En Ucuz Bitki Besleme: Yaptak Gübrleri & Genel Tarifler
Estağfirullah.
Konu yaprak gübresinden çok bitki beslemeye yaklaştı. Bu alandan devam edelim.
(Basitleştirebilmek için bazı kısımları atlayacağız. Kusuruma bakılmasın)
Üst gübrelemede ayrıntılar:
Bitkiler, türe göre değişmekle birlikte ihtiyaçları olan azotu temel olarak 3 şekilde alır.
%5 ' ini amin (nh2) formunda (hatta daha az)
%20-30 ' unu amonyum formunda
%60-75 ' ini nitrat formunda.
(Rakamlar değişiklik gösterebilir)
Bunlardan nitrat doğrudan, amin ufak bir işlem ile, amonyum ise tam işlenerek alınır.
Amid formu önce amonyuma dönüşür. Amonyum da nitrata. Böylece bitki tarafından doğrudan alınabilecek hale gelir. Amonyumun nitrattan en önemli farkı, topraktaki kil minerallerine tutunabilmesi ve alım öncesi ve esnasında işlem görmelidir.
Böylece nitrat yağmurdan yıkanırken, amonyum tutunmuş olduğu kil sayesinde yıkanmadan bekler. Uygun zaman bulduğunda da amin yahut nitrat formuna dönüşür ve bitki tarafından alınır.
Bu nedenle özellikle kil bakımından fakir, kumsal arazilerde üst gübrleme tek değil 2-3, hatta 4 seferde yapılmalıdır. Çünkü amonyum azotunun uzun süre tutunabileği bir ortam yoktur.
Bu nedenle, taban, killi, kepir arazilerde tek gübreleme yapılabilir lakin kumsal arazilerde mümkün mertebe sayı artırılmalıdır.
Örneğin: 20 kg üre + 20 kg nitrat yerine 20-25 gün ara ile 10 üre + 10 üre + 10 AN + 10 AN şeklindeki gübreleme, çok ama çok daha iyi sonuç verir kumsal arazilerde.
Bu şekilde, yani çok seferde gübreleme yapmanın bir diğer avantajı da risk dağılıma neden olmasıdır. Şöyle düşünün:
- tarla gübre tek sefer gübre atıyorsunuz. Farz edelim 25 kg. Oldu ki gübre saçma kovasının ayarı kaçtı, sola fazla, sağa az attı.
Olay orda bitti. Bir daha tarlaya girmeyeceğiniz için alaca bulaca bir tarlanız oldu hayırlı olsun.
Yada gübreyi attınız. Meteoroloji yağmur diyordu. Ama hava sıyırdı. Yağmadı. Gitti canım gübre.
Ancak çok seferde gübreleme yaptığınızda bu riskleri de bertaraf edersiniz. Misal ikinci gübrede kovanın sol tarafını biraz açar, gübreyi her yana dengelersiniz. Yada ilkinde yağmuru kaçırsanız bile ikinci bir şansınız olur.
***
Bunları neden anlattık?
'Azotlu' gübrelerdeki kayıp durumuna giriş yapmak için:
Örnek olarak üreyi ele alalım.
Ürenin içerisindeki azotun tamamı 'amid' formundadır. Bitki doğrudan ihtiyacı olan azotun en fazla %5 ' lik bir kısmını alabilir bu formda. Kalanını almanilmesi için amonyuma dönüşmesini bekler.
Not: tarlaya üre attığınıza, atar atmaz küçük bi değişim olur. Bu enzimatik bir değişimdir ve 36-48 saat çivarında sürer. Lakin gelişim aynı hızla devam etmez. Asıl gelişme 13-15 gün sonra kendini gösterir. İşte o ilk değişim bitkinin amid azotunu almasıdır. Amid ' e doyduğunda 13-15 gün sonra amonyum azotunu almaya başlar ve gelişim bu noktadan sonra sürekli devam eder.
Peki bu amid azotu, amonyuma ne zaman döner.
Cevap: yağmur yağdığı zaman.
Yağmur yağana kadar yine dönüşür ama amonyuma değil, amonyumun kötü kardeşi olan özgür kız amonyağa dönüşür. Amonyak azotun bitki açısından işe yaramaz bir formudur ve havaya karışıp atmosferde kaybolur. Bitkiler tarafından alınamaz.
Buharlaşma ile azot kaybı tam olarak budur.
Bu yetmezmiş gibi azot, amonyum formunda iken de toprak yüzeyinde kayba uğramaya devam eder. Ta ki nitrata dönüşene kadar. Çünkü nitratta uçma/buharlaşma çok azdır. Ama iyi yıkanır.
Bu azot ilişkilerini bilimsel kaynaklardan okuduğunuzda nitrifikasyon, denitrifikasyon gibi kavramlar kullanılır. Kafa karışıklığı olmaması için terminolojiye girmemeye çalıştım. Çok kabaca da olsa olayın özü budur. Ama daha çok ayrıntısı var.
Azot döngüsü şeması:
***
Peki üre gübresini tarlaya attık. Ne kadar azot kaybımız olur?
Üre atıldı. 12 saat içinde yağmur yağdı. Kayıp: %4-7
Üre atıldı. 24 saat sıcak ve yağmursuz bi hava geçti. Kayıp: %12-25
Üre atıldı. 3 gün kurak ve yağışsız bir hava geçti. Kayıp: %40-45
Üre atıldı. 15 gün kurak ve yağışsız bir hava geçti. Kayıp: %74-76
Yani tarlaya 20kg üreyi attınız. Düşük bir ihtimal ama 15 gün yağmur yağmadı, üstüne adam gibi bir çiğ de düşmedi. Attığınız ürenin 15kg ' ı kaybolmuştur. O noktadan sonra attığınız üre 20 değil, sadece 5kg ' dır. Geçmiş olsun.
Kayıplar toprak yapısına, gece düşen çiğe göre değişiklik gösterir ama genel kayıp oranları bu civardadır.
Buradan ne kadar kaybın olduğunu kaba taslak hesaplayabilirsiniz.
ÖNEMLİ:
Bu nedenle üre gübresi için (sular seller götürmeyecek şekilde) ne kadar çok yağış alırsak o kadar iyidir. Ürede istenmeyen asıl şey, üre atıldıktan 25-30 gün sonra, yani gübrenin pik döneminde iken arka arkaya gelen kuvvetli yağışlardır. Bu güçlü yağışlar, nitrata dönüşmüş olan, hazır ve asıl işe yarar azotu yıkayacağı için istenmez.
***
Diğer üst gübrelerde de kayıplar mevcuttur. Ama durumları biraz daha farklıdır. Mesela 21 ' lik amonyum sülfatta yıkanma kaybı çok ama çok az olur, buharlaşma ise fazla. Kalsiyum nitratta ise buharlaşma kaybı olmaz, lakin yıkanma kaybı çok fazla.
Burda ana unsur, su miktarıdır. Çünkü gübreler üretilirken su dengesine göre üretilirler. Ve genel denge şu şekildedir:
Buharlaşma kaybı çok olan azotlu gübrede yıkanma kaybı az olur.
Yıkanma kaybı çok olan azotlu gübrede de buharlaşma kaybı az olur.
Ama genel olarak bakımınızda, toprağa azot vermenin en iyi yolu 'amonyum nitrat' gübresidir.
Neden?
AN gübrelerinin içerisindeki azotun yarısı nitrat, kalan yarısı amonyum formundadır. Bunun anlamı şudur:
'Hangi koşul olursa olsun, atılan gübrenin en az yarısı bitkiye kazandırılır.'
Çünkü:
1-) yağmur yağmaz, hava çok kurak ise nitrat azotu (uçmadığı için) kayıpsız, yada çok az kayıp ile bitkiye kazandırılır.
2-) çok yağmur yağar ise nitrat yıkanır, lakin bu durumda da amonyum azotu bitkiye kazandırılır.
Her şartta bitki azotun yarısını alır. Amonyum nitrat gübresinin tek kötü yanı, amonyum ' un kullanılması esnasında duyulan yüksek enerji ihtiyacıdır. Aslında bu, sadece nitrat içerenler hariç tüm azotlu gübrelerin en büyük sorunudur. Bitkinin bu enerjiyi karşılayabilmesi için ciddi miktarda su ve karbonhidrata ihtiyaç duyar ve bunları karşılayamadığı durumlarda doğrudan strese girer.
Peki amonyum nitrat gübresi için en ideal yağış şekli nedir?
Amonyum Nitrat en kolay eriyen gübre olduğu için çok bir yağışa ihtiyacı yoktur. Erimesini sağlayacak ama nitratı yıkamayacak kadar, (takriben toprağa 3-4 parmak işleyecek kadar) bir yağış yeterldir.
Tabi ki bu yağışın miktarını bizim ayarlayabilme imkanımız yok. Lakin sulama yapcak olan arkadaşların işine yarayabilir bu bilgiler.
Ayrıca gübreyi atma zamanını ayarlarken meteorolojinin yağış tahminlerini de göz önüne alma açısından yönlendirici olur bu bilgiler.
Örneğin 3 gün sürecek çok kuvvetli bir yağış söz konusu. 'Aman yağmuru kaçırmayalım' deyip nitratı atmak, aşırı bir yıkanmaya maruz kalacağından düşündüğünüz sonucu vermeyebilir. Onun yerine bir süre daha bekleyip daha hafif bir yağış öncesi atmak, alacağınız faydayı artırır.
***
Gübre, su, bitki ilişkisi:
Hangi üst gübre olursa olsun, gübrenin işe yaraması, faydalı olabilmesi için 'su şarttır'. Ister yaptak gübrelemesi olsun, ister üst gübreleme. Durum değişmez.
Çünkü bitkiler bu gübreyi sadece su vasıtası ile alabiliyorlar. Mantık en basit hali ile şu:
Gübre atılır. Yağış yada sulama ise su verilir. Gübre bu suda erir. Bitkinin kök bölgesine inen, içerisinde erimiş gübre bulunan bu su, kökler tarafından alınır. Önemli ayrıntı: gübre kökler topraktan sadece su ile alınır. Eğer ortamda su yoksa, gübre istediği kadar gübreli olsun, nafile. Su yoksa, hiç biri alınamaz.
Yapraklarda bulunan stoma (yani gözenekler) da aynı şekilde çalışırlar. Verilen gübre su vasıtası ile buralardan alınır.
***
Son konu: sıcaklık
Verilen amid formundaki azotun, bitki tarafından alabileceği formlara yani 'amonyum ve nitrat'a dönüşmesi gerekli dedik.
Peki bu nasıl olur?
Toprakta bu işi yapan küçük bir ordumuz bulunur. Bunlara genel olarak 'nitrifikasyon bakterileri' denir. Bunlar hem biz, hem de bitki için için çok kıymetli dostlardır.
Yalnız bu küçük işçi dostlarımız biraz keyiflerine düşkündürler. Soğukta ve aşırı nemli ortamlarda çalışmayı sevmezler. Sendikaları da iyi çalışır. Bu nedenle olmazsa olmaz, tüm doğaya kabul ettirdikleri 4 şartları vardır:
1-) 10 derece ve üstü yoprak sıcaklığı (bu konuda biraz esnek olabiliyorlar. bazı şartlarda 5-6 dereceye kadar eyvallah dedikleri görülmüştür)
2-) içerisinde %25 hava ve su olan tavlı bir toprak
3-) organik madde ('siz gübre vermediğimizde biz açlıktan ölecek miyiz kardeşim! Toprakta organik madde olsun ki, suni gübre olmadığında da çarkı döndürebilelim' derler. Haklılar da)
4-) uygun (ideali 6-8 arası) ph
Yani bu 3 şart oluştuğunda bunlar çalışmaya başlar ve bitkinin ihtiyacı olan nitrat azotunu üretmeye başlarlar. Eğer bu şartlar tam olarak sağlanmamışsa, adam gibi çalışmazlar ve siz isterseniz 100 kg üre atın, nafile. Bitki sadece bunların ürettiği kadarını alabilir. Geri kalan azot buharlaşma ve yıkanmaya gider.
Bu nitrifikasyon bakteriler hemen her toprakta bulunur. Sayıları doğrudan bitkinin gelişimi ve verim için hayati öneme sahiptir. Aka yapılan araştırmalarda ortaya çıkan net bir sonuç var:
'Toprakta organik madde ne kadar çoksa, o kadar çok nitrifikasyon bakterisi bulunur'
Çünkü siz hiç gübre vermeseniz bile, mevcut organik madde sayesinde yaşamaya, üremeye ve çalışmaya devam ederler. Size muhtariyetleri kalmaz. Organik madde azaldığında da tam tersi şekilde sayıları düşer. Olay tek kelime ile bolluk ve yokluk olayırdır.
Ve ve işin ilginç yanı, bu olay organik maddenin faydalarından sadece biridir. Bundan çok daha çeşitli ve önemli faydaları vardır organik maddenin.
İşte bu yüzden kaliteli bir toprakta aranan 'ilk' öncelik organik maddedir. Siz istediğiniz kadar besleme yapın, istediğiniz kadar gübre kullanın, nafile. Hiç birisi organik maddenin eksikliğini kapatamaz. Ancak taşıma su ile değirmen döndürmüş olursunuz.
Özetle:
Azot gübrelemesinden sonraki en ideal şartlar:
- havanın düzenli +10c olduğu (ideali +23-29)
- topraktaki havanın muhafaza edildiği
- takriben 5-7 günde bir orta hafif bir yağışın alındığı
'Bir yağışlı, bir güneşli ama düzenli olarak sıcak' olduğu iklim koşullarıdır.
ŞEVKİ TINMAZ link=topic=83067.msg994758#msg994758 date=1429425095' Alıntı:Bilgiler için herkese teşekkürler. Allah razı olsun. Gerçekten çok faydalı bir konu oldu. Yılmaz arkadaşım çok teşekkür ederiz. Bi kez daha söyleyelim, böyle konular paylaşıldıkça trakkulüp sitesinin ne kadar faydalı olduğu görülüyor.
Estağfirullah.
Konu yaprak gübresinden çok bitki beslemeye yaklaştı. Bu alandan devam edelim.
(Basitleştirebilmek için bazı kısımları atlayacağız. Kusuruma bakılmasın)
Üst gübrelemede ayrıntılar:
Bitkiler, türe göre değişmekle birlikte ihtiyaçları olan azotu temel olarak 3 şekilde alır.
%5 ' ini amin (nh2) formunda (hatta daha az)
%20-30 ' unu amonyum formunda
%60-75 ' ini nitrat formunda.
(Rakamlar değişiklik gösterebilir)
Bunlardan nitrat doğrudan, amin ufak bir işlem ile, amonyum ise tam işlenerek alınır.
Amid formu önce amonyuma dönüşür. Amonyum da nitrata. Böylece bitki tarafından doğrudan alınabilecek hale gelir. Amonyumun nitrattan en önemli farkı, topraktaki kil minerallerine tutunabilmesi ve alım öncesi ve esnasında işlem görmelidir.
Böylece nitrat yağmurdan yıkanırken, amonyum tutunmuş olduğu kil sayesinde yıkanmadan bekler. Uygun zaman bulduğunda da amin yahut nitrat formuna dönüşür ve bitki tarafından alınır.
Bu nedenle özellikle kil bakımından fakir, kumsal arazilerde üst gübrleme tek değil 2-3, hatta 4 seferde yapılmalıdır. Çünkü amonyum azotunun uzun süre tutunabileği bir ortam yoktur.
Bu nedenle, taban, killi, kepir arazilerde tek gübreleme yapılabilir lakin kumsal arazilerde mümkün mertebe sayı artırılmalıdır.
Örneğin: 20 kg üre + 20 kg nitrat yerine 20-25 gün ara ile 10 üre + 10 üre + 10 AN + 10 AN şeklindeki gübreleme, çok ama çok daha iyi sonuç verir kumsal arazilerde.
Bu şekilde, yani çok seferde gübreleme yapmanın bir diğer avantajı da risk dağılıma neden olmasıdır. Şöyle düşünün:
- tarla gübre tek sefer gübre atıyorsunuz. Farz edelim 25 kg. Oldu ki gübre saçma kovasının ayarı kaçtı, sola fazla, sağa az attı.
Olay orda bitti. Bir daha tarlaya girmeyeceğiniz için alaca bulaca bir tarlanız oldu hayırlı olsun.
Yada gübreyi attınız. Meteoroloji yağmur diyordu. Ama hava sıyırdı. Yağmadı. Gitti canım gübre.
Ancak çok seferde gübreleme yaptığınızda bu riskleri de bertaraf edersiniz. Misal ikinci gübrede kovanın sol tarafını biraz açar, gübreyi her yana dengelersiniz. Yada ilkinde yağmuru kaçırsanız bile ikinci bir şansınız olur.
***
Bunları neden anlattık?
'Azotlu' gübrelerdeki kayıp durumuna giriş yapmak için:
Örnek olarak üreyi ele alalım.
Ürenin içerisindeki azotun tamamı 'amid' formundadır. Bitki doğrudan ihtiyacı olan azotun en fazla %5 ' lik bir kısmını alabilir bu formda. Kalanını almanilmesi için amonyuma dönüşmesini bekler.
Not: tarlaya üre attığınıza, atar atmaz küçük bi değişim olur. Bu enzimatik bir değişimdir ve 36-48 saat çivarında sürer. Lakin gelişim aynı hızla devam etmez. Asıl gelişme 13-15 gün sonra kendini gösterir. İşte o ilk değişim bitkinin amid azotunu almasıdır. Amid ' e doyduğunda 13-15 gün sonra amonyum azotunu almaya başlar ve gelişim bu noktadan sonra sürekli devam eder.
Peki bu amid azotu, amonyuma ne zaman döner.
Cevap: yağmur yağdığı zaman.
Yağmur yağana kadar yine dönüşür ama amonyuma değil, amonyumun kötü kardeşi olan özgür kız amonyağa dönüşür. Amonyak azotun bitki açısından işe yaramaz bir formudur ve havaya karışıp atmosferde kaybolur. Bitkiler tarafından alınamaz.
Buharlaşma ile azot kaybı tam olarak budur.
Bu yetmezmiş gibi azot, amonyum formunda iken de toprak yüzeyinde kayba uğramaya devam eder. Ta ki nitrata dönüşene kadar. Çünkü nitratta uçma/buharlaşma çok azdır. Ama iyi yıkanır.
Bu azot ilişkilerini bilimsel kaynaklardan okuduğunuzda nitrifikasyon, denitrifikasyon gibi kavramlar kullanılır. Kafa karışıklığı olmaması için terminolojiye girmemeye çalıştım. Çok kabaca da olsa olayın özü budur. Ama daha çok ayrıntısı var.
Azot döngüsü şeması:
***
Peki üre gübresini tarlaya attık. Ne kadar azot kaybımız olur?
Üre atıldı. 12 saat içinde yağmur yağdı. Kayıp: %4-7
Üre atıldı. 24 saat sıcak ve yağmursuz bi hava geçti. Kayıp: %12-25
Üre atıldı. 3 gün kurak ve yağışsız bir hava geçti. Kayıp: %40-45
Üre atıldı. 15 gün kurak ve yağışsız bir hava geçti. Kayıp: %74-76
Yani tarlaya 20kg üreyi attınız. Düşük bir ihtimal ama 15 gün yağmur yağmadı, üstüne adam gibi bir çiğ de düşmedi. Attığınız ürenin 15kg ' ı kaybolmuştur. O noktadan sonra attığınız üre 20 değil, sadece 5kg ' dır. Geçmiş olsun.
Kayıplar toprak yapısına, gece düşen çiğe göre değişiklik gösterir ama genel kayıp oranları bu civardadır.
Buradan ne kadar kaybın olduğunu kaba taslak hesaplayabilirsiniz.
ÖNEMLİ:
Bu nedenle üre gübresi için (sular seller götürmeyecek şekilde) ne kadar çok yağış alırsak o kadar iyidir. Ürede istenmeyen asıl şey, üre atıldıktan 25-30 gün sonra, yani gübrenin pik döneminde iken arka arkaya gelen kuvvetli yağışlardır. Bu güçlü yağışlar, nitrata dönüşmüş olan, hazır ve asıl işe yarar azotu yıkayacağı için istenmez.
***
Diğer üst gübrelerde de kayıplar mevcuttur. Ama durumları biraz daha farklıdır. Mesela 21 ' lik amonyum sülfatta yıkanma kaybı çok ama çok az olur, buharlaşma ise fazla. Kalsiyum nitratta ise buharlaşma kaybı olmaz, lakin yıkanma kaybı çok fazla.
Burda ana unsur, su miktarıdır. Çünkü gübreler üretilirken su dengesine göre üretilirler. Ve genel denge şu şekildedir:
Buharlaşma kaybı çok olan azotlu gübrede yıkanma kaybı az olur.
Yıkanma kaybı çok olan azotlu gübrede de buharlaşma kaybı az olur.
Ama genel olarak bakımınızda, toprağa azot vermenin en iyi yolu 'amonyum nitrat' gübresidir.
Neden?
AN gübrelerinin içerisindeki azotun yarısı nitrat, kalan yarısı amonyum formundadır. Bunun anlamı şudur:
'Hangi koşul olursa olsun, atılan gübrenin en az yarısı bitkiye kazandırılır.'
Çünkü:
1-) yağmur yağmaz, hava çok kurak ise nitrat azotu (uçmadığı için) kayıpsız, yada çok az kayıp ile bitkiye kazandırılır.
2-) çok yağmur yağar ise nitrat yıkanır, lakin bu durumda da amonyum azotu bitkiye kazandırılır.
Her şartta bitki azotun yarısını alır. Amonyum nitrat gübresinin tek kötü yanı, amonyum ' un kullanılması esnasında duyulan yüksek enerji ihtiyacıdır. Aslında bu, sadece nitrat içerenler hariç tüm azotlu gübrelerin en büyük sorunudur. Bitkinin bu enerjiyi karşılayabilmesi için ciddi miktarda su ve karbonhidrata ihtiyaç duyar ve bunları karşılayamadığı durumlarda doğrudan strese girer.
Peki amonyum nitrat gübresi için en ideal yağış şekli nedir?
Amonyum Nitrat en kolay eriyen gübre olduğu için çok bir yağışa ihtiyacı yoktur. Erimesini sağlayacak ama nitratı yıkamayacak kadar, (takriben toprağa 3-4 parmak işleyecek kadar) bir yağış yeterldir.
Tabi ki bu yağışın miktarını bizim ayarlayabilme imkanımız yok. Lakin sulama yapcak olan arkadaşların işine yarayabilir bu bilgiler.
Ayrıca gübreyi atma zamanını ayarlarken meteorolojinin yağış tahminlerini de göz önüne alma açısından yönlendirici olur bu bilgiler.
Örneğin 3 gün sürecek çok kuvvetli bir yağış söz konusu. 'Aman yağmuru kaçırmayalım' deyip nitratı atmak, aşırı bir yıkanmaya maruz kalacağından düşündüğünüz sonucu vermeyebilir. Onun yerine bir süre daha bekleyip daha hafif bir yağış öncesi atmak, alacağınız faydayı artırır.
***
Gübre, su, bitki ilişkisi:
Hangi üst gübre olursa olsun, gübrenin işe yaraması, faydalı olabilmesi için 'su şarttır'. Ister yaptak gübrelemesi olsun, ister üst gübreleme. Durum değişmez.
Çünkü bitkiler bu gübreyi sadece su vasıtası ile alabiliyorlar. Mantık en basit hali ile şu:
Gübre atılır. Yağış yada sulama ise su verilir. Gübre bu suda erir. Bitkinin kök bölgesine inen, içerisinde erimiş gübre bulunan bu su, kökler tarafından alınır. Önemli ayrıntı: gübre kökler topraktan sadece su ile alınır. Eğer ortamda su yoksa, gübre istediği kadar gübreli olsun, nafile. Su yoksa, hiç biri alınamaz.
Yapraklarda bulunan stoma (yani gözenekler) da aynı şekilde çalışırlar. Verilen gübre su vasıtası ile buralardan alınır.
***
Son konu: sıcaklık
Verilen amid formundaki azotun, bitki tarafından alabileceği formlara yani 'amonyum ve nitrat'a dönüşmesi gerekli dedik.
Peki bu nasıl olur?
Toprakta bu işi yapan küçük bir ordumuz bulunur. Bunlara genel olarak 'nitrifikasyon bakterileri' denir. Bunlar hem biz, hem de bitki için için çok kıymetli dostlardır.
Yalnız bu küçük işçi dostlarımız biraz keyiflerine düşkündürler. Soğukta ve aşırı nemli ortamlarda çalışmayı sevmezler. Sendikaları da iyi çalışır. Bu nedenle olmazsa olmaz, tüm doğaya kabul ettirdikleri 4 şartları vardır:
1-) 10 derece ve üstü yoprak sıcaklığı (bu konuda biraz esnek olabiliyorlar. bazı şartlarda 5-6 dereceye kadar eyvallah dedikleri görülmüştür)
2-) içerisinde %25 hava ve su olan tavlı bir toprak
3-) organik madde ('siz gübre vermediğimizde biz açlıktan ölecek miyiz kardeşim! Toprakta organik madde olsun ki, suni gübre olmadığında da çarkı döndürebilelim' derler. Haklılar da)
4-) uygun (ideali 6-8 arası) ph
Yani bu 3 şart oluştuğunda bunlar çalışmaya başlar ve bitkinin ihtiyacı olan nitrat azotunu üretmeye başlarlar. Eğer bu şartlar tam olarak sağlanmamışsa, adam gibi çalışmazlar ve siz isterseniz 100 kg üre atın, nafile. Bitki sadece bunların ürettiği kadarını alabilir. Geri kalan azot buharlaşma ve yıkanmaya gider.
Bu nitrifikasyon bakteriler hemen her toprakta bulunur. Sayıları doğrudan bitkinin gelişimi ve verim için hayati öneme sahiptir. Aka yapılan araştırmalarda ortaya çıkan net bir sonuç var:
'Toprakta organik madde ne kadar çoksa, o kadar çok nitrifikasyon bakterisi bulunur'
Çünkü siz hiç gübre vermeseniz bile, mevcut organik madde sayesinde yaşamaya, üremeye ve çalışmaya devam ederler. Size muhtariyetleri kalmaz. Organik madde azaldığında da tam tersi şekilde sayıları düşer. Olay tek kelime ile bolluk ve yokluk olayırdır.
Ve ve işin ilginç yanı, bu olay organik maddenin faydalarından sadece biridir. Bundan çok daha çeşitli ve önemli faydaları vardır organik maddenin.
İşte bu yüzden kaliteli bir toprakta aranan 'ilk' öncelik organik maddedir. Siz istediğiniz kadar besleme yapın, istediğiniz kadar gübre kullanın, nafile. Hiç birisi organik maddenin eksikliğini kapatamaz. Ancak taşıma su ile değirmen döndürmüş olursunuz.
Özetle:
Azot gübrelemesinden sonraki en ideal şartlar:
- havanın düzenli +10c olduğu (ideali +23-29)
- topraktaki havanın muhafaza edildiği
- takriben 5-7 günde bir orta hafif bir yağışın alındığı
'Bir yağışlı, bir güneşli ama düzenli olarak sıcak' olduğu iklim koşullarıdır.