Angusculuk


Şimdi şu noktada kararsızım. Acaba Türkiye besi materyali için, uzun vadede kombine ırklarla mı devam etmeli, yoksa etçi ırklarla mı? İşte etçi ırklarla devam edeceksek, başka ırklarımız olsa bile Angus vazgeçilmez gibi geliyor.
 
Ben anaçlı besi taraftarıyım. Yani üretim odaklıyım. Sanılanın aksine et sorunu erkek hayvan ile değil dişi hayvan ile çözülür. Ben böyle düşünüyorum. Bu sadece dişi hayvan sayısıyla değil, aynı zamanda bu hayvanların etkin kullanımıyla da alakalı. Bizde bana göre dişi hayvan sayısında ve etkin kullanımında, yani üretimde sıkıntı var. Dışarıdan erkek besilik dana ithal etmek yerine dişi hayvan ithal edilse daha mantıklı, uzun vadeli bir strateji olurdu. İthalata karşıyım ama olacaksa da böyle olmalıydı bana göre. Devletin, ırkı ne olursa olsun, dişi hayvanları korumaya yönelik bir çalışma yapması lazım. Ha yapmıyorsa da biz kendi çapımızda elimizdekileri koruyacağız. Biraz sıkıntıya girecek olsak da dişi hayvan sayımızı yükseltip, düvelerin hepsini kurbana veya kesime götürmeyeceğiz. Kendi bünyemizde damızlık adayı olarak bir kısmını bakacağız. Tabi bütün dişileri kendimize ayırmalıyız gibi bir algı oluşmasın. Dişi sayısı çoktur ya da damızlığa uygun dişi sayısı azdır o zaman fazlalıklar yine kurbanda veya kesimde ya da satılarak değerlendirebilir. Sanırım anlatmak istediğimi anlamışsınızdır :).

Anaçlı beside bence iki alternatif var. Bu tamamen imkanlar ile alakalı. Her iki tarafın da birbirine üstün yanları var. Her iki şartta da kaliteli besi materyali oluşturmak mümkün.

Etçi ırk anaç kadro oluşturmak ise bana göre mantıksız şuan için. Bunun sebebi öncelikle saf anaç hayvanların bulunabilirliği düşük, sayısı yetersiz ve maliyetli. Ülkemiz şartlarına uyum sağlamada sıkıntılar olabilir. Hemen hemen aynı özelliklerde yavrular melezlemeyle de elde edilebiliyorken bence gerek yok. Bu sebeple alternatifler arasında yer almıyor benim için.

1. Kombine Irk Anaç Kadro(Özellikle simental): Avantajı; piyasadaki dalgalanmalara cevap verme kabiliyeti kazandırır. Yani et fiyatlarında aşırı düşmede süte, sütteki düşüşlerde de ete yönelmeyi kolaylaştırır. Süt düşük olduğu zamanlarda angus, hereford, piedmentosa gibi ırklar ile melezleme yapılarak etçi özellikte dişi ve erkek yavrular elde edilir. Dişisi de erkeği de kesime gider. Süt sağımı şart. Ya da fazla sütü değerlendirmek için dışarıdan buzağı alınıp, 1 ineğe kendi buzağısı dışında da ekstra buzağı verebilirsiniz. İleride besiye gireceği zaman sütünü yeteri kadar içmiş, kemikleri doymuş yavrular elde edersiniz (Bu double ekstra bir avantaj bana göre:)). Anaç kadro kalitesini korumak için de anaçların bir kısmı kendi ırkından kaliteli boğaların sperması ile tohumlanır ve çıkan erkek yavrular kesime, dişiler ise damızlığa ayrılır. 2. avantajı; satış kolaylığı. Özellikle simental için geçerli bu durum. Dezavantajı ise; kadro oluşturma maliyetli. Mera kullanımı ya da meradan faydalanma daha az. Anaçların sağlıklı olabilmesi için yem kalitesi önemli. Bu sebeple beslenme maliyeti de yüksek. Hastalıklara karşı hassasiyet vs. sayılabilir.

2. Yerli Melez veya Saf Anaç Kadro: Bölgeye göre tercih edilebilecek boz, yerli kara veya melez hayvanlar kullanılır. Avantajı; kadro maliyeti daha düşük. Yem maliyeti daha düşük. Dayanıklılık daha yüksek. Meraya daha uygun. Neredeyse karın tokluğuna bakım... Tamamen etçi ırklar ile tohumlama yapılır. Yerli karada angusu kesinlikle tavsiye ederim. Angus iç anadolunun kuzeyi ve karadeniz bölge iklimlerine daha uygun bir ırk. Bu sebeple yerli karada veya o bölgedeki diğer melez ineklerde kullanıbilir. Satış kolaylığı olması açısından (simentale benzerliğinden dolayı) hereford kullanılabilir. Dezavantajı ise piyasa şartlarına karşı esnek değil. Yani süte yönelme şansı yok. Sütü sadece kendi yavrusuna yeter, ekstra buzağı da veremezsiniz. Ayrıca anaçlar satılmak istendiğinde de düşük fiyatlara veya kasaplık olarak gider. Yerli ırkın bozulması gibi bir riski de var, tabi kişi için önemliyse... Bir kısmını kendi ırkından hayvanlarla çiftleştirip ırkı koruyabiliriz fakat bu da risktir. Bundan yola çıkarak yerli ırk melezi, eli ayağı düzgün ve sütü yerli ırklara göre biraz daha fazla hayvanlardan anaç kadro oluşturmak en mantıklısı. Ha ırk korumak benim işim mi derseniz, istediğinizi beslersiniz :). Bu alternatif özellikle köyde, küçük çaplı uğraşanlar ve mera kullananlar için uygun.

Sen ne yaparsın dersen? Ben her ikisini de kullanmaya çalışırım. Yani 10 inek varsa, 2-3 tanesi kombine, saf, süt verimi yüksek inekler olur. Bu altına ekstradan buzağı koyma ve damızlık yetiştirmek için avantajlı olur. Bu 2-3 ineğe sperma olarak sadece kendi ırkının kaliteli boğalarını kullanırım. Dişileri kendime ayırır, erkekleri besiye hazırlarım. Diğer inekler eğer ırkını korumak istediğim yerli ırklar değillerse, melez hayvanlarsa bazı dişileri yine kendime ayırıp onları da ihtiyacıma göre çoğaltırım. Bu oranları ayarlamak biraz da mera kullanımıyla da alakalı.

Ayrıca melezleme sonucunda elde edilecek buzağılar benzer özellikte olacaktır. Yani bir simentalden alacağınız angus melezi yavru ile yerli karadan alacağınız angus melezi yavru arasında aşırı bir fark olacağını düşünmüyorum (Dişi yavrular hariç). Bu dediğim mantıksız gelebilir ancak bunun sebebini şöyle açıklayayım. Angusun genleri çok baskın. Yavrular boynuzsuz ve siyah ağırlıklı doğuyor. Neredeyse safkan angusun verim özellikleri kadar verime sahipler. Simental ile angus melezlemesinde dişi yavrular için süt verimi açısından etkili olur. Fakat erkek yavruda bu etki çok daha düşüktür. Bunun sebebi de simentalin zaten angusa katabileceği et kabiliyetleri sınırlı. Zaten angus etçi bir ırk ve bu özellikleri bünyesinde barındırıyor. Bunu şöyle açıklayayım. Dikkat ettiyseniz etçi ırklar birbirleri ile pek melezlenmez. Çünkü zaten etçi bu özellikleri birbirlerine çok yakındır. Birbirlerinin özellikleri üst üste eklenmez. Böyle olsaydı dünyada et sorunu kalmazdı :).

Tabi burada söylediğim şeyler tamamen kendi gözlemlerime dayalı. Bilimsel bir desteğim yok. Çevremden gördüğüm, internetten araştırdığım kadarı ile edindiğim bilgiler doğrultusunda bir şeyler yazmaya çalıştım. Eksik, hata olabilir. Mantıksız olan yerler olabilir. Bu gibi durumlar varsa lütfen belirtin, tartışalım. Doğru bilgiye ulaşmak için tartışma şart :).

Biraz uzun yazdım yine. Aslında sorunuzu başta yanlış anlayıp daha uzun bir yazı yazmıştım ama sonradan fark edip düzelttim :D.
 
Ben anaçlı besi taraftarıyım. Yani üretim odaklıyım. Sanılanın aksine et sorunu erkek hayvan ile değil dişi hayvan ile çözülür. Ben böyle düşünüyorum. Bu sadece dişi hayvan sayısıyla değil, aynı zamanda bu hayvanların etkin kullanımıyla da alakalı. Bizde bana göre dişi hayvan sayısında ve etkin kullanımında, yani üretimde sıkıntı var. Dışarıdan erkek besilik dana ithal etmek yerine dişi hayvan ithal edilse daha mantıklı, uzun vadeli bir strateji olurdu. İthalata karşıyım ama olacaksa da böyle olmalıydı bana göre. Devletin, ırkı ne olursa olsun, dişi hayvanları korumaya yönelik bir çalışma yapması lazım. Ha yapmıyorsa da biz kendi çapımızda elimizdekileri koruyacağız. Biraz sıkıntıya girecek olsak da dişi hayvan sayımızı yükseltip, düvelerin hepsini kurbana veya kesime götürmeyeceğiz. Kendi bünyemizde damızlık adayı olarak bir kısmını bakacağız. Tabi bütün dişileri kendimize ayırmalıyız gibi bir algı oluşmasın. Dişi sayısı çoktur ya da damızlığa uygun dişi sayısı azdır o zaman fazlalıklar yine kurbanda veya kesimde ya da satılarak değerlendirebilir. Sanırım anlatmak istediğimi anlamışsınızdır :).

Anaçlı beside bence iki alternatif var. Bu tamamen imkanlar ile alakalı. Her iki tarafın da birbirine üstün yanları var. Her iki şartta da kaliteli besi materyali oluşturmak mümkün.

Etçi ırk anaç kadro oluşturmak ise bana göre mantıksız şuan için. Bunun sebebi öncelikle saf anaç hayvanların bulunabilirliği düşük, sayısı yetersiz ve maliyetli. Ülkemiz şartlarına uyum sağlamada sıkıntılar olabilir. Hemen hemen aynı özelliklerde yavrular melezlemeyle de elde edilebiliyorken bence gerek yok. Bu sebeple alternatifler arasında yer almıyor benim için.

1. Kombine Irk Anaç Kadro(Özellikle simental): Avantajı; piyasadaki dalgalanmalara cevap verme kabiliyeti kazandırır. Yani et fiyatlarında aşırı düşmede süte, sütteki düşüşlerde de ete yönelmeyi kolaylaştırır. Süt düşük olduğu zamanlarda angus, hereford, piedmentosa gibi ırklar ile melezleme yapılarak etçi özellikte dişi ve erkek yavrular elde edilir. Dişisi de erkeği de kesime gider. Süt sağımı şart. Ya da fazla sütü değerlendirmek için dışarıdan buzağı alınıp, 1 ineğe kendi buzağısı dışında da ekstra buzağı verebilirsiniz. İleride besiye gireceği zaman sütünü yeteri kadar içmiş, kemikleri doymuş yavrular elde edersiniz (Bu double ekstra bir avantaj bana göre:)). Anaç kadro kalitesini korumak için de anaçların bir kısmı kendi ırkından kaliteli boğaların sperması ile tohumlanır ve çıkan erkek yavrular kesime, dişiler ise damızlığa ayrılır. 2. avantajı; satış kolaylığı. Özellikle simental için geçerli bu durum. Dezavantajı ise; kadro oluşturma maliyetli. Mera kullanımı ya da meradan faydalanma daha az. Anaçların sağlıklı olabilmesi için yem kalitesi önemli. Bu sebeple beslenme maliyeti de yüksek. Hastalıklara karşı hassasiyet vs. sayılabilir.

2. Yerli Melez veya Saf Anaç Kadro: Bölgeye göre tercih edilebilecek boz, yerli kara veya melez hayvanlar kullanılır. Avantajı; kadro maliyeti daha düşük. Yem maliyeti daha düşük. Dayanıklılık daha yüksek. Meraya daha uygun. Neredeyse karın tokluğuna bakım... Tamamen etçi ırklar ile tohumlama yapılır. Yerli karada angusu kesinlikle tavsiye ederim. Angus iç anadolunun kuzeyi ve karadeniz bölge iklimlerine daha uygun bir ırk. Bu sebeple yerli karada veya o bölgedeki diğer melez ineklerde kullanıbilir. Satış kolaylığı olması açısından (simentale benzerliğinden dolayı) hereford kullanılabilir. Dezavantajı ise piyasa şartlarına karşı esnek değil. Yani süte yönelme şansı yok. Sütü sadece kendi yavrusuna yeter, ekstra buzağı da veremezsiniz. Ayrıca anaçlar satılmak istendiğinde de düşük fiyatlara veya kasaplık olarak gider. Yerli ırkın bozulması gibi bir riski de var, tabi kişi için önemliyse... Bir kısmını kendi ırkından hayvanlarla çiftleştirip ırkı koruyabiliriz fakat bu da risktir. Bundan yola çıkarak yerli ırk melezi, eli ayağı düzgün ve sütü yerli ırklara göre biraz daha fazla hayvanlardan anaç kadro oluşturmak en mantıklısı. Ha ırk korumak benim işim mi derseniz, istediğinizi beslersiniz :). Bu alternatif özellikle köyde, küçük çaplı uğraşanlar ve mera kullananlar için uygun.

Sen ne yaparsın dersen? Ben her ikisini de kullanmaya çalışırım. Yani 10 inek varsa, 2-3 tanesi kombine, saf, süt verimi yüksek inekler olur. Bu altına ekstradan buzağı koyma ve damızlık yetiştirmek için avantajlı olur. Bu 2-3 ineğe sperma olarak sadece kendi ırkının kaliteli boğalarını kullanırım. Dişileri kendime ayırır, erkekleri besiye hazırlarım. Diğer inekler eğer ırkını korumak istediğim yerli ırklar değillerse, melez hayvanlarsa bazı dişileri yine kendime ayırıp onları da ihtiyacıma göre çoğaltırım. Bu oranları ayarlamak biraz da mera kullanımıyla da alakalı.

Ayrıca melezleme sonucunda elde edilecek buzağılar benzer özellikte olacaktır. Yani bir simentalden alacağınız angus melezi yavru ile yerli karadan alacağınız angus melezi yavru arasında aşırı bir fark olacağını düşünmüyorum (Dişi yavrular hariç). Bu dediğim mantıksız gelebilir ancak bunun sebebini şöyle açıklayayım. Angusun genleri çok baskın. Yavrular boynuzsuz ve siyah ağırlıklı doğuyor. Neredeyse safkan angusun verim özellikleri kadar verime sahipler. Simental ile angus melezlemesinde dişi yavrular için süt verimi açısından etkili olur. Fakat erkek yavruda bu etki çok daha düşüktür. Bunun sebebi de simentalin zaten angusa katabileceği et kabiliyetleri sınırlı. Zaten angus etçi bir ırk ve bu özellikleri bünyesinde barındırıyor. Bunu şöyle açıklayayım. Dikkat ettiyseniz etçi ırklar birbirleri ile pek melezlenmez. Çünkü zaten etçi bu özellikleri birbirlerine çok yakındır. Birbirlerinin özellikleri üst üste eklenmez. Böyle olsaydı dünyada et sorunu kalmazdı :).

Tabi burada söylediğim şeyler tamamen kendi gözlemlerime dayalı. Bilimsel bir desteğim yok. Çevremden gördüğüm, internetten araştırdığım kadarı ile edindiğim bilgiler doğrultusunda bir şeyler yazmaya çalıştım. Eksik, hata olabilir. Mantıksız olan yerler olabilir. Bu gibi durumlar varsa lütfen belirtin, tartışalım. Doğru bilgiye ulaşmak için tartışma şart :).

Biraz uzun yazdım yine. Aslında sorunuzu başta yanlış anlayıp daha uzun bir yazı yazmıştım ama sonradan fark edip düzelttim :D.
Emeğine sağlık kardeş
 
Sn ELPRESACANARİO verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.. benim yazınızda anlamadığım bir kaç nokta var.

"Etçi ırk anaç kadro oluşturmak ise bana göre mantıksız şuan için." bu cümlenizi biras daha açarmısınız burda etcil ırk anaç beslemek mantıksızsa yerli karaya angus aşılamanın mantığı nedir burda yerli karanın angus anaca terciği maddi nedenlerden dolayı mı uyum problemlerimi? yerli karadan doğan angus melezinin angus anneden doğan yavruyla gelişim açısından korelasyonu nedir.angus anacın maliyet farkı 6-7 yavru hesaplandığında angus anacın mı yoksa yerli kara anacın yavruları mı daha karlı???

mesela simental ineğimiz var süt fiyatları düşük buna angus aşıladık gebelik + besi dönemi(9+15) 2yıl sonra et fiyatları sizce ne olur? doğan yavru erkekte olsa dişide olsa besiye gidecek bence simentale simental aşıladığımızda belki besi şansı melez yavru kadar iyi olmasada hem tatmin edici olur hemde doğan saf simental dişileri damızlık veya süt için değerlendirilebilinir bence biraz beside kayıp olabilir ama saf simental yavru çok daha karlı olmayacakmı?

benim merak ettiğim 9 ay boyunca gebe angus bir düvenin rasyonu ve bu rasyonun maliyeti ve yerli kara gebe düvenin rasyon ve bu rasyonun maliyeti bu konuda bilginiz varsa paylaşırsanız sevinirim.
 
Neden mera?Sulanabilir 1 dekar 1 adet anaç angusun yıllık yem ihtiyacını karşılar iki ürün yetiştirirsek fiğ-tahıl silajı ve ikinci ürün mısır silajı 5 ton fiğ silajı mısır silajı 7 ton toplam yıllık 12 ton silaj olur Biraz saman alırız yıllık fazla bir maliyet olmaz ama angusların başka sorunları varmı sağlık sorunu döl verimi yapanlara sormak lazım yem maliyeti ve diğer masraf oranları % de kaç?
 
Sn ELPRESACANARİO verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.. benim yazınızda anlamadığım bir kaç nokta var.

"Etçi ırk anaç kadro oluşturmak ise bana göre mantıksız şuan için." bu cümlenizi biras daha açarmısınız burda etcil ırk anaç beslemek mantıksızsa yerli karaya angus aşılamanın mantığı nedir burda yerli karanın angus anaca terciği maddi nedenlerden dolayı mı uyum problemlerimi? yerli karadan doğan angus melezinin angus anneden doğan yavruyla gelişim açısından korelasyonu nedir.angus anacın maliyet farkı 6-7 yavru hesaplandığında angus anacın mı yoksa yerli kara anacın yavruları mı daha karlı???

mesela simental ineğimiz var süt fiyatları düşük buna angus aşıladık gebelik + besi dönemi(9+15) 2yıl sonra et fiyatları sizce ne olur? doğan yavru erkekte olsa dişide olsa besiye gidecek bence simentale simental aşıladığımızda belki besi şansı melez yavru kadar iyi olmasada hem tatmin edici olur hemde doğan saf simental dişileri damızlık veya süt için değerlendirilebilinir bence biraz beside kayıp olabilir ama saf simental yavru çok daha karlı olmayacakmı?

benim merak ettiğim 9 ay boyunca gebe angus bir düvenin rasyonu ve bu rasyonun maliyeti ve yerli kara gebe düvenin rasyon ve bu rasyonun maliyeti bu konuda bilginiz varsa paylaşırsanız sevinirim.

Etçi ırk anacın mantıksız olmasının en büyük sebebi anaç kadro oluşturma maliyeti. Yerli karanın neredeyse 2 katı fiyatı var. 1.2 katı bile olsa 10 angus yerine 12 yerli kara alabiliyorsunuz. Ki bence 2 katına daha yakındır. Uyum problemi de mutlaka olacaktır. Anguslar genelde serin, bol yağış alan, merası geniş alanlarda bakılıyor. Ülkemizde bu şartların sağlandığı yerler kısıtlı. Tabi bu sorun zamanla çözülebilir. Başlıca konu maliyet. Hiç değilse bile başlangıç için angus daha riskli olur. Zamanla melezlerle değil de safkan anguslar ile uğraşılmak istenirse, yavaş yavaş geçiş yapılabilir. Safkanla uğraşmanın avantajı; damızlık hayvan üretebilmektir. Eğer böyle bir amaç varsa, yani hem kendi damızlık kadrosunu geliştirmek hem de damızlık satışı yapılmak isteniyorsa safkana yönelebilirsiniz. Bu tamamen maddi imkanlar ile alakalı.

Bir kaç tane angus melezi görme fırsatım oldu. Gelişimlerini de takip ettim. Ben tavsiye etmiştim angus tohumu kullanmalarını. Fakat yavru küçük doğunca bana sitem ettiler "bir daha angus atmam" diye :). Ben ileride görürsün angusu dediğimde pek de itibar etmemişlerdi. Zamanla angus diğer melezlerin arasından sıyrıldı, neredeyse fark attı. Üretici aşırı memnun kaldı. Besiciye sattı. Besici aşırı derecede memnun kaldı. Tamamen tesadüf kurban için köyden birisi o angusu almış besiciden. Tekrar angus köye gelmiş. Kurban sahibi de çok memnun kalmış. Ben besiciden sonraki kısmı göremedim, köyde değildim. Üretici adamın söylemi ile diyorum, "neredeyse iki katına çıkmış, her tarafı et dolmuş" idi. Hatta tanıyamadım bizim angusu diyordu :). Zaten safkan angus üreten bir adam gelse incelese açık bulamazdı hayvanda. Angusun verim ve fiziki özelliklerini tam olarak gösteriyordu. Hatta o dananın yavrusu da oldu, o da boynuzsuzdu fakat rengi farklıydı. İnternetten de angus tohumu atanların yavrularını inceliyorum, inanın orjinal yavrusundan farksızlar.

Ben aşırı derecede bir verim kaybı olacağını düşünmüyorum. Hatta belki melez azmanlığı yakalanıyor ve daha verimli yavrular elde ediliyor olabilir.

Yem maliyetleri konusunda pek fikrim yok ama angusun daha fazla yem tüketeceği çok açık. Çünkü daha iri ve daha verimliler. Anaçların et verimleri bana göre önemsiz. Çünkü bizim amacımız onlardan doğacak yavrulardan kazanç sağlamak. Yani anaçların fazla yem tüketmeleri işimize gelmez. Elimizde daha az yem tüketen ve yaklaşık aynı verimde yavru bir inek varken, nereden daha fazla tüketeni tercih edelim? Simental örneğinizdeki gibi damızlık kaygınız yoksa, bence bu gereksiz.

Simental örneğinizde zaten bir ineklerimizin kısmına angus veya başka bir etçi ırk, diğer kısmına da yine kaliteli simental tohumları kullanılır. Eğer ülkede süt fiyatları artarsa veya simental düve talebinde artış olursa daha az angus tohumu, daha fazla simental tohumu kullanırsınız. Bu oranı piyasa durumuna göre belirlersiniz. Bu konuda ciddi fiyat farkları olacağını sanmıyorum. Her iki türlü uygulamada da birbirine yakın kazançlar elde edilir diye düşünüyorum. Yukarıdaki mesajımda "piyasa şartlarına uyum kabiliyeti kazandırır" dedim ya, asıl avantaj bu. Yani ürünümüzü elimizden daha kolay ve minimum zararla çıkartmamızı sağlar.

Evde misafir olduğu için biraz aceleye geldi, kusura bakmayın. Umarım anlatabilmişimdir. Ben zaten hayvancılık ile şuan uğraşmıyorum. Önümüzdeki senelerde Allah nasip ederse yapacağım. Bu sebeple yem, rasyon, maliyet konuları biraz havada kalıyor olabilir. Kusura bakmayın :).
 
Neden mera?Sulanabilir 1 dekar 1 adet anaç angusun yıllık yem ihtiyacını karşılar iki ürün yetiştirirsek fiğ-tahıl silajı ve ikinci ürün mısır silajı 5 ton fiğ silajı mısır silajı 7 ton toplam yıllık 12 ton silaj olur Biraz saman alırız yıllık fazla bir maliyet olmaz ama angusların başka sorunları varmı sağlık sorunu döl verimi yapanlara sormak lazım yem maliyeti ve diğer masraf oranları % de kaç?

Angusun en büyük özelliği meradan yüksek oranda faydalanma. Mera dememizin sebebi bu. Bu mera kullanım özelliği de yemi ete çevirme kabiliyetinin çok iyi olması ile alakalı. Dediğiniz sistemde de olabilir, mera kullanmadan da beslenebilir. Bu tarz otlatma veya mera kullanımı şartlarında diğer ırklardan daha avantajlı.

Fiyat, oran vermek zor ama yemi ete çevirmede bu kadar başarılı iken diğer ırklar ile kıyaslandığında kesim ağırlığına daha hızlı ulaşması beklenebilir.

Ayrıca angusun en büyük özelliklerinden bir diğerini söylemeyi unuttuk. Mermerleşme denilen, yağın ete dağılımı oranı diğer bütün ırklara göre çok daha yüksek. Bu da kesimde ciddi avantaj sağlar. Yani kesim yapanın kilo kilo yağ kesip kenara atma şansı minimum olur.
 
Bu ırkın diğer özelliklerine gelince, hastalıklara, zor şartlara daha dayanıklı olması. Belki bir süre melezlerle devam edilmeli. Ama mutlaka bu hayvanları üreten damızlık çiftlikleri olmalı. Türkiyenin en verimli toprakları iklimin en sert olduğu coğrafyadadır. Bundan dolayı Erzurum kars gibi yerlerde tarım ürünü kısıtlı yetişir. Fakat biçerek ya da güderek, ot üretimi, yapay meralar vb. oluşturup Buralara Angusların anaç buzağı çiftlikleri kurulabilir. Bu konuda özendirici tedbirler alınırsa, Buralarda 7 ayını dolduran buzağılar, diğer bölgelere satılınca daha fazla destek verilebilir. bu buzağıları silaj, kaba yemi vb. olan çiftçiler alıp besi yapabilir. Bu çiftçilere de bu tarz besicilik özendirilebilir.
 
Şu an hayvancılık yapmadığım, çok önceden yaptığım için, öncelikle Forumdaki üstadlardan ve hayvancılık yapan Trakkulup üyesi çilekeş besicilerden özür diliyorum ve aflarına sığınıyorum. Önümüzdeki yıllarda hayvancılık yapmayı düşünüyorum. Buradaki bilgiler benim, internet, TV, akademik makaleler araştırmalarımdan, arkadaş sohbetleri vb. yerlerden derlememdir. Yanlışım varsa düzeltiniz.

Besi hayvanı yetiştirmede yapmamız gerekenler için şu üç soruyu sormamız lazım gibi geliyor:
Nerede olduğumuzu bileceğiz. Yani elimizde ne var ne yok? Önümüzdeki 2, 5,10,15 yılda nerede olmak istiyoruz? Buralara nasıl gelebiliriz? İşte; hem kendimiz hem ülkemiz adına bu üç soruyu sorduğumuzda, karşımıza başlıca iki ırk çıkıyor. Angus ve Simental.
Şimdi bu iki ırkı karşılaştırdığımızda her ikisi de vazgeçilmez gibi duruyor.

Angusun Avantajları:dünyada büyük gen havuzu olması, kolay buzağılama, iyi karkas kalitesi, doğumda dirençli/dayanıklı yavruları olması, pazarda iyi prim yapması, harika performans, ot, silaj gibi kaba yemleri ete çevirebilmesi, sütü düşük yerli karaları ve holsteinleri melezlemeye uygun olması.
Dezavantajları ise; ortalama seviyede döl verimi, ortalama seviyede uzun ömürlülük, ortalama seviyede kırmızı kas verimi, sadece ete yönelik olması, çok uysal olmaması.
Kızıl Anguslarda da; Avantajlı yanlar; kolay buzağılama, iyi meme yapısı, doğumda iyi direnç, kabul edilebilir karkas kalitesi, yüksek sıcaklığa dayanıklı olması, Jerseyleri melezleyince yavruların besiye uygunluğu. Dezavantajları ise: dünyada daha küçük gen havuzuna sahip olması, daha az tanınması.

Simentalin Avantajları; yüksek gelişim(büyüme), harika kırmızı kas verimi, iyi anaç özellikleri, uysal mizaç, Kombine ırk olması, holsteinleri melezlemeye uygun olması.
Dezavantajları ise; ortalama seviyede karkas kalitesi, ortalama meme yapısı, doğumda daha iri yavruları olması, daha iri ergen ölçüsü, kendini ve başka inekleri emmenin görülmesi. ve şu hareketi çok yapmaları:p
Bu iki ırk da, uzun veya kısa vadede et ve süt sorunumuzda vazgeçilmez gibi duruyor. Siz ne dersiniz?
 

amerika haritası eyaletler.jpgetçi sperma satışları.jpg
Bu veriler, ABD deki internet sitelerinden ve Egevet firmasından alınmıştır.
Bu veriler bize neyi gösteriyor? Yorumlarınızı bekliyorum.
 
Kusura Bakmayın hepinizden özür diliyorum. Şu açıklamaları yazmayı unutmuşum harita, ABD deki etçi sığırların dağılımını gösteren haritadır. Görüldüğü gibi ABD de Etçi sığır işletmelerinin %50 den fazlası tam orta bölgededir. Güneyden kuzeye doğru çok farklı sıcaklık, enlem ve iklim kuşaklarına dağılır. yani ABD de sadece otların genellikle bol ve yeşil olduğu yerlerde değil, Texas gibi çok sıcak, Idaho gibi otların kuru olduğu step ikliminde bile besi işletmeleri vardır. Bu işletmelerin sığırları, ağırlı olarak Angus, Kızıl Angus, Heraford, Simental (Siyah) Heraford -Angus melezleridir. Bu ırklar besilerin, yaklaşık %98ini oluşturur.
 
• 2007 verilerine göre ABD de, 32.9 milyon etçi damızlık inek var. 762,880 inek-buzağı işletmesinde besi materyali üretiliyor. Bunların yine ezici çoğunluğu Angus veya Herangus(Heraford-Angus melezi). İnek sürülerinin %10u toplam sığır varlığının %50sini teşkil eder. Etçi sığır inek sürülerinin % 90ı 100 baştan azdır. Evet devasa sürülerde var. Ama bize öğretildiği gibi, hep devasa sürülerden oluşmuyor. Bizim de ileride yapabileceğimiz gibi büyüklükteler. Yaklaşık % 80 sığır eti gıda sektöründe hamburger şeklinde tüketilir. Bizde de kıyma, kebap, Kurbanlık ve Okul, hastane, askeriye gibi yerlerin yemekhanelerinde tüketilir.
• ABD nin nüfusu 350 milyon, Yaklaşık olarak nüfusunun onda biri kadar damızlık etçi sığırı var. Süt sığırları hariç. Bize uyarlarsak, 8 milyona yakın damızlık sığırımız olması gerekli. ABD kültüründeki Domuz yerine ise, biz küçükbaş sayımızı çoğalmalıyız. Bu arada ABD de olmayan Kurbanlıkları da hesap etmeliyiz.
• Haritaya baktığımızda, bize uyarlayıp, Antalya Mersin den Karamandan kuzeye doğru Kastamonu Sinopa doğru bir hat çizsek hata yapmış oluruz. Burada dikkat etmemiz gereken, farklı sıcaklık, iklim tiplerinde Angus yetiştirebilecek olmamızdır.
• En büyük otlaklar, Kars Ardahan, Erzurum, Ağrı gibi yerlerdedir. Buralara mutlaka inek-buzağı işletmelerini ağırlıklı olarak kurmalıyız. Burada 7 ayını dolduran buzağıları müzayede ile diğer yerlere satmalıyız. ABD nin Californiasında olduğu gibi, bizde de İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Trakya, Burdur gibi batı illerinde süt inekçiliği gelişmiştir. Buralarda daha çok 7. ayından sonraki besiler kurulabilir.
• Texas bölgesinin kendi sığırı, longhorn olmasına rağmen, Kuru milliyetçilik yapıp, Angusa hayır dememişlerdir. Wyomingin sembolü bufalo olsa da Angusa hayır dememişlerdir. Bu ırklarını yaşatsalar da, İskoçyanın Angusu ağırlıktadır. Bizim karasığır da ya da boz da GAK da DAK da ısrar etmemiz sorunlarımızı çözmüyor. Melezlemeye de karşı değiller ama Damızlık safkanları da var. Biz de böyle yapmalıyız. Kara sığır, Boz, DAK, GAK, Zavot, Kırım kaybolmamalı ama, ağırlık Angus ve Simental olmalıdır. Angus olmalıdır, Angus olmalıdır. Diğerleri olsa da Angus olmalıdır.
 
Elin oğlu 10 yıllar önce Hollanda'da denizi doldurup kendisine tarım arazisi yapmış. O araziler şimdi bizim imrenerek baktığımız meralarla kaplı. Tutturmuşuz bir "iklim meraya musait değil" türküsü. Her ortamda aynı şeyi söylüyoruz. Et ve Etçi Sığır yetiştirmek ile ilgili sorunlarımızı Yapay mera ve anaç Anguslara dayalı yetiştiricilik çözer. Hem uygulanabilir, hem sürdürülebilir olur. Yeterki bilimi kullanan, uygulamaya yönelik eğitimi zorunlu kılan ve rutin kontrolleri barındıran bir destekleme politikası izlensin. Binbir taklayla aldığı destegi/hibeyi karısına araba almak icin kullanan sanayicinin çiftçiye ayrılan bütçeye el uzatmasına olanak saglayan sistem kabul edilemez, memlekete de fayda sağlamaz. kıymetli Kurelee, paylasim ve yorumlarını ilgiyle okuyorum. Ellerine, emeğine sağlık.
 
Simangus sürüm için ilk adımlarımı attım. [emoji3]
Çiftliğimde sütü az olan çeşitli nedenlerle beğenmediğim yani yavrularını damızlık bırakmayacağım ineklerimi Angus ile tohumlamaya başladım.
Angus tohumunu özellikle Kırmızı Angus seçtim. Simentallerim ile renk uyumsuzluğu olmasın diye.
Tohumda kolay doğum özelliği olmasına dikkat ettim.
Amerika'da bu iki ırk zaten yıllardır melezleniyor ve çok başarılı sonuçlar var. Hatta Simangus birlikleri bile kurulmuş.
Bunları zaman içinde yetiştirip mera ortamında sadece et ve buzağıya
çalışan bir sürü haline getirmeyi düşünüyorum.
Kullandığım Kırmızı Angus boğa bu:
82e8ee635770b99a9b484e956b932ae8.jpg
 
Simangus sürüm için ilk adımlarımı attım. [emoji3]
Çiftliğimde sütü az olan çeşitli nedenlerle beğenmediğim yani yavrularını damızlık bırakmayacağım ineklerimi Angus ile tohumlamaya başladım.
Angus tohumunu özellikle Kırmızı Angus seçtim. Simentallerim ile renk uyumsuzluğu olmasın diye.
Tohumda kolay doğum özelliği olmasına dikkat ettim.
Amerika'da bu iki ırk zaten yıllardır melezleniyor ve çok başarılı sonuçlar var. Hatta Simangus birlikleri bile kurulmuş.
Bunları zaman içinde yetiştirip mera ortamında sadece et ve buzağıya
çalışan bir sürü haline getirmeyi düşünüyorum.
Kullandığım Kırmızı Angus boğa bu:
82e8ee635770b99a9b484e956b932ae8.jpg

Hayırlı olsunBarış abi, mera olmadan büyütmeye çalışacaktın diye hatırlıyorum ben? Neden vazgeçtin ya da yapay mera mı kararı verdin? Yoksa direkt normal mera mı? Bir de sizin orada mera imkanınız var mı yoksa mera yakınında başka bir besi çiftliği mi kuracaksınız?
 
Son düzenleme:

Hayırlı olsunBarış abi, mera olmadan büyütmeye çalışacaktın diye hatırlıyorum ben? Neden vazgeçtin ya da yapay mera mı kararı verdin? Yoksa direkt normal mera mı? Bir de sizin orada mera imkanınız var mı yoksa mera yakınında başka bir besi çiftliği mi kuracaksınız?

Gürsel mera zaten yok bizim burda. Ot taşıycaz, bir yer bölcez veya başka bir çözüm bulcaz. Bir şekilde bi deneme yapçam. Aklımda kalmasın.
Birşeyler düşünmek için uzun yıllar var önümde bi doğsunlar bakalım önce. [emoji1]
Mera ortamı derken işte anaları dadaları yanyana.
 
Gürsel mera zaten yok bizim burda. Ot taşıycaz, bir yer bölcez veya başka bir çözüm bulcaz. Bir şekilde bi deneme yapçam. Aklımda kalmasın.
Birşeyler düşünmek için uzun yıllar var önümde bi doğsunlar bakalım önce. [emoji1]
Mera ortamı derken işte anaları dadaları yanyana.

İnşallah güzel olur :) Fransa'ya gitmeye gerek kalmadan senin çiftliğe tur düzenleriz biz de :D
 

Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt