Küçük Arazilerin Büyük Firmalara Bağlanması

[ENES4422]

Küçük ölçekli araziler bir sözleşmeyle, yatırımcıya veya iş adamına bağlanacak. 5-6000 dönüm tek parça işletme yapılacak.

Bu konuda tam bilgisi olan var mı?

Uygulama MALATYA ilinde başlatılacak.


http://www.tarimdanhaber.com/haber/...em-ciftcinin-arazisi-isletmeye-donusturulecek
Tarımda yeni yöntem: Çiftçinin arazisi işletmeye dönüştürülecek!

'Tarımdaki verimliliği ve üretimi artırmak için, küçük ölçekli araziler bir sözleşmeyle, yatırımcının veya iş adamına bağlanarak, yatırımının kontrol edilmesi sağlanacak. Tarım Bakanlığı da bu sözleşmenin garantörlüğünü üstlenecek.' 'Tarımda yeni yöntemin' detaylarını Ak Parti Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar anlattı.

Malatya Ticaret Borsasını ziyaret eden Nurettin Yaşar, tarımın stratejik bir sektör olduğunu ve Türkiye'nin doğalgazı, petrolü veya dünya ile rekabet edebilir bir zenginliğinin bulunmadığını belirterek, “Geriye bu coğrafyadan kaynaklanan, topraktan elde edilen tek yön tarım kalıyor. İklimi, bitki örtüsü, ekosistemi, ekolojik yapısı ve özellikle bazı bölgelerdeki mikro klima özelliği ile Türkiye'de tarımı öne çıkarıyor" dedi.

TÜRKİYE'DE TARIM NEDEN ÖNE ÇIKMIYOR?

Tarımın Türkiye için önemli olmasına rağmen öne çıkmamasının nedenlerine dikkat çeken Yaşar, Türkiye'de ölçek tarımın uygulanmadığını ve dünya taleplerine uygun endüstriyel bir üretimin yapılmadığını dile getirdi.

Diğer yandan tarımda küçük ölçekte bir sistem kurulamayacağını ifade eden Yaşar, kooperatif üyeliğine de pek yatkın bir ülke olmadığını ileri sürdü.

Tarımda yeni yöntemi anlatan Yaşar, şunları kaydetti:

“Küçük ölçekli arazileri bir sözleşmeyle, yatırımcının veya iş adamının kendisine bağlayıp yatırımını kontrol edilmesi sağlanacak. 5 bin dönümlük bir arazi 50 bin ağaç eder, deneyimli kişiler burayı yönetir. Sulama ve diğer kontroller sağlanır. Yetkili ve tecrübeli kişi, fidan dikimi anından, hasadına kadar dünyada bu işin teknolojisi ne ise, sulama, ilaçlaması, gübrelemesi, budaması ve toplamasına kadar bunları yönetecek.

Bunu bilgi, tecrübe ve teknolojik ağa sahip olmayan köylünün yapma ihtimali yok. Bunu üretim anında yatırımcıyı desteklersek, sırada lokomotif olarak işletim, pazarlama ve ihracatını bir vagon gibi düşünerek sistemi harekete geçiririz"

Ancak bu sistemin sağlıklı çalışabilmesi için desteklenmesi gerektiğini dile getiren Yaşar, “Üretim, işletme ve pazarlama-ihracatta, bu üç aşamada kalıcı destekler nasıl yapılabilir diye düşündük" dedi.

Mevcut sistemde Tarım Bakanlığı'nın verdiği desteklerin heba olduğunu, yeni bir yatırıma dönüşmediğini ifade eden Yaşar, tarımda yeni yöntemde verilen desteklerin de kalıcı bir yatırıma dönüşeceğini belirtti.

MALATYA PİLOT ŞEHİR OLACAK

Tarımda yeni yöntemi ilk olarak kayısı için düşündüklerini ve dört bakanlıkla da çalıştıklarını açıklayan Yaşar, şunları kaydetti:

“Bu yöntemle destek verildiği zaman bu kalıcı bir yatırıma dönüşüyor. Büyük yatırımcılar, küçük ölçekte arazilerle sözleşme yapılacak ve Tarım Bakanlığı gerekirse garantörlüğünü yapacak ve bu yatırımlara biraz bonkörce davranıp teşvik vereceğiz. Bu bir modeldir ve pilot olarak da Malatya'yı ve birkaç şehri ürün bazında ele alacağız.

Ondan sonra da dünyaya verimli, düşük maliyetli, kaliteli üretilmiş ürünü dünyanın talep ettiği ambalajda ve o formatta yaş veya kuru olarak bir şekilde pazarlayalım. Yıllarca aynı geleneksel yöntemlerle kayısıyı ürettik. Şimdi ise daha büyük teknoloji gerekmeden daha kaliteli ürünü üretmek mümkün, yani kayısıyı ilerde teknolojik bir yöntemle kurutma işlemi yapılabilir.

Nem ve kükürt oranını belirlenebiliyor, aynı zamanda yabancı madde oranı da düşük oluyor. Bu paketleme işlemi için de geçerlidir. Bunun için devlet kesenin ağzını açması lazım. Buna küçük ölçekli firmaları buna dayanması mümkün değil çünkü sermaye bilgi birikim tecrübe insanın direncini arttırır. Bu ölçekte bir müddet bu yapıyı oturtana kadar direnecek firmalar lazım. Bir yenilik yapacağız yeni dikilen fidanların masrafını 3 sene sonra 4 sene boyunca karşılayacağız"




http://www.tarimdanhaber.com/haber/...em-ciftcinin-arazisi-isletmeye-donusturulecek

 

[SERDAR TUNA]

üretim büyük ölçekli işletmelerin eline geçecek bunun göstergesidir bu

 

[demirciler_14]

Olan yine çimenlere olacak desene

 

[ParaMiliter]

https://www.youtube.com/watch?v=FW6Tc0ko59s

Komünist bir hack grubu fakat önemli olan muhteviyatı. Bakın neler konuşuyorlar...
_____________________________
Ethem Sancak: "Tarımı köylünün elinden almak gerekir"
Yaklaşık 25 dakikalık ses kaydında Bakan Eker'e övgüler düzen Ethem Sancak, "15 yıl öncesine kadar bu ülkenin demokrasiye kavuşması ve muasır medeniyet seviyesine çıkması için neredeyse canım dahil her şeyimi vermek üzere koşullanmıştım. Devrim yapmaktan yola çıktık, buralara kadar geldik. Fakat 15 yıl önce bir gerçeği keşfettim, tarımı modernleştiremezsek bir köylü toplumu olmaktan kurtulamayız. Ne devrim olur hiç bir şey olmaz. Bu tarımın modernleşmesi gerekiyor. Ve bu tarımın köylünün de elinden alınması gerekiyor. Sayın Bakanımla işte o noktada zaten bir araya geldik ve o günden bugüne ben bu Bakan'a aşık oldum. Bunu sakın şey olarak algılamayın. Dalkavukluk ya da yağ çekme değil. Ben sivri dilli bir adamım, eleştirmeyi de biliyorum" ifadelerini kullanıyor.

"Benimki dedikleri sayın başbakan"
Mehdi Eker'in Bakanlığa atandığı sırada Doğan Grubu'nun önde gelen yazarlarıyla beraber olduğunu anlatan Sancak, "dediler ki, 'seninki gene bir köy ağasını Tarım Bakanı yaptı.' Benim ki dedikleri, Sayın Başbakan. Ben dedim ki 'önyargılısınız, tanımıyorsunuz. Gelin sizinle bir iddiaya girelim. Bir araya getireyim sizi. Her türlü sorunuza cevap versin. Ve sizin entellektüel birikiminizin beş katı değilse her türlü cezaya hazırım.' Sağolsunlar bir araya geldiler, Sayın Bakamın da teşrif etti. Dört saatte hepsini mat etti. Dediler ki 'ya bunu yanlış yapmışlar keşke Kültür Bakanı yapsalardı. Böyle bir anım var" şeklinde konuşuyor.

"80 yıl önce meraları halkın malı yaparak mahvettiler"
Konuşmasını, "Kültür Bakanıyla devrim olmaz" sözleriyle sürdüren Sancak, şu ifadeleri kullanıyor: "Tarımı modernleştirirseniz devrim olur. Ben bunu fark ettim ve benim ismim 15 yıl önce ekşi sözlüğe bakarsanız ineğe aşık olan iş adamı diye geçer. Alamet-i farikam budur. Allah'ın insandan sonra yarattığı en kutsal varlıktır inek. Ben Hintlileri anlamıyordum ama çok doğru yapıyorlar. İnek çok müthiş bir mahluk. (Gülüşmeler) Ve tarımın özü zaten. Geriye doğru tarla tarımı, ileriye doğru tarım sanayi esası inektir. Geçen günü Hollandalı işadamlarına da aynı şeyi anlattım. Şimdi bu ineğin bir sorunu var. Biz bu ineğin sorununu çözemezsek marka falan hikaye. Fakat bu ineğin yaşaması için de yem sorununn çözülmesi lazım. Yem sorununa 80 yıl önceki bu ülke kurucuları bir gem vurmuşlardır. Sovyetik bir anlayıştaydılar. Ve meralarımızı bütün halkın malı ilan ederek mahvettiler. Mera çitlenmiyor, bakılamıyor çünkü bütün halkın malı. Bir şey bütün halkın malı olursa bakılamıyor çünkü halkın malı.

"Meralar petrolden daha değerli, servete dönüştürürüz"
Bir şey bütün halkın malıysa yağmalanır. İnsanlık tarihi bunu böyle gösterdi. Mesela kıyılarımız bütün halkın malıdır ama yağmalanmıştır. Halkın girebileceği kıyı yok. Ormanlarımız bütün halkın ormanıdır ama mahvoldu. 60 yıl öncesine göre ormanlarımız yüzde 40 küçüldü. Bütün halkın ormanı olduğu için. Meralar da öyleydi. Çok şükür Tarım Bakanımız geçen ay çok büyük bir devrim gerçekleştirdi. Bence sessiz bir devrim. Ve merayı çitlenebilir hale getiren kanunu çıkarttılar. Bunu nasıl başardılar bilmiyorum ama anayasal bir sorundu. Ama yaptılar bunu sonuçta. Şimdi ben çok umutluyum. Bu kanun çıktıktan sonra petrolden de daha önemli zenginliğimiz olan meralarımız el birliğiyle işleriz. Bunları servete dönüştürürüz. Sayın Bakan'a bir tarım gönülüsü olarak şükran borçluyum."
___________________________

 

[FEHİM]

yazılacak çok şeyler varda form müsait değil birincisi kim bilir kimleri yine zengin edeceğiz. ikincisi halkımı eğitelim de kendi kendine yetsin diye düşünen yok. üçüncüsü paramiller arkadaşın yazdığı mera yerlerini biraz araştırırsanız meralık tan çıktığı doğru hazine arazisine çevrilip zengine veya şöyle yazayım kamu yararı adı altında sanayiye açıldı. ve hakikatten servete dönüştürülüyor.zamane vasıfsız elemanı yapılıp ucuz işçi ortaya çıkıyor.
bunları yapacağımıza rahmetli Kemal Sunal gibi iki elimizin arasına başımızı alıp başımıza seçtiklerimizi değerlendirerek değiştirmek veya hizaya koymak daha kolay gibime geliyor.

 

[Murat Seçgin]

Bu konuda korkularım şüphelerim vardı lakin bu kadarını beklemiyordum.. Yuh artık diyorum.. Yalnız ben bu oyuna uymam ölürüm arazimi kimseye vermem.. Kimse işletemez benim arazimi.. O kadar kolay değil..

 

[UÖZKAN.77]

F. Celik atla esegi arpayla bugdayi ayirt etsin..

Cikip sokaga anircam sahit olun..

Iste boyle biri bu ulkenin bakani! Konusmaya bile gerek yok..


Orduyu fetöculer ele gecirip pkk ile ayni yataga girdi de..

Tarim bakanligi cok masum mu acaba! Vesselam..

 

[YİGİDO]

Herşey bitti köylünün ekindeki topraklara göz diktiler böyle yapılırsa büyük olaylar kopar

 

[ilkertetik]

Aferdersinizde kimse zorla topraklarımızı alamaz . Farkındaysanız bu yöneticileri ölmekten bu halk kendi canını vererek kurtardı . Gerekirse aynı halk bütün ülkeyi sallar . Bu halk olmasa onlar bi hiç .

 

[Alexander]

Allah sonumuzu hayır etsin

 

[Yaşar Akgün]

Kemal Sunal tosun paşa filmindeki yeşil vadi gibi olacak. Meralar hazine arazisi denilerek zengine verilir kendi arazimizde parayla hayvan otlatak. Zaten şehire yakın en verimli yerleri avm yol vs adı altında mahvettiler ve halen aynı şekil devam ediyor. Vatandaşa çiftçiye hizmetmiş yesinler hizmetini.

 

[ismail_17]

Buyuk sirket araziyi toplulastiracak toplu arazi olunca herkes yapar bu isi
Buyuk sirket destegi kapacak destek ile herkes yapar
Modern teknolojik tarim diyorlarsa herhalde yeni nesili tanimiyorlar bilmiyorlar boyle forumlari takip etmiyorlar

 

[abdullah_aksehirli]

Biz kimsenin uşağı olmayalım diye uğraşırken yine birilerine uşak olacağız demek ki...
Yazık çok yazık.
Binlerce cümle yazılabilir bu konuda, ama tüm düzenlemeleri kendi menfaatlerine olan ZENGİN vekiller ne anlar halimizden...

 

[YİGİDO]

S.a bu konu hakkında bir iki yorum yapmak istiyorum okumayı seven kitap okuyan birisiyim john Steinbeck' in gazap üzümleri romanını okuyanlar belki vardır Amerika'da yaşanmış gerçek bir hikayeden yazılmıştır 1930larda halkın elindeki tarlaları firmalar ellerinden alıp büyük çiftlikler kurdular sonuç resmî rakamlarla 3 milyon kadar insan batıdaki veya çevredeki eyaletlere göçtüler ölenler hastalıklar vs hepsi cabası ve kendi tarihimizden örnek verecek okursak Osmanlı döneminde tımar sisteminin bozulmasının en büyük nedenleri köylüden alınan fahiş miktardaki vergilerdir bunun sonucunda büyük gaçgun göçleri olmuştur ve köyler boşalıp şehirlere ve dağlardaki köhne arazilere sığınmışlardır, işsizlik, kaos, hırsızlık vs vs bir sürü kargaşa çıkmıştır.

Sonrasında boşalan arazileri devlet ricalinden asker yönetici vs vs ellerine verip halka bir zulüm daha yapılmıştır köylü bu kez de yöneticilerin esiri olmuştur. Dediklerimin tarihte bir çok örneği var anlatıp canınızı sıkmayım, Söyleyeceğim aslında ben devlet düşmanı filan değilim yalnız ağaç gamgasıyla kaşınan bu halka dokunmasınlar Allah aşkına herkes şehirde yaşayacak diye bir kanun kural yok, herkes köyden göçüp nice yiğitleri asgari ücrete mahkum edildi, şehirlerde birilerinin kölesi oldular vs vs bunları yapacaklarına köydeki sosyal yaşamı geliştirseler, köylünün çocularını okutmak için çevre büyük köylere bölge okulları yayğınlaştırılsa, eğitim kalitelileştirilse, kimse doğduğu topraklardan istemeye istemeye gitmeye mecbur kalmaz, birilerinin bir kısım elit kesimin cebini doldurmak için milyonlarca köylüyü köleleştirmek en hafif tabirle haysiyetsizliktir, bu yapılırsa veya yapılmaya kalkışılırsa köy köy dolaşıp herkese anlatacağım el mi yaman bey mi yaman rahat bırakın kardeşim şu köylüyü gariban gurebayı, şehit olan biziz vatanını en çok seven biziz ezilen biziz birilerinin rahat uyku uyımasını sağlan biziz bu beyler bir yerlere yaranacak diye öyle bedava toprak yok devlette benim millette ellerini çeksinler benim Topraklarımdan!!!!

 

[nurettin şahiner]

halk memnun abıcım halk memnun sz ıstedıgınız kadar burda bagırın çagırın eyyyyyyy TRAKKLUP uyelerı heyyy ulkem heyyyy buda olur sadece bekleyın gorun....

 

[nurettin şahiner]

Aferdersinizde kimse zorla topraklarımızı alamaz . Farkındaysanız bu yöneticileri ölmekten bu halk kendi canını vererek kurtardı . Gerekirse aynı halk bütün ülkeyi sallar . Bu halk olmasa onlar bi hiç .

ıyı yazmıssında darbe oldugu zaman sabaha kadar sela sela sela eee sımdı hergun şehit nerde sela nerde ayaklanma otur bunları ıyıce bı dusun kardesım... ne demıs allah aklını kullanmayana gokden pıslık yagar dolar cıkarsa cııksın elın dolarından bıze ne dıyen bı halk var dıkkkat et

 

[nurettin şahiner]

Kemal Sunal tosun paşa filmindeki yeşil vadi gibi olacak. Meralar hazine arazisi denilerek zengine verilir kendi arazimizde parayla hayvan otlatak. Zaten şehire yakın en verimli yerleri avm yol vs adı altında mahvettiler ve halen aynı şekil devam ediyor. Vatandaşa çiftçiye hizmetmiş yesinler hizmetini.

hşşşş çktırma abı napıosun sen

 

[Yenikentli123]

Bu konuyu ve Sertifikalı tohum kullanma zorunluluğunu bimer e ve Cumhurbaşkanlığına Lütfen şikayet ediniz.50 60 bin uyeyiz biz ses çıkartabiliriz.Lutfen 10 dk nizi ayırıp şikayet ediniz.

Bu gidişe dur diyemezsek Kölelik hakim olacak

 

[Yaşar Akgün]

hşşşş çktırma abı napıosun sen

550 vekilin 450'si işadamı halk umurundamı bu işin temeli zaten yakın tarlaları bir kişiye verme adı altında değiş tokuş işiyle başladı.

 

[ENES4422]

Buyuk sirket araziyi toplulastiracak toplu arazi olunca herkes yapar bu isi
Buyuk sirket destegi kapacak destek ile herkes yapar
Modern teknolojik tarim diyorlarsa herhalde yeni nesili tanimiyorlar bilmiyorlar boyle forumlari takip etmiyorlar

Kaç defa okudum kafam şişti ve bazı sorulara cevap bulamadım.

Bakan diyor ki;

*** "küçük ölçekli araziler bir sözleşmeyle, yatırımcının veya iş adamına bağlanarak"...

*** "deneyimli kişiler burayı yönetir. Sulama ve diğer kontroller sağlanır. Yetkili ve tecrübeli kişi, fidan dikimi anından, hasadına kadar dünyada bu işin teknolojisi ne ise, sulama, ilaçlaması, gübrelemesi, budaması ve toplamasına kadar bunları yönetecek."

***"dünyanın talep ettiği ambalajda ve o formatta yaş veya kuru olarak bir şekilde pazarlayacak"

***"pilot olarak da Malatya'yı ve birkaç şehri ürün bazında ele alacağız."


Şimdi o zaman 2 sonuç çıkıyor;
1-Kişiler bahçelerini bir firmaya devlet garantisi altında teslim edecek, o firma bütün herkesin kaysı bahçesini aynı anda bakacak-hasat edecek-ürünü pazarlayacak. Kişilerde kazançtan pay alacak. Kişilerin bahçeleri aynı kalacak sadece işletmesini firma yapacak.

2-Yok öyle değil;
Herkesin bahçesini sözleşmeyle alacak ve tamamen tek parça arazi yapacak. Kişilerin arazisi kaybolacak sadece tapu alanı kadar ortak olacak, firma iş bitince kişilere duruma göre para ödeyecek.


Malatya'dan bir ziraat mühendisi arkadaşım haftaya gelecek gibi ondan detaylı bilgi almaya çalışırım.