Ynt: Sonunda Çiftliğin İnşaatı Bitti Kaldı İnce İşler
Ükemizde hayvancılık politikasını deneme tahtasına çevirdiler istikrarlı bir politika uygulamıyorlar avrupaya giden bir abimiz anlattı bire bir görmüş diyorki:Aile çiftlikleri var devlet kota uyguluyormuş mesela 30 başın üzerine çıkamıyormuş bende düşündüm kendimce gerçektende çok güzel birşey devlet şu anda hayvcılık yapan kişilere belirli bir kota uygulasa başka şahıslarında girmesini engellese ozaman işletmedeki hayvanların durumu çok iyi olur düşünün arkadaşlar öyle birşey olsa diyelimki bana 30 sağmal hayvan şartı koşuyor o zaman ırkı saflaştırıp daha kaliteli 1. sınıf hayvanlardan oluşan bir sürü oluştururum ve 30 üzerine çıkamayacağım için doğan buzağılardan kaliteli olanları sürüdeki kalitesiz,yaşlı,hastalıklı vs. hayvanlarla sürekli değiştiririm ve sonuç olarak sürekli sağlıklı genç ve verimli bir işletme sahibi olurum ülke genelindede kota uygulandığı için ürettiğimiz süt ve ette değerinde satılır o zaman işler nasıl güzel rayında gider .Ama bizler ne yapıyoruz 30 hayvanımız varsa bunu 50-60 yapayım diye uğraşıyoruz bu durum besiciler ve sığırcılar içinde geçerli ozaman üretim arttığı için fiatlar düşüyor 5 ay kar ediyoruz 5 ay zarar ediyoruz birileri sıfırdan başlıyor birileri bu işi bırakıyor birileri şuanda olduğu gibi zararınada olsa aykta durmaya çalışıyor bence bu kota düşüncesi ülkemizde besiciliktede sütcülüktede bir çözüm yolu olabilir.
Arkadaşın dediği gibi bizim Aksaraydada Amerikadan ithal hayvan getiren kişilerde n duyuyoruz büyük sıkıntı varmış hayvanlarda telefte çok olmuş hastalıktanda bıkmışlar adamlar kullandığımız serumların haddi hesabı yok diyor.Bende süt sığırcılığı yapan birisi olarak diyorum arkadaşlar çok sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz şu koşullarda kar etmek pek mümkün değil ben bütün kaba yemimi kendim üretiyorum o halde bile sıkıntılı kaldiki satın almak daha bir sıkıntılı768 link=topic=28369.msg365933#msg365933 date=1300927063' Alıntı:amerikadan 220 adet gebe düve getirtilerek yakınımıza geçen yıl bir çiftlik kuruldu.bunlar üç ortak ve ikisi veteriner.hayvanlara uygulanan bakım sistemi,en son teknoloji olan bilgisayarlı sürü yönetim sistemi.günlük süt üretimleri de 6500 lt. filan. buraya kadar herşey karşıdan iyi görünüyor gibi duruyor değilmi? son duyumlarımıza göre hayvanların pek çoğunda verem denen hastalık ve tabiki ölümler filan görülmeye başlanmış. kurucu ortaklardan bazılarının ayrılacağı ve hatta çiftliğin satılacağı yönünde de duyumlar alıyoruz. sizce buradan çıkan sonuç nedir? bana göre, milyarlarca yatırım yapılarak girilen bu büyük yatırımın büyük bir hayal kırıklığıyla sonuçlanmak üzere olmasıdır. bu işi yapan adamlar işten anlamayan adamlar zannatmeyin. onların bu konular üzerine gezmedikleri ne avrupa nede amerika kaldı.ama neticede canlı hayvan. burada görülen örnek tabiki türkiyede ilk ve tek değildir. bu işi yapmaya niyetli olan birileri bu tür örnekleri gördükten sonra tabiki iki kere düşünecektir.bana kalırsa en uygun olanı,biraz daha küçükten başlamak herhalde. hemen koşmaya kalkışmak okadar akıllıca birşey değil. ilk önce emeklemek,sonrasında yürümeyi öğrenmek ve başarabilirsen daha sonra da koşmaya kalkışmak gerekiyor.aksi takdirde tökezlenme ihtimalin çok yüksek.
Ükemizde hayvancılık politikasını deneme tahtasına çevirdiler istikrarlı bir politika uygulamıyorlar avrupaya giden bir abimiz anlattı bire bir görmüş diyorki:Aile çiftlikleri var devlet kota uyguluyormuş mesela 30 başın üzerine çıkamıyormuş bende düşündüm kendimce gerçektende çok güzel birşey devlet şu anda hayvcılık yapan kişilere belirli bir kota uygulasa başka şahıslarında girmesini engellese ozaman işletmedeki hayvanların durumu çok iyi olur düşünün arkadaşlar öyle birşey olsa diyelimki bana 30 sağmal hayvan şartı koşuyor o zaman ırkı saflaştırıp daha kaliteli 1. sınıf hayvanlardan oluşan bir sürü oluştururum ve 30 üzerine çıkamayacağım için doğan buzağılardan kaliteli olanları sürüdeki kalitesiz,yaşlı,hastalıklı vs. hayvanlarla sürekli değiştiririm ve sonuç olarak sürekli sağlıklı genç ve verimli bir işletme sahibi olurum ülke genelindede kota uygulandığı için ürettiğimiz süt ve ette değerinde satılır o zaman işler nasıl güzel rayında gider .Ama bizler ne yapıyoruz 30 hayvanımız varsa bunu 50-60 yapayım diye uğraşıyoruz bu durum besiciler ve sığırcılar içinde geçerli ozaman üretim arttığı için fiatlar düşüyor 5 ay kar ediyoruz 5 ay zarar ediyoruz birileri sıfırdan başlıyor birileri bu işi bırakıyor birileri şuanda olduğu gibi zararınada olsa aykta durmaya çalışıyor bence bu kota düşüncesi ülkemizde besiciliktede sütcülüktede bir çözüm yolu olabilir.