Koyunculuk iki şekilde yapılabilir hiç sermayeniz yoktur ananevi bir barınak ve elineze bir sopa alarak yapabilirsiniz. masrafı yok denecek kadar azdır. güzel para kazanır forumda pekçok arkadaşımızın yaptığı gibi.
2. ihtimal ise entansif olanıdır. burada işin içine takvim, zootekni, genetik bilimi biraz veterinerlik biraz inşaattan anlama gerektirir.
Takvimini iyi ayarlaman gerekir her dönem elinde kuzu olmalı. (buda sürüyü 3 bölerek mümkün olur bunun içinde bence en az 120 hayvan olmalı)
Zootekni hayvanı en az maliyetle en verimli şekilde besleme şeklinde kısaca özetlenebilir. Koyunları her dönem farklı beslenmeli rasyonları en verimli ama en ucuz olacak şekilde sürekli değişmeli. Rasyonları hazırlama konusunda bende profesyonel değilim. Bir kaç farklı profesyonel kişiden yardım almakta fayda var rasyonlar konusunda
Genetik bilmekten kastım kuzuların kimlikleri olacak zaten o kimlikler ve hayvanın günlük ortalama ağırlık artışından damızlık seçmelisin. damızlık olmayacak dişi kuzularda kesime gitmeli çünkü onlarda sana ek masraf olacak. ikizlik 2 önemli unsur var besleme ve genetik besleme pek çok farklı kaynaktan yararlanarak kendi çizelgeni oluşturmalısın genetik ise zamanla kendi elit sürün olduğunda olacak.
biraz veterinerlikten kastım kuzulayamayan tokluların olduğunda (ters gelen vs) müdahale etmen gerekebilir bunlara biraz hakim olman, birazda becerikli olman gerek. hasta olan hayvanı baktığında anlamalısın (ben başlangıç hiç anlamıyordum ama şuanda 300 tane hayvanın içinden karşıdan söylerim hasta hayvanı)
İnşaattan almadan kastım. Koyun hayvanı çok nazik hayvandır su koktumu içmez suyu sürekli ulaşabileceği mesafede ve temiz olmalı suyu kışın donmamalı. (yeni doğum yapmış koyunları hemen soğuk su içmesini ben pek doğru bulmuyorum az az ve ılık su daha doğru olacaktır) Altı sürekli temiz olmalı ıslak ve ya toz haline gelmiş hayvan gübresi bulunmamalı. ıslak olan yere kesinlikle yatmazlar. kuru ve toz aline gelmiş gübrenin zararı ise hayvanlar kafalarını yere koyuyorlar ve bu şekilde yatıyorlar bu nefes aldıkları sürekli yeri kokluyorlar bu ciğerlerde enfeksiyona yol açıyor. altları sürekli temiz olmalı
Ve en önemlisi içeride koyun beslemek pancar ekmemeye benzer biraz karşılığını alana kadar baya kendi cebinizden verirsiniz yani yatırım işidir. yemleri kendiniz üretirseniz onları satınca alacağınız parayı koyunlara yatırım yaparsınız ve karşılığınıda alırsınız. ama dediğim gibi yatırım yapacak paranız olmalı ya yemi alacak kadar paranız yada üretsenizde size belli bir süre dokunmayacak kadar tarlanız olmalı.
Eğer durumunuz böyle ise içeride koyunculuğa başlamak doğru seçim
Şöyle bir yanlış anlama var. Süt hayvancılığı yapacak adamlar inek başına 30-40 kg süt almayı hesaplıyor. ama içeride koyun beslerken her hayvandan ikiz kuzu almayı hesaplamıyor çünkü her hayvandan ikiz kuzu almak çok zor, hayvan başına 30-40 kg süt almak çok kolaymış gibi geliyor. sonra 5 trilyondan süt üretme çiftlikleri satılığa çıkıyor. Umarım demek istediğimi anlamışsınızdır.
Eğer her hayvandan ikiz kuzu alarak hesaplarsanız 8 ayda masrafı düştükten sonra parayı 2 ye katlarsınız. 1 trilyonunuz 2 trilyon olur. ama öyle bir dünya yok her hayvandan ikiz kuzu alamazsınız. her inekte 30-40 kg süt vermez