Ynt: Güncel Saman Fiyatları
İmkanı olan bütün bölgeler buğdaydan kaçıyor maalesef, ve inanın ben rekolte açıklamalarına inanmıyorum, 21 milyon ton buğdayı geçen sene bizim ülke rüyasında gördü bu senede lafla görür, bu açıklamaları fiyatlar yükselmesin diye yaptıklarını biliyorum, hani ülkenin ihtiyacı 22 milyon ton işte o civarda üretim oldu hesabı yapılsın diye bu açıklamalar yapılmakta,
Ben içanadolu bölgesindeyim ve geçen hafta nadasa bıraktığımız kıraçta tarlaları yağışlardan mütevellit otlanmaya başladı diyerek sürdüm, bölgeyi hakim gören bi yerimiz vardı onu sürerken kafayı kaldırdım şöyle dörtbirtarafa baktım, 20 yıl önce tek komşumda olan derinkuyu olayı çevreyi olduğu gibi sarmış, sadece 3 adet nadas tarla yani toprak parçası gördüm benimkiyle birlikte, hertaraf yemyeşil, millet ekmiş pancar ayçiçeği aspir mısır yonca korunga fiğ soğan nohut fasulye say say bitmez her taraf yemyeşil, tabi arada az arpa ve yulaf, eskiden ekilenin yarısı kadar olmayacak miktarda buğday tarlası.
20 yıl önce kupkuru ve sadece nadas ve hububat olan bölgedeki tarlalar gözalabildiğine yerini çeşitliliğe bırakmış, şöyle geçmişle günümüzü kıyasladığımda dedimki, 20 yıl önce nüfus 50 milyondu %50 arttı 75 milyon oldu, haliyle ihtiyaçlar arttı, özellikle yağlık ürünler ve diğer ürünlere olan talep artışı haliyle ekilişide beraberinde artırdı, nadas tarla kalmamış desen yeri, eee buğday ekimi azalmış arpa yulaf neredeyse yok.
Sözü şuraya bağlıycam, anadolunun bozkırlarından daha fazlasını beklemek için daha fazla masraf, yani daha çok gübre daha kaliteli tohum daha bol su vs..vs... gerekmekte, bunlar gerek destekleme ile gereksede üreticimizin kazanma için başka alternatifi olmaması sebebiyle bi şekilde sağlanmakta, umutla çeşitli ürünler ekilmekte, her ne kadar buğdayla münavebeli yapılsada bu işler, arada buğday ekilişini azaltmakta.
Zaten kimsede buğdaya aman para eder vay kazanırız umudunda değil, bereket olursa oda dekara fazla ürün almanın getirdiği kazançlı durum olduğundan sevinecek, değilse 250-300 kg alarak çarkı bile döndürmeyeceğini biliyor, 400 kg ve üzeri kurtarırı sayılıyor, ki bu yıl gördüğüm kadarıyla pekde kurtarıra ulaşmayacak ve yine çoğu bölge ekinleri yanmış durumda, iyi yerlerde var tabiki, fakat bu iyi yerlerin çoğunluğu sulanabilir hale getirilmiş ve çeşitliliğe bürünerek buğday ekimi azalmış bölgelerdir, çoğunluk düzen bu şekilde değişincede tahmin edersinizki değişime uğramamış verimsiz yerler zaten her yıl verimsiz yani rekolteyi artıracak bir durum sözkonusu olduğunu düşünmüyorum, görünen köy kılavuz istemez hesabı oluyor biyerde bu benim yaptığım hesap.
Sap saman olayında ülkemizde son sözü söyleyen yer hep içanadoludur, Konya Ankara Polatlı Eskişehir Çankırı Yozgat gibi bölgeler harmana girsin bu yılı belirler.
Sap saman olayı ülkede önce hasat yapılan yerlerde hızlı başlamış, bu hızınıda birazda yukarda bahsettiğim sebeplerden ötürü kaybetmez, haaa bazı kesimler bu hızı fazla bulup fiyat politikası oluşturulmasını isteyecektir, özelliklede hükümet kendine zamcı hükümet dedirtmemek için bunu yapacaktır, fakat fiyatı daima piyasa söyler piyasa belirler, müdahale ile piyasa yapılırsa ve ardından tutup yine sap saman yetmedi diye dışardan pahalıya getirirseler işte o zaman tersliğin dikalası olur.
Şimdi kışın samanın kilosunu dışardan sap saman tüketicisine kilosu kaçtan evine alabiliyordu? ilk önce baz alınacak fiyat bu olmalıdır, şu anda satın alanlarda bu fiyatı fazla geçemeyecek şekilde alım yaparsa, satan üretici çiftçi kardeşlerimizde bu fiyata tüketicinin eline geçecek şekilde hesaplı vermeye bakarsa iyi olur, denge olur, aracınında arada acaiplikler yapmasının önüne geçilir, değilse haliyle denge için ithalat gündeme gelecektir, haa sen ithali beğenmezsin 5 kuruş fazla verir alırım diyorsan onun zaten çokda etkisi olmaz piyasaya, ama ithalinde çok üzerinde iki katı fiyata satan aracıdan sap saman almamalıdır.
Burada hem üreticiye, hem sapı ve samanın son tüketicisine büyük görevler düşmekte, piyasanın fazla gaz vermesine aldanmamalıdır, bu gaz verme olayı hem artış hemde olursaki sanmıyorum bu yıl için, hemde fiyatlarda düşüş için geçerlidir.
Bu anlamda sanırım geçen yıl ithal balyanın kilosu 50 krş dan son tüketiciye maloldu, ee bu durumda hesap buna göre yapılmalı, yanlış biliyorsam düzeltin, 50 krş olup olmadığından pek emin değilim çünkü, eğer 50 krş baz alınırsa, 24 kg lık bir balyaya son tüketicinin ödeyeceği para 12 TL olmalıdır gibi bir hesap çıkıyor.