Küçükbaş bakımındaki zorluk nereden kaynaklanıyor? Buradaki yanlış bilinenler nelerdir sizce?
Küçükbaş hayvancılık öncelikle lezzet konusunda ötekileştriliyor ancak bu işi yapan kişiler ve yakın çevresi ne denli lezzetli bir et olduğunu bilirler. Diğer taraftan büyükbaş hayvan bakımına göre çok ilgi ister. Çocukluğumda bi uyanırdım çamaşır yıkama leğeni içinde minderlerin üzerinde yeni doğmuş kuzular sobanın sıcağında toparlanmaya çalışıyorlar. Gecenin bir vakti ilk defa kuzulamaya çalışan koyunlar olur takibini yapmak lazımdır. Her birini ayrı ayrı tanımak karakterlerini bilmek ve ona göre davranmak gerekir. Adet sayısı büyükbaş hayvancılığa oranla yüksek olması nedeniyle ve yaylım isteği en yüksek hayvan türü olması çok daha fazla ilgi gerektirir.
Çevremden çok şahit olduğum birden fazla hata var. Mesela gece yaylımı (örüm) küçükbaş hayvancılık için en vazgeçilmez besleme yöntemidir ama çoğu kişi konforundan ödün vermek istemez ve bu nedenle örüm yapmazlar. Kışın sert geçtiği yerlerde özellikle suyun ısısı kontrol edilmeden hayvan sulama sebebiyle düşük sayısı ve hasta anaç koyun sayısı artar. Mesela günümüzde terkedilen bir şey daha var önceden her yıl havanın en sıcak olduğu zamanlarda dere gölet vs gibi yerlerde hayvanlar ilaçlı sularla yıkanır ve belli ölçüde hastalanma oranı düşmüş oldurdu.
Bir de yetişkin bir koyun ile kuzunun beslenme düzeni çok farklı fakat bu hiç hesaba katılmadan anaç koyuna ne verilirse kuzuya da verelim yesin mantığı çok yanlış.
Daha birçok şey var fakat ilk etapta aklıma gelenler bunlar.