Uçtan yaylı baltalı mibzer mi? Yaylı bacak mibzer mi ? Tercihiniz ne olur ?

Merhaba herkese iyi forumlar buğday Ekim mibzerinde marka olarak değilde uçtan baltalı ayaklı mı yoksa yaylı bacak tabir edilen kultivatör patikli olan mı tercihiniz olurdu yorumlarınız için teşekkürler

Resimler ve ekler

  • 2.png
    2.png
    776.9 KB · Görüntüleme: 50
  • 1-torun_01.jpg
    1-torun_01.jpg
    62.4 KB · Görüntüleme: 50

Johndeere 5075e vs 5085m/5105m

Johndeere 5075e 2015 model traktörüm var balya işinde saatte 9 litre mazot yakıyor günde 1,5 depo yakıt demek, bana haddinden fazla gibi geliyor, 5085m serisine geçmek istiyorum yakıtı çekişi ve farkları nedir?aynı zamanda 5105 common rail az yakar diyorlar fakat sonuçta 1700 devir ile çalışıyoruz,105 hp traktör ne yakar? hangisini tercih etmeliyim? Balya makinası bc 5050 hb...

Tevfik Keskin'den, kendisini eleştiren Sencer Solakoğlu'na cevap: "Masayı biz kurduk"

📌 Son haftalarda Türkiye'nin en tanınmış çiftçilerinden olan ve TÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Solakoğlu sosyal medya hesapları üzerinden baskılanan süt fiyatlarını eleştirmiş ve süt fiyatlarının düşük tutulmasında Merkez Birliği Başkanı Tevfik Keskin'in de talebi olduğunu belirtmişti. Konuyla alakalı olarak dün bağlı bulunduğu kurum üzerinden açıklama yapan Tevfik Keskin, süt fiyatının 8.5TL olması için birlik olarak mücadele ettiklerini ve masayı kurduklarını söyledi. İşte tam basın açıklaması metni:

310495406_5265715920218081_5499040295040230237_n.jpg

Deutz-Fahr Zamlı Fiyat Listesi | Ekim 2022

📌 Deutz-Fahr'in en son geçen ay başında yayınlanan fiyat listesi, dün tekrar güncellendi. Bununla beraber yılbaşından beri 7.liste paylaşılmış oldu. Yeni listede;

✅ 3E serisine %7 zam,
✅ 4E serisine %7 zam,
✅ 4EF
serisine %7 zam,
✅ 5G serisine %7 zam,
✅ 5125
modeline de %7 zam yapılmış.
✅ Fiyat listesi Euro bazında belirlenen 6, 7 ve 9 serisi traktörlerin fiyatları Euro bazında değişmemiş.
❌ Konya Tarım Fuarında ve geçtiğimiz aylarda bayi toplantısı aracılığıyla tanıtılan modellere fiyat listesinde yer verilmemiş.

🔗 Bir önceki fiyat listesine buradan ulaşabilirsiniz.


3E serisi:
ModelVersiyonÖnerilen Perakende Satış Fiyatı (KDV Dahil)
3046E 2WDTente271.586 TL
3046E 4WDTente310.122 TL
3050E 2WDTente309.613 TL
3050E 4WDTente351.557 TL
3055E 2WDTente323.436 TL
3055E 4WDTente367.146 TL
3060E 2WDTente337.259 TL
3060E 4WDTente382.735 TL
3065E (Yeni Motor) 2WDTente406.476 TL
3065E (Yeni Motor) 4WDTente479.085 TL



1625491134918-1-png.66475






4E serisi:

ModelVersiyonÖnerilen Perakende Satış Fiyatı (KDV Dahil)
4050E 2WDTente339.005 TL
4050E 2WDKabin380.099 TL
4050E 4WDTente413.744 TL
4050E 4WDKabin457.624 TL
4055E 2WDTente382.477 TL
4055E 2WDKabin421.508 TL
4055E 2WDKabin-Klima432.880 TL
4055E 4WDTente454.382 TL
4055E 4WDKabin499.578 TL
4055E 4WDKabin-Klima514.987 TL
4065E 2WDTente416.105 TL
4065E 2WDKabin-Klima460.777 TL
4065E 4WDTente502.436 TL
4065E 4WDKabin-Klima548.221 TL
4075E 4WDTente555.742 TL
4075E 4WDKabin-Klima608.913 TL
4080E 4WDTente609.496 TL
4080E 4WDKabin-Klima672.134 TL
4090E 4WDTente663.703 TL
4090E 4WDKabin-Klima728.427 TL
4100E 4WDTente703.557 TL
4100E 4WDKabin-Klima772.168 TL

1625491185019-png.66476




Yeni 4EF serisi:

ModelVersiyonÖnerilen Perakende Satış Fiyatı (KDV Dahil)
4065 EF 2WDTENTE432.827 TL
4065 EF 4WDTENTE527.558 TL
4075 EF 2WDTENTE478.494 TL
4075 EF 4WDTENTE583.530 TL

4E-Series_4065-EF_Stage-IIIB_Gallery.jpg


5G serisi:
ModelVersiyonÖnerilen Perakende Satış Fiyatı (KDV Dahil)
5090 G 4WD LS (Mekanik Shuttle)Kabin-Klima1.017.917 TL
5090 G 4WD GS (Power Shuttle)Kabin-Klima1.124.281 TL
5100 G 4WD LS (Mekanik Shuttle)Kabin-Klima1.093.155 TL
5100 G 4WD GS (Power Shuttle)Kabin-Klima1.199.517 TL
5110 G 4WD LS (Mekanik Shuttle)Kabin-Klima1.180.286 TL
5110 G 4WD GS (Power Shuttle)Kabin-Klima1.286.651 TL

1625491223758-png.66477





5125 modeli:

ModelVersiyonÖnerilen Perakende Satış Fiyatı (KDV Dahil)
5125 Faz IVKabin-Klima1.508.708 TL

937d96879d6edd9b329e7774b441a1f4.jpg



6 serisi:


ModelVersiyonÖnerilen Perakende Satış Fiyatı (KDV Dahil)
6145.4 Powershift Agrotron (Ön Süsp.) Faz VKabin-Klima119.329 Euro
6155 RC Shift Agrotron (Ön Süsp.+Hid.) Faz VKabin-Klima133.942 Euro
6165 TTV Agrotron (Ön Süsp.+Hid.) Faz VKabin-Klima152.582 Euro



1625491313676-png.66478





6 TTV Agrotron serisi:


ModelVersiyonÖnerilen Perakende Satış Fiyatı (KDV Dahil)
6190 TTV Agrotron (Ön Süsp.+Hid.) Faz VKabin-Klima166.482 Euro
6210 TTV Agrotron (Ön Süsp.+Hid.) Faz VKabin-Klima174.366 Euro

Series-6-TTV_Gallery-7.jpg



7 serisi:

ModelVersiyonÖnerilen Perakende Satış Fiyatı (KDV Dahil)
7250 TTV Agrotron (Ön Süsp.+Hid.+PTO) Faz VKabin-Klima187.272 Euro
7250 TTV Agrotron (Ön Süsp.+Hid.+PTO) Warrior Faz VKabin-Klima191.754 Euro

44861ff543f6a8007b0330161800069c.jpg



8 serisi:

ModelVersiyonÖnerilen Perakende Satış Fiyatı (KDV Dahil)
8280 TTV Agrotron (Ön Süsp.+Hid.+PTO) Faz VKabin-Klima210.276 Euro
8280 TTV Agrotron (Ön Süsp.+Hid.+PTO) Faz V WarriorKabin-Klima214.758 Euro

9c545fb89dd8faf6b2ef07d4978a7cac.jpg



9 serisi:

ModelVersiyonÖnerilen Perakende Satış Fiyatı (KDV Dahil)
9340 TTV Agrotron (Ön Süsp.+Hid+PTO) Faz VKabin-Klima258.390 Euro
9340 TTV Agrotron Warrior (Ön Süsp.+Hid+PTO) Faz VKabin-Klima262.872 Euro

Hattat Artık Daha Yakışıklı, Daha Güçlü, Daha Çevreci | Bursa Tarım Fuarı 2022

Bursa Tarım Fuarı 2022'de Hattat standını gezdik ve Hattat Traktör Ürün Yöneticisi Mehmet BAYKUT'un anlatımıyla yeni Hattat modellerini inceledik. Özellikle Stage 5 motorlu modeller oldukça ilgi çekiciydi. İyi seyirler. Videomuzu beğenmeyi ve kanalımıza abone olmayı unutmayınız.

Medyayı görebilmek için giriş yapınız

Same Traktör Zamlı Fiyat Listesi | Ekim 2022

📌 SDF Grubun önemli markalarından olan Same Traktör bugün Ekim ayı fiyat listesini yayınladı. Konya Tarım Fuarından sonra yeni ürünlerlerini çiftçilerin beğenisine sunan SDF Grup'un yeni traktör serilerine dair fiyat listeleri ve özellikleri ne yazık ki henüz web sitelerine eklenmemiş durumda. Geçen aya göre zamlanan fiyat listesinde ise değişimler şu şekilde:

✅ Frutteto3 Classic serisine %7 zam,
✅ Frutteto3 Natural serisine %7 zam,
✅ Dorado TMR
serisine %7 zam,
✅ Dorado Natural
serisine %7 zam yapılmış.
✅ Ürün gamına "FRUTTETO 80.4 CLASSIC 4WD" modeli eklenmiş.

🔗 Bir önceki fiyat listesine buradan ulaşabilirsiniz.


FRUTTETO3 CLASSIC serisi:

ModelVersiyonÖnerilen Perakende Satış Fiyatı (KDV Dahil)
FRUTTETO3 55 CLASSIC 4WDRoll-Bar547.056 TL
FRUTTETO3 60 CLASSIC 4WDRoll-Bar574.409 TL
FRUTTETO3 80 CLASSIC 4WDRoll-Bar616.769 TL
FRUTTETO3 100 CLASSIC 4WDRoll-Bar698.642 TL
FRUTTETO 80.4 CLASSIC 4WD (Yeni Motor)Roll-Bar720.029 TL

451bf7d0eb68e09e196cbaba47814353_XL.jpg


FRUTTETO3 Natural serisi:

ModelVersiyonÖnerilen Perakende Satış Fiyatı (KDV Dahil)
FRUTTETO3 55 Natural 2WD (12+3)Roll-Bar310.850 TL
FRUTTETO3 55 Natural 4WD (12+3)Roll-Bar377.963 TL
FRUTTETO3 55 Natural 4WD (15+15)Roll-Bar404.421 TL
FRUTTETO3 65 Natural 2WD (12+3)Roll-Bar388.211 TL
FRUTTETO3 65 Natural 4WD (12+3)Roll-Bar442.633 TL
FRUTTETO3 65 Natural 4WD (15+15)Roll-Bar473.617 TL
FRUTTETO3 75 Natural 2WD (12+3)Roll-Bar416.938 TL
FRUTTETO3 75 Natural 4WD (15+15)Roll-Bar508.665 TL

40b73d623fe9fca98a847f2a59bba32f_XL.jpg


DORADO serisi:

ModelVersiyonÖnerilen Perakende Satış Fiyatı (KDV Dahil)
DORADO 50 2WDTente332.358 TL
DORADO 50 2WDKabin372.646 TL
DORADO 50 4WDTente405.631 TL
DORADO 50 4WDKabin446.520 TL
DORADO 55 2WDTente374.978 TL
DORADO 55 2WDKabin-Klima424.392 TL
DORADO 55 4WDTente445.472 TL
DORADO 55 4WDKabin-Klima504.889 TL
DORADO 65 4WDTente49.585 TL
DORADO 65 4WDKabin-Klima537.472 TL
DORADO 75 4WDTente544.845 TL
DORADO 75 4WDKabin-Klima596.973 TL
DORADO 80 4WDTente597.545 TL
DORADO 80 4WDKabin-Klima658.955 TL
DORADO 90 4WDTente650.689 TL
DORADO 90 4WDKabin-Klima714.144TL
DORADO 100 4WDTente689.762 TL
DORADO 100 4WDKabin-Klima757.027 TL

94af61979eb4ea334f75bd3f71cddfb7_XL.jpg


DORADO NATURAL serisi:

ModelVersiyonÖnerilen Perakende Satış Fiyatı (KDV Dahil)
DORADO 65 NATURAL 4WD (Yeni Motor)Kabin-Klima611.385 TL
DORADO 75 NATURAL 4WD (Yeni Motor)Kabin-Klima678.637 TL

76a362b0e635f2bd7b84d5e7290d087b_XL.jpg

Ankara Büyükşehir Belediyesi kırsal destekleri iptal ediyor

📌 Ankara Büyükşehir Belediyesi uzun süredir tarımsal üretime tohum, gübre ve kaba yem şeklinde destek veriyordu. Ancak son dönemde Büyükşehir Belediye Meclisinde çoğunluğun oyuyla beraber belediyeye bağlı olan ASKİ'nin %50 daha uyguna su satacağına dair karar alınmıştı. Su maliyetinin yüksek olması ve bazı sosyal yardım alan ailelere suyun indirimli verilmesi de hesaba katılınca Ankara Büyükşehir Belediyesi, ASKİ'nin batmaması için kaynak aktarılması gerektiğini ve bunun da kırsal destekleme bütçesinden karşılacağına dair duyuru yaptı. ASKİ'nin zarar ettirilmemesi için bu fiyat tarifesinin iptali için mahkeme kararı beklendiği ve bu süreç sonuçlanana kadar tarımsal desteklerin dondurulacağı da açıklandı. İşte tam açıklama:



✅ "Ankara’da suyun m3 maliyeti 24 TL, ücreti ise 13 TL’dir. Ayrıca sosyal yardım alan ailelere 10 tona kadar ton başı 1 TL’ye, öğrenci evlerine ise %50 indirimli su temin edilmektedir. Zaten maliyetinin yarısına ücretlendirilen su tarifesine yüzde 50 indirim yapılması, ASKİ’yi işlevsiz hale getirecektir.

✅ Bu kararla, halka yıllık ortalama 300 milyon m3 su temini sağlayan ASKİ’nin su tarife geliri yıllık yaklaşık 1.8 miyar TL olacaktır. ASKİ’nin sadece 2022 yılı elektrik ve personel gideri 2.3 milyar TL’dir. Elektrik giderlerinin 2023 yılında fiyat artışları sonucunda YAKLAŞIK 5 MİLYAR TL OLMASI BEKLENMEKTEDİR. Dolayısıyla bu gelir, ASKİ’nin sadece yıllık elektrik giderini dahi karşılayamaz durumdadır. MECLİS’TE ALINAN BU KARAR SU İNDİRİMİ KARARI DEĞİL ASKİ’NİN İFLAS ETTİRİLMESİ KARARIDIR.

✅ Ankara’da suya yeni dönemde zam yapılmamıştır. Kademeli su tarifesine geçilmiştir. ASKİ abonelerinin yüzde 82’si en düşük kademedeki tarifeyle ücretlendirilmektedir. Tarifeye ÜFE oranında artış yapılmaktadır. Enflasyonun ve genel ekonomik koşulların doğal bir sonucu olan ÜFE oranları ile Belediyemizin bir ilgisi yoktur. Bu konu merkezi hükümetin konusudur.

✅ Tüm bu kararlar, AK Partili üyelerin çoğunluğunu oluşturduğu ABB Meclisi’nde alınmıştır. Dolayısıyla bugüne kadar sadece Meclis kararları uygulanmıştır. Belediye yönetiminin fiyat artışı yapması söz konusu değildir.

✅ ASKİ, mevcut fiyat tarifesi ile bu yıl şu ana kadar 500 milyon TL zarar etmiştir. Yeni kararın uygulanması ile zararın yıl sonunda kadar 1 milyar 100 milyon TL’ye çıkması beklenmektedir. Su hayati bir konudur. Bu şartlar altında, Ankara’nın susuz kalmaması için ASKİ’nin devam eden altyapı çalışmaları ve müteahhitlik hizmetleri MECBUREN durdurulacaktır. 30 yıldır ihmal edilen temiz su hasreti çeken Polatlı, Elmadağ ve Gölbaşı hatlarındaki çalışmalar ile su taşkınlarını önleyecek büyük altyapı çalışmaları da yine zorunlu olarak yarıda bırakılacaktır. Bu süreçte su temini sağlaması için ASKİ’ye ABB bütçesinden para aktarılacaktır. Bu yüzden Belediyenin büyük projelerinin ihale süreçlerinin iptal edilmesi söz konusudur. Maalesef bazı sosyal yardımlar ve kırsal kalkınma destekleri de bu karar nedeniyle iptal edilecektir. Zararın ekonomik koşullar nedeniyle daha da artması durumunda personel çıkartılmak zorunda kalınacaktır.

✅ Yıllarca halkın cebindeki paraya göz koyulan, uçuk ücretlerle su satılan ve buradan elde edilen gelirlerle jipler, helikopterler, uçaklar, dinozorlar gibi atıl işlere kaynak aktarılan ASKİ, alınan bu kararla “entübe” bir şekilde altyapı projelerini bile yapamaz hale getirilmiştir. Bundan sonraki süreçte oluşabilecek sel baskınlarının da sorumluları bu kararı alan kişiler olacaktır.

✅ Bu yıl elektriğe ortalama %206, mazota ortalama %190 zam yapılmış, asgari ücret %81 oranında artırılmıştır. Elektrik, doğal gaz, arıtma, personel maliyetleri ve diğer giderlerin soluksuz bir şekilde arttığı bir ortamda su tarifelerinin düşürülmesine yönelik alınan bu kararın iptali için derhal mahkemeye gidilecektir."

106ca2a315bfa6905a72b944b430aafa.jpeg

Erkunt Traktör Farkını Ortaya Koydu | Açık Artırmalar, Yeni Motorlar, El Emeği Kabinler

Erkunt Traktör, yine farkını ortaya koydu. İki özel modeliyle sahneye çıktı. Bu özel modelleri ise geliri hayır kurumlarına bağışlanmak üzere açık artırmayla sattı. Erkunt standına çiftçilerin ilgisi çok yoğundu. İyi seyirler. Videomuzu beğenmeyi ve kanalımıza abone olmayı unutmayınız.

Medyayı görebilmek için giriş yapınız

New holland t480B mi ? 580B mi ?

Herkese merhaba araniza yeni katıldım.
Arkadaşlar TRAKTÖR almak istiyorum. Max bütçem 400 bin TL oda banka kredisi kullanarak.
Ağırlıklı olarak buğday ve arpa ekiyorum toplamda 60 dönüm arazim var.
Yukarıda da belirttiğim gibi T480B ve 580B in fiyatları uyuyor bana sizce bu traktör işimi görür mü ve sizce hangisini tercih etmeliyim. Neden ?

2. El Havalı Mibzer

30 dönüm mısır ekimi yapıyorum, normalde mibzere para harcamak değmez ancak Ekim sezonu herkes toprağın tavı kaçmadan ektirmek istiyor ve ekim işi yapan kişiler üstünkörü ekim yapıyor, istediğim ayarları değiştirmek istemiyorlar. Gübre baltalarini yüzeye yakın tutuyorlar, indirdirmiyorlar. Kazıyıcı indirin, tav aşağıda diyorsun yeter diyor, tohumu derine indiriyor. Farklı kişiler çağırdım hepsi anlaşmış gibi hepsi ayar yapmaya üşeniyor.
Bu sebepten 2. El Havalı Mibzer alsam diyorum, nelere dikkat etmeliyim, gözden kaçabilcek masraf olan parçalar nelerdir, yardımca ihtiyacım var arkadaşlar.

Yeni çiğ süt fiyatı açıklandı... Şimdi ne olacak?

📌 Bugün Ulusal Süt Konseyinin toplanmasıyla beraber çiğ sütte masraflar dahil, 14 Ekim'den geçerli olmak üzere yüzde 3,6 yağ ve yüzde 3,2 protein barındıran tavsiye fiyatı 8.5 TL/litre olarak açıklandı. Daha önceden Ekim-Kasım-Aralık ayları için litre başına 20 kuruş ödenmesi planlanan prim desteği ise 50 kuruşa çıkarıldı. Bakanlık tarafından yapılan yapılan açıklamada 'bu fiyatın 9 TL'yi geçmiş olduğu' belirtildi.

📌 Türkiye'nin en tanınan çiftçilerinden ve TÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Solakoğlu ise alınan kararla alakalı olarak; süt ihalelerinin prim hariç 9.30 TL ile sonuçlandığını, kendisinin ihaleye gelmesinin engellenmek istendiğini ve Merkez Birliği Başkanının süt fiyatının artmasını hoş karşılamadığını anlattı.

✋ Oluşan bu durum havada sizin düşünceleriniz nelerdir?

1665514200450.png

Buğday Yetiştiriciliği ve Biyolojik Preparatlarla Kaplama Uygulamaları

Herkese Merhaba, değişik konular altında yaptığım tohumlara biyolojik preparatlarla kaplama uygulamaları hakkında tecrübe ettiğim konuları burada toplamak adına bu konuyu açtım. Bunu buğday yetiştiriciliği özelinde araştırıp ve tecrübe ettiğim önemli konular ile birleştirerek anlatmak istedim.
1) Tohum Seçimi:
Öncelikle ekeceğimiz tohumun özelliklerini bilmek çok önemli. Tohumun erkencilik ve geççilik özellikleri, ekim zamanının belirlenmesi açısından belirleyici oluyor. Zira erkenci bi çeşitin, özellikle erken ekildiği zamanlarda oluşabilecek erken bir büyüme periyodu, kışın karşılaşılan sert soğuklarda veya bitkilerin en hassas dönemi olan çiçek zamanı gerçekleşen geç dönem ilkbahar donları verimi düşüren başlıca etmendir.
IMG_20210226_155840.jpg
Resimde görüldüğü üzere özelliğini iyi bilmediğimiz bir cinsi ektik, erken iki defa üre verdik ve şubat ayında buğdayımız dondu. Enverziyon ( https://tr.wikipedia.org/wiki/Sıcaklık_terselmesi ) olayı özellikle çukur alanlarda (ova,vadi) ısı terselmesiyle bu alanların çevresine göre daha düşük sıcaklıklara maruz kalmasına sebep olarak bu soğuk zararını daha da arttırabilir. Bu sebepten bu alanlara erkenci çeşitlerin ekilmemesi veya erken ekimden kaçınmak riski minimize edecektir. Burada da aynı tarlada iki farklı cinsin gelişim farkını görebilirsiniz. Yukarıda donan buğdaya 10 şubatta 2. 10 kg üresini atarken çektiğim fotoğrafta, tarla kenarındaki diğer geçci
IMG_20210210_175813.jpg
cinsin nasıl normal seyrinde geliştiğini görebilirsiniz.
Cinslerin genelde kardeşlenme potansiyeli birbirine yakın olmakla beraber erken ekim, erken azotlu besleme ve sıcak geçen kışa bağlı olarak artmaktadır. Aslında buğday bitkisi soğuk iklimi seven bir bitkidir. Ortalama verim potansiyeli, kış mevsiminin daha uzun ve yazın daha serin geçtiği ülkelerde daha yüksektir. Kuzey yarımkürede, kuzey ülkelerindeki (İngiltere,Almanya) güneşlenme süresinin uzunluğu ve dolayısıyla bitkinin güneşten daha çok faydalanarak fotosentez kapasitesini arttırması verimi yukarı çeken unsurdur. Aynı şekilde güney yarımkürede Yeni Zelanda bu özellikleri taşır. Genelde bu ülkelerde buğday 10-11 ay toprakta kalmaktadır.
2) Tohum Sıklığı:
Tohum sıklığı verimi etkileyen en önemli parametreden birisidir. 1 metrekaredeki verim gr cinsinden = (Mtkarede bulunan başak sayısı x 1 başaktaki ortalama tane sayısı) / 1000 dane ağırlığı olarak hesaplanır. Bu bakımdan kullanacağımız tohum miktarı ekeceğimiz tohumun iriliğine göre değişir. Şahsen aynı tohumun 1000 dane ağırlığını 32 g diğer sene 42 gr olarak ölçmüş birisi olarak dekara kullanılacak tohum miktarı, metrekareye 550 adet tohum atılacağı hesabıyla kg cinsinden 20 kg'dan 27-28'lere çıkabilir. Bunun için ekeceğimiz tohumun 1000 dane ağırlığını ölçmek kullanacağımız tohum miktarını belirlemede önemlidir. Daha sonra ekerken atmayı planladığımız tohumun ayarını mibzerde buna göre hesaplamalıyız.
Az tohum stratejisi, geç ekim ve soğuk geçen kışlarda veya iklimlerde, kardeşlenmenin az olması sebebiyle birim alandan hasat edilecek başak sayısının az olmasını doğurur bu da verimi negatif etkiler. Soğuk iklimlerde ve geç ekimlerde tohum sıklığını arttırmak önemli.
Birim alanda az başak olduğunda da başaktaki tane sayısı daha fazla ve tane ağırlığı daha ağır olduğundan verim kaybını bir nebze engellemektedir. Seyrek ekimlerde iklim çok sert geçmediyse ve zamanında istediği besini alabildiyse daha sağlıklı bitki ve ana saptaki başaklara denk daha çok başak ortaya çıkarak verimi pozitif etkilemektedir. Seyrek gelişen bitkilerde havalanma daha iyi olacağından mantari hastalıklar (külleme,pas hastalıkları) daha az gelişmektedir.
3) Tohumun Çimlenme Oranı:
İngiliz AHDB kurumunun Buğday Yetiştirme Rehberine göre ( https://ahdb.org.uk/knowledge-library/wheat-growth-guide ) buğday tohumlarının kumlu topraklarda çimlenme yüzdesi %90'ların üzerindeyken , killi ağır topraklarda %65'lere kadar düşmektedir. Ayrıca İngiltere üzerinden örnek verilirse Ekim ayı ortasından Kasım ayının ortasına ertelenen bir Buğday ekiminde çimlenme yüzdesinin %50 düştüğünden bahsediyorlar. Ekim için gecikilen her ay, azalan kardeşlenmeyi telafi etmek için metrekarede ekstra 50 tohum kullanılması tavsiye edilmektedir. Bizde bu arada 500-550 tohum önerilirken onlarda ekim ayında yapılan ekimde 350 tohum/metrekare, çimlenmiş 260 tohum/ metrekare ideal tohum ve bitki sıklığı sayılmaktadır.
Fazla tohum kullanımının yatmaya meyilli bir ürün oluşturmasından dolayı erken ekimlerde veya ılıman bölgelerde tohum sıklığına dikkat etmeliyiz. Böyle bir risk varsa gübrelemeye dikkat etmeliyiz. Pamukta boyuna büyümeyi durduran ilaç benzeri bir kimyasalla sık ekimlerde ince sap oluşmasını, boyuna büyümeyi durdurarak engelleyebiliriz. Burada uygulama zamanı çok kritik ve 3-4 günlük bir süreyi kapsıyor. Bu süre sonunda geç yapılan uygulamalar başak boyunu da kısaltabiliyor. İnce ve zayıf saplı bir bitki yetiştirmemek adına erken zamanlarda nitratlı gübrelerden kaçınmalıyız. Yatmaya daha hassas hale getirmekten kaçınmalıyız. Kalsiyum ve L-tipi aminoasit (bitkisel L- Glisin ve L-Betain) yaprak uygulamaları sapın kalınlığını arttırmanın yanında ,yatmaya karşı bir önlem ve yaprak hastalıkları ile soğuk zararına karşı da önleyici bir faaliyet olarak kullanılabilir. Kendimin kalsiyum uygulamasına ait fotoğraflar
.
20200328_144144.jpg
20200312_132852.jpg


Toprakta yeterli nem varsa ekildikten sonra günlük ortalama sıcaklık toplamı 150 dereceyi bulduğunda çimlenme gerçekleşir.
Ne olursa olsun eğer yakında yağış gözükmüyorsa alatava ekim yapmamalıyız. Erken çimlenen bitkiler ile geç çimlenen bitkiler arasındaki rekabette sonradan gelenler negatif etkilenmektedir. Ama artık ekim zamanı geçiyorsa, soğuklara denk gelecekse ya da bundan sonra çamurdan giremem diyorsanız o zaman ekin.
Bitkı sıklığını düşüren etkenler,
● Don zararı,özellikle erken ekilen ve hızlı gelişen cinslerde ● Don kabarması (toprakta) ● Zararlı böcek ya da hastalık zararı ● Köklenme zayıflığı ve yatmaya sebep olan yetersiz toprak drenajı
Don kabarmasını engellemek adına 3-4 cm derinliğe ekim iyi bir önlem. Zararlı böcekler için diatomit tozunu mibzerde tohumun üzerine serperek basitçe uygulayabilirsiniz. Uygularken maske ve gözlük kullanmayı unutmayın. Köklenme zayıflığı için tohum kaplama ile çok rahatlıkla bunun üstesinden gelebiliriz. Drenaj konusu yabancı ülkelerde tarlalarını düşünen herkesin birinci önceliği. Unutmayın bitkilerin gelişmesi için köklerinde oksijen olması gerekli. Su, bütün hava boşluklarını doldurarak oksijensiz ortam yarattığı için bitkileri öldürme seviyesine rahatlıkla getirebilmektedir.
4) Kardeşlenme ve Sağlıklı Yaprak Gelişimi :
Kardeşlenme bizim için en önemli dönemdir. Sonuç olarak biçilecek başak sayısının belirlenmesi için önemli bir dönemdir. Geç yapılan ekimlerde, kardeşlenme periyodunun sona ermesi daha geç olacaktır. Yani baharda da kardeşlenme devam edebilir. Bu arada hepimizin her sene gördüğü gibi bir sürü kardeş yapmasına rağmen bir tohumdan genelde 1-2 başak ancak biçeriz. Genelde de kardeşin başağı daha küçük ve alçakta kuytuda olur. Bizim için metrekarede 450 başak hedefiyle yola çıkarsak ve bir başakta ortalama 40 dane olduğunu varsayarsak, bu danelerin 1000 dane ağırlığını da 40 gr olduğunu varsaysak dekara verimiz 720 kg oluyor.
Benim bu konuda nacizane ve pratik bir uygulama tavsiyem var. Ekim sonrası, ekim yönüne 90 derece olacak şekilde aykırı olarak tırmık çekilirse sıra üzerinde sıkışık olarak bulunan tohum sıklığını, sıra arasındaki boş alana yayarak bitkiyi rahatlatmış oluyoruz. Çok tohumdan kaynaklanan sıklıkta bitki gelişim daha geriden gelmekte, hastalık etmenleri daha hızlı gelişmekte ve bitkinin kardeşlenme potansiyeli düşük olmaktadır. Basit ve pratik bir uygulamayla tohumlarımızın tarlaya daha homojen dağılımını ve onların daha iyi beslenmesini sağlayabiliriz. Kendimize ait fotoğraflarda mahsus aykırı tırmık çekmediğim alanla karşılaştırmasını yapabilirsiniz.
20200111_140624.jpg
20200111_140351.jpg


Seyrek bir ortamda gelişen bitkinin fotosentez kapasitesi her zaman daha iyidir. Dikkat ederseniz tarla kenarlarında mısır,ayçiçeği,buğday,nohut vs. her ne ekiliyse daha iyi gelişir ve daha sağlıklıdır. Bunu amerikalılar Side Effect (Kenar etkisi) olarak açıklarlar.
5) Kök Gelişimi ve Dağılımı: Benim için En Önemli Bölüm Burasıdır.
Bitkilerimizin temeli kökleridir. Verimi en çok belirleyen etken de sudur. Su varsa hayat vardır. Toprakta su yoksa suda çözünen besinlerle beslenen bitkiler için gübreden faydalanma oranı da düşmektedir. Çoğumuzun bildiğinin aksine biz gübreleme ile kök gelişimini sınırlandırıyoruz. Kök gelişimini sınırlandıran en önemli hatamız taban gübrelemesidir. Sentetik azot ve suda çözünen fosfor içeren taban gübrelerle tohumumuzu ektiğimizde, Bitkimiz, çimlendiği andan itibaren çevresinde suda çözünmüş hazır besin elementi ile beslenmeye başlar ve zahmete girip te kök sistemini geliştirmeyi istemez. Bunun sebebi kökünde istediği zaman ihtiyacı olan suda çözünmüş besinin olmasıdır. Yani taban gübrelemesiyle şımarık bir evlat yetiştirmeye başlıyoruz. Şımarık evladımız yeterli su ve hazır besin elementi olduğu sürece kök sistemini geliştirmese de yüksek verim verebilecektir. Güllük gülistanlık içerisinde yetişen bitki en çok suya ihtiyacı olan tane bağlama döneminde yaşayacağı kuraklıkla, gelişememiş kökü sebebiyle ne derinlerdeki sudan, da ne de çevresine milyarlarca TL para vererek attığımız gübreden yararlanamayacağı için susuzluk stresinden daha çok etkilenir.
Taban gübresinin atılma sebebi bitkimize fosforu ekimde verebilmek. Dr. Cristine Jones Avustralya'lı toprakbilimci ve mikrobiyolog. Kendisinin fosfor ve azot üzerine iki kıymetli videosu var. Medyayı görebilmek için giriş yapınız videosunun adı fosfor paradoksu. Bu videoda toprakta aslında ne kadar çok fosforun var olduğunu anlatıyor. Toprağın kendisinde bulunan fosfordan hariç sadece 10 sene fosforlu taban gübresi kullandıysanız 90 yıl taban gübresine gerek kalmadığını anlatıyor. Türkiye'de de toprak analiz yönteminde kullanılan P-Olsen fosfor ölçüm yönteminde toprakta var olanın sadece %1,4 ile %3'ü arasındaki miktarını gösterdiğini anlatıyor.

Azot videosunda da Medyayı görebilmek için giriş yapınız sentetik azotun özellikle ilk ekim zamanında verilen azotun kök sisteminin gelişimini nasıl olumsuz olarak etkilediğini anlatıyor. Her sene sentetik azotun %20 azaltılarak toprağın kendi azotunu havadan bağlayacak seviyeye gelebileceğini anlatıyor.
Screenshot_2021-11-13-12-34-16-066.jpeg
Bu resimde soldaki kısım sentetik azotla ekilen bitkinin kök fotoğrafı. Gördüğünüz gibi kökler çıplak halde ve tertemiz. Sağdaki tarafta kökler toprakla kaplı. Fotoğrafı dikkatle incelerseniz bakterilerin oluşturduğu mikro agregatları ve aralarında ipliksi dokuları (mikoriza hifleri) göreceksiniz. Bu hifler daha sonra bitkinin salgıladığı glomalin ile bu mikro agregatları birleştirerek makro agregatları oluşturmaktadır. Bu şekilde bitkimizin kökleri vasıtasıyla, toprağımız hem hava hem de su geçirgenliği kazanır. Sağ taraftaki o mikro agregatların her biri, bitkinin fotosentezle üreterek toprağa köklerinden salgıladığı şekerlerle orada çoğalmaya başlayan bakteri fabrikasıdır. Christine Jones bitkilerin %85-90 mertebesinde beslenmelerinin bu mikro yaşama bağlı olduğunu anlatır. Köklerin etrafının toprakla kaplı olması işlerin yolunda olduğunun işaretidir. Toprakta oksijen seviyesi düştüğünde iyi bakterilerin yaşam alanı ortadan kalkıyor ve bu sebeple kök gelişimi de kötü etkileniyor. Aslında doğayı azıcık incelesek bitkilerin davranış modelini çözeceğiz. Milyonlarca yıldır hiç bir gübre ile beslenmeden o devasa orman ve bitki örtüsünün nasıl yaşadığını düşünmeliyiz. Varolan bu muazzam düzeni kendi elimizle bozuyoruz. Sentetik gübrelerle artık çoraklaştırmaya başladığımız topraklarımızı doğayı taklit ederek kurtarabileceğimizi anlayalım. Avustralya ilk keşfedildiğinde organik madde ortalaması %15-20 seviyesindeyken şu an %0,5'lere gelmiş.
Screenshot_2021-11-13-12-35-35-548.jpeg
IMG_20211111_101257.jpg


20200224_140237.jpg

Christine Jones yaptığı bir araştırmada kendisinin bilgisi dışında zamanında toprağa verilen sentetik azotun köke yaptığı etkiyi de şöyle fotoğraflamış.
Screenshot_2021-11-13-12-35-51-020.jpeg
Bu fotoğrafta, toprakta daha önce sentetik azot verilen alana denk gelen köklerin çıplaklığını görebilirsiniz. Bitkinin köklerinin toprakla kapla olduğu alana Rhizosheath (kökkılıfı) denir. Bu alan bitkiyi hem su stresine hem de soğuk stresine karşı korumada yardımcı olur. Bitkimizi destekleyen PGPR (Plant growth promoter rhizobacteria - Bitki gelişimini tetikleyen kök bakterileri) bakterileri bu alanda yaşarlar. Normalde bitkilerimiz köklerinin yarım ile 1 mm uzaklığındaki alanın içerisindeki suda çözünmüş besin elementlerini alabilmektedir. PGPR bakterileri kök gelişimini pozitif arttırıcı bir unsurdur.
Bitkilerin bakteri yiyerek beslenmesini Dr. James White rhizophagy terimiyle anlatır. Yani kökten beslenme. İlgili videosu burada Medyayı görebilmek için giriş yapınız Buna göre bitkileri bakterileri salgıladıkları şekerlerle önce onları davet ederler. Daha sonra köklerinden içeri alırlar. Kök bölgesinde oksijeni kullanarak üretilen superoksit ile bakterilerin hücre duvarını eritip besinlerini bitkiye kazandırırlar. Daha sonra kökün yanından yeni çıkan tüysü kökler ile fotosentezle ürettiği şekerlerle birlikte toprağa geri itilir ve onların orada tekrar çoğalarak popülasyonlarının artmalarını sağlarlar.
Screenshot_2022-10-03-16-01-36-244.jpeg

Kök üzerinde su damlası şeklinde olan ve kökten dağılmasını gösteren fotoğraflardaki sıvı, bitkimizin toprağa salgıladığı bakterilerin de içinde olduğu şekerli sıvı.
Screenshot_2022-09-11-16-05-22-694.jpeg
Screenshot_2022-09-11-16-05-31-901.jpeg
Screenshot_2021-11-13-12-58-34-031.jpeg


Bitki bu sayede topraktaki çözünmemiş besin elementlerini alınabilir hale getirerek beslenir. Bu bakterilerin güneş ışığına çok hassas olduklarını unutmayalım. Yaz sürümü bunların anasını ağlatıyor.
Bu güzel sistemin bir diğer parçası mikoriza mantarlarıdır. Bunları malesef tohumlarda kullandığımız fungisitlerle minimuma düşürdük. Tohuma kaplamada kullanılan fungisitler benim gözümde kötülüklerin anasıdır. Bu saatten sonra bitki tamamıyla ilaca ve hazır beslemeye mahkum oluyor. Üzerine bir de toprak işleme bu mikorizaların ürettiği hif ağını (Bitki iletişim ağını) parçalıyor. Bitkiler bu hifler vasıtasıyla birbirlerinden besin,su ve haber alabilirler.
Mikoriza mantarları da bakteriler gibi bitkiden şeker alarak, karşılığında onlara su ve fosfor kazandırır. Bu karşılıklı bir ticarettir. Bitkinin çimlenme anında eğer toprakta suda çözünmüş fosfor konsantrasyonu yüksekse bitki her zaman bu ticarette en ucuzu seçtiğinden bedava olanı seçerek mikoriza ile ticareti dışlamaktadır. Böyle olunca mikoriza çoğalamamakta ve topraktaki varlığı azalmaktadır. Google'da incelerseniz mikorizanın bitkinin kök sistemine yaptığı katkıyı "Mikoriza, bitkinin köklerinin toprağa temas alanını 100-1000 kat arasında arttırır" diye anlatır. http://agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/1963.htm . John Kempf mikorizanın gözle görülemeyen mikroskobik kökleri olan hifleri sayesinde, avucumuzun içinden rüzgarla uçuşan tozun içindeki kil mineralinde bulunan suyu, mikorizanın bitkiye kazandırabildiğini anlatıyor. Bitkimizin köklerinin erişebildiği alan, bu hifler sayesinde kat kat artmakta ve hem beslenebileceği hem de su bulabileceği alanı genişletiyor. Bizim esasında toprağımızın kalitesini yükseltmek için bu mikoriza varlığını arttırmamız gerekiyor. Benim en önem verdiğim konu da bu.
Bakterilerin bitkiye verdiği katkıyı bu linklerden okuyabilirsiniz.
a) https://www.acarindex.com/pdfler/acarindex-157abe58-4037.pdf
b)https://www.researchgate.net/publication/320660508_BITKISEL_URETIMDE_BITKI_GELISIMINI_TESVIK_EDEN_RIZOBAKTERI_PGPR'LER_VE_ETKI_MEKANIZMALARI (Bakterilerin topraktaki besin elementlerini bitkiye kazandırmaktan başka, Bitkiye sideorofor ürettirerek metal elementleri alınabilir hale getirdiklerini, ACC deaminaz ile bitkinin her stres (sıcak,soğuk,hastalık,susuzluk, aşırı su,böcek saldırısı vb) ortamında üreterek ölüme bir adım daha yaklaştıran etilen'in baskılamasını ve IAA üreterek toprakaltı ve toprak üstü aksamı nasıl geliştirdiğini ve daha üretken hale geldiğini buradan okuyabilirsiniz.)

Buradan 2 yıl önce tohum kaplama ile toprak kalitemizi nasıl arttırdığımızı göstermek istiyorum. Daha önce daha iyi toprak kalitesine sahip topraklarımızda dekara 2,5 kg çinko sülfat saçarak elde edemediğim 0,1 puanlık çinkodaki artışı, bir tohum kaplamasıyla 0,4'lardan 1,6'lara getirdik. Fosforumuz 7 ppm'den 19'a geldi. Bunu yaparken dekarda 710 kg buğday biçtik.
Toprak analizi2.jpg
toprak analizi1.jpg


Şimdi Christine Jones'un fosforsuz nasıl bitkilerimizi yetiştirebiliriz sorusuna verdiği cevaba bakalım.
Toprağımızda yeterli düzeyde fosfor olduğunu varsayarak ve önemli olanın bunu bitkinin alabileceği hale getirilmesi konusunda iki önemli aktör PGPR bakterileri ve mikorizalar. Christine Jones ekeceğimiz ürünlerde öncelikle kendi bölgemizde yetişen bitkilerin tohumlarını seçmemizi tavsiye ediyor. Kendi tohumumuzu kullanmanın avantajı maliyet ve bitkilerin yaşadıkları ortamın mikrobiyatasını tohumlarında muhafaza etmeleri.
Ayrıca fungisit kullanılmaması gerektiğini anlatıyor. Fungisit özelliği gösteren değişik bakteri gurupları, trikoderma mantarları ve mikoriza mantarı kök hastalıklarıyla mücadelede bize çözüm sunuyorlar. Bunun için mümkün olduğunca farklı bakteri gurupları mesela fosfor çözücü bakteri gurupları, havanın azotunu bitkiye amonyum formunda geçirecek bakteri gurupları, potasyum çözücü, metal elementleri çözücü, toprak hastalıklarına karşı etki gösteren bakteri gurubu veya böcek saldırılarına karşı tepki vermeyi sağlayan bakteri gurupları ve olabildiğince farklı mikoriza türlerini içeren ürünleri kullanmak sinerjik etkinin artması için önemli.
Ortalama bir toprak kalitesi için çok rahatlıkla taban gübresiz ekmenizi tavsiye ederim.
Bunun yanında sıvı solucan gübreleri, soğuk sıkım deniz yosunları, bitkisel menşeili L-Tipi aminoasitler, Düşük PH'lı humik-fulvik asitler kaplamada kullanılabilir. Bunların hangilerinin bu karışımda olacağı tamamıyla sizin bütçenizle alakalı. Benim tavsiyem farklı çeşitleri içeren (özellikle fosfor çözücü ve azot bağlayıcılar) , birkaç tür mikoriza içeren, sıvı solucan gübresi, birazcık ta soğuk sıkım deniz yosunuyla çok pahalı olmayan ve fark yaratacak bir kaplama yapmış olursunuz. Özellikle sıvı solucan gübresinde çok uçuk kaçık fiyatla ürün satanlar var. Biraz araştırma yaparsanız uygun ve kaliteli ürünleri bulabilirsiniz. Taban gübresinden tasarrufla gayet güzel bir karışım yapabilirsiniz.

Şimdi bu kaplamaların etkisine inanmayanlar ne yapabilirler? Bu seneyi deneme yılı ilan ederek bu saydığım kaplamalardan tohumlarına uygulayarak 3-5 dekarda taban gübresiz deneyebilirler ve görecekler ki negatif hiç bir fark olmayacak. Bu denemelerin kendilerinde şüphe bırakmaması için farklı toprak tipi olan farklı tarlalarda şahitli olarak yapmalarını tavsiye ederim. Kendi tarlalarımızdaki taban gübresiz ekilen tarlaların fotoğraflarını burada bulabilirsiniz. Buğday cinsleri komşularımızla birlikte aynı olup ekim tarihleri 1-2 gün bizimkiler daha geçtir. Komşularımızda taban gübresi vardır.
Bu iki fotoğrafta sağdaki tarlalar bizim soldakiler komşumuzundur.
IMG_20211210_113705.jpg
IMG_20220119_174232.jpg


Kök gelişimi farkını buradan görebilirsiniz. Fotoğrafın üst tarafındaki kök gurubu bizim , alt taraftaki kök gurubu komşumuzun.
IMG_20220109_161013.jpg

6) Gübreleme:
Ortalama bir toprak kalitesi için tavsiyem:
a) İyi bir bakteri,mikoriza, sıvı solucan gübresi, soğuk presle elde edilmiş deniz yosunu veya aminoasitli bir kaplama ile taban gübresiz ekim. Not: Bakterilerin havanın azotunu çevirmede kullandıkları element molibden. Kaplamada eser miktarda buna da yer verebilirsiniz.
b) Sonrasında ilk azotlu gübreleme en az 5-6 hafta sonra saf 4,5 kg/dekar azotu geçmeyecek şekilde.
c) Sapa kalkma öncesi 10 kg üre.
d) Bayrak yaprak çıktığında 10 kg üre.
e) Kardeşlenmede kesinlikle çinko,mangan,bor,molibden,demir içerikli bir kombi ve yüksek doz hayvansal aminoasit veya dekara 500 ml sıvı solucan gübresi
f) Başak öncesi bayrak yaprağın azot içeriğini yükseltmek çok önemli. Bunu yaprak gübresi ile çok yüksek fiyatlara düşük bi üreli gübre ile de yapabilirsiniz. Ya da benzinliklerde satılan saf su içerikli ve düşük bi üre içerikli azot sıvısı olan AdBlue ile daha hesaplı da yapabilirsiniz. Dekara 1 lt AdBlue serin saatlerde fungusitsiz kullanabilirsiniz. Başak öncesi bu uygulama başaktaki tane sayısını arttırır. Buna çok az şeker veya melas veya MAP'ta ekleyebilirsiniz. Başka bir alternatif 1 lt/dekar sıvı solucan gübresi + yine map ve biraz şeker veya melasla.

Havalar ısınmaya başladığında, bitkimiz de hızlı büyümeye geçecek. Bu dönemde yeşil aksamın gelişimiyle sıklık artacağından mantari hastalıklar için en kritik zamandır. Burada trikoderma ve farklı bakteri gurupları içeren bakteriyel preparatlar yine iyi bir seçenek. Buradaki strateji, iyi bakteri ve mantarları yaprak yüzeyine yerleştirerek kötülere beslenecek ve çoğalacak bir şey bırakmamak. Bakteriler bunu toprakta demiri bünyelerine alarak kötü mantarların beslenmesini engelleyerek yaparlar.
Şunu unutmayalım lütfen. Bitkimiz ne kadar sağlıklıysa o kadar hastalıklara, virüslere daha dayanıklıdır. Tıpkı insanlardaki uçuk virüsü gibi. Virüs hep dudağımızda bekliyor. Ne zaman insanın direnci düşüyor o zaman hastalık ortaya çıkıyor. Yabancılar bitkinin ne kadar sağlıklı ve dirençli olduğunu brix tablosuyla ölçüyorlar. Brix bitki suyunda çözünmüş şeker derecesini anlatır. Yani bitki ne kadar kompleks şekerleri bünyesinde ürettiyse o kadar brixi yüksek olacaktır. Yüksek brix hastalıklara ve böceklere karşı dayanıklılık ve caydırıcılık kazandırır. Soldaki tablo yaptığımız yaprak gübrelemelerinin bitkinin brixini nasıl etkileyerek hep bir tık yukarı ve daha uzun sürede brixin düşmeye başladığını göstermesi açısından önemli. Sağdaki tabloda koyu yeşil alanda 12 brix değerinin çekirgeyi bile bitkiden uzak tutacağını anlatıyor. Bu tabloya bazı eleştiriler var ama genel olarak emici böcekleri hatta mısırda kök kurdunu bile ilaç kullanmadan bir gecede yaprak gübrelemesiyle bitkinin brixini yükselterek öldürebiliyorlar. Buradan çıkacak ders bitkimizi her daim kuvvetli tutalım ki daha yüksek brixe sahip olsun. Daha yüksek brixe sahip bitki köklere daha fazla şeker gönderir. Bunlar daha çok bakteri besler. Bu bakteriler daha çok su ve besin sağlar. Ayrıca bu şekerler karbon içerdiklerinde aslında toprağa katılan organik maddedir. İşte bu bu organik maddeyi toprağı sürerek oksijene maruz bırakıyoruz ve ne oluyor karbon+oksijen= karbondiaoksite dönerek havaya uçuyor. Bu konulara ayrıca başka bir paylaşımda girmeyi planlıyorum.
Şimdilik bu kadar. Unuttuklarımı aklıma geldikçe ekleyeceğim. Eleştirip , eklemek istediklerinizi de yazarsanız bu paylaşımı geliştirebiliriz.
Screenshot_2022-02-27-20-32-08-648.jpeg
Screenshot_2022-02-01-14-40-50-987.jpeg

Resimler ve ekler

  • IMG_20211211_164751.jpg
    IMG_20211211_164751.jpg
    141.2 KB · Görüntüleme: 29
  • IMG-20211111-WA0020.jpg
    IMG-20211111-WA0020.jpg
    114 KB · Görüntüleme: 33
  • IMG_20211224_150601.jpg
    IMG_20211224_150601.jpg
    364.2 KB · Görüntüleme: 52

Başak Traktör Zamlı Fiyat Listesi | Ekim 2022

📌 Başak Traktör'ün en son Eylül ayında güncellediği fiyat listesi, bugün tekrar yenilendi. Bununla beraber yılbaşından beri 10.fiyat listesi yayınlanmış oldu. Yeni listeye göre;

✅ 2000 serisindeki bahçe modellerine %6 zam,
✅
2000 serisindeki kompakt modellere %6 zam,
✅
2000 serisindeki 2075 tarla modellerine %9 zam,
✅
2000 serisindeki diğer tarla modellerine %6 zam,
✅ 5120
modellerinin fiyatına da %4 zam yapılmış.

🔗 Bir önceki fiyat listesine buradan ulaşabilirsiniz.

11.10.2022-Perakende-Fiyat-Listesi-2022-Model-Yili-_page-0002.jpg

11.10.2022-Perakende-Fiyat-Listesi-2022-Model-Yili-_page-0003.jpg

Resimdeki Lastiklerimin Havası Az Mı ? TD110 Michelin Lastik

Merhaba. 2017 110 luk new holland traktörüm var. Tabi Ekim sezonu geldi çattı ve rampalı tarlalarımız olunca zıplama kaçınılmaz. Ben farklı bir lastik havası denedim. Gözlediğim kadar td serisi arkadan öne doğru zıplıyor. Bu yüzden de arkalara 21 psi hava verip tutuşu artırmak istedim önleri ise uzattığımız için arkadan öne zıplama başlarsa da önler sert olsun biraz daha esnemesin diye 24 hava vurdum. Şuan traktör yoldaki çukurlarda baya baya konforlu oldu dengeli esniyor gibi geldi. Tarlada ne olacak 3 güne belli olur.
Resim çektiğimde arkada 2 tekerli 5 tonluk römork doluydu. Bu hava böyle römork kullanırken falan lastiğe zarar verirmi onu sormak istiyorum. 3 diş yere basıyor gibi nerdeyse. Diğer sorum ise zıplama için başka tavsiyeniz varmı onları da öğrenebilirim.

FEDC9E98-DE59-4937-A430-AFF3F065CDC2.jpeg

Resimler ve ekler

  • 60B299CC-16CA-4CD9-B77F-FE56C6EB03A4.png
    60B299CC-16CA-4CD9-B77F-FE56C6EB03A4.png
    697.2 KB · Görüntüleme: 46

Filtrele


Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt