dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

hangisi


  • Kullanılan toplam oy
    310
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

gaggoş link=topic=86698.msg1039873#msg1039873 date=1448749438' Alıntı:
Borçla gücün ne alakası var.. Adam üretiyor kendine lazım olanı üretiyor. Gidip dışardan almıyor. Savaş durumunda borç morç sökmez. Birde bu borcun büyük bir kısmı IMF yedir. Bastığı parayı IMF den borç şeklinde alıyordur. IMF zaten kendi bankaları.
 
Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

BlackStorm link=topic=86698.msg1039893#msg1039893 date=1448751059' Alıntı:
Borçla gücün ne alakası var.. Adam üretiyor kendine lazım olanı üretiyor. Gidip dışardan almıyor. Savaş durumunda borç morç sökmez. Birde bu borcun büyük bir kısmı IMF yedir. Bastığı parayı IMF den borç şeklinde alıyordur. IMF zaten kendi bankaları.
siz hala verdiğim rakamın farkına varamadınız herhalde tekrar yazayım 65 trilyon dolar yani tüm dünyanın bir senedeki toplam geliri ne imf dinden bahsediyosunuz
 
Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

Amerika her yıl 800 milyar dolar ekstra paraya ihtiyacı duymaktadır. Bu ihtiyacını ' da doların dünyada rezerv para olarak kullanılmasından karşılıyor. Dünya ticareti dolardan vazgeçtiği gün amerikanın ' da sonun başlangıcıdır. Bu başlangıç mutlaka olacak
Buradaki bazı arkadaşların abd ' ye güvendiği kadar abd kendisine güvenemiyor, çünkü Sovyetlerin başına gelen olay kendi başlarına geleceğini biliyorlar
 
Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

.
An itibari ile İsrail demiştim.
Fakat Tr iç dinamikleri değerlendirecek olursak bir adım önde ama biraz paslı. Pas ın silinmesi çok sürmez ( umarım ). Fakat 40-50 yıl içinde bambaşka yerde olacağına inanıyorum.
İsrail zaten kendisi için tehlike çanları çaldığının farkında. ( bkz. Gargat ağacı )
Tr taş üzerinde taş bırakmayacak. Ama milletin o kıvama gelmesi için biraz burnunun bir şekilde sürtülmesi lazım.
Gerisi kolay yumurta kapıya gelince felsefesi taşıyan bir milletiz sonuçta.
O yumurta Çanakkale ' ye geldi sonuç malum.
Umitliyim.
 
Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

Son 10 yilda once krizlerle ugrasan bi ulke varken suan kendi ulkemizden buyuk ulkelere kafa tutuyoruz buda hayli ile rakibimiz ne kadar buyuk olursa olsun gozunu korkutmaya yetiyor turkun dunyaya 3 defa hukum edeceginin hepsi farkinda gidin canakkaleye sehitlikleri gezenlerin nerdeyse %80 i gavur yabanci lakin sehit bizim sehidimiz kac yil once aldiklari kuyruk acisini icimizdeki hainler sayesinde ayagimiza celme taka taka gerilettiler ileri gitmek isterken korkuyorlar odleri patliyor guclu olan maddiyat degil yurektir imandir canakkalede maddiyatimizmi vardi sanki 10 devlete yine yetti osmanlinin kulleri.
 
Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

Duygusal bakiyoruz, kendimizi sisiriyoruz. Tohumu İsrail den aliyoruz, ucagi amerikadan, tanki almandan, traktoru avrupadan... Buyuk olmak icin uretmek lazim, cikginca urermek. Paran kadar buyuksun. Uretmek icin insan kalitesinin, egitiminin, teknolojinin iyi olmasi gerekir. Teknoloji uretirsen guclenirsin.
Adam bi f16 yapar dunyaya satar. Tanesi 25 m dolar. Neredeyse dunyanin yarisina sattilar. Para bastilar. Adamlarin sadece savunma butcesi trnin total butcesinden fazla. Turkiye butcesi 470 milyar dolar, amerikanin tek bir sirketinin cirosu 408 milyar dolar. Bugun bir savas olsa 2 ucak gemisini dayar kapina, radara yakalanmayan ucagiyla 2 ani saldiri yapip senin kilit eder. Tamam karaya inerse herturlu savasir, catisirsin ama adam havadan seni kilit eder.
 
Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

Bazı arkadaşlar kızacak çok sevdiğimiz Osmanlının Balkanları nasıl bırakıp kaçtığına bakalım...

Balkan Savaşları, Osmanlı İmparatorluğu ' nun Balkanlardaki dört devlete karşı 1912 - 1913 ' te yaptığı savaşlardır (8 Ekim 1912 - 29 Eylül 1913). Çatışmaların temel nedeni Bulgaristan Krallığı ile Sırbistan Krallığı ' nın Balkanlarda hızlanan yayılma faaliyetleridir.

Arka plân
1878 tarihli Berlin Antlaşması ' nda umduğunu bulamayan Bulgaristan 1908 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra Balkanlarda etkin bir politika izlemeye başlamıştı. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ' nun yine 1908 yılında Bosna-Hersek ' i ilhak etmesi ise Sırbistan ' ı aynı yönde bir politika izlemeye itti.
1912 yılında Rusya bu iki devletin çıkarlarının çatışmaması için Bulgaristan ve Sırbistan arasında arabuluculuk ve düzenleyicilik yapmaya başladı. Osmanlı İmparatorluğu ' na karşı yapılan ittifaka Yunanistan Krallığı ve Karadağ Krallığı da katıldı.
Rusya ' nın Balkan Devletleriyle Antlaşması Osmanlı İmparatorluğu ' nun Balkanlardaki varlığına son vermek isteyen Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ, Rusya ' nın aracılığıyla aralarında anlaşarak, Türkleri Balkanlardan atmak istediler. Trablusgarp Savaşı da onları cesaretlendirdi.

I. Balkan Savaşı

8 Ekim 1912 - 30 Mayıs 1913 tarihleri arasında Bulgaristan Krallığı, Sırbistan Krallığı, Yunanistan Krallığı ve Karadağ Krallığı ' ndan oluşan Balkan Birliği, Osmanlı İmparatorluğu ' nun Balkanlardaki topraklarının çoğunu ele geçirdi. Arnavutluk da bağımsızlığını kazandı.


Osmanlı ' nın savaşı kaybetme nedenleri
Trablusgarp Savaşı ' nın çıkması
Balkanlar ' da bir karışıklığın meydana gelmeyeceği fikriyle bölgeden, 200 taburluk (75,000 askerlik) bir kuvvetin terhis ettirilmesi,
Ordunun teçhizatının düşman güçlerden çok daha üstün olmasına rağmen birliklerin sabotaj ve baskınlara açık ileri mevkilerde mevzilendirilmesi,
Sırbistan ' ın, Almanya ' dan satın aldığı ağır silahların Selanik Limanı üzerinden geçirilmesine şaşırtıcı bir biçimde izin verilmiş olması ve dolayısıyla Balkan Devletleri ' nin silahlanması hususunda kayıtsız kalınması,
Askerlikle politikanın, birbiri içine dahil edilmesi neticesinde İttihat ve Terakki Fırkası ile Hürriyet ve İtilaf Fırkası mensubu subay ve generallerin, sırf siyasi görüş farklılıkları sebebiyle birbirine yardımdan yüz çevirmesi.
Çok kısa zaman zarfında;
Osmanlı İmparatorluğu yüzbinlerce asker ve yılların çabasıyla elde edilmiş binlerce top ile silah stoklarını kaybetti.[kaynak belirtilmeli]
Savaş, çok sayıda Türk, Pomak, Arnavut ve diğer Müslümanların birçoğunun katline ve mecburen göçüne yol açtı. Balkanlar ' daki nüfus dağılımı büyük ölçüde değişti.
Ordu tecrübesiz ve mesuliyet duygusundan uzak subaylarca idare edildiğinden Doğu ve Batı cephesi olarak iki tertipte savaşan Osmanlı Ordusu ' nun ilk önce doğu kısmı Bulgarlar tarafından mağlup edilmiştir. Daha sonra Batı cephesiyle irtibatı kesilen Osmanlı Ordusu, Sırp ve Yunanlarla savaşan birliklerini de kaybetmiştir.
Arnavutların çoğu Osmanlı tarafında savaşırken, 1910 ' daki olaylar ve 1911 ' deki ayaklanma nedeniyle Arnavutların bir kısmı Osmanlı devletinin karşısında yer almıştır.
Trakya Türkleri ancak 45,000 civarında bir seferberlik çıkarabilmiştir.
Öte yandan savaşın kısa sürmesi Osmanlı İmparatorluğu ' nun Anadolu ve Arap Yarımadası ' ndaki birliklerinin bölgeye nakledilmesine dahi fırsat tanımamıştır


Osmanlı ' nın kaybettiği topraklar
Bulgaristan ordusu, Çatalca ' ya kadar ilerleyerek, İstanbul ' u tehdit etmeye başladı. Sırbistan, Karadağ ve Yunanistan orduları, Makedonya ' yı tamamen işgal ettiler. Diğer Balkan ülkelerini kendine karşı tehdit olarak gören Arnavutluk, mecburen bağımsızlığını ilan etti. Yunanistan, Gökçeada (İmroz) ve Bozcaada dışındaki Ege Adaları ' nı işgal etti.
Taraflar arasında savaşı bitiren anlaşma 1913 yılı Mayıs ayında Londra ' da imzalandı. Londra Antlaşması ' na göre:
Arnavutluk bağımsızlığını kazandı.
Girit Adası Yunanistan ' a verildi.
Osmanlı İmparatorluğu ' nun Trakya sınırı Edirne ve Kırklareli illerini dışarıda bırakacak şekilde Midye-Enez Hattı olmuştur.


2.Balkan savaşını yazmaya gerek yok.
Çok sevdiğimiz Osmanlı balkanları nasıl terkettiğini öğrenmiş olduk o yüzden bırakın artık şu Osmanlı hayallerini...

Saygılar...
 
Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

Herkes Türkiye ' nin dünyanın süper gücü olmasını ister, bunun aksini düşünen Türkiye ' nin zayıf bir ülke olmasını isteyen vatan hainidir. Tarihimiz boyunca da bu hainler olmuş her zaman olacaktır.
Ülkemizin süper güç olmasını istiyorsak Traktör Kulüp üyelerine bir öneride bulunacağım tarımla uğraşanlar olarak ülkenin dışa bağımlılığını azaltmak, cari açığımızı düşürmek için birlik olup hükümet yetkililerine traktötlerimizin %100 yerli olmasını isteyelim. Hattat, Erkunt gibi firmalar İngiliz firmasına patent ödemekten vazgeçsin kendi motorunu yapsın. Hepimiz satalım traktörlerimizi tamamen bizim olan traktörleri kullanalım. Çiftçi olarak elimizi taşın altına koyalım. Ülkemizin geleceğine biraz olsun katkı sağlamak için lüksten, konfordan biraz vazgeçelim...
 
Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

kubilay07 link=topic=86698.msg1039963#msg1039963 date=1448788443' Alıntı:
Bazı arkadaşlar kızacak çok sevdiğimiz Osmanlının Balkanları nasıl bırakıp kaçtığına bakalım...

Balkan Savaşları, Osmanlı İmparatorluğu ' nun Balkanlardaki dört devlete karşı 1912 - 1913 ' te yaptığı savaşlardır (8 Ekim 1912 - 29 Eylül 1913). Çatışmaların temel nedeni Bulgaristan Krallığı ile Sırbistan Krallığı ' nın Balkanlarda hızlanan yayılma faaliyetleridir.

Arka plân
1878 tarihli Berlin Antlaşması ' nda umduğunu bulamayan Bulgaristan 1908 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra Balkanlarda etkin bir politika izlemeye başlamıştı. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ' nun yine 1908 yılında Bosna-Hersek ' i ilhak etmesi ise Sırbistan ' ı aynı yönde bir politika izlemeye itti.
1912 yılında Rusya bu iki devletin çıkarlarının çatışmaması için Bulgaristan ve Sırbistan arasında arabuluculuk ve düzenleyicilik yapmaya başladı. Osmanlı İmparatorluğu ' na karşı yapılan ittifaka Yunanistan Krallığı ve Karadağ Krallığı da katıldı.
Rusya ' nın Balkan Devletleriyle Antlaşması Osmanlı İmparatorluğu ' nun Balkanlardaki varlığına son vermek isteyen Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ, Rusya ' nın aracılığıyla aralarında anlaşarak, Türkleri Balkanlardan atmak istediler. Trablusgarp Savaşı da onları cesaretlendirdi.

I. Balkan Savaşı

8 Ekim 1912 - 30 Mayıs 1913 tarihleri arasında Bulgaristan Krallığı, Sırbistan Krallığı, Yunanistan Krallığı ve Karadağ Krallığı ' ndan oluşan Balkan Birliği, Osmanlı İmparatorluğu ' nun Balkanlardaki topraklarının çoğunu ele geçirdi. Arnavutluk da bağımsızlığını kazandı.


Osmanlı ' nın savaşı kaybetme nedenleri
Trablusgarp Savaşı ' nın çıkması
Balkanlar ' da bir karışıklığın meydana gelmeyeceği fikriyle bölgeden, 200 taburluk (75,000 askerlik) bir kuvvetin terhis ettirilmesi,
Ordunun teçhizatının düşman güçlerden çok daha üstün olmasına rağmen birliklerin sabotaj ve baskınlara açık ileri mevkilerde mevzilendirilmesi,
Sırbistan ' ın, Almanya ' dan satın aldığı ağır silahların Selanik Limanı üzerinden geçirilmesine şaşırtıcı bir biçimde izin verilmiş olması ve dolayısıyla Balkan Devletleri ' nin silahlanması hususunda kayıtsız kalınması,
Askerlikle politikanın, birbiri içine dahil edilmesi neticesinde İttihat ve Terakki Fırkası ile Hürriyet ve İtilaf Fırkası mensubu subay ve generallerin, sırf siyasi görüş farklılıkları sebebiyle birbirine yardımdan yüz çevirmesi.
Çok kısa zaman zarfında;
Osmanlı İmparatorluğu yüzbinlerce asker ve yılların çabasıyla elde edilmiş binlerce top ile silah stoklarını kaybetti.[kaynak belirtilmeli]
Savaş, çok sayıda Türk, Pomak, Arnavut ve diğer Müslümanların birçoğunun katline ve mecburen göçüne yol açtı. Balkanlar ' daki nüfus dağılımı büyük ölçüde değişti.
Ordu tecrübesiz ve mesuliyet duygusundan uzak subaylarca idare edildiğinden Doğu ve Batı cephesi olarak iki tertipte savaşan Osmanlı Ordusu ' nun ilk önce doğu kısmı Bulgarlar tarafından mağlup edilmiştir. Daha sonra Batı cephesiyle irtibatı kesilen Osmanlı Ordusu, Sırp ve Yunanlarla savaşan birliklerini de kaybetmiştir.
Arnavutların çoğu Osmanlı tarafında savaşırken, 1910 ' daki olaylar ve 1911 ' deki ayaklanma nedeniyle Arnavutların bir kısmı Osmanlı devletinin karşısında yer almıştır.
Trakya Türkleri ancak 45,000 civarında bir seferberlik çıkarabilmiştir.
Öte yandan savaşın kısa sürmesi Osmanlı İmparatorluğu ' nun Anadolu ve Arap Yarımadası ' ndaki birliklerinin bölgeye nakledilmesine dahi fırsat tanımamıştır


Osmanlı ' nın kaybettiği topraklar
Bulgaristan ordusu, Çatalca ' ya kadar ilerleyerek, İstanbul ' u tehdit etmeye başladı. Sırbistan, Karadağ ve Yunanistan orduları, Makedonya ' yı tamamen işgal ettiler. Diğer Balkan ülkelerini kendine karşı tehdit olarak gören Arnavutluk, mecburen bağımsızlığını ilan etti. Yunanistan, Gökçeada (İmroz) ve Bozcaada dışındaki Ege Adaları ' nı işgal etti.
Taraflar arasında savaşı bitiren anlaşma 1913 yılı Mayıs ayında Londra ' da imzalandı. Londra Antlaşması ' na göre:
Arnavutluk bağımsızlığını kazandı.
Girit Adası Yunanistan ' a verildi.
Osmanlı İmparatorluğu ' nun Trakya sınırı Edirne ve Kırklareli illerini dışarıda bırakacak şekilde Midye-Enez Hattı olmuştur.


2.Balkan savaşını yazmaya gerek yok.
Çok sevdiğimiz Osmanlı balkanları nasıl terkettiğini öğrenmiş olduk o yüzden bırakın artık şu Osmanlı hayallerini...

Saygılar...
konu güzel gidiyodu ama son mesajın hiç iyi olmadı ...bizim ecdadımız hiç bi yerden kaçmadı kaçmaz NOKTA...
 

Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

truva17 link=topic=86698.msg1039966#msg1039966 date=1448788728' Alıntı:
Herkes Türkiye ' nin dünyanın süper gücü olmasını ister, bunun aksini düşünen Türkiye ' nin zayıf bir ülke olmasını isteyen vatan hainidir. Tarihimiz boyunca da bu hainler olmuş her zaman olacaktır.
Ülkemizin süper güç olmasını istiyorsak Traktör Kulüp üyelerine bir öneride bulunacağım tarımla uğraşanlar olarak ülkenin dışa bağımlılığını azaltmak, cari açığımızı düşürmek için birlik olup hükümet yetkililerine traktötlerimizin %100 yerli olmasını isteyelim. Hattat, Erkunt gibi firmalar İngiliz firmasına patent ödemekten vazgeçsin kendi motorunu yapsın. Hepimiz satalım traktörlerimizi tamamen bizim olan traktörleri kullanalım. Çiftçi olarak elimizi taşın altına koyalım. Ülkemizin geleceğine biraz olsun katkı sağlamak için lüksten, konfordan biraz vazgeçelim...
bu konuda adımlar atıldı şu an bilim ve sanayi bakanlığıyla erkuntun anlaşması var diye biliyorum yerli motor konusunda...
 
Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

truva17 link=topic=86698.msg1039966#msg1039966 date=1448788728' Alıntı:
Herkes Türkiye ' nin dünyanın süper gücü olmasını ister, bunun aksini düşünen Türkiye ' nin zayıf bir ülke olmasını isteyen vatan hainidir. Tarihimiz boyunca da bu hainler olmuş her zaman olacaktır.
Ülkemizin süper güç olmasını istiyorsak Traktör Kulüp üyelerine bir öneride bulunacağım tarımla uğraşanlar olarak ülkenin dışa bağımlılığını azaltmak, cari açığımızı düşürmek için birlik olup hükümet yetkililerine traktötlerimizin %100 yerli olmasını isteyelim. Hattat, Erkunt gibi firmalar İngiliz firmasına patent ödemekten vazgeçsin kendi motorunu yapsın. Hepimiz satalım traktörlerimizi tamamen bizim olan traktörleri kullanalım. Çiftçi olarak elimizi taşın altına koyalım. Ülkemizin geleceğine biraz olsun katkı sağlamak için lüksten, konfordan biraz vazgeçelim...

Bir ülke insanca yaşanabilir, dış politikada saygın bir ülke olduktan sonra kimsenin süper güç gibi soyut bir kavramın peşinden gideceğine inanmıyorum, önce bunları sağlamak lazım.

Bir de gelişim rekabetle olur, rekabetsiz bir ortam kısa vadede kazanç gibi gözükse de uzun vadede daha büyük zararlara yol açabilir. Bu konuda vestelin ithal telefonlar için vergi istemesi olayını inceleyebiliriz. Vergi çıksın çıkmasın bu hareketle marka değerlerine zarar verdiler.

Tabi sizin dediğiniz topyekün bir fedakarlık, bu örnekten biraz farklı. Ama nerenin traktörünü kullanırsa kullansın çiftçi bilinçli tarım yapıp, aldığı verimi maksimize etmeye çalışırsa ülkesi için yapabileceği en faydalı şeyi yapmış olur. Vergi kaçıran, rantçı, işini doğru düzgün yapmayan bir sürü sanayi kuruluşu, insan varken fedakarlığı çiftçiden beklemek pek makul değil.
 
Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

utkuk link=topic=86698.msg1039990#msg1039990 date=1448791704' Alıntı:
Bir ülke insanca yaşanabilir, dış politikada saygın bir ülke olduktan sonra kimsenin süper güç gibi soyut bir kavramın peşinden gideceğine inanmıyorum, önce bunları sağlamak lazım.

Bir de gelişim rekabetle olur, rekabetsiz bir ortam kısa vadede kazanç gibi gözükse de uzun vadede daha büyük zararlara yol açabilir. Bu konuda vestelin ithal telefonlar için vergi istemesi olayını inceleyebiliriz. Vergi çıksın çıkmasın bu hareketle marka değerlerine zarar verdiler.

Tabi sizin dediğiniz topyekün bir fedakarlık, bu örnekten biraz farklı. Ama nerenin traktörünü kullanırsa kullansın çiftçi bilinçli tarım yapıp, aldığı verimi maksimize etmeye çalışırsa ülkesi için yapabileceği en faydalı şeyi yapmış olur. Vergi kaçıran, rantçı, işini doğru düzgün yapmayan bir sürü sanayi kuruluşu, insan varken fedakarlığı çiftçiden beklemek pek makul değil.

Rekabeti yabancı firmalarla yapalım. Hattat, Erkunt, Tümosan gibi yerli firmalarımızı güçlendirip Fent, jhon Deere Same Deutz-Fahr Group gibi firmalarla rekabet edecek dünyada söz sahibi firma haline getirelim. Vesteli örnek vermişsiniz, vesteli Korenin samsung firmasıyla ABD nin Apple İphone firmasıyla rekabet ettirelim, yada Bayer, Basf, Dupont gibi ilaç sanayinin karşısına Hektaş, Koruma gibi şirketlerimizi çıkaralım. Madem ki dünyaya kafa tutacağız devlet böyle bir politika geliştirsin bizde topyekün yabancı mallarını kullanmaktan vaz geçip kendimizin olanı kullanalım.
 
Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

kubilay07 link=topic=86698.msg1039963#msg1039963 date=1448788443' Alıntı:
Bazı arkadaşlar kızacak çok sevdiğimiz Osmanlının Balkanları nasıl bırakıp kaçtığına bakalım...

Balkan Savaşları, Osmanlı İmparatorluğu ' nun Balkanlardaki dört devlete karşı 1912 - 1913 ' te yaptığı savaşlardır (8 Ekim 1912 - 29 Eylül 1913). Çatışmaların temel nedeni Bulgaristan Krallığı ile Sırbistan Krallığı ' nın Balkanlarda hızlanan yayılma faaliyetleridir.

Arka plân
1878 tarihli Berlin Antlaşması ' nda umduğunu bulamayan Bulgaristan 1908 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra Balkanlarda etkin bir politika izlemeye başlamıştı. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ' nun yine 1908 yılında Bosna-Hersek ' i ilhak etmesi ise Sırbistan ' ı aynı yönde bir politika izlemeye itti.
1912 yılında Rusya bu iki devletin çıkarlarının çatışmaması için Bulgaristan ve Sırbistan arasında arabuluculuk ve düzenleyicilik yapmaya başladı. Osmanlı İmparatorluğu ' na karşı yapılan ittifaka Yunanistan Krallığı ve Karadağ Krallığı da katıldı.
Rusya ' nın Balkan Devletleriyle Antlaşması Osmanlı İmparatorluğu ' nun Balkanlardaki varlığına son vermek isteyen Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ, Rusya ' nın aracılığıyla aralarında anlaşarak, Türkleri Balkanlardan atmak istediler. Trablusgarp Savaşı da onları cesaretlendirdi.

I. Balkan Savaşı

8 Ekim 1912 - 30 Mayıs 1913 tarihleri arasında Bulgaristan Krallığı, Sırbistan Krallığı, Yunanistan Krallığı ve Karadağ Krallığı ' ndan oluşan Balkan Birliği, Osmanlı İmparatorluğu ' nun Balkanlardaki topraklarının çoğunu ele geçirdi. Arnavutluk da bağımsızlığını kazandı.


Osmanlı ' nın savaşı kaybetme nedenleri
Trablusgarp Savaşı ' nın çıkması
Balkanlar ' da bir karışıklığın meydana gelmeyeceği fikriyle bölgeden, 200 taburluk (75,000 askerlik) bir kuvvetin terhis ettirilmesi,
Ordunun teçhizatının düşman güçlerden çok daha üstün olmasına rağmen birliklerin sabotaj ve baskınlara açık ileri mevkilerde mevzilendirilmesi,
Sırbistan ' ın, Almanya ' dan satın aldığı ağır silahların Selanik Limanı üzerinden geçirilmesine şaşırtıcı bir biçimde izin verilmiş olması ve dolayısıyla Balkan Devletleri ' nin silahlanması hususunda kayıtsız kalınması,
Askerlikle politikanın, birbiri içine dahil edilmesi neticesinde İttihat ve Terakki Fırkası ile Hürriyet ve İtilaf Fırkası mensubu subay ve generallerin, sırf siyasi görüş farklılıkları sebebiyle birbirine yardımdan yüz çevirmesi.
Çok kısa zaman zarfında;
Osmanlı İmparatorluğu yüzbinlerce asker ve yılların çabasıyla elde edilmiş binlerce top ile silah stoklarını kaybetti.[kaynak belirtilmeli]
Savaş, çok sayıda Türk, Pomak, Arnavut ve diğer Müslümanların birçoğunun katline ve mecburen göçüne yol açtı. Balkanlar ' daki nüfus dağılımı büyük ölçüde değişti.
Ordu tecrübesiz ve mesuliyet duygusundan uzak subaylarca idare edildiğinden Doğu ve Batı cephesi olarak iki tertipte savaşan Osmanlı Ordusu ' nun ilk önce doğu kısmı Bulgarlar tarafından mağlup edilmiştir. Daha sonra Batı cephesiyle irtibatı kesilen Osmanlı Ordusu, Sırp ve Yunanlarla savaşan birliklerini de kaybetmiştir.
Arnavutların çoğu Osmanlı tarafında savaşırken, 1910 ' daki olaylar ve 1911 ' deki ayaklanma nedeniyle Arnavutların bir kısmı Osmanlı devletinin karşısında yer almıştır.
Trakya Türkleri ancak 45,000 civarında bir seferberlik çıkarabilmiştir.
Öte yandan savaşın kısa sürmesi Osmanlı İmparatorluğu ' nun Anadolu ve Arap Yarımadası ' ndaki birliklerinin bölgeye nakledilmesine dahi fırsat tanımamıştır


Osmanlı ' nın kaybettiği topraklar
Bulgaristan ordusu, Çatalca ' ya kadar ilerleyerek, İstanbul ' u tehdit etmeye başladı. Sırbistan, Karadağ ve Yunanistan orduları, Makedonya ' yı tamamen işgal ettiler. Diğer Balkan ülkelerini kendine karşı tehdit olarak gören Arnavutluk, mecburen bağımsızlığını ilan etti. Yunanistan, Gökçeada (İmroz) ve Bozcaada dışındaki Ege Adaları ' nı işgal etti.
Taraflar arasında savaşı bitiren anlaşma 1913 yılı Mayıs ayında Londra ' da imzalandı. Londra Antlaşması ' na göre:
Arnavutluk bağımsızlığını kazandı.
Girit Adası Yunanistan ' a verildi.
Osmanlı İmparatorluğu ' nun Trakya sınırı Edirne ve Kırklareli illerini dışarıda bırakacak şekilde Midye-Enez Hattı olmuştur.


2.Balkan savaşını yazmaya gerek yok.
Çok sevdiğimiz Osmanlı balkanları nasıl terkettiğini öğrenmiş olduk o yüzden bırakın artık şu Osmanlı hayallerini...

Saygılar...
son yazdigini gozden gecir bir kere daha osmanli yok olduds senin turklugun nerden kaldi osmanlinin kulleri bile 10 devleti yenmeye yetti hicde duygusal degilim sait onbasinin 276 kg topu kaldirmasi serife bacinin kac yuz gavur askerine degisilmeyecegi hicde duygusal degilim kahraman ecdadimla ovunuyorum elin gavuru ile degil bu duygusalliksa sizin dusunceniz hainliktir. Bir imzaya 100 yil kolumuzu baglayip bi saraba toprak verenleri 90 bin askeri sarikamista donduran namussuzu kahraman bilmeye devam edin benim dedem öldu kahraman onlar oldu. Bi gecede butun ulke cahil oldu fabrikalari amerikanlastiran milleti sagci solcu diye bolende bunlar oldu ve osmanli kotu oldu oylemi hic polemige girmeye gerek yok osmanlinin saltanatini kimse lekeleyemez ecdadina sahip cikmayan gecmisinede sahip cikmaz gecin bu isleri. Kim ne yazarsada yazsin gecmisimize kimse mudahale edemez
 
Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

Black.Boyss.37 link=topic=86698.msg1040013#msg1040013 date=1448794488' Alıntı:
son yazdigini gozden gecir bir kere daha osmanli yok olduds senin turklugun nerden kaldi osmanlinin kulleri bile 10 devleti yenmeye yetti hicde duygusal degilim sait onbasinin 276 kg topu kaldirmasi serife bacinin kac yuz gavur askerine degisilmeyecegi hicde duygusal degilim kahraman ecdadimla ovunuyorum elin gavuru ile degil bu duygusalliksa sizin dusunceniz hainliktir. Bir imzaya 100 yil kolumuzu baglayip bi saraba toprak verenleri 90 bin askeri sarikamista donduran namussuzu kahraman bilmeye devam edin benim dedem öldu kahraman onlar oldu. Bi gecede butun ulke cahil oldu fabrikalari amerikanlastiran milleti sagci solcu diye bolende bunlar oldu ve osmanli kotu oldu oylemi hic polemige girmeye gerek yok osmanlinin saltanatini kimse lekeleyemez ecdadina sahip cikmayan gecmisinede sahip cikmaz gecin bu isleri. Kim ne yazarsada yazsin gecmisimize kimse mudahale edemez

90 Bin askeri sarıkamışta döndüran İttihat terakkici Enver paşadır.Bunu bilmeden osmanlıcılık,ocakcılık yapma burda.Osmanlıyı lekelediğimiz falan yok devri kapanmasaydı buralar bugün Osmanlıydı ;)
Ha Enver paşanın Osmanlı devletinde bir çok yönetici otoriteden destek bulduğunu unutmayın...
Ne zaman şahsi isteklerini dayatmaya başladı Enver paşadan kötüsü yok dediler aslında hep kötü olanı görmediler çünkü kendilerine ve çıkarlarına hizmet ediyordu...

Anlayamadığınız şu bir şaraba toprak falan verilmedi bir imzayla 100 yılda elimiz bağlanmadı sana Bor madenlerini çıkarma işleme diyen mi var çıkarıp işleyecek teknolojin yok ona buna çamur at ne güzel memleket.

Bu arada ben yorumlarımda ne kimseye düşüncesinden dolayı hain dedim nede düşüncelerinden dolayı insanları ağır bir dille eleştirdim sadece bunların bana göre hayal olduğunu ve bana göre işin farklı bir boyutta olduğu belirttim ki yorumumda senden alıntı bile yapmadım sana bir sataşma yapmadım sen kendi kendine alındın ve beni hainlikle itam ediyorsun.
gerçi sizin gbii düşünmeyen dış mihrak,üst akıl işbirlikçisi ve haindi ya unutmuşum...
 
Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

Tüm Forumdan Özür Diliyorum yanlış biliyormuşum meğer ne vatan hainiymişim meğer ne vatan hainiymiş bunu imzalayanlar....
Kandırıldım öğretmenlerimiz yanlış öğretti tarihi yanlış yazmışlar...


İşte, Lozan Anlaşması ' nın gizli maddelerinden bazıları:
MADDE 2: Türkiye, Boğazlar üzerindeki hâkimiyetinden 24 Nisan 2023 ' ü 25 Nisan 2023 ' e bağlayan geceyarısı tamamen vazgeçecek ve bölge, anlaşmada imzası bulunan diğer devletlerin hâkimiyeti altına girecektir.
MADDE 7: Türkiye 24 Nisan 2023 tarihi itibariyle bütün yeraltı servetlerini ve doğal kaynaklarını kullanma hakkından feragat edecek, bu hak anlaşmada imza sahibi olan diğer memleketlerin olacaktır. İşbu maddeye ormanlar, madenler ve bütün enerji kaynakları da istisnasız dahildir.
MADDE 9: Türkiye, Fener Patrikhanesi ' nin ekümenik olduğunu kabul edecektir. Patrikhane 24 Nisan 2023 ' ten itibaren milletlerarası hükmî şahsiyete sahip olacak, Aya Yorgi Kilisesi merkez kabul edilerek 25 kilometre çapında ve Ayasofya ' yı da içine alacak olan arazi bedelsiz olarak Patrikhane ' ye devrolunacak ve burada daha sonra kurulacak olan Vatikan benzeri yeni devlet, geçmişin Bizans ' ının hatırasını ihyâ edecektir.
MADDE 10: Ayasofya yeniden kilise hâline getirilecek ve Yeni Bizans Devleti ' ne ait olacaktır.
MADDE 13: Hristiyan dünyasının organize edeceği her türlü misyonerlik faaliyeti serbest bırakılacak, Türkiye din değiştirmek isteyen vatandaşlarına her türlü desteği verecektir.
MADDE 17: Bu anlaşmanın imzalanmasından önce yürürlükte bulunan ama Türkler ' in 1919 ile 1922 seneleri arasında sürdürdükleri silâhlı başkaldırı yüzünden uygulama imkânı kalmayan Sevr Anlaşması ' nın bazı maddeleri de yine 24 Nisan 2023 ' ten başlamak üzere hayata geçirilecek, öncelik Ermenistan, Lâzistan ve Kürdistan projelerine verilecektir.
MADDE 21: İşbu anlaşma 24 Temmuz 1923 günü Lozan Palas Oteli ' nin kömürlüğünde Türkiye Hariciye Vekili İsmet ile İstanbul ' daki İngiliz Yüksek Komiseri Sir Horace George Montagu Rumbold tarafından gizli olarak imzalanmıştır.

YOKSA İNANDINIZ MI?
Lozan ' ın nasıl kan ve gözyaşı ile dolu senelerin ardından ve hangi şartlar altında imzalandığını düşünmeyi bir türlü akıl edemeyip yıllardan buyana 'Lozan ' ı zafer falan zannetmeyin, apaçık bir yenilgidir', 'Bağımsızlık belgesi falan değil, Türkiye ' yi ele geçirme planıdır', 'İmzalanmasının üzerinden hele bir asır geçsin, bilmemnemizi işte o zaman göreceğiz' diyenlerdensiniz demek?

Aslı astarı olmayan hayâlî bir gizli protokolün maddeleri imişçesine yukarıda yazdığım maddeleri sizlerin verdiği ilhamla uydurdum...

-Bir gazetenin köşe yazısından alıntıdır-


Şimdi gelelim İşin farklı bir boyutuna tarihçiler bunu daha iyi biliyordur şahsi düşüncem

Lozan gibi Tüm Dünyanın gözü önünde ve neredeyse tüm dünya devletleri ile yapılan bir anlaşma söz konusu ise gizli madde bulunamaz çünkü hani diyorsunuz ya 100 yıl saklı kalacak bu maddeler hah hiçbir akıl 100 yıl boyunca hiç kimsenin bilmeyeceği maddelere uymak zorunda değil yani varlığı şehir efsanesinden ibaret olan bu gizli maddelerin bir yaptırımı kalmıyor

İkincisi devletler arası yapılacak ateşkes yada barış anlaşmalarında gizli maddeler olması tüm Dünya ' nın kabul ettiği(en azından o zamanlar) Wilson İlkelerine aykırıdır.

Bence biz bu tür efsanelerle beynimizi meşgul etmek yerine nasıl kalkınırız nasıl teknolojiyi her alana yerleştiririz onu tartışalım ve onunla meşgul olalım
Ha diyelim ki gizli maddeler vardı o halde 2023 ' e daha 7-8 yıl var madem madenler bizim olacak madem serbest olacak işlememiz, Bor ' u adam akıllı işleyebilecek teknolojiyi geliştirelim ham çıkarıp satmaktan vazgeçelim...
Mademki bu madenler bizim olacak bildiğim kadarıyla es geçilmeyecek miktarda Toryum ve uranyum gibi nükleer madenlerimiz var onları çıkaracak teknolojiyi geliştirelim

Ama yok illa çamur atılacak birilerine illa beceriksizliğimiz yıkılacak birilerinin üzerine...

Konuya son yorumumdur.
Herkese Saygılar...
 
Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

Polemige gerek yok.. kirmayin kirilmayin..

Macin ortasi degil sonu onemlidir..

Birlesik turk-musluman gucu ile yahudi sermayesi destekli dev cin.. kapiscak kiyamet oncesi son buyuk savas bu gerisi teferruat:)
 
Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

kubilay07 link=topic=86698.msg1040034#msg1040034 date=1448797926' Alıntı:
Tüm Forumdan Özür Diliyorum yanlış biliyormuşum meğer ne vatan hainiymişim meğer ne vatan hainiymiş bunu imzalayanlar....
Kandırıldım öğretmenlerimiz yanlış öğretti tarihi yanlış yazmışlar...


İşte, Lozan Anlaşması ' nın gizli maddelerinden bazıları:
MADDE 2: Türkiye, Boğazlar üzerindeki hâkimiyetinden 24 Nisan 2023 ' ü 25 Nisan 2023 ' e bağlayan geceyarısı tamamen vazgeçecek ve bölge, anlaşmada imzası bulunan diğer devletlerin hâkimiyeti altına girecektir.
MADDE 7: Türkiye 24 Nisan 2023 tarihi itibariyle bütün yeraltı servetlerini ve doğal kaynaklarını kullanma hakkından feragat edecek, bu hak anlaşmada imza sahibi olan diğer memleketlerin olacaktır. İşbu maddeye ormanlar, madenler ve bütün enerji kaynakları da istisnasız dahildir.
MADDE 9: Türkiye, Fener Patrikhanesi ' nin ekümenik olduğunu kabul edecektir. Patrikhane 24 Nisan 2023 ' ten itibaren milletlerarası hükmî şahsiyete sahip olacak, Aya Yorgi Kilisesi merkez kabul edilerek 25 kilometre çapında ve Ayasofya ' yı da içine alacak olan arazi bedelsiz olarak Patrikhane ' ye devrolunacak ve burada daha sonra kurulacak olan Vatikan benzeri yeni devlet, geçmişin Bizans ' ının hatırasını ihyâ edecektir.
MADDE 10: Ayasofya yeniden kilise hâline getirilecek ve Yeni Bizans Devleti ' ne ait olacaktır.
MADDE 13: Hristiyan dünyasının organize edeceği her türlü misyonerlik faaliyeti serbest bırakılacak, Türkiye din değiştirmek isteyen vatandaşlarına her türlü desteği verecektir.
MADDE 17: Bu anlaşmanın imzalanmasından önce yürürlükte bulunan ama Türkler ' in 1919 ile 1922 seneleri arasında sürdürdükleri silâhlı başkaldırı yüzünden uygulama imkânı kalmayan Sevr Anlaşması ' nın bazı maddeleri de yine 24 Nisan 2023 ' ten başlamak üzere hayata geçirilecek, öncelik Ermenistan, Lâzistan ve Kürdistan projelerine verilecektir.
MADDE 21: İşbu anlaşma 24 Temmuz 1923 günü Lozan Palas Oteli ' nin kömürlüğünde Türkiye Hariciye Vekili İsmet ile İstanbul ' daki İngiliz Yüksek Komiseri Sir Horace George Montagu Rumbold tarafından gizli olarak imzalanmıştır.

YOKSA İNANDINIZ MI?
Lozan ' ın nasıl kan ve gözyaşı ile dolu senelerin ardından ve hangi şartlar altında imzalandığını düşünmeyi bir türlü akıl edemeyip yıllardan buyana 'Lozan ' ı zafer falan zannetmeyin, apaçık bir yenilgidir', 'Bağımsızlık belgesi falan değil, Türkiye ' yi ele geçirme planıdır', 'İmzalanmasının üzerinden hele bir asır geçsin, bilmemnemizi işte o zaman göreceğiz' diyenlerdensiniz demek?

Aslı astarı olmayan hayâlî bir gizli protokolün maddeleri imişçesine yukarıda yazdığım maddeleri sizlerin verdiği ilhamla uydurdum...

-Bir gazetenin köşe yazısından alıntıdır-


Şimdi gelelim İşin farklı bir boyutuna tarihçiler bunu daha iyi biliyordur şahsi düşüncem

Lozan gibi Tüm Dünyanın gözü önünde ve neredeyse tüm dünya devletleri ile yapılan bir anlaşma söz konusu ise gizli madde bulunamaz çünkü hani diyorsunuz ya 100 yıl saklı kalacak bu maddeler hah hiçbir akıl 100 yıl boyunca hiç kimsenin bilmeyeceği maddelere uymak zorunda değil yani varlığı şehir efsanesinden ibaret olan bu gizli maddelerin bir yaptırımı kalmıyor

İkincisi devletler arası yapılacak ateşkes yada barış anlaşmalarında gizli maddeler olması tüm Dünya ' nın kabul ettiği(en azından o zamanlar) Wilson İlkelerine aykırıdır.

Bence biz bu tür efsanelerle beynimizi meşgul etmek yerine nasıl kalkınırız nasıl teknolojiyi her alana yerleştiririz onu tartışalım ve onunla meşgul olalım
Ha diyelim ki gizli maddeler vardı o halde 2023 ' e daha 7-8 yıl var madem madenler bizim olacak madem serbest olacak işlememiz, Bor ' u adam akıllı işleyebilecek teknolojiyi geliştirelim ham çıkarıp satmaktan vazgeçelim...
Mademki bu madenler bizim olacak bildiğim kadarıyla es geçilmeyecek miktarda Toryum ve uranyum gibi nükleer madenlerimiz var onları çıkaracak teknolojiyi geliştirelim

Ama yok illa çamur atılacak birilerine illa beceriksizliğimiz yıkılacak birilerinin üzerine...

Konuya son yorumumdur.
Herkese Saygılar...

o zamanda ingiterede wilson ilkelerine uymamıştı
 

Ynt: dünyanın en güçlü devleti hangisi? :D

arkadaşlar fransa iran japonya ve almanyayı çıkardım çünkü hiç oy almadılar yada çok az aldılar
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer Konular