Ynt: ayçiçek fiyatları
Yine seçilirler evet, toplum yönetme idare etme işi tamamen bir sanattır, hemde ondan al ona ver sanatıdır, bakın bizim toplum bundan 30-40 yıl önce nüfusun büyük kesimi kırsal alanda idi, kentli nüfusu oransal olarak azdı, haliyle siyasiler oy için daima popülist yaklaşımla köylüye istediğini verirdi ve oyunuda alırdı, Süleyman Demirel i hatırlayın, çiftçinin kullandığı gübreyi nasıl desteklerdi.
Şimdi ise işler değişti, artık nüfusun sadece %17 si köylerde yaşamakta, son nüfüs bilgisi budur, yani nüfusun %83 ü kentli kasabalı oldu, haliyle kentlerde kasabalarda mal hizmet üretimi atışı olmadı, işsizlik bi taraftan kalitesiz sanayi dışa bağımlılık erken ekonomi ibr tülü cari açığı kapayamadı ama bu nüfus idare dilmek zorundadır.
İşte bunun yoluda nüfusun yoğun olduğu kentlere ülke kaynaklarının aktarılması, az olan yerlerede aktarılmamasından geçer, başkada çıkar yolu yoktur, eğer öyle yapılmazsa kim olursa olsun bu ülkeyi yönetemez batırır.
Bundan sonra gelecek olan a ve ya b partisi hükümete geçer geçmez ilk icraatı ülkenin kendi kendini idare den tarım sektörüylen ilgilenmemek olacaktır, tarım sektörüne yatırım yapmadan halkın karnını ucuza doyurma politikası yapmak olacaktır, bunun sonucuda desteği verse bile diğer taraftan geri alamazsa, kentlerde kasabalarda yaşayan %83 nüfusun kendi kendine yetecek mal ve hizmeti üretemedğiinden doğan açığı kapaması çok zordur, kapayamadıkça tarım sektöründe tek icraatı üreticinin para kazanması için bol üretmesi gerektiğini öne sürüp, ucuz ürün fiyatı politikası ile halkını idare etmek olacaktır.
Bakın bu durum geçmişe göre açık ve net terse döndüğünün önemli işaretlerini bunlar geldikten sonra gördük, mesela taban fiyat politikası yerine tavan fiyat açıklamaya başladılar, neden? fiyatlar tavanı geçmesin, halbuki üreticiye kazandıran fiyat politikası taban fiyat politikasıdır, yani fiyatların düşmesini engelleyecek politikadır.
Şimdi bu durumda üretici şunu aklından çıkarmamalıdır, dışarıda her ürünün ucuzunu bulup getirebilirsin, ayçiçeğini ukraynadan buğdayı rusyadan efenim şekeri ordan mısırı burdan getirebilirsin, orda bi sıkıntı yok, asıl sıkıntı getirmezsen olur, içerde fiyatlar artar, nüfusun %17 si kazancını yapar, halkın gıda fiyatlarıda yukarda olacağından nüfusun %83 ü gıda harcamasına yetişmekte zorlanır, buda ülke yöneten hiçkimsenin işine gelmez, insanoğlu böyledir, daima kendi nefsini düşünür, kendi çıkarını düşünür, tutupda çiftçiyi üreticiyi yada nüfusun %17 sini memnun edecek politika güdecek salak bir siyasetçi yoktur.
Bunun bilinciyle olaylara bakmakta fayda vardır, bilinçli hareket etmekde fayda vardır, aksini ispatlayacak bir durumu bilen buyursun buraya yazsın, ama gerçekten altı dolu bilgiler olsunki çiftçi kardeşlerimiz onu ekecen bunu ekecen kazanacan mantığını kaybetmesin, lakin ben diyorumki onu ekecen bunu ekecen kazanacan devri biteli yıllar oldu, ona buna saldırdıkça umduğunu bulamayacaktır hiçkimse, lakin çiftçilik üreticilik dünyanın bir gerçeğidirki bereket olursa kazanırsın, değilse vay Ayçiçek para etti bende ekeyim, çitlemelik para ediyo seneye bende ekeyim, efenim yağlık açığı varmış ekeyim gibi düz mantıkla hareket edilidiği sürece yanlış olur.
İşin doğrusu memleketin bu şartlar altında üreticiye ve çiftçiye kazandıracak parası yoktur, vardır diyen yalan söyler, bunuda ekonomik hiçbir veriyle ispatlayamaz, bu yüzdende hayallerle değil gerçeklerle bu işi yapmalı, bu ters durum düzelmedende ektiğin herşeye aşırı umutla bakmamayı öğrenmelidir, yani bu işler anca karnını doyurur, bu yıl şu ürün para eder ertesi yıl bakar kalırsın, 10 yıl geçer bakmışın umutla çamurda tozda toprakda debelenmekten başka bişey yapmamışsın, bizde bir laf vardır, yan yatanda bir çamura batanda bir derler, bu doğrudur, o yüzden kendinizi fazla üzmeyin sen üretmezsen ucuza dışarda üreten var bu ürünleri, kendini üzmeden yapabiliyorsan yap fazla umutlanma bu devirde, heleki bu devirde hüsrana uğrmama şansı yok görünüyor, yukarda paylaştığım nüfus oranları gerçeği herşeyi anlatıyor, tabii anlayana.