Ynt: Kubota nasıl bir traktördür? Geniş bilgi verebilecek olan var mı?
İlk önce her marka için konuşmak istiyorum. Motora binmeden, motoru ellemeden, motoru sürmeden, motoru koklamadan dışardan yapılan tüm yorumlar yanıltıcıdır. Şimdi değerli üyeler bende bir yorum yapayım. Ben bir çok marka traktörü kullandım. İnceledim. Satanlar neden bu kadar çok incelersin nasılsa tarlada kullanacaksın, bu motorun ismine dahi 10 bin lira fazla verilir, bu makina çok üstün hiç bakma direk tarlaya sok gibilerinden çok laf duydum. Bir mal isterse Çin olsun isterse Alman olsun isterse Türk olsun isterse Japon olsun. Önemli olan onun ne malı olduğu değildir. Önemli olan onu üreten şirketin, markanın NAMUSLU, GÜVENİLİR, TEMİZ, SAĞLAM, vede KENDİNİ KANITLAMIŞ olması gerekir. Kullanılan malzeme kaliteli olması gerekir. Yıllar boyu milletimiz hep tek düze marka kullanmayı seçmiş. Birazda korku birazda sıradanlık birazda cahiliyetten ötürü. Ki bu cahiliyet hala sürüyor olduğunu görüyorum. Dünya artık gelişen bir teknolojiye sahip. Gün geçtikçe markalar kendilerini yenileme ve geliştirme çabası içindeler. Gerek AR-GE gerek de deneme esnalarında makinaların sağlamlığı artmaktadır. Fakat bu koşullarda hala eskiye dayalı, hala özensiz üretim yapan, hala kendini geliştirmeyen, hala kendini geliştirmiş gibi gösterip çiftçimizi kandırmaya çalışan zihniyetleride esefle kınıyorum. Bu çağda hala kendi ürettikleri 90 model bir traktörün teknolojisinin birazcık gelişmişini kullanan büyük firmalarımız var. 3. ve 4. dünya ülkelerine satılan traktörleri bizlere satan bu firmaların birazda ideolojik olan yönlerine bakmamız işin boyutlarının ne kadar farklı olduğunu gösteriyor. Belki diyeceksiniz ne alakası var bu konu ile fakat bunlar önemli konular. Şimdi ülkemize son yıllarda (2005 ve sonrasında) çeşitli traktörler girdi ve mevcut olan traktörlerin yeni modelleri girdi. Bu şekilde bizlerde çeşitli modelleri ve traktörleri tanıdık, gördük, ilgilendik. Bazılarımız aldı memnun kaldı kalmadı vs. KUBOTA markasıda Türkiye pazarına gireli çok olmadı. Fakat bu demek değildir ki Türkiyeye yeni girdi bu marka daha yenidir. Aksine bu KUBOTA markası araştırıldığında görülecektir ki günümüz TRAKTÖR MARKALARININ bir çoğundan önce kurulmuş bir markadır. Yıllar boyu kendini geliştirerek buharlı motor, sıvı yakıtlı motorlar üretmiştir. Traktör piyasasına da 1980 li yıllarda girdi sanırım. Bu firma kendini sürekli geliştirerek ve yenileyerek şu anda elinde bulundurduğu DÜNYANIN EN BÜYÜK DİZEL MOTOR ÜRETİCİSİ ÜNVANINA sahip de olmuştur. Bazı arkadaşlarımız ne yediği belirsiz diye de tabir ettiler. Sorarım sizlere bu ünvanı taşıyan bir firma sizce bir hatayı kabul eder mi? Türkiye pazarına girdiğinde bazı markalar gibi birden reklamlar, gösteriler, tanıtımlar yapılmadı. Bende dahil olmak üzere işin içeriğini politikasını bilmeden kızdık ve ayıpladık belkide. Fakat işin asıl yüzü daha sonra ortaya çıktı. Marka kendi adını lekeletmemek için temeli sağlam kurmak adına bu politikayı izlemiştir. Ve güncellemelerle alt yapı sorununu yavaş yavaş ortadan kaldırmaktadır. Bu süreci şu anda bayii tanıtımları, tv tanıtımlarıda izlemektedir. Sadece bu politikanın bile firmanın Türkiye pazarında 4 sene boyunca görünürde pasif olunup işlerine verdikleri değeri göstermektedirler. Çünkü bu 4 sene boyunca çok fazla bir kar elde edilmemiştir. Teknik konulara da biraz değinelim. Dediğim gibi bu ünvanı korumak için gün geçtikçe gelişen teknolojiye Ar-Ge çalışmalarıyla erişilmek istenmektedir. Ve günümüz önemli problemlerinin en başında gelen YAKIT SARFİYATI nı da KUBOTA markası minunmum seviyeye indirmek için çalışmalar yapmaktadırlar. Kullanıcılardan edindiğim bilgiler dahilinde sizlere söylemeliyim ki tek çeker aynı güçte bir motor kadar, ve bazı işlerde onlardan bile az yaktığını kullanıcılardan duydum. En büyük dizel motor üreticisi bir firma TORK değerinin ne olduğunu çok iyi bilmektedir. Sitemizde KUBOTALARIN torklarının hep düşük olduğu ve bunun bir eksiklik olduğu tartışıldı. Fakat kullanıcıların çektikleri videolarda, kendi izlenimlerimizde de görüyoruz ki TORKUN çok yüksek olmasının önemli bir şey olmadığını. Önemli olan gücü verimli kullanabilmek. Kullanılan motoru Yavuz abininde dediği gibi diğer markalar 100 bg üstü kullanırken (ki buda bazı markalarda hala kullanılmıyor) KUBOTA 100 bg altı traktör motorlarında bu teknolojiyi kullanıyor. Kubotanın kullanmış olduğu KONİK DİŞLİ sistemi Deutz bahçe modellerinde yavaş yavaş kullanmaya başladı. Şimdi herkes E LİFT diyor. Belki gereklidir belki kullanımı da çok kolaylaştırır. Ama şunu sormak istiyorum. Ben daha 4 gün önce Kubotanın üzerindeydim. Hidrolik kolunu tek parmağımla hareket ettirdim. Bu çok mu zor? Kubotanın B 2530 modelindeki arka kollar çok incecik. Ona rağmen adamlar 900 küsür kg kaldırma kapasitesine sahip. Ki bu adamlar o incecik kollara güvenmeseler bunu koymazlardı. M serisinin hidrolik kollarıda hiç zayıf değil. Sadece çeki demiri zayıftır. AĞIRLIK olayına da değinelim. Bir çoğumuz traktör ağır olmalı der. Araştırmalarım olmadan önce traktörde ki ağırlığın fazla olmasını bende desteklerdim. Fakat bunun avantajdan çok dezavantajlarını görünce bu fikrimi sildim attım. Ağırlık bg gücüne göre orantılı olmalıdır. Kendimizi düşünürsek ne dediğimi anlarsınız. Fazla ağırlık toprağa yapılan ağırlıktır, ve toprağın ezilmesine sebep olur, traktörün aktarma organlarına zarar verir, yakıtı arttırır, kısacası CEBİMİZE- PARAMIZA zarar verir. Bunlar aklıma gelen avantajlarıydı. Bu motorun hiç mi kötü yönü yok. Tabiki var. Mesela çeki demiri İtalyan marka ve zayıf. Takviye kolu biraz sert ve plastiğe değme yapıyor. Zamanla plastiğin aşınmasını sağlar. Vitesleri ilk kullananlara göre sert fakat zamanla alışılıyor. Kabinleri dar. Aklıma gelen özellikleri bunlar. Daha önceden verildiği için dönüşleri, vs gibi özelliklerini saymadım onlar zaten bilinenler. Birde SERVİS olayını kısaca anlatayım. Gün geçtikçe yaygınlaşan bir servis ağına sahip. Geçtiğimiz günlerde sitemiz üyelerinden YAHYA nickli üyemizim M 8540 ı viteslerden bir sorun yaşadı. Ve kendisi bu durumdan oldukça şikayetçiydi. 2 gün geçmeden sorunu çözüldü. Uzun uzun yazmıyorum buraya. İlgilenenler olursa kendisine özel mesaj ile ulaşabilirler. Yazım biraz uzun oldu fakat bunlar içimden geçenlerdi. Umarım okursunuz. Umarım faydalı olur. İyi akşamlar.