Küçük Arazilerin Büyük Firmalara Bağlanması

Kaç defa okudum kafam şişti ve bazı sorulara cevap bulamadım.

Bakan diyor ki;

*** "küçük ölçekli araziler bir sözleşmeyle, yatırımcının veya iş adamına bağlanarak"...

*** "deneyimli kişiler burayı yönetir. Sulama ve diğer kontroller sağlanır. Yetkili ve tecrübeli kişi, fidan dikimi anından, hasadına kadar dünyada bu işin teknolojisi ne ise, sulama, ilaçlaması, gübrelemesi, budaması ve toplamasına kadar bunları yönetecek."

***"dünyanın talep ettiği ambalajda ve o formatta yaş veya kuru olarak bir şekilde pazarlayacak"

***"pilot olarak da Malatya'yı ve birkaç şehri ürün bazında ele alacağız."


Şimdi o zaman 2 sonuç çıkıyor;
1-Kişiler bahçelerini bir firmaya devlet garantisi altında teslim edecek, o firma bütün herkesin kaysı bahçesini aynı anda bakacak-hasat edecek-ürünü pazarlayacak. Kişilerde kazançtan pay alacak. Kişilerin bahçeleri aynı kalacak sadece işletmesini firma yapacak.

2-Yok öyle değil;
Herkesin bahçesini sözleşmeyle alacak ve tamamen tek parça arazi yapacak. Kişilerin arazisi kaybolacak sadece tapu alanı kadar ortak olacak, firma iş bitince kişilere duruma göre para ödeyecek.


Malatya'dan bir ziraat mühendisi arkadaşım haftaya gelecek gibi ondan detaylı bilgi almaya çalışırım.
Enes abi inan bana çiftçi olupda bu uygulamayı savunacak insan cok memlekette, bizim sitede bile varda ne hassa savunan olmadı.
İşin diger yönüde çiftçiyi şapa otutturmaya ilk malatyadan başlıyoz seyredin bizi diyorlar bu yazıdan ben bunu anladım
 
Enes abi inan bana çiftçi olupda bu uygulamayı savunacak insan cok memlekette, bizim sitede bile varda ne hassa savunan olmadı.
İşin diger yönüde çiftçiyi şapa otutturmaya ilk malatyadan başlıyoz seyredin bizi diyorlar bu yazıdan ben bunu anladım

Mera alanlarını veya hazine arazilerini kullanırlar veya satarlar çünkü oralar zaten devlet malı ama kişilerin tapulu malını alamazlar. Zaten medeni kanuna aykırı.



İşin aslını tam anlayamadım, işte iki sonuç çıkıyor. Eğer bütün bahçelerin bakımını ve ürünün işlenip dünyaya satılmasını
bir firmaya verecekse o zaman güzel.
 

Meraları ekmeye geldiler taşla kovalandilar bizim de arazi vardı kayısı ektik mahkemelik olduk ağaç olduğu için bişey tutturamadilar

Mera konusu ayrı.

Bakan diyor ki; "Dünyanın istediği ürün kalitesini küçük çiftçi yapamaz gücü işlemeye yetmez"

O yüzden kişilerin küçük arazilerini sözleşme yapıp firmaya bağlayacağız, devlet kefil olacak. Firma bütün arazinin işletmesini üstlenecek.

İşte bu "bağlanma" nasıl olacak? İstimlak etme gibi mi? yoksa sadece icar sözleşmesi gibi mi?
 
  • Beğen
Tepkiler: eminyarkin
Mera konusu ayrı.

Bakan diyor ki; "Dünyanın istediği ürün kalitesini küçük çiftçi yapamaz gücü işlemeye yetmez"

O yüzden kişilerin küçük arazilerini sözleşme yapıp firmaya bağlayacağız, devlet kefil olacak. Firma bütün arazinin işletmesini üstlenecek.

İşte bu "bağlanma" nasıl olacak? İstimlak etme gibi mi? yoksa sadece icar sözleşmesi gibi mi?
Abicim bizim oralar hep ağaç zaten para da etmeye başladı 5000 dönüm değil 1000 dönüm tek parça boş arazi yok kuru tarım olmaz olursa kayısı üstüne olur oda zor Malatya'da hep çocuklara verilir bahçe hepsi hisseli para ettiği için vermezler ben fazla ihtimal vermiyorum daha önce buna benzer çiftlik açıldı bi tanesi ayakta şimdi
 
Mera alanlarını veya hazine arazilerini kullanırlar veya satarlar çünkü oralar zaten devlet malı ama kişilerin tapulu malını alamazlar. Zaten medeni kanuna aykırı.



İşin aslını tam anlayamadım, işte iki sonuç çıkıyor. Eğer bütün bahçelerin bakımını ve ürünün işlenip dünyaya satılmasını
bir firmaya verecekse o zaman güzel.
Sayın abim küçük ölcekli araziler diyor ,yani burda işlenen arazi vatandaşdan alınıp onların belirledigi sözde deneyimli vs kişiler tarafından işlencek olması.
Kayısı bahceleride tahminin aşırı büyük olmayan yerler.
Valla benim bu yazılanlardan anladığım çiftçinin elinden topranı ,bağını,bahcesini almaya ilk malatyadan başlayıp duruma göre dizecekler milleti bekleyip görelim.
Zaten son günlerde ne yapcaklarını şaşırdılar ,vay traktör bir ay çalışıp yatıyomuşda,sertifikalı tohum ekmeyene,damlama sulama yapmayana destek olmuycak vs diye zaten ayar veriyolar.
 
Sayın abim küçük ölcekli araziler diyor ,yani burda işlenen arazi vatandaşdan alınıp onların belirledigi sözde deneyimli vs kişiler tarafından işlencek olması.
Kayısı bahceleride tahminin aşırı büyük olmayan yerler.
Valla benim bu yazılanlardan anladığım çiftçinin elinden topranı ,bağını,bahcesini almaya ilk malatyadan başlayıp duruma göre dizecekler milleti bekleyip görelim.
Zaten son günlerde ne yapcaklarını şaşırdılar ,vay traktör bir ay çalışıp yatıyomuşda,sertifikalı tohum ekmeyene,damlama sulama yapmayana destek olmuycak vs diye zaten ayar veriyolar.
Valla canlarıni verecek insanlar tanıyorum o kadar kolay değil o iş
 
Benim dedemin babası bile köyde tarım ve hayvancılık yapmamış. Ben ise köyü çok sevdiğim için tarım ve hayvancılık ile uğraşmak istiyorum. Kendimi bildim bileli de bunun hayalini kuruyorum. Zaten köyde değiliz diye zamanında tarlalarımızı akraba dediğimiz açgözlüler almış. Kala kala 40-50 dönüm yerimiz kalmış. En büyük olanı da 10 dönüm civarı. Bunlara da göz diken olursa kafasına sıkarım. İster zengin olsun ister fakir.

Elin memleketinde köylüler, çiftçiler el üstünde tutulur, saygı gösterilir; bizim memlekette aşağılanır, ciddiye alınmaz ve sömürülür.

Toprakları milletin elinden alıp zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapacağınıza milleti geliştirin. Dünyanın en pahalı yakıtlarını kullanıyoruz. Vergiler boyumuzu aştı. Biz ne yapalım? İmkan var da kullanmıyor muyuz?

Meralar zaten devlet kontrolünde olmalı. Ormanları iyileştirin, meraları iyileştirin, hayvanları iyileştirin, tarım ürünlerini iyileştirin... Bunlar zaten devletin görevi. İthal hayvan getirecek durumumuz yok diye, milyonluk çiftlikler kuracak imkanımız yok diye elimizden mi alacaksınız?

Hata bizde ama. Sesimizi çıkartmıyoruz. Herşeye eyvallah dersek böyle olur. Hayırdır kardeşim, kime sordun da bu kararı aldın, biz bunu istemiyoruz, bunu yapamazsınız diyemiyoruz. Adamlar yeri gelince biz emirleri millet alırız demesini iyi biliyor. Hadi emir verelim de uygulamasınlar. Tabi böyle bir şey desek çiftçilerin ne kadarı bize destek olur o da ayrı.
 
arkadaşlar malatyadaki iş tutmaz ama biran önce arazi toplulaştırılması şart ve sertifikalı tohum ve damlama sulama yapmayana destek verilmemesi de doğru karar mera ve orman arazilerindeyse şöyle saçma bi durum var bizim bölgede adamlar 200 km öteden ıgdırdan bahar aylarında koyunları başlıyolar otlatmaya herköyün arazisinde 3 gün yol hakları var zaten 3000 koyun artı kuzu bi girdimi hiçbirşey bırakmıyo bide eylul ekim ayında aynı şekilde geri dönuyolar hiçbirşey kalmıyor kanun onlardan yana ve bu yüzden doğuda şap hastalıgına çare bulunamıyor
 

Çok büyük alanlarda tek tip ürün yetiştiren ülkeler de arilar yasayamiyormuş ,doğada çeşitlilik olmaliymiş.Arilar biterse hayatta biter dedikleri doğru sayiyorsak.Bu şekilde üretim yapan ülkeler doğaya zarar veriyorlar
 
Meselenin özü şu..

Gusulu-Taharet almasini bilmeyen birini Diyanet isleri baskani yapabilirle mi olur mu.. olmaz..


Ama hayatinda 1 kere tarla-köy gormemis.. inekle okuzu ayirt edemeyen herturlu Tarim Bakani olabiliyor!

Bizde köy cocuguyuz demesi ve etliye sutluye karismamasi yeterli..

---

Sertikikali tohum ayri bi fiyasko.. suan piyasada istesende cogu tohumun/bitkinin zaten sertifikalisi yok!

Sonra boyle bi zorlama ekolojik-ekonomik tarimsal yapi olarak dogru da degil!

---

Ekonomi-isletme-ticaretle ugrasan herkes bilir soyler.. ekonominin temeli KOBIlerdeir.. yani kucuk-orta isletmeler..

Heryerde ovulur-desteklenir-saygi gorur.. Kosgeb vs.. temsil edilir..


Peki tarimda niye bu Buyukluk sevdasi.. tarimin kobileri niye uyuz-hakir gorulur..

---

Rte nin, f.celik'in altindakiler toz pembe tablolar sunup kandiriyorlar eminim..


Yanlis hesap da Bagdat dan doner..

Aptalca-uygulanamamis sacma sapan projelere ornek olarak tarihe gecer bu zirvalar!
 
  • Beğen
Tepkiler: FEBRUCCİNİ

Benzer Konular