda "gelecekte ne olur bilemeyiz ama geçmişteki hataları anlayıp ders çıkartır ve aynı hatalara düşmeyiz" gibi güzel bir yorum yapılmıştı.
Geçmişte ulaştırma bakanlığının emri ile 29 Ekim 1961 Cumhuriyet Bayramı törenlerine yetiştirilmek ve sonrada seri üretime geçmek üzere yerli otomobil işine girisildi.
4'5 ay gibi kısa sürede 24 saat çalışarak 4 tane araç üretildi.
Törenden sonra seri üretime geçmesi beklenirken, benzin hikayesinden dolayı bu işe hiç baslanmamis gibi yok sayıldı.
Esas sebep ne idi? Öğrenmek istiyorum
 
Sizin sorunuzun tam cevabımı bilmiyorum ama Devrim otomobilinin mühendisi Kemalettin Vardar'ın bir röportajı var otomobilin neden üretilmediği ile ilgili.
 
Sizin sorunuzun tam cevabımı bilmiyorum ama Devrim otomobilinin mühendisi Kemalettin Vardar'ın bir röportajı var otomobilin neden üretilmediği ile ilgili.

Paylaşım için teşekkür ederim. Videoyu ilk kez izledim. Açıklamalardan bazılarını paylaşıyorum.

İhtilal yıllarının Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, 16 Haziran 1961'de tümüyle yerli üretim bir otomobil yapılmasını emretti.

Projeyi, "Türk insanının makus talihine karşı bir meydan okuma" olarak algılayan Türk mühendisler, Eskişehir'deki fabrikada, 129 günde tamamıyla yerli üretim olan araçlar yaptı. Ancak Cumhuriyetin kuruluş yıl dönümünde (29 Ekim 1961) gerçekleştirilen sürüş testinde "Devrim Arabası" önce tekledi, sonra yolda kaldı. Hikaye acı bir şekilde sona ererken, Türkiye'nin ilk yerli otomobil projesi rafa kaldırıldı ve üretimde yer alan mühendislere yönelik bir kampanya başlatıldı."

Araba yolda kaldığı için dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın bile projeye sahip çıkmadığını aktaran Vardar, "Türkiye her şeyin en güzelini yapabilecek potansiyele sahip. Ancak 'Bizden bir şey çıkmaz, bir şeyler üretemeyiz' anlayışı nedeniyle neticeye ulaştıramıyoruz"

Evinde itinayla sakladığı ve koruduğu "Devrim Arabası"nın üretim aşamasındaki resimlerini göstererek anlatımını sürdüren Vardar, "Bu otomobiller özenle üretildi. Bu konuda insanımızın yanıltılmasına hiç tahammülüm yok. Devrim Arabası yüzünden ben bir ömür boyu kavga ettim. 'Yerli araba üretilmez' demiyorum. Bugüne kadar üretmemiş olmamızın nedeni de sürekli birbirimizin ayaklarına kurşun sıkmamızdır. 54 yıl önce yapılmış otomobil hala çalışıyor. Üstelik yüzde 100 yerlidir. Kimseden lisans almadan ve hiçbir firmaya ödeme yapmadan Türk mühendisleri araba yaptı" ifadelerini kullandı.

İnsanlar senelerce 'Devrim Arabası projesinde çalıştım' demeye korktu. Öylesine bir hücum ettiler ki neredeyse bizi vatan haini ilan edeceklerdi. Sebebi de bir milyon 400 bin Türk Lirası’nın bu projeye harcanmış olmasıydı."

Biz kendi kendimizi kötülemekten, zavallı gibi göstermekten başka bir şey yapmıyoruz. 'Amerikalılar, Japonlar var' diyerek işi yabancılara havale ediyoruz.
 
Ben şöyle bir şey de okumuştum. Devrim otomobilinden 4 adet üretilmiş ve bunun için 1 milyon 400 bin Türk Lirası bütçe ayrılması sebebiyle ortalığı inletmişler. Daha 100 metre yürümeyen(!) bir otomobil için harcanan paranın havaya gittiğini söyleyenler TBMM'de at ırkının ıslahı için Tarım Bakanlığına 4 milyon Türk Lirası bütçe ayırmışlar. Güler misin, ağlar mısın?
 
Son düzenleme:
Devrim in üretilmesinde çok ilginç durumlar var 4,5 ayda 23 kişilik bir mühendis ekip durmadan çalışarak 4 tane araç üretmisler.
Bu ekipte araç sürmeyi bilmeyenler bile varmış.
İçlerinden ancak bir kaç kişinin Arabası varmış.
Bu konuda o kadar tecrubesizlerki öğrenme maksatlı olarak muhendislerden birinin arabasını tamamen söküp yeniden toplamışlar
Bu ekipte çalışanın röportajda dediğine göre. Benzini bitti diye bildiğimiz aracı kullanan mühendis Cemal paşaya çekindiği için benzini bitti demiş. Aracın benzin göstergesi çeyrek depo benzin olduğunu gösteriyormuş.
Cemal paşa bu araçtan inip diğer Devrim modeli ile Anıtkabire ulaşıyor.
Ondan sonra bu araç niye stop etti diye bakilmadigi gibi gazetelerdeki olumsuz manşetlerden sonra proje birden bire bitiriliyor.
 
benim o kadar yanıtıma rağmen hâlen daha"sizdemi bu görüşe katılıyorsunuz"
diyorsan..
hakikaten pes...
umut özkanı ne kadar biliyorsam,
sizide o kadar tanıyorum.
onun ve senin aksi düşünceleriniz beni bağlamaz
Herkes kendine bir idol yaratmış onu savunuyor.
klavyenin tuşları elinizde.sizi sadece uyarmaktan başka bir niyetimiz yok.

1- 81 yıl önce bize nefes alıp üzerinde gezebileceğimiz bir memleket ve eşsiz düzen bırakıp rahmete eren M.kemal Atatürk'ün isminin, gelip bugün bu konuda aşağı yukarı edilmesi beni yıpratıyor.
yapılan büyük ayıptır.
onun adını bırakıp, onun felsefelerini saptıranlarla uğraşın.
nasıl ki kur-anı kerimi, bırakıp kendini kural koyucu yapan, dini isteğine göre saptıran sapık din bilginleri gibi.
bunların hepsinin bu milletin içinden temizlenmesi gerek.
neyseki;
yönetim gerekli uyarıları yapacaktır.


2- bugünkü yönetimi veya muhalefeti beğenmeyenler yine arkadaşını kırmasın.
az önce " tarım bitmiş" nickli üyemizin yaptığı gibi.
ağır eleştirsin ama nezaket koksun.
biz birbirimize bu kadar yaklaşmışken,araya nefret girmesin..
nacizane isteğim bu.
her ne kadar ayrı yerlerde nefes almakta,
herşeye rağmen ben.
hepinizi seviyorum.
inanın şuan hiç kimseye kırgın yada nefret dolu değilim.

araba üretilsede;biz yine başbaşa kalacaz.

araba fos çıksada biz yine başbaşa kalacaz.

10 yıl sonra başka siyasetçiler ve başka yönetim gelmiş olacak.

ve 10 yıl sonra burada biz yine beraber olacaz. ne dersiniz.

Evet beyler lutfen kirici sozleri birakalim biz bir aileyiz aramızda kirginlikta olur kusnekte ama hersey bir yerdekalmali bu forma sonradan katilan çok arkadasimiz var herkesi bn kendi adima bu formun degerli bir uyesi bilirim tartişmiyalim yapilan bir icat hepimizin olacaktir bunun A partisi B psrtisi yok sonucu bekliyelim asil işimiz olan tarima donelim nasil birbirimize yardimci oluruz onu dusunelim ve gelistirelim bakin bu form bircok ortakliga vesile olmuştur bir suru bir birini tanimiyan ayri illerdeki çiftci dostlarimiz bilgi alisverisinde bulunmuştur onun icin tartişmiyalim bu tip işler bize dogru yolu gostermez gelin birlik olalım trakkulubu herkese tanıtalim ayrica yonetimin bu konularda hassas oldugunu bn cok iyi bilen biriyim tartismiyalim lutfen
 
Devrim in hikayesini ve o gunleri yazan cizenler genelde bir takım küresel sermaye işbirlikçilerinin projenin önünü kestiğini , bu yönde bir başarısızlık algısı oluşturulduğu şeklinde tutum alıyorlar genelde , Devrim projesi genelde ulkemizde SOL cenahta siyaset yapanlar tarafından bir başarı hikayesi olarak anlatılır ve sahiplenilirdi bu senelere kadar , hatta projenin önünün kesilmesinden devrim SAG görüşlü iktidarlarını küresel fitmalarin işbirlikçisi olarak görürler , nitekim ihtilal sonrasi yakın dönemde Sağ görüşlü Adalet partisi kurulmuş ve onun devrinde Koç Grubu vb gruplar traktor , araba vb çok uluslu şirketler ile işbirliği içinde birtakım uretimlere girmişlerdir , benzer hikaye Uzel ve MF traktör arasında olmuş , yerli traktor aynen Devrim arabasi gibi üretilmiş ve gerisi gelmemiş , kaderin bir cilvesi ise sağ görüşlü diye nitelendirilen bir iktidar bu olaylardan yaklaşık 60 sene sonra aynı Milli ve yerli araba iddiası ile yola çıkıyor :)
Bu sefer buna en çok karşı çıkanlar ise genelde günümüzün Sol görüşlü partileri , sanki 60 senede cenahlar değişmiş gibi :)
İlginç bir ulkeyiz vesselam :) herşey bizde oldukça dinamik , stabilitemiz az , değişmeyen tek şey değişimin kendisidir ilkesi tam bizim insanımıza uyuyor , bu yazı bildiklerim okuduklarim doğrultusunda sizlere durumu kendi penceremden aktarmaya çalıştım , Sağ görüşlü olanlara da , Sol görüşlü olanlarada saygı duyuyorum , herkesin görüşüne ve kişiliğine saygım var , sağlıcakla kalın
 
Ermeni şöyleymiş, böyleymiş, onu yaptı, bunu yaptı. Ne kadar da çok Ermeni düşmanlığı varmış aranızda. Insanları lütfen ayrıştırmayın, ötekileştirmeyin, dini ve etnisiteleri için yargılamayın. Sadece işledikleri toplumsal suçlar için yargılayın.

Geçmiş tüm kirliliği ile geçmişte kalmıştır. Sizin gelişip serpilmenize, ne bilim teknolojide söz sahibi olmanıza Ermeniler mi engel oluyor? Yazık ya, çok yazık. Bu ülkede bu bakış açısı ve olaylardaki bu derin abartı olduğu sürece, bu zaaflarınızı kullanarak yerli araba ile sizleri kandırır ve kendileri de Bmw'ye binerek ordan uzaklaşırlar. Daha sonra dönüp baktığınızda, elinizde sadece nefretle ve kinle yıktığınız bir ortam kalır.
 
Ermeni şöyleymiş, böyleymiş, onu yaptı, bunu yaptı. Ne kadar da çok Ermeni düşmanlığı varmış aranızda. Insanları lütfen ayrıştırmayın, ötekileştirmeyin, dini ve etnisiteleri için yargılamayın. Sadece işledikleri toplumsal suçlar için yargılayın.

Geçmiş tüm kirliliği ile geçmişte kalmıştır. Sizin gelişip serpilmenize, ne bilim teknolojide söz sahibi olmanıza Ermeniler mi engel oluyor? Yazık ya, çok yazık. Bu ülkede bu bakış açısı ve olaylardaki bu derin abartı olduğu sürece, bu zaaflarınızı kullanarak yerli araba ile sizleri kandırır ve kendileri de Bmw'ye binerek ordan uzaklaşırlar. Daha sonra dönüp baktığınızda, elinizde sadece nefretle ve kinle yıktığınız bir ortam kalır.
Cenap bey, ermeni ne alaka, bu konuyla anlamadım.
 
Konunun bütün mesajlarına bak, 3-4 defa "Ermeni" yazıldığını görürsünüz.
Hiç dikkat etmedim , siz ermeni kökenlimisiniz, benim bölgemde ermenilerin katliam yaptığına dair , canlı şahitle görüşmüşlüğüm vardır.aynı zamanda ermeni tanıdıklarımzda vardır, çok geçmişe girmeyim fakat, ben etnik kökene veyahut, dinine, mezhebine bakmam , vatan haini olmasın, yeterli.
 
Hiç dikkat etmedim , siz ermeni kökenlimisiniz, benim bölgemde ermenilerin katliam yaptığına dair , canlı şahitle görüşmüşlüğüm vardır.aynı zamanda ermeni tanıdıklarımzda vardır, çok geçmişe girmeyim fakat, ben etnik kökene veyahut, dinine, mezhebine bakmam , vatan haini olmasın, yeterli.
Benim de bölgemde büyük bir Ermeni katliamının yapıldığı ile ilgili sözlerle hep büyüdük. Ben Ermeni kökenli değilim ama olabilirdim, bu benim elimde değil. Daha önce de didigim gibi, geçmişi kurcalamak bazen yüzleşmeyi ve cesareti gerektirir. En iyisi hiç karıştırmamak. Yalnız biz sürekli düşmanlik duygularıyla yaşarsak, hiç bir alanda ilerleyemediğimiz gibi, art niyetli yöneticilere de fırsat vermiş oluruz.
 
Rahmetli bir konuşma yaparken o konuşmanın içine bir tek cümle sokuyordu ve bu bütün o konuşmanın neden yapıldığını arka planında ne gibi gerçekleri sakladığını gösteriyordu, bunu biz gibi kara cahiller anlamazken komplo teorileri üreten kesimler hemen çözümlüyordu. Biz duyunca ilk başta ne saçmalıyor bunlar gene diyoruz, ama ilmek ilmek kana karışan bir uyuşturucu madde gibi bu söylemler yavaş yavaş bilinç altımıza empoze ediliyor. Hiçbir babayiğit " ben kimsenin demesiyle yaşamadım" diye atarlanmasın boşuna. Böyle birşey olmaz olamaz, kırmızı çizgimiz, sabrımızı zorlamayın, bir gece ansızın gelebiliriz dediğimiz nice şeyler sineye çekildi.
Şimdi bende BOR diyor ve noktayı koyuyorum.
 

Forumdaki herkesin farklı konularda, farklı uzmanlığı, görüşleri, tezleri, fikirleri ve tecrübeleri var gibi. Çok farklı etnik kimliklerden gelen insanlarda var. Dolayısı ile çok farklı konularda, değişik tepkiler ve fikirler, farklı renkler çıkıyor ortada. Önemli olan İNSAN gibi, bilgiye ve ispata dayalı konuşup, tartışabilmek. Bunu çok iyi becerebildiğimizi veya becerebileceğimizi sanmıyorum.

Ancak yinede tepkimi belirtmeden geçmeyeceğim. Forumdaki bazı arkadaşlar tartışmayalım demiş. Neden tartışmayalım?

Kavga etmeden, hakaret etmeden tartışmak, doğruyu öğrenmeye çalışmak, bilmediğimizi öğrenmek ancak tartışarak mümkün olabilir. Okuyarak, öğrenerek ve bu bilgileri tartışarak kendimizi geliştirebiliriz.

Yabancı forumlarda, sadece bir ilaçlama makinesinin çift açılı memesinin Symmetrical veya Asymmetrical olan çeşitlerinden, buğday için hangisinin daha ideal
olduğu konusunda 150-200 tane bilgi dolu ileti, grafikler ve uygulama resimleri paylaşıyor insanlar. Herbisitte başka, yaprak gübresinde başka meme kullanıyorlar. Her meme çeşidi için farklı pompa basıncında çalışıyorlar. Bu kadar bilgi araştırarak, tecrübe ederek, tartışarak, paylaşarak ortaya çıkıyor. Bizde forumun yarısı hala klasik prinç meme kullanıyordur...

Adamlar bir yaprak gübresinin içeriğindeki bakır, şelatlı bakır, mangan, suda çözünür demir, şelatlı demir, çinko, molibden oranları üzerine sayfalarca konuşuyorlar, EDTA şelatının stabil olduğu pH aralığına kadar konuşabiliyorlar... Araştırıp öğrenip güncel kalıyorlar. Bizde forumun %70 i aldığı yaprak gübresinin içeriğini bile bilmiyordur. Alıp atmak için atıyor büyük çoğunluğumuz. Aşağılamak için yazmıyorum, benimde doğru bildiğim bir sürü yanlış var, yıllarca yanlış yaptığım uygulamalar var. Ye

Foruma yazan adama, yazıyor diye kızanlar bile var...

Ülkenin güncel meselelerinin İNSAN gibi konuşulduğu bir başlık bile olabilir.

Bugün Lİbya teskeresi, yerli araba, kanal istanbul, Suriye politikamız, ithalat ve ihracat politikalarımız gibi konuların TAMAMI direkt olarak hepimizin hayatını ve geleceğini etkileyen konulardır ama biz hayatımızı direk etkileyen konuları bile konuşamıyoruz, tartışamıyoruz. Hemen kavgaya tutuşuyoruz.

Çok basit bir örnek, Suriye'ye konusunda yanlış bir politika izlenmesinin bedeli 50 milyar dolar direk harcama, F 35 projesi dışında kalmamız neticesinde üreteceğimiz parçaları başka ülkelerin üretmesi sonucu yine 10-12 milyar dolarlık maddi kayıp, ilgili şirketlerin batması, işsizlik... Göçmenler ile gelen menenjit gibi bulaşıcı hastalıkların tekrar hayatımıza girmesi, evladımıza yapacağımız extra aşı maliyetleri, onlarca şehit, sınırımızda kurulmayan çalışılan bir terör devleti ve bunun neticesinde yaptırımlar gibi sonuçlar doğurur. Ama biz bu politikayı burada tartışmaya dahi açamayız, açsak bile tartışamayız doğru düzgün ancak günün sonunda baktığımızda giren çıkan yine bu ülkeni gerçek sahiplerine, yani bizlere...

Kusura bakmayın konuyu çok farklı bir noktaya getirdim ama bunu yapmam gerektiğine inandım.

Çok yazdım diye çok bilgili olduğumu da iddia etmiyorum. Belki yazdıklarımın bir kısmı yanlıştır, belki yanlış algıladığım veya düşündüğüm belki düşünemediğim şeylerde vardır. Ancak yazdıklarımın hiçbirini uydurmuyorum, rakamlarla ve bilgi ile destekliyorum. Başkasının aklı ile vardır bir bildiği demek yerine araştırmaya çalışıyorum ve seviyeli eleştirilerin hepsine de açığım.

Son sözüm düşünmeyeceksek, konuşmayacaksak, fikir beyan etmeyeceksek, tartışmayacaksak ağırda bağlı olan sığırdan farkımız ne?
 
Benim de bölgemde büyük bir Ermeni katliamının yapıldığı ile ilgili sözlerle hep büyüdük. Ben Ermeni kökenli değilim ama olabilirdim, bu benim elimde değil. Daha önce de didigim gibi, geçmişi kurcalamak bazen yüzleşmeyi ve cesareti gerektirir. En iyisi hiç karıştırmamak. Yalnız biz sürekli düşmanlik duygularıyla yaşarsak, hiç bir alanda ilerleyemediğimiz gibi, art niyetli yöneticilere de fırsat vermiş oluruz.
Benimde mesajlarım var bir tane bile Ermeni kelimesi geçmiyor , kim yazmış merak ettim şimdi
Diğer yandan bende otekilestirilmeye karşıyım , lakin diğer yandan da yıllardır bizi çeşitli argümanlar ile çeşitli emperyalist devletler ile köşeye sıkıştırmaya halen calisiyor adamlar , mağduru oynamak işlerine geliyor gibi algiliyoruz bizde , dolayısıyla toplumda haliyle bu konuda bir gerilim var , kaldiki kendi toplumlarinda ve cemaatlarinde otekilestirmenin ve izolasyonun alası yapılıyor , tepkimiz buna Cenap bey , yoksa bu insanlar ile doğrudan kimsenin bir sorunu yok , lütfen sizde durumu anlayışla karşılayın
 

Benzer Konular

Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt