Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında, "SUYUN DEĞERİ" konulu programda konuştu.
"Son yüzyılda, artan nüfus, endüstriyel tarım, sanayileşme ve plansız kentleşmeyle birlikte suyumuza çok yüklendik ve hor kullandık. Şimdi ise azalan su kaynakları ile karşı karşıyayız. Son yüzyılda sulak alanların %50'si yok oldu. Dünya'da 80 ülke, su sıkıntısı çekiyor. 844 Milyon insan, içme suyu hizmetine erişemiyor. Dünya nüfusunun dörtte birinden fazlası olan 2,1 Milyar insan temiz suya ulaşamıyor. 4 Milyar insan, yılda en az bir ay, şiddetli su kıtlığı yaşıyor. Kısacası tablo hiç iyi değil ve iyiye doğru da gitmiyor. 2030'da, susuzluktan dolayı 700 Milyon kişinin göç edeceği tahmin ediliyor. 2050'de dünya nüfusunun yüzde 40'ının şiddetli su stresi yaşayacağı ve dünya nüfusunun yarısının susuzluk riski yaşayabileceği öngörülüyor", dedi.
"Dünyadaki suyun % 71'ini, Türkiye'deki suyun ise % 77'sini tarım sektörü kullanıyor. Diğer taraftan, 2050 yılında dünya nüfusunun 10 Milyara ulaşması bekleniyor. Türkiye nüfusunun ise 105 milyon kişiye ulaşacağı öngörülüyor. Dolayısıyla 2050'de bu nüfusu doyurmak için şimdikinden %60 daha fazla gıda üretmek zorundayız. Ve bu gıdayı üretmek için de, şimdikinden %15 daha fazla suya ihtiyacımız olacak. Bu nedenle suyu ve gıdayı birbirinden ayırt etmeden gıdayı en az su kullanacak şekilde üretecek teknolojiyi yaygınlaştırmamız gerekiyor."
"Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Cumhuriyet tarihinde bir ilki daha gerçekleştireceğiz. İnşallah önümüzdeki günlerde 1. Su Şurası'nın da başlangıcını yapacağız. Tabi; 2019 yılında yaptığımız Tarım-Orman Şurasında olduğu gibi; 1. Su Şurası kapsamında da, ilgili tüm paydaşlarla bir araya gelerek, suyumuzun geleceğini konuşacak, hedeflerimizi ortaya koyacak ve yol haritamızı belirleyeceğiz", dedi.
"Son yüzyılda, artan nüfus, endüstriyel tarım, sanayileşme ve plansız kentleşmeyle birlikte suyumuza çok yüklendik ve hor kullandık. Şimdi ise azalan su kaynakları ile karşı karşıyayız. Son yüzyılda sulak alanların %50'si yok oldu. Dünya'da 80 ülke, su sıkıntısı çekiyor. 844 Milyon insan, içme suyu hizmetine erişemiyor. Dünya nüfusunun dörtte birinden fazlası olan 2,1 Milyar insan temiz suya ulaşamıyor. 4 Milyar insan, yılda en az bir ay, şiddetli su kıtlığı yaşıyor. Kısacası tablo hiç iyi değil ve iyiye doğru da gitmiyor. 2030'da, susuzluktan dolayı 700 Milyon kişinin göç edeceği tahmin ediliyor. 2050'de dünya nüfusunun yüzde 40'ının şiddetli su stresi yaşayacağı ve dünya nüfusunun yarısının susuzluk riski yaşayabileceği öngörülüyor", dedi.
"Dünyadaki suyun % 71'ini, Türkiye'deki suyun ise % 77'sini tarım sektörü kullanıyor. Diğer taraftan, 2050 yılında dünya nüfusunun 10 Milyara ulaşması bekleniyor. Türkiye nüfusunun ise 105 milyon kişiye ulaşacağı öngörülüyor. Dolayısıyla 2050'de bu nüfusu doyurmak için şimdikinden %60 daha fazla gıda üretmek zorundayız. Ve bu gıdayı üretmek için de, şimdikinden %15 daha fazla suya ihtiyacımız olacak. Bu nedenle suyu ve gıdayı birbirinden ayırt etmeden gıdayı en az su kullanacak şekilde üretecek teknolojiyi yaygınlaştırmamız gerekiyor."
"Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Cumhuriyet tarihinde bir ilki daha gerçekleştireceğiz. İnşallah önümüzdeki günlerde 1. Su Şurası'nın da başlangıcını yapacağız. Tabi; 2019 yılında yaptığımız Tarım-Orman Şurasında olduğu gibi; 1. Su Şurası kapsamında da, ilgili tüm paydaşlarla bir araya gelerek, suyumuzun geleceğini konuşacak, hedeflerimizi ortaya koyacak ve yol haritamızı belirleyeceğiz", dedi.