Angusculuk


Elin oğlu 10 yıllar önce Hollanda'da denizi doldurup kendisine tarım arazisi yapmış. O araziler şimdi bizim imrenerek baktığımız meralarla kaplı. Tutturmuşuz bir "iklim meraya musait değil" türküsü. Her ortamda aynı şeyi söylüyoruz. Et ve Etçi Sığır yetiştirmek ile ilgili sorunlarımızı Yapay mera ve anaç Anguslara dayalı yetiştiricilik çözer. Hem uygulanabilir, hem sürdürülebilir olur. Yeterki bilimi kullanan, uygulamaya yönelik eğitimi zorunlu kılan ve rutin kontrolleri barındıran bir destekleme politikası izlensin. Binbir taklayla aldığı destegi/hibeyi karısına araba almak icin kullanan sanayicinin çiftçiye ayrılan bütçeye el uzatmasına olanak saglayan sistem kabul edilemez, memlekete de fayda sağlamaz. kıymetli Kurelee, paylasim ve yorumlarını ilgiyle okuyorum. Ellerine, emeğine sağlık.

Söylediklerinize sonuna kadar katılıyorum.

"Bizde mera yok, adamlarda uçsuz bucaksız otlaklar var" kalıbından artık kurtulmamız gerekiyor. Hollanda çok güzel bir örnek. Yine aynı şekilde Amerika'da da çalışmalar var. Yerliler buldukları fideleri, tohumları kullanarak kendilerine otlaklar yapmışlar. Zamanla doğallaşmış ve binlerce hayvanın yaşam alanı olmuş.

Bizim de bu tarz meralara ulaşmamız zor değil. Temelinde ağaçlandırma yatıyor aslında. İklimi şekillendirebilmemiz için ağaçtan başka çözüm yok. Yabancı ülkelerdeki otlaklara bakarsanız, genelde yoğun ormanlardan sonra açılmış veya doğal olarak oluşmuş düzlüklerde meydana gelmiş. Orman olmadan mera veya otlak olmaz. Biz boş düzlükleri mera zannediyoruz, iki ot çıksa güzel mera diyoruz. Halbuki meralar orman içlerinde veya ormanla birleşik olur. Yeterli yağışı almak için ağaçlandırma şart.

Sonrasında mevcut, şartlara uygun meraların ıslah edilmesi lazım. Mera yönetimi yapılması lazım. Kaç hayvan, ne kadar süre otlayacak bunun programlanması lazım. Kurutana kadar otlatıyorlar, sonra mera yok diyorlar.

Ankara'dan Bolu'ya yolda giderken etrafa bakıyorum, inanın üzerinde 1 tane bile ağaç olmayan koskoca dağlar var. Buraları ağaçlandırmak çok mu zor? Karadeniz'den aşağıya doğru, kademeli olarak, boş alanları ağaçlandırarak iklimi istediğimiz şartlara getirebiliriz. İnanın zor bir şey değil. Sadece zaman alır.

Tabi ülkemizde uzun vadeli plan, proje pek olmadığı için, sadece yol kenarlarını ağaçlandırıp bırakıyorlar.

Kendi çapımda ağaçlandırma, mera ıslahı ve flora zenginleştirme konularında çaba göstereceğim. Olduğu kadar artık. Gerçi köydekileri ikna edemedim mera ıslahına, ciddiye almadılar şehirliyiz ya :D. Köye yerleşeyim de artık elimden geldiği kadar :).

Kısacası mera ıslahı ve ırk ıslahı yapılırsa, bu ülkede bir daha et, süt sorunu yaşanmaz.
 
Gürsel mera zaten yok bizim burda. Ot taşıycaz, bir yer bölcez veya başka bir çözüm bulcaz. Bir şekilde bi deneme yapçam. Aklımda kalmasın.
Birşeyler düşünmek için uzun yıllar var önümde bi doğsunlar bakalım önce. [emoji1]
Mera ortamı derken işte anaları dadaları yanyana.

Zaten yapılması gerekenin özeti bu. Ya hayvanı ota götürürsünüz, ya da otu hayvana getirirsiniz. Önemli olan imkanlar ve maaliyet. Bir yerden başlamak lazım. Ben Angus ve simental vazgeçilmez derken :) Barış Bey siz ikisini birleştirerek bir adım önden gidiyorsunuz. Sizi tebrik ederim. Tecrübelerinizi bizimle paylaşırsınız artık. Allah Bereketli eylesin. Herşey de olduğu gibi bunda da Önder [MENTION=44124]simentalci[/MENTION] tebrikler
 
Simangus sürüm için ilk adımlarımı attım. [emoji3]
Çiftliğimde sütü az olan çeşitli nedenlerle beğenmediğim yani yavrularını damızlık bırakmayacağım ineklerimi Angus ile tohumlamaya başladım.
Angus tohumunu özellikle Kırmızı Angus seçtim. Simentallerim ile renk uyumsuzluğu olmasın diye.
Tohumda kolay doğum özelliği olmasına dikkat ettim.
Amerika'da bu iki ırk zaten yıllardır melezleniyor ve çok başarılı sonuçlar var. Hatta Simangus birlikleri bile kurulmuş.
Bunları zaman içinde yetiştirip mera ortamında sadece et ve buzağıya
çalışan bir sürü haline getirmeyi düşünüyorum.
Kullandığım Kırmızı Angus boğa bu:
82e8ee635770b99a9b484e956b932ae8.jpg

Barış Bey, inekleriniz simental yanılmıyorsam. Peki bu çeşitli nedenlerle beğenmediğiniz ineklerinize neden etçi simental tohumu değilde angus tohumu düşünüyorsunuz?
 
Angusta en önemli özellik, Kolay doğum, kolay doğum, kolay doğum. daha ucuz bir anaç sığıra, mesela yerli ya da sütü az bir meleze düşünürdüm bende. Simentale dediğiniz gibi kolay doğum özelliği olan, etçi simental de olabilirdi.Bakalım ne diyecek Barış Bey ben de merak ettim. Bir de F1 melezleri genellikle hibrit vigordur. yani melez azmanı. genlerde dayanıklılık varsa, daha dayanıklı. genlerde ağırlık artışı varsa, daha fazlası. Genlerde iyi özellik ne varsa onun olma ihtimali daha yüksek. Etçi bir simentalle, iri doğurup, ineğin sağlığı tehlikeye girebilir diye düşünmüştür her halde Barış Bey. Bir de beslenme denemesi yapacak herhalde. Angus kesif yeme bağlı kalmadan, canlı ağırlık artışı sağlayabiliyor.
 
Egevet sahibi Tahir Hoca der ki: İlk kez 1985 yılında özel sektöre suni tohumlama yapma yetkisi verildi. İlk özel sektöre ait Boğa İstasyonu ve Sperma Üretim Merkezi 1997 yılında kuruldu.
ABD, Kanada ve Avrupa ile aradaki farkı kapatamayacağımız kesin. Halen damızlık tanımı bile açık bir şekilde yapılamamış. Etçi ırklarla tanışmamız çok geç oldu. O da uzaktan bir tanışıklık.
Erkekleri besiye alınabilen sığır ırklarına da "Kombine Irk" diyoruz. Geriye de Jersey kalıyor zaten.
Her şeye rağmen, bir şeyler yapılabilir. Damızlık tanımı yapılmalı, damızlıkçı işletmeler bu tanıma göre düzenlenmeli ve o yönde desteklenmelidir. Üstün nitelikli genetik yapıya sahip, sağlık yönünden damızlıkçı olabilecek işletmelerin oluşması yönünde adım atılmalı, çok iyi kayıt tutulmalı, ülkenin ve çiftliklerin genetik planları olmalıdır. Nerede olduğumuz ve nereye varmak istediğimiz belirlenmelidir. Nerede olduğumuza gelince; ABD Holstein Birliğinin 24 Mart 2016 tarihli resmi beyanına göre; ortalama süt 305 günde 11.473 kg olup, bunun karşılığı olan miktar ülkemizde 3020'kg. dır.
Damızlıkçı süt, et, protein ve yağ ırkı üreten işletmeler dışındaki süt üreten çiftlikler "Ticari İşletme" olarak görülmeli, "Ticari Süt" ve "Ticari Et" çiftlikleri ayrı kategoride ele alınmalıdır.
Etçi ve Sütçü yönünden ihtisasa, branşlaşmaya önem verilmeli, mutlaka besiciye yönelik dana yetiştiren çiftliklerin kurulması özendirilmelidir.
Hayvancılık politikaları plan haline getirilmeli, bu plan kanun ile korunmalıdır.

Ne dersiniz haksız mı? Besiciye yönelik dana yetiştiren çiftlikler özendirilerek kurulursa, Angus ve simental kaçınılmaz değil mi? Bana göre şu an elimizde en az 8 milyon, böyle besiye yönelik anaç damızlıklarımız olmalı.
Alıntıda da görüldüğü gibi, besi konuşurken bile sütten ayrı konuşamıyoruz değil mi?
 
Barış Bey, inekleriniz simental yanılmıyorsam. Peki bu çeşitli nedenlerle beğenmediğiniz ineklerinize neden etçi simental tohumu değilde angus tohumu düşünüyorsunuz?

Simental ırkında Angus'a göre doğumlar biraz daha iri. Suni tohumlamayla ben bunu kontrol altında tutabiliyorum çiftliğimde.
Ama ben bu SİMANGUS projemde mera ortamı düşünüyorum. Meram yok ama bir alan çevirip burada içlerinde bir boğayla serbest bir sistem kurmayı planlıyorum. Yani suni tohumlama imkanım olmayacak. Onun için de sanki Angus melezleri daha uygun gibi geldi. Ayrıca Angus meraya daha uygun. Kalitesiz kaba yemleri bile çok iyi değerlendirebiliyor.
Birde internetten Amerika'da Simental x Angus melezlerinin çok revaçta olduğunu gördüm. Hatta resmi SİMANGUS birliği bile mevcut.
 
Bugün bloomberg Tv de TETA Teknik Tarım hayvancılık yem sanayi yön kurl. baş. Doç.Dr.Ömer Tömekle hayvancılık konusunda konuşuyorlardı. söylediği ilginç şeyler vardı. mesela türkiye gibi yerlerde etcil ırk damızlık çifliğinin olamayacağı ve etcil ırk yetiştiriciliğinin olmasının mümkün olmadığını geçmişte etçil ırk yetiştiricilerinin hepsinin karlı olmadığı gerekçesiyle kapandığını anlattı. avrupada bile et üretiminin %90 nı sütcül ırk besiçiliğinden yapıldığını türkiye dede başka yol olmadığını söyledi. mesela hollandada cok fazla süt üetiminin olduğu ve süt ve süt ürünlerininın %90 nını ihraç ettiği bu nedenle cok fazla sayıda buzağı yetiştirildiğini bu da buzağı fiyatlarının düşürdüğünü anlattı. amerika ve latin amerika kıtasındaki gibi çok ve yüksek otlar olan mera besi ırkı yetiştiriçiliği için şart diyor.

siz ne diyorsunuz???
 

Ne iş yapılırsa yapılsın profesyonelce ve ilerisini düşünerek yapılmalı tarım ve hayvancilik politikasını planlayanlarin ongorusuzlugunden hayvan ithalatı yapılmak zorunda kalınıyor. Süt işletmeciligi ayrı, damızlık hayvan yetiştiriciliği ayrı besi materyali yetiştiriciliği ayri olmalı yani branşlasma olmali devletin çiftlikleri konuda öncülük edebilir etci ırk hayvan anaclarindan doğan erkek hayvanları besicilere dagitilabilir olmayacak işler değil bunlar.
 
bir şeyin olup olmamasından daha önemlisi o işin rantabl ve devamlılığının olması. tamam haklısınız branşlaşma olsunda besi materyali yetiştiriciliği ne kadar karlı olacak..devletin bence bu işlerde aktif olmasına gerek yok kural koysun desteklesin yeter devlet buzağı dağıtacak kime, ne kadar, nasıl, gelsin şaibeler istismarlar....aynı programda söylenen şuydu;hayvancılıkta en önemli kaba yem, devlet ciddi şekilde yem bitkisi desteklemesi yapsın besi hayvancılığını desteklemenin en kolayı budur mevcut desteklemeler zamanla cok yetersiz kaldı anlamlı bir destek yok deniyordu.
 
500 kg bir anaç günde canlı ağırlığının % 2 si kadar km ye ihtiyaç duyar buna göre yıllık 3650 kg kurumadde tüketir samanın % 99 u kurumadde biz saman versek sadece yıllık maliyet 3650x.25=912.5tl maliyet dana da 200 gün emse 300 kg bir besi danası elde ederiz 300x17.5=5250tl satışı fiyatı 5250-912=4338tl net kâr hesap doğru mu
 
500 kg bir anaç günde canlı ağırlığının % 2 si kadar km ye ihtiyaç duyar buna göre yıllık 3650 kg kurumadde tüketir samanın % 99 u kurumadde biz saman versek sadece yıllık maliyet 3650x.25=912.5tl maliyet dana da 200 gün emse 300 kg bir besi danası elde ederiz 300x17.5=5250tl satışı fiyatı 5250-912=4338tl net kâr hesap doğru mu

yalnızca samanla hayvanı sağlıklı besleyemezsin kalıteli kaba yem olarak yonca ve silaj verdiğimizi düşünelim yarı yarıya
%85 km yonca 2147 kilo yonca x 0.65 = 1395 tl
%30km silaj 6083 kilo x 0.22 =1338tl
toplam =2733 tl
 
Barış hocam boyda uzun galiba, çok hızlı gidiyon ,arkandan yetişmek mümkün değil biz simentale düzünmeye uğraşırken :rolleyes::rolleyes:
Profil ismini değiştirecekmisin :eek:

Yok abi ben bunu deneme amaçlı besi çiftliğinde uygulayacağım. Ayrı bir yerde yani.
Simental damızlık ve süt çiftliğimde düzenimi, ırkımı bozmam. Orası on numara oturdu.
Zaten besi anaçları için acele etmiyorum. Uzun bi süreç bu. Daha doğacaklar, büyüyecekler falan.
 
Bugün bloomberg Tv de TETA Teknik Tarım hayvancılık yem sanayi yön kurl. baş. Doç.Dr.Ömer Tömekle hayvancılık konusunda konuşuyorlardı. söylediği ilginç şeyler vardı. mesela türkiye gibi yerlerde etcil ırk damızlık çifliğinin olamayacağı ve etcil ırk yetiştiriciliğinin olmasının mümkün olmadığını geçmişte etçil ırk yetiştiricilerinin hepsinin karlı olmadığı gerekçesiyle kapandığını anlattı. avrupada bile et üretiminin %90 nı sütcül ırk besiçiliğinden yapıldığını türkiye dede başka yol olmadığını söyledi. mesela hollandada cok fazla süt üetiminin olduğu ve süt ve süt ürünlerininın %90 nını ihraç ettiği bu nedenle cok fazla sayıda buzağı yetiştirildiğini bu da buzağı fiyatlarının düşürdüğünü anlattı. amerika ve latin amerika kıtasındaki gibi çok ve yüksek otlar olan mera besi ırkı yetiştiriçiliği için şart diyor.

siz ne diyorsunuz???

Bu konuda uzman değiliz ama Biz hayvancılık şirketi ve yem sanayi yönetim kurulu başkanı da değiliz. Fakat elimizde büyük yatırımlar yaptığımız şirketimiz de yok. Ayrıca Te-ta teknik gibi genellikle süt işletmelerine, özellikle de holstein kullanan kişilere satacağımız ürünümüz de yok.
Fakat hep şunu söylerim. Avrupa ile kıyaslama yaparken hatalar var:
1- Avrupa acaba kırmızı et ihtiyacının yaklaşık %70ini domuzdan mı karşılıyor, yoksa sığırdan mı karşılar. %90 sütçül ırk oluşturuyor lafı havada kalmıyor mu domuzun sütçülü var mı?
2- Avrupanın Kurban bayramı gibi yıl boyunca sığır eti (yi)yemeyen et tükettiği bir günü var mı? Kurbanlıkları 3-5 sene önceki yıllarda olduğu gibi yurtdışından mı getirelim yine? Önceki yılarda et damızlık işletmeleri başarısız oldu diye ülkece yenilgiyi kabul mü edelim yoksa önlemler mi alalım çareler mi arayalım?
3- Limuzin, Blonde D Aqitan, Hereford, Maine Anjou, Charolais, piedmentosa, chianina, Aberden angus, Etçi simental, Belçika Mavisi, Macar grisi, gibi Avrupadan ülkemize getirilen, büyük besi işletmelerinde bakılan, bu ırklar sütçü ırklardan mı doğuyor muş? Yoksa ağaç koğuğundan mı çıkıyor? Bu Avrupa etçi ırkları Marsta mı tescil edilmiş? Ömer beye bi soruversin bulumbergci spikerci? Avrupa hep sütçü ırklardan karşılıyormuşmuş güldürmeyin adamı.
4-Hollanda gibi süt ürünlerinin %90nını ihraç eden ülke olalım da ondan sonra buzağı fiyatlarının düşmesinden şikayetçi olalım bizde. Bu hafta hayvan pazarlarını bi dolaşsın bu beyefendi. En kötü etçil melezi buzağıya bile kaç para istiyorlar güldürmesin adamı. :D
5- Mera yok mera yok deniyor. Sütçül ırk olunca hep yem yiyerek mi beslenecekmiş hayvanlar? Sonra Erzurum, Kars; Ardahan, Ağrı gibi ülkemizin en verimli topraklarının olduğu meralarda 6 ay bi metrekare bile yapay merası olamayan vatandaşlar, hayvanlarını otlatamaz mı? Yine Karadeniz yaylaları 6 ay oranın hayvanlarına bakamaz mı? Bu meralardan iyi bakımla biçilen otlarla ve planlı otlatmayla, 50-100 başlı 1000lerce inek buzağı işletmesi kurulamaz mı? Hiç mi meramız yok?
6-Lütfen önceki bu konuda önceki iletilerde paylaştığım haritaları ve fotoları inceleyiverin. ABD angusları hep diz boyu ot olan yerde mi besliyor? Bizim Sivas gibi iklime sahip yerlede hiç mi beslemiyor? Yenişehirdeki Erginler çiftliği Konyadaki Zengen çiftliği ABDdeki diz boyu otları olan meralara mı sahip? Bunlar besi damızlığını bırakıp neden süt sığırcılığına dönmüyor?
7- Neden sütçülük yapan arkadaşlar, süt fiyatlarından şikayet edip duruyor? Süt fazlası var denilip durulduğu halde, bu Ömer efendi neden milleti süt sığırcılığına çağırıyor? Hem de 1,05 e maal olan sütün 90 kuruşa alındığı bir devrede?
1, 2 baştan tutun da 200 başlık işletmelere kadar, yıllardır holstein bakıyoruz. Büyükbaş hayvancılıkda durumumuz ortada. Et sorunumuzu çözeceksek Angus ve simental yakın ve uzak vadede vazgeçilmez gibi duruyor. Bu konu başlığında da belirttiğim gibi eğer insanlarımız et tüketecekse, şu an Türkiyenin elinde 8 milyon baş damızlık etçi anaç olması lazım. Bak ben de Ömer Efendinin dediklerinin tam tersini söylüyorum. Ama benim yem fabrikam ve süt işletmelerine yönelik ürünler satma derdi olan şirketim yok. İsteyen kartel ya da havuz medyasına da inanabilir, Düşünceye pranga vurulmaz!
 
Bugun televizyonda Eşref Şekerli'de yem bedava olmadıktan sonra veya hayvan en az 7 ay merada yayılıp bedava otlanmadıktan sonra angus damızlık yetiştiriciliğinin olmayacağından bahsetti bir ineğe yılda yalnızca bir buzağı verecek diye bakmanın karlı olmadığını anlattı. yani iyi bir mera olmadıktan sonra etcil anaç bakma işini kimse mantıklı bulmuyor herhalde.

bütün üstatlar böyle dediklerine göre bir bildikleri olmalı onlarmı yanlış düşünüyor biz mi?
 

Bu iş merasız yapılacaksa kesinlikle simental yapılmalı. En azından aldığınız süt ile genel giderlerinizi ve yemi karşılar, 3 aylık buzasını da 4000-4500 tl fiyat aralığında satıp para kazanırsınız. 14-15-16 lt süt ortalamanız olsun önemli değil. Sütten kazanmayın. 15 simentaliniz olsun iyi bir besleme bakım ve takip ile yılda 60000 tl sadece buzası kalır aylığınız 5000 tl'ye gelir bence kimse macera aramasın.
 
Bu iş merasız yapılacaksa kesinlikle simental yapılmalı. En azından aldığınız süt ile genel giderlerinizi ve yemi karşılar, 3 aylık buzasını da 4000-4500 tl fiyat aralığında satıp para kazanırsınız. 14-15-16 lt süt ortalamanız olsun önemli değil. Sütten kazanmayın. 15 simentaliniz olsun iyi bir besleme bakım ve takip ile yılda 60000 tl sadece buzası kalır aylığınız 5000 tl'ye gelir bence kimse macera aramasın.

aynen abi sana katılıyorum hatta bu hoştayn ı eve sokmayacaksın bir sürü sıkıntısı var kombine artık şart
 

Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt