Mahmut bu iş kolay değil bunu hepimiz biliyoruz. Hacı abimin de dediği gibi 3-4 sene bu işten iyi paralar kazanamayız. Akmasada damlar fakat daha sonra hayvan varlığında arttı mı birde adam akıllı bu işi yaparsan güzel paralar kazanırsın. Tabi bu acı gerçekler bayaa acı olmuş.demir45 link=topic=52860.msg562612#msg562612 date=1331698197' Alıntı:Acı gerçekler...
Kocabaş link=topic=52860.msg571655#msg571655 date=1333096346' Alıntı:İktisat kavramlarına girersek işin içinden çıkılmaz. Her işi yaparken bir diğerinden zaten vazgeçilmiş olur. Fırsat maliyeti budur, karıştırmayalım. Sapla samanı iyi ayırmak gerekir. Doğan hangi işi yapacağını seçmiş. ' ' Süt sığırcılığı ' ' . Bunu yaparken de yem bitkisi üretip satma işinden vazgeçmiş oluyor. (Kaldı ki böyle bir amacı da anladığım kadarıyla yok.) Ortada duran kendi hayvanlarının ihtiyacı ne olacak? Bu sefer dışarıdan alım maliyetlerini de hesaplamak gerekecek. 1 ton silajı üretmek ile dışarıdan alma maliyet farkı ne olacak? Burada yem bitkisi üretseydin şu kadar TL kar ederdin şimdi o kardan vazgeçtin onu gider hanene yazalım denilemez. Bunun sonu olmaz. Diğer örnek; tarlaya yapacağı tüm yatırım ve giderlerin toplamını borsaya yatırsaydı şu kadar TL kazanırdı, bundan vazgeçmiş oluyor (fırsat maliyeti) gider hanesine yazalım mı denilecek? Bir iş seçilmiştir ve diğer(ler)inden vazgeçilmiştir. Bundan sonrasına bakmak gerekir. Süt/et sığırcılığı yapılacaksa ve optimum bir işletme isteniyorsa (her kaynakta böyle yazar) mutlaka ve mutlaka işletme kaba yemini kendi üretmelidir. Artı olarak kesif yemi de kendi üretirse ne ala. Buna uygun programlar mevcut. Hatta bu sitede Sebazios adlı üye arkadaşımız anlatımlı paylaşmıştı. Bunun yanısıra hayvanların verimine göre mutlaka bir program ya da uzmanın hazırladığı rasyonu kullanmak gerekir. Çoğu küçük işletmenin yaptığı gibi 25 kg süt veren ineğe de 40 kg süt veren ineğe de aynı yemi verirsek birini eksik diğerini de gereksiz beslemiş oluruz. İşte tam da bu noktada ayak, meme v.s. problemler başlamış olur. Kurudaki yanlış beslemeler sonucu düşükler, doğum zorlukları, doğum sonrası kalkamama v.b. bir çok problem yanlış/yetersiz/gereksiz beslemenin sonucu değil midir? Burada ahkam kesmek niyetinde değilim. Süt sanayicilerinin örnek işletmelerini gezmek, sitelerini incelemek, değerli bilim adamlarımızın yayınlarını/makalelerini okumak ilk adımdır. Bu işin sonu yok. Doğan kardeşime; bu iş için Sütaş 4 günlük ücretsiz eğitim veriyor. Yiyecek-içecek ücretsiz. Konaklamak için devlet misafirhanelerinde cüzi bir ücretle konaklayabilirsin. Telefonla her konuda destek vermekteler. 30 baş az diyenler için Sütaşın 23 başlık proje çiftliğini örnek verebiliriz. Hem ilerideki hedefin kaç baş olacaksa 1/4 hayvanla başlaman hem maliyet hem de tecrübe açısından tavsiyeleri. Hedef 100 ise 25 baş gibi. Konu uzar, şimdilik bu kadar. Bu işi yapıyormusunda ahkam kesiyorsun diyenlere, ahkam kesmek haddimiz değil der yazıyı iyi okumalarını tavsiye ederim. Selam ve saygılarımla...
Kocabaş link=topic=52860.msg571696#msg571696 date=1333101763' Alıntı:Olmadı Çağrı kardeşim gene olmadı. İktisadi anlamda da olmadı, hayvancılık anlamında da olmadı. Millet olarak hep şu sıkıntımız var. Çok iyi tanıdığım bir kişi ne derse doğru, az tanıdığımız ne derse şüphe ile bakalım. Neden dedim mesajı iyi okuyalım diye. Çünkü orada şöyle yazıyor; bu işi bilenler, bu işi yapan profesyoneller, bilim adamları bunu tavsiye ediyor diye. SÜTAŞ demişiz, örnek çiftlik demişiz. Bu ve benzeri tüm uzmanlar KABA YEMİ kendiniz üretin daha karlı diyor demişiz. Ben demiyorum. Hala konuyu başka örneklerle (ki örnek yanlış) farklı alana taşımamak gerekir. Kağıt üzerinde bir iş planlanır, eğitimi de kitapla/kağıtla/internetle/makale ile olur (buna teori derler) sahada yaparak/deneyerek/yaşayarak/yanılarak v.s. de pekiştirilir (buna da pratik derler). Bir hayvan bilimcinin; ineğin yediği materyalden ne kadar faydalandığını, neyin ne kadar verilmesi gerektiğini, nelerin yararlı ya da zararlı olduğunu bilmesi için bu işi yapmasına gerek yoktur. O, işin bilim adamıdır, şunu şöyle yap der ve yaptırır. Sonuçlarını izler ve ona göre de ilmini derinleştirir ve geliştirir. Bunun için kağıt üzeri yorumlara da bilgi de gereklidir, bilgiye saygı da gereklidir, elzemdir. Kendimden örnek vereyim; M.E.B. arıcılık kursuna gidiyorum. Kağıt üzerinde, slayt ile v.s. eğitim alıyorum. Sonuna yaklaştık. Çoğu konuda 20-30 yıllık arıcılık yapan (yaptığını zanneden-işini iyi yapanları tenzih ederim-) abilerimizden iyiyim diyebilirim. Neden mi? Çünkü kursta böyle çok abimiz mevcut. Balı, arı moku sanıyorlardı kursa gelene kadar. Bu örnek yeterli sanırım. He biz ne yapacağız pratikte bunları uygulayarak eksiklerimizi gidereceğiz. Özetle; yineliyorum bu işin uzmanları derki kaba yemi kendiniz üretin. Buna cevap yazmadan önce Sütaş, DSYBM v.s. sitelerden inceleyin. Ben işe girmeden onlarca makale, yayın ve kitap okudum. Rasyon üzerine hergün çalışıyorum. Uygulayanlarla çalışıp etkilerini tartışıyorum. Elimde programklar haricinde kitaplarda mevcut. Kaç tane üretici yapıyor bunları? En basiti bir karabaş köpek alacağım, onun üzerine bir doçentin yazdığı kitabı edindim bitirdim bile. Bunları yazanlar ve okuyanlar suçlu ise ben de suçluyum. Dileyen 30 yıllık tecrübesi ile devam etsin. Selam ve saygıalrımla...
Kocabaş link=topic=52860.msg571112#msg571112 date=1333023717' Alıntı:Merhaba;
Yemleme hesabını ayrıntılı yazabilir miyiz acaba? 25 Kg süt veren 550-600 Kg lık 1 doğurmuş ineğe göre. Kurudaki yemleme ayrı olursa daha iyi olur. Ben de bu tarz incelemeler yapıyorum da ilerisi için, faydalı olur kanaatindeyim. Kaba yemde ekim maliyeti yerine satış maliyetini baz almak çok yerinde mi, tartışılır. Ekerek elde etme maliyeti esas alınmalıdır diye düşünüyorum. Bu işi yapan arkadaşıma saygı duyup, affına sığınarak, sadece sağlıklı bir durum ortaya koyabilmek adına yazdım. Bilgi ve birikiminden faydalanacağımız bir çok kişinin olduğuna eminim. Selam ve saygılarımla...
Neden bunlar üzerinde tartışıp bilgi paylaşmıyoruz anlamıyorum. Bilenlerden faydalanalım. Hatalarından ders alalım. İyi yaptıklarını yapalım. Hep karşılıklı polemiğe giderse iş, forum mantığına ters olmaz mı? O zaman şahsi iletiye dönüp burayı meşgul etmesek mi acaba bilemedim ki??
Asıl sizden olmadı kusura bakmayın Burda öncelikle polemik değil karşılıklı fikir alışverişinde bulunuyoruz onu belirteyim.Kocabaş link=topic=52860.msg571696#msg571696 date=1333101763' Alıntı:Olmadı Çağrı kardeşim gene olmadı. İktisadi anlamda da olmadı, hayvancılık anlamında da olmadı. Millet olarak hep şu sıkıntımız var. Çok iyi tanıdığım bir kişi ne derse doğru, az tanıdığımız ne derse şüphe ile bakalım. Neden dedim mesajı iyi okuyalım diye. Çünkü orada şöyle yazıyor; bu işi bilenler, bu işi yapan profesyoneller, bilim adamları bunu tavsiye ediyor diye. SÜTAŞ demişiz, örnek çiftlik demişiz. Bu ve benzeri tüm uzmanlar KABA YEMİ kendiniz üretin daha karlı diyor demişiz. Ben demiyorum. Hala konuyu başka örneklerle (ki örnek yanlış) farklı alana taşımamak gerekir. Kağıt üzerinde bir iş planlanır, eğitimi de kitapla/kağıtla/internetle/makale ile olur (buna teori derler) sahada yaparak/deneyerek/yaşayarak/yanılarak v.s. de pekiştirilir (buna da pratik derler). Bir hayvan bilimcinin; ineğin yediği materyalden ne kadar faydalandığını, neyin ne kadar verilmesi gerektiğini, nelerin yararlı ya da zararlı olduğunu bilmesi için bu işi yapmasına gerek yoktur. O, işin bilim adamıdır, şunu şöyle yap der ve yaptırır. Sonuçlarını izler ve ona göre de ilmini derinleştirir ve geliştirir. Bunun için kağıt üzeri yorumlara da bilgi de gereklidir, bilgiye saygı da gereklidir, elzemdir. Kendimden örnek vereyim; M.E.B. arıcılık kursuna gidiyorum. Kağıt üzerinde, slayt ile v.s. eğitim alıyorum. Sonuna yaklaştık. Çoğu konuda 20-30 yıllık arıcılık yapan (yaptığını zanneden-işini iyi yapanları tenzih ederim-) abilerimizden iyiyim diyebilirim. Neden mi? Çünkü kursta böyle çok abimiz mevcut. Balı, arı moku sanıyorlardı kursa gelene kadar. Bu örnek yeterli sanırım. He biz ne yapacağız pratikte bunları uygulayarak eksiklerimizi gidereceğiz. Özetle; yineliyorum bu işin uzmanları derki kaba yemi kendiniz üretin. Buna cevap yazmadan önce Sütaş, DSYBM v.s. sitelerden inceleyin. Ben işe girmeden onlarca makale, yayın ve kitap okudum. Rasyon üzerine hergün çalışıyorum. Uygulayanlarla çalışıp etkilerini tartışıyorum. Elimde programklar haricinde kitaplarda mevcut. Kaç tane üretici yapıyor bunları? En basiti bir karabaş köpek alacağım, onun üzerine bir doçentin yazdığı kitabı edindim bitirdim bile. Bunları yazanlar ve okuyanlar suçlu ise ben de suçluyum. Dileyen 30 yıllık tecrübesi ile devam etsin. Selam ve saygıalrımla...