Ot slajı mı kuru ot mu?

22.05.2022
34
10

İneklerimiz için reygrass otu ve mısır ekiyoruz. Yıllardır ektiğimiz otları kurutup balya yapıp mısır slajı ile karıştırarak hayvanlara veriyoruz. Acaba otu kurutmadan slaj yapsak daha mı iyi olur ? Slajın kuru ottan daha yüksek protein değerleri olduğunu biliyorum ama ekonomik midir? Artıları eksileri nelerdir?
 
Otu yeşilken haşbaysız balya makinesi ile paketlemen daha avantajlı olacaktır. Yaş ot balyasının protein değeri yüksek olduğu için hem gelişim hızlı oluyor hem de düşük yapma veya ölü buzağı riski kuru ota göre daha çok düşüyor. Ancak verim açısından sabah yaş balya verirsen akşam kuru yemleme yapman sayesinde hem dengeli hem de verimli bir besleme yapmış olursun. Büyükbaş bakımı küçükbaş bakımına göre daha kolaydır besleme açısından ancak bu algı nedeniyle ülkemizde yıllardır yapılan en yaygın hataların başında büyükbaşa kuru yem vermek gelir. Yaş ot balyasını sade verirsen kuru yemleme esnasında mısır ya da tahıl ürünleri eklemen ayrıyeten bir avantaj sağlar.
 
  • Beğen
Tepkiler: Endaz
Otu yeşilken haşbaysız balya makinesi ile paketlemen daha avantajlı olacaktır. Yaş ot balyasının protein değeri yüksek olduğu için hem gelişim hızlı oluyor hem de düşük yapma veya ölü buzağı riski kuru ota göre daha çok düşüyor. Ancak verim açısından sabah yaş balya verirsen akşam kuru yemleme yapman sayesinde hem dengeli hem de verimli bir besleme yapmış olursun. Büyükbaş bakımı küçükbaş bakımına göre daha kolaydır besleme açısından ancak bu algı nedeniyle ülkemizde yıllardır yapılan en yaygın hataların başında büyükbaşa kuru yem vermek gelir. Yaş ot balyasını sade verirsen kuru yemleme esnasında mısır ya da tahıl ürünleri eklemen ayrıyeten bir avantaj sağlar.
Küçükbaş bakımındaki zorluk nereden kaynaklanıyor? Buradaki yanlış bilinenler nelerdir sizce? :unsure:
 
Küçükbaş bakımındaki zorluk nereden kaynaklanıyor? Buradaki yanlış bilinenler nelerdir sizce? :unsure:
Küçükbaş hayvancılık öncelikle lezzet konusunda ötekileştriliyor ancak bu işi yapan kişiler ve yakın çevresi ne denli lezzetli bir et olduğunu bilirler. Diğer taraftan büyükbaş hayvan bakımına göre çok ilgi ister. Çocukluğumda bi uyanırdım çamaşır yıkama leğeni içinde minderlerin üzerinde yeni doğmuş kuzular sobanın sıcağında toparlanmaya çalışıyorlar. Gecenin bir vakti ilk defa kuzulamaya çalışan koyunlar olur takibini yapmak lazımdır. Her birini ayrı ayrı tanımak karakterlerini bilmek ve ona göre davranmak gerekir. Adet sayısı büyükbaş hayvancılığa oranla yüksek olması nedeniyle ve yaylım isteği en yüksek hayvan türü olması çok daha fazla ilgi gerektirir.

Çevremden çok şahit olduğum birden fazla hata var. Mesela gece yaylımı (örüm) küçükbaş hayvancılık için en vazgeçilmez besleme yöntemidir ama çoğu kişi konforundan ödün vermek istemez ve bu nedenle örüm yapmazlar. Kışın sert geçtiği yerlerde özellikle suyun ısısı kontrol edilmeden hayvan sulama sebebiyle düşük sayısı ve hasta anaç koyun sayısı artar. Mesela günümüzde terkedilen bir şey daha var önceden her yıl havanın en sıcak olduğu zamanlarda dere gölet vs gibi yerlerde hayvanlar ilaçlı sularla yıkanır ve belli ölçüde hastalanma oranı düşmüş oldurdu.

Bir de yetişkin bir koyun ile kuzunun beslenme düzeni çok farklı fakat bu hiç hesaba katılmadan anaç koyuna ne verilirse kuzuya da verelim yesin mantığı çok yanlış.

Daha birçok şey var fakat ilk etapta aklıma gelenler bunlar.
 
Küçükbaş hayvancılık öncelikle lezzet konusunda ötekileştriliyor ancak bu işi yapan kişiler ve yakın çevresi ne denli lezzetli bir et olduğunu bilirler. Diğer taraftan büyükbaş hayvan bakımına göre çok ilgi ister. Çocukluğumda bi uyanırdım çamaşır yıkama leğeni içinde minderlerin üzerinde yeni doğmuş kuzular sobanın sıcağında toparlanmaya çalışıyorlar. Gecenin bir vakti ilk defa kuzulamaya çalışan koyunlar olur takibini yapmak lazımdır. Her birini ayrı ayrı tanımak karakterlerini bilmek ve ona göre davranmak gerekir. Adet sayısı büyükbaş hayvancılığa oranla yüksek olması nedeniyle ve yaylım isteği en yüksek hayvan türü olması çok daha fazla ilgi gerektirir.

Çevremden çok şahit olduğum birden fazla hata var. Mesela gece yaylımı (örüm) küçükbaş hayvancılık için en vazgeçilmez besleme yöntemidir ama çoğu kişi konforundan ödün vermek istemez ve bu nedenle örüm yapmazlar. Kışın sert geçtiği yerlerde özellikle suyun ısısı kontrol edilmeden hayvan sulama sebebiyle düşük sayısı ve hasta anaç koyun sayısı artar. Mesela günümüzde terkedilen bir şey daha var önceden her yıl havanın en sıcak olduğu zamanlarda dere gölet vs gibi yerlerde hayvanlar ilaçlı sularla yıkanır ve belli ölçüde hastalanma oranı düşmüş oldurdu.

Bir de yetişkin bir koyun ile kuzunun beslenme düzeni çok farklı fakat bu hiç hesaba katılmadan anaç koyuna ne verilirse kuzuya da verelim yesin mantığı çok yanlış.

Daha birçok şey var fakat ilk etapta aklıma gelenler bunlar.

Küçükbaş hayvancılık öncelikle lezzet konusunda ötekileştriliyor ancak bu işi yapan kişiler ve yakın çevresi ne denli lezzetli bir et olduğunu bilirler. Diğer taraftan büyükbaş hayvan bakımına göre çok ilgi ister. Çocukluğumda bi uyanırdım çamaşır yıkama leğeni içinde minderlerin üzerinde yeni doğmuş kuzular sobanın sıcağında toparlanmaya çalışıyorlar. Gecenin bir vakti ilk defa kuzulamaya çalışan koyunlar olur takibini yapmak lazımdır. Her birini ayrı ayrı tanımak karakterlerini bilmek ve ona göre davranmak gerekir. Adet sayısı büyükbaş hayvancılığa oranla yüksek olması nedeniyle ve yaylım isteği en yüksek hayvan türü olması çok daha fazla ilgi gerektirir.

Çevremden çok şahit olduğum birden fazla hata var. Mesela gece yaylımı (örüm) küçükbaş hayvancılık için en vazgeçilmez besleme yöntemidir ama çoğu kişi konforundan ödün vermek istemez ve bu nedenle örüm yapmazlar. Kışın sert geçtiği yerlerde özellikle suyun ısısı kontrol edilmeden hayvan sulama sebebiyle düşük sayısı ve hasta anaç koyun sayısı artar. Mesela günümüzde terkedilen bir şey daha var önceden her yıl havanın en sıcak olduğu zamanlarda dere gölet vs gibi yerlerde hayvanlar ilaçlı sularla yıkanır ve belli ölçüde hastalanma oranı düşmüş oldurdu.

Bir de yetişkin bir koyun ile kuzunun beslenme düzeni çok farklı fakat bu hiç hesaba katılmadan anaç koyuna ne verilirse kuzuya da verelim yesin mantığı çok yanlış.

Daha birçok şey var fakat ilk etapta aklıma gelenler bunlar.
Erzurum bu aralar 30/15 derece arasında,,
Koyun ve kuzuların kırkımını yaoamadım, yaptıramadım,
Strese girdim, inşallah sıkıntı yaşamadan bunu halledebilirim.
 
Erzurum bu aralar 30/15 derece arasında,,
Koyun ve kuzuların kırkımını yaoamadım, yaptıramadım,
Strese girdim, inşallah sıkıntı yaşamadan bunu halledebilirim.
Biran evvel kırkımı yapmalısınız. İnşallah bereketli olsun. Koyunları en çok stres eden şey sıcaktır, hararettir. Kırkım sonrası sıcak bir gün ortasında derede yıkarsanız döl tutma, yün dökmenin durması ve vitamin değerlerinin korunması gibi birçok açıdan fayda görürsünüz.
 

Benzer Konular