İlk cümle yanlış güzel kardeşim. Bizim ithalatimizin %8 i tüketim mallarından oluşuyor. Yani ileride zamlanirda alamam dediğin ürünler %10 dan az. Ithalatimizin %80 i ara mallar.
asgari ücret 15 bin lira olmalı...
- Konbuyu başlatan behcet arı
- Başlangıç tarihi
800 milyar dolar gsyh varken 280 euro asgari ücret demek, paranin halka yayılmadığı anlamına gelir. Senin onda birin kadar gsyh i olmayan bulgaristandan daha düşük asgari ücret veriyorsun ki % olarak asgari ücretli sayın onları katlıyor. Ayrica 280 euro dediğin 10 yıl öncesinin 200 euro seviyesinde.
Cari açık süslü bir ekonomi terimidir, cari açık değildir bunun esas adı zarar, fakat zarar edildiği belli olmasın diye süslü kelime kullanılır cari açık denir.
Ekonomi cari açık veriyor demek zarar ediyor demektir, böylece ülkenin borç stoğu artar, yani borca dayali para sistemi işler hale gelir, sistem sürekli borçlanmaktan beslenir, sermaye başka şekilde rahat hareket edemez kazanamaz, borç arttığı sürece sermaye kazanır.
Cari açığı olan yani zarar eden ekonominin tüketim malı ithalatı yapmasıda ayrıca bir zarardır, isterse yüzde 5 tüketim malı ithal etsin, kendine yeter mal ve hizmet üretimi yapamadığı için tüketim malı ihracatı yeterli olmuyor ve cari açık oluyor yani zarar ediyor.
Asgari ücreti artımak ise tüketimi artıracağından, cari açığı büyütür, yani zaten kendine yeter mal ve hizmet üretemez zarar ediyorken, kalkıp daha fazla tüketmek zarar etmeyi büyütmek demek.
Yani asgari ücret 15 bin dokunmayacaksa 25 binde dokunmaz 45 binde dokunmaz, o zaman yapsınlar 55 bin he he, gönül ister tabiykide ama malesef yok öyle bişey.
Ekonomi cari açık veriyor demek zarar ediyor demektir, böylece ülkenin borç stoğu artar, yani borca dayali para sistemi işler hale gelir, sistem sürekli borçlanmaktan beslenir, sermaye başka şekilde rahat hareket edemez kazanamaz, borç arttığı sürece sermaye kazanır.
Cari açığı olan yani zarar eden ekonominin tüketim malı ithalatı yapmasıda ayrıca bir zarardır, isterse yüzde 5 tüketim malı ithal etsin, kendine yeter mal ve hizmet üretimi yapamadığı için tüketim malı ihracatı yeterli olmuyor ve cari açık oluyor yani zarar ediyor.
Asgari ücreti artımak ise tüketimi artıracağından, cari açığı büyütür, yani zaten kendine yeter mal ve hizmet üretemez zarar ediyorken, kalkıp daha fazla tüketmek zarar etmeyi büyütmek demek.
Yani asgari ücret 15 bin dokunmayacaksa 25 binde dokunmaz 45 binde dokunmaz, o zaman yapsınlar 55 bin he he, gönül ister tabiykide ama malesef yok öyle bişey.
Pazar alışverişi güzeldi videoda, yazın en güzel zamanları, yalnız bişey farkettinizmi? ucuz olacak , ucuz olmasa iyi maşı olacak böyle güzel ürünler satın alacak herkes tüketecek, ah ah mümükün olsa diye bakıyor koltukta sabahtan akşama oturanlar, peki kim uğraşacak bu güzel ürünler için, köylü pazarında gördünüz işte sigortası olmayan, maaşı olmayan, günlük yetiştiridiğini yada o hafta yaptıı bağladığı ürünü getirip üçbeş kazanacak günlük geçimini sağlıycak insanlar, gençler bunu yapmıyor artık, bir tane genç varmı? tabi yok olmaz, günü kurtararak ömürmü biter.
Asgari ücret bol olsa, güzel ürünler tüketse herkes dimi.. peki asgari ücret bol olacak, o zaman bu işleri hangi genç yapacak? sigortası olmadan,maaşı olmadan, o gün veya o ay ne kazanacağı belli olmadan günlük geçim için uğraşan genç olmaz, niye? gelir olmayan belirsizlikle dolu yere niye gitsin, nasılsa bol bol asgari ücret verilecek, ama sanayiciyi teşvik ettikleri gibi teşvik edilirse gençlerde tarıma yönelebilir.
Asgari ücret bol olsa, güzel ürünler tüketse herkes dimi.. peki asgari ücret bol olacak, o zaman bu işleri hangi genç yapacak? sigortası olmadan,maaşı olmadan, o gün veya o ay ne kazanacağı belli olmadan günlük geçim için uğraşan genç olmaz, niye? gelir olmayan belirsizlikle dolu yere niye gitsin, nasılsa bol bol asgari ücret verilecek, ama sanayiciyi teşvik ettikleri gibi teşvik edilirse gençlerde tarıma yönelebilir.
ihracatı artırarak zenginleyenler asgari ücret hakkında konuşuyormu? maaşlara zam hakkında konuşuyormu?
Paraları dağ gibi istifleyenlere hiç dikkat çeken yok.
Paraları dağ gibi istifleyenlere hiç dikkat çeken yok.
asgari ücretle çalışan vatandaşlara...
3000/5500=%55 zam takdir edildi, verildi...
türkçe konuşan, tiyatrocu-yaygaracı tv'ler her sabah, her akşam enfilasyon farkı hesabı yapıp,
propagandalarına, haberlerine konu yapıyorlar...
hergün bu teraneyi vatandaşa papağan misali, yüksek sesli, tekrar ediyorlar...
yok, bagkur emeklilerine, sgk emeklilerine sadece enfilasyon farkı (%15-20) kadar zam yapılacakmış...
yok, memurlara, memur emeklilerine (enfilasyon farkı (%11-15) +%8 zam yapılacakmış...
şimdiden, market raflarındaki pek çok ürüne %50 ya da daha çok zam yapıldı...
bu ay (aralık, 2022) konutlara kesilen faturalar, elektirik, dogal gaz, %50 zamlı kesildi....
sanki, faturayı kesenler, asgari ücrete yapılacak zam miktarını önceden biliyorlardı....
muhtemelen, belediyeler de, su faturalarını %50 zamlı kesecekler...
sonuç...
vatandaş rahat nefes almasın...
uyanık toplum...
aferin size...
Son düzenleme:
Bugün birisi dediki, 2 çocuğum var okuyor, vesikalık fotoğraf lazım oldu, 3 tane vesikalık fotoya 50 lira, iki çocuk 6 tane fotoğrafa 100 lira verdim diye sızlandı.
Ne yapacağını şaşırdı kaldı halk.
100 liraya 4 liradan 25 tane ekmek alırım ben diyor. terazinin bir kefesine koy 25 ekmeği öbür kefeyede 6 fotoğrafı koy terazi dengede ağır basan taraf yok işte dedim bende.
iyide kefeye 25 ekmek sığmaz, 6 fotoğraf kefede kaybolur gider demezmi...ne dese haklı, maaş tabi yetmez heryere gereksiz tonla para ödüyor halk.
Hayır eğitim gören çocuklara niye fotoğraf masrafı varki, hiçbiryerde olmasın zaten, bir tane çekilse elektronik ortamda kopyası yeter artar, demekki çok lazım, pahalı ya ondan lazım oluyordur.
Ne yapacağını şaşırdı kaldı halk.
100 liraya 4 liradan 25 tane ekmek alırım ben diyor. terazinin bir kefesine koy 25 ekmeği öbür kefeyede 6 fotoğrafı koy terazi dengede ağır basan taraf yok işte dedim bende.
iyide kefeye 25 ekmek sığmaz, 6 fotoğraf kefede kaybolur gider demezmi...ne dese haklı, maaş tabi yetmez heryere gereksiz tonla para ödüyor halk.
Hayır eğitim gören çocuklara niye fotoğraf masrafı varki, hiçbiryerde olmasın zaten, bir tane çekilse elektronik ortamda kopyası yeter artar, demekki çok lazım, pahalı ya ondan lazım oluyordur.
Evet asgari ücret 8500 lira bugünkü dolar kuru 18,69 TL ile 8500/18,69= 454,7 dolar oldu.
Alamanyada asgari ücreti aylığa vurduğunuzda temmuz 2022 de zamlandı en son ve 1811,33 euro, yani dolar karşılığı 1691,7 dolar olmuş oluyor.2023 zammı bekleniyor açıklanmadı biliyorum eli kulağındadır.
Almanyanın GSYİH sı 4,223 trilyon dolar
Türkyenin GSYİH si 815 milyar dolar
yani Almanyada tüm halk çalışıp bizim tam 5,18 katımız kişi başı para kazanıyor 4223 / 815=5,18
Almanyada asgari ücret 1691,7 dolara tekabül ediyor, demekki oranlarsak 1691,7 doların 5,18 de biri kadar asgari ücretimiz olursa Almanların gelir paylaşımındaki oranı yakalamış oluruz ve geliri onlar kadar adaletli paylaşmış oluruz.
1691/5,18= 326,44 dolar
demekki bizim gelirimiz 815 milyar dolara göre asgari ücret 326 dolar olursa Almanya ile aynı oranda gelir dağılımı yakalamış oluruz.
Fakat bizde asgari ücret 454,7 dolar açıklandı. gelirimize göre yüksek açıklandı, 350-375 doların üzeri bu ekonomi kaldırmaz, Almanya ile oranlarsak bile 326 dolar rakamı çıktı işte hesap ortada.
Kazanılmayan gelir harcanmaya tüketilmeye kalkılırsa ne olur? yada asgari ücrete zengin ülkeden daha fazla oranda milli gelirden pay alma tüketme lüksü verecekseniz, demekki başka yere vermeyeceksiniz, başka yerleri oransal olarak ezeceksinizki, tüketimi destekleyici ekonominiz ayakta kalsın.
Tabi bu muhtemelen yapılamayacak, sonuç tüketim ekonomisi canlı kalsın maksat, harcamalardanda kısılmaz bizde, gelir olmaması sıkıntı değil bol bol harcama yapılsın yeterki, ama nereye kadar ve nasıl? neyin umuduyla yapılıyor bunlar?yoksa oy kaybetmemekde varmı işin içinde.
Tabiykide bu 815 milyar dolar gelirin sürekli artması yani her yıl büyüme olması lazım, yani seneye 815 milyar 900, ondan sonraki yıl 1 trilyon, sonra 1,1 ve sonraki yıl 1,2 trilyon olması gibi bir büyüme olması lazım, yoksa büyüme olmaz ise ki dünya stagflasyona gidiyor, bizim ekonomi 2026 yılında mümkün değil 1,2 trilyon dolarlık ekonomi olamaz, o zaman işte ekonomi değil büyüme küçülme yaşar, içeriye çalışan sektörler küçülür yokolur, stagflasyondaki dünyaya ihracat yaptım sanan şirketler aslında bedavaya ihracattan kazanır ama sürekli dünya ile rekabet edemeyeceğinden yine teşvikle ayakta kalır, yine develüasyon yaparsınız yine enflasyon artar, bir türlü GSYiH 1 trilyonu aşamaz.
Stagflasyon nedir? dünya ekonomileri durgunluktadır ve yükselen enflasyon vardır, yani bu durumda dünyada tüketim azalırken ekonomiler durgunlaşırken ihracat artışı yapmaya çalışmak zordur ve aslında ihracat yapsanızda fiyatarı çok ucuz ürünleri ihracettiğinizden kazancınız ihracattan az olsa bile ithalata vereceğiniz yani emtilara hammaddeye ve ara mallarına vereceğiniz parada katlanacaktır, ithalat düşmeyecek cari açık azalmayacak ve sonunda yine develüasyon enflasyon yüksek sarmal ile içeride halkın bir noktadan sonra perişan olması kuvvetle muhtemeldir, bunu yönetimler maaşlara zam ile oy toplarım şeklinde basit icraata başvurarark perdeler seçim kazanmaya çalışır ve resmi gösetrmeyebili, ama gören bilir.
Şimdi çiftçi olarak bunlar bizi ilgilendirmiyor gibi görünebilir, ama kazın ayağı öyle değil işte, özellikle gençlere diyorum bakın, artan nüfus düşmüyor artmaya devam, 90 milyon insanı içeride böyle bir ortamda hergün sürekli günde 3 öğün karnını ucuza doyuracak olan sizlersiniz, üreticiler. Fakat sizin hiçbir şekilde korunmanız üretici olarak sahiplendiğiniz bir oluşum falan yok, kimse durmunuzu takip dahi etmiyor, geçtiğimiz yıl yaşanan durum gibi, sürekli artan girdiler maliyet karşısında eliniz kolunuz bağlı kaldığınız durumlar eksik olmaz, çünkü iç piyasaya çalışan sektördesiniz, görünen köy kılavuz istemez.
Peki ne yapılabilir? Demekki küçük üretici istenmiyor, malum ölçeğiniz küçükse geçiminizde var bir taraftan, olacak işler değil, tarım küçük ölçekte yapılacak en son iş olmuş oluyor. Büyük ölçekte yapanlar ancak bir yılı kurtarsa zararsız, seneye kazanırım umudunu canlı tutabilir, yani klasik kırk yıl karnını yarmışlar muhabbeti bitmez vesselam.
Alamanyada asgari ücreti aylığa vurduğunuzda temmuz 2022 de zamlandı en son ve 1811,33 euro, yani dolar karşılığı 1691,7 dolar olmuş oluyor.2023 zammı bekleniyor açıklanmadı biliyorum eli kulağındadır.
Almanyanın GSYİH sı 4,223 trilyon dolar
Türkyenin GSYİH si 815 milyar dolar
yani Almanyada tüm halk çalışıp bizim tam 5,18 katımız kişi başı para kazanıyor 4223 / 815=5,18
Almanyada asgari ücret 1691,7 dolara tekabül ediyor, demekki oranlarsak 1691,7 doların 5,18 de biri kadar asgari ücretimiz olursa Almanların gelir paylaşımındaki oranı yakalamış oluruz ve geliri onlar kadar adaletli paylaşmış oluruz.
1691/5,18= 326,44 dolar
demekki bizim gelirimiz 815 milyar dolara göre asgari ücret 326 dolar olursa Almanya ile aynı oranda gelir dağılımı yakalamış oluruz.
Fakat bizde asgari ücret 454,7 dolar açıklandı. gelirimize göre yüksek açıklandı, 350-375 doların üzeri bu ekonomi kaldırmaz, Almanya ile oranlarsak bile 326 dolar rakamı çıktı işte hesap ortada.
Kazanılmayan gelir harcanmaya tüketilmeye kalkılırsa ne olur? yada asgari ücrete zengin ülkeden daha fazla oranda milli gelirden pay alma tüketme lüksü verecekseniz, demekki başka yere vermeyeceksiniz, başka yerleri oransal olarak ezeceksinizki, tüketimi destekleyici ekonominiz ayakta kalsın.
Tabi bu muhtemelen yapılamayacak, sonuç tüketim ekonomisi canlı kalsın maksat, harcamalardanda kısılmaz bizde, gelir olmaması sıkıntı değil bol bol harcama yapılsın yeterki, ama nereye kadar ve nasıl? neyin umuduyla yapılıyor bunlar?yoksa oy kaybetmemekde varmı işin içinde.
Tabiykide bu 815 milyar dolar gelirin sürekli artması yani her yıl büyüme olması lazım, yani seneye 815 milyar 900, ondan sonraki yıl 1 trilyon, sonra 1,1 ve sonraki yıl 1,2 trilyon olması gibi bir büyüme olması lazım, yoksa büyüme olmaz ise ki dünya stagflasyona gidiyor, bizim ekonomi 2026 yılında mümkün değil 1,2 trilyon dolarlık ekonomi olamaz, o zaman işte ekonomi değil büyüme küçülme yaşar, içeriye çalışan sektörler küçülür yokolur, stagflasyondaki dünyaya ihracat yaptım sanan şirketler aslında bedavaya ihracattan kazanır ama sürekli dünya ile rekabet edemeyeceğinden yine teşvikle ayakta kalır, yine develüasyon yaparsınız yine enflasyon artar, bir türlü GSYiH 1 trilyonu aşamaz.
Stagflasyon nedir? dünya ekonomileri durgunluktadır ve yükselen enflasyon vardır, yani bu durumda dünyada tüketim azalırken ekonomiler durgunlaşırken ihracat artışı yapmaya çalışmak zordur ve aslında ihracat yapsanızda fiyatarı çok ucuz ürünleri ihracettiğinizden kazancınız ihracattan az olsa bile ithalata vereceğiniz yani emtilara hammaddeye ve ara mallarına vereceğiniz parada katlanacaktır, ithalat düşmeyecek cari açık azalmayacak ve sonunda yine develüasyon enflasyon yüksek sarmal ile içeride halkın bir noktadan sonra perişan olması kuvvetle muhtemeldir, bunu yönetimler maaşlara zam ile oy toplarım şeklinde basit icraata başvurarark perdeler seçim kazanmaya çalışır ve resmi gösetrmeyebili, ama gören bilir.
Şimdi çiftçi olarak bunlar bizi ilgilendirmiyor gibi görünebilir, ama kazın ayağı öyle değil işte, özellikle gençlere diyorum bakın, artan nüfus düşmüyor artmaya devam, 90 milyon insanı içeride böyle bir ortamda hergün sürekli günde 3 öğün karnını ucuza doyuracak olan sizlersiniz, üreticiler. Fakat sizin hiçbir şekilde korunmanız üretici olarak sahiplendiğiniz bir oluşum falan yok, kimse durmunuzu takip dahi etmiyor, geçtiğimiz yıl yaşanan durum gibi, sürekli artan girdiler maliyet karşısında eliniz kolunuz bağlı kaldığınız durumlar eksik olmaz, çünkü iç piyasaya çalışan sektördesiniz, görünen köy kılavuz istemez.
Peki ne yapılabilir? Demekki küçük üretici istenmiyor, malum ölçeğiniz küçükse geçiminizde var bir taraftan, olacak işler değil, tarım küçük ölçekte yapılacak en son iş olmuş oluyor. Büyük ölçekte yapanlar ancak bir yılı kurtarsa zararsız, seneye kazanırım umudunu canlı tutabilir, yani klasik kırk yıl karnını yarmışlar muhabbeti bitmez vesselam.
Son düzenleme:
bayramdan önce (28 haziran 2023 kurban bayramı), asgari ücreti yeniden tespit etme çalışmaları başladı,
komisyonlar toplanıyor...
11,000-11,500 tl arasında bir rakamdan bahsediliyor...
sayın fatih erbakan, asgari ücretin 15000 lira olması gerektiğini söyledi...
rahmetli haydar baş, mekanı cennet osun, zamanında 5 000 lira olması gerektiğini söylemişti...
asgari ücret, artışı, doğrudan fiyatlara yansıtılırsa, sonuç hayat pahalılığı...
bak resim 5....
bekleyelim, görelim, bakalım ne olacak...
mal ve hizmet fiatları dikkate alındığında, memur maaşlarının ve çalışanların ücretinin 25 000-50 000 tl arasında olması gerekir...
adam gibi yaşamak için üretmek, tüketmek şart...
işçiye, memura yarım maaş vermekten artık vazgeçmeli...
komisyonlar toplanıyor...
11,000-11,500 tl arasında bir rakamdan bahsediliyor...
sayın fatih erbakan, asgari ücretin 15000 lira olması gerektiğini söyledi...
rahmetli haydar baş, mekanı cennet osun, zamanında 5 000 lira olması gerektiğini söylemişti...
asgari ücret, artışı, doğrudan fiyatlara yansıtılırsa, sonuç hayat pahalılığı...
bak resim 5....
bekleyelim, görelim, bakalım ne olacak...
mal ve hizmet fiatları dikkate alındığında, memur maaşlarının ve çalışanların ücretinin 25 000-50 000 tl arasında olması gerekir...
adam gibi yaşamak için üretmek, tüketmek şart...
işçiye, memura yarım maaş vermekten artık vazgeçmeli...
Son düzenleme:
11 bin lira neki, afganlı aylık 15 bin liraya çalışıyor tarım işlerinde, koca koca fabrikalara 13 bin lira veriyor 15 senelik işçisine,haa net 18 bin ama eline geçen 13 bin yada bilemedin 14 bin işte.
Türkiye parasını değersizleştirerek biryere varamaz, bunu biliyorlar yöntimler ve sadece sermayenin gösterdiği rolü oynuyorlar.
Dikkat edin sadece emek degersizleştiriliyor bu yolla, paranın değersizleştirilmesinin tek amacı emeği değersizleştirmektir, maaşa zam falan bunlar hikaye.
Emek yoğun işler ve sermaye koyarak emek verilen işler, devalüasyon enflasyon sarmalında hapı yutan işlerdir, yapılamaz sermaye bağlamak hatadır, sabit gelirler yani maaşlarında satınalma gücü eritilir,zam yapsalar noolcak, kısa sürede erir gider.
Bu şekil yönetimi yutturmak için halkın dikkati sürekli başka tehditlere vs. dikkat çekilir, dışgüçler bu yüzden terörü besler, içeridede piramitsel örgütler oluştururki, hem idareyi tehdit eder hemde halkın dikkati çıkarılan karışıklıklara çekilir.
velhasılı gelişmeyecek geri kalması gereken toplumlar bu tuzaklardan kurtulamazlar, düşük gelir düşük kazanç ve sermaye yetersiz kalmaya devam ederler vesselam.
Toplumun al tabakası çiftçi işçi memur yani sabit gelirli ve emek yoğun işlerle iştigal edenlerin hiç şansının olmayacağı yıllar sürüp gider, umut hep vardır daima umut pompalanır zaten.
Türkiye parasını değersizleştirerek biryere varamaz, bunu biliyorlar yöntimler ve sadece sermayenin gösterdiği rolü oynuyorlar.
Dikkat edin sadece emek degersizleştiriliyor bu yolla, paranın değersizleştirilmesinin tek amacı emeği değersizleştirmektir, maaşa zam falan bunlar hikaye.
Emek yoğun işler ve sermaye koyarak emek verilen işler, devalüasyon enflasyon sarmalında hapı yutan işlerdir, yapılamaz sermaye bağlamak hatadır, sabit gelirler yani maaşlarında satınalma gücü eritilir,zam yapsalar noolcak, kısa sürede erir gider.
Bu şekil yönetimi yutturmak için halkın dikkati sürekli başka tehditlere vs. dikkat çekilir, dışgüçler bu yüzden terörü besler, içeridede piramitsel örgütler oluştururki, hem idareyi tehdit eder hemde halkın dikkati çıkarılan karışıklıklara çekilir.
velhasılı gelişmeyecek geri kalması gereken toplumlar bu tuzaklardan kurtulamazlar, düşük gelir düşük kazanç ve sermaye yetersiz kalmaya devam ederler vesselam.
Toplumun al tabakası çiftçi işçi memur yani sabit gelirli ve emek yoğun işlerle iştigal edenlerin hiç şansının olmayacağı yıllar sürüp gider, umut hep vardır daima umut pompalanır zaten.
5 6 yıl evvel 6 ay fabrikada çalışan 25 yaşında tofaş alabiliyordu 10 kurbanlık koç bakanda şimdi araba oldu 30 32 yaşında ama ikiside alamıyor şimdi asgari ücrete zam varmı yokmu?
zam yapılmadan 1 ay önce, yapılan zamdan fazlası geri alınıyor, malesef....bu sebeple, halkın yaşantısında bir rahatlama
olmuyor...
bunun sebebi nedir
-asgari ücret artışlarından önce, bir miktar devalüasyon yapılması (ülkeyi yöneten iktidarın tercihi) (memur, emekli sayısı dikkate alındığında, devlet büyük bir iişverendir)
-özel sektör, girdilerinin (ithalat, işçilik) artması, sonunda, ürünlere ve hizmetlere zam yapılması
bunlar apılırken, dengenin bir türlü kurulamaması,
çaresiz, sahipsiz çalışanların, bu durumun sonucuna katlanmak mecburiyetinde kalması...
her asgari ücret artışında, yapılan ayarlaalardan sizce kim karlı çıkıyor,
1-devlet, devleti yöneten hükümet
2-özel sektör işverenleri/patronlar
3-çalışanlar, işçiler, memurlar, emekliler, çiftçiler...
asgari ücret, %30 arttı durum düzelmedi...
%40 arttı durum düzelmedi...
%50 arttı durum düzelmedi..
(durum düzelseydi artış yapmayagerek kalmazdı)
bakalım bu sefer düzelir mi
çalışanların (işçilerin, memurların, emeklilerin, çiftçilerin) asgari ücret seviyesinde bir maaş/ücret almaları (yada sürekli borçlu yaşaması)
kimin işine gelir...
halkın geçindikten sonra, bir miktar da tasarrf yapması ne zaman olur...
200 yıl sonra...
400 yıl sonra...
500 yıl sonra...
tarihe bakmak gerekir
Son düzenleme:
Benzer Konular
-
ASGARİ ÜCRETE, EMEKLİ MAAŞINA, MEMUR MAAŞINA ZAM KONUSU
- Başlatan behcet arı
- Cevaplar: 0
-
-
-
asgari ücretlilere yapılan, emeklilere yapılan maaş artışı, ellerine geçmeden sıfırlandı....
- Başlatan behcet arı
- Cevaplar: 6
-
MÜSİAD: "Gençler köyünde tarımda daha fazla kazanabilecekken, şehirde asgari ücrete razı olmak zorunda kalıyor"- Başlatan TrakKulüp Gündem
- Cevaplar: 7
-
-
-
asgari ücret, çalışanlara verilen ücret, artmalı mı?
- Başlatan behcet arı
- Cevaplar: 12
-
Asgari ücretle çalışırken kendi işlerinin patronu oldular! Bu yılki ciro hedefleri 2 milyon TL
- Başlatan ziyaretci87
- Cevaplar: 0
-
-
-
-
Asgari ucretle calismak mi? Yoksa 100 donum sulu tarla ekmek mi daha karli?
- Başlatan Theottoman
- Cevaplar: 80
-
ÖNEMLİ:YUMURTACI TAVUKLARIN KORUNMASI İLE İLGİLİ ASGARİ STANDARTLARA İLİŞKİN YÖ
- Başlatan Hermiyas
- Cevaplar: 3
-
