Hala insanlara aklincs korku pompaliyorsun yapma böyle şeyler satanlara kol gibi fatura gelir yazmışsın gelsin sen vermezsin satamazsin belediyeye sana gelmez niye bu kadar dert ediyorsun kendine
Ya 2 ay öncesine kadar ibb akbile zam yaptı diye ortalık yıkıldı. Mazot 3 katına çıkmış olabilir, yine de zam çok denildi bütün medyada. Gerekirse zarar etsin, başka kaynak yaratilsin denildi. Adamlar iyi birsey yapmis çiftçinin malıni piyasa fiyatından alıyor, onu da yine halka ucuza ekmek vermek için yapıyor, amma boş yapmışsın. Birde savunmuşsunBeni şimdiye kadar tanıyan tanımıştır. Parti tutmam. Neyse onu söylerim. İktidarı muhalefeti kim yanlış yapıyorsa; yanlışına yanlış derim.
Evet yüksek fiyattan belediyeye ürün sattım diye bir kaç ay sevinebilir insanlar. Kol gibi ödeme emirlerini alınca yaşayacakları olumsuzlukları düşünüp şimdiden uyarıyorum. Devleti zarara uğratmasın kimse. Verdikleri fiyatlar bizim çıkarımıza da gözükse netice sıkıntılı olabilir.
Hukiki olarak kamu zararı olacağı çok net. Bunun tahsil edilmeyeceğini düşünmek yanıltıcı.
Serbest piyasa taraftarıyım. TMO dahi bu kadar müdahaleci olmamalı diye eleştiriyorum. İthal alımları eleştiriyorum.
Bu konu benim için kapanmıştır. Artık söz bitti. Hayırlı akşamlar.
işte anlayamadığın nokta şuOhoooo nerelere nerelere boşa gidiyor kaynaklar,birazda çiftçiye boşa gitsin üstad boşver takılma bu kadar bu işlere.Ekmek yoksa pasta yerler boşver.
Yerel yönetimlerin kendi havzalarındaki üreticiye destek olması çok güzel birşey.Mansur başkan dünyada belkide eşi görülmemiş bir performans sergiliyor bu konuda helal olsun adama.Ekrem başkan da belli ki elinden geleni yapmaya çalışıyor,Ben hasat eder etmez satmasından yana değilim ama satacaksa da belediye ye satsın.
Keşke her belediye bunu yapabilse hatta zararda etse bu işten ama uyanık tüccar uyanık fabrikatör uzaktan seyretse, vatandaş ta bir tık ucuza yese unlu mamulü. Ha vatandaşın ucuza yemesi çok umrumda da değil çiftçi para kazansın yeter bana ama ucuza yemesi de bir tür hayır işlemek.
Çiftçiyi olumsuz etkileyen faktörler o kadar çok ki, saymakla bitmez. Sineğinden tutun da domuzuna, ikliminden tutun da hükümetine kadar etken varken, çiftçi bunların hangisinden kurtulsun? Zaman zaman illaki birisine tosluyor. Yoksa, büyüklerimiz hiç dermiydi " çiftçinin karnını yarmışlar da kırk tane gelecek yıl çıkmış" diye. En büyük sermayemiz umut. Yeter ki umudumuz da gitmesin.Ben geçen 15 Mayıs gibiydi şehrimden İstanbula yolculuk yaptım otobüsle, zevkle tarlaları seyrederek gideyim dedim.
Malum Bozüyük Bilecik Sakarya gördüm tarlaları, ekinler kıraçlarda bir karış gübre atılmamış belli, ama çavdarlar nerdeyse dizimi aşmış uzamış gitmiş rüzgarda sallanıyor, bilenle bilir bu durumu, gübre atılan tek tük tarlada daha iyiydi durum, fakat ot ilacı atılmayan pek çok tarla bile görünce sapsarı epey üzüldüm, Sakaryada ekinler iyiceydi taban arazisine göre aslında bakım onlardada daha iyi olabilirdi, belliki maliyet artınca hep gördüğüm manzaradan başka bişey görmüş olmamdan yazayım dedim
Önce bir çanta bidon mazot ile traktörümü çalıştırır ne yaparım nasıl hallederim işimi diyen üretici tarlasını işleyebilsin tohumunu gübresini ilacını alıp atabilsin, tarlasında üretimin hakkını verebilsin, üretim önceden gördüğümden eksik olmasın gördüğüm meralarda, kısaca üretimde sıkıntı yaşanmasın üretim olsun isterim, bunu yönetimlerdeki koltuk sahipleri takip etsin eskiden olduğu gibi sağlayabilsinler, ondan sonra çıkıp ister ucuza ister bedavaya verecek yol bulsun sosyal tarafını ayrıca düşünsün yapsın ben mutlu olurum.
ama ben üretici tarafındayım, sosyal tarafta yırtınırlarken ben otlu tarlası bakımsız ekilişi olan, gübresiz bir karış ekini olan üretici kesimindekileri her zaman görüyorum bu yıllarda zaten, bu yıl hepten göze çarpıyor, Koltuk mevki makam sahipleri biraz bunları görsünler isterdim ama olmayacak iş tabiyki, hep kışın kar yağdı harman zamanı iyi olur muhabbeti yapanların, bu tip beklentisi olan koltuk sahiplerinin tarımsal üretimin her aşamasını ve ekim zamanınıda yıl boyu takip etmelerini, hep gelsin hep gelsin diyen ama bunun nasıl olacağına kafa yormayanları, planlayamayan piyasayı düzenleyemeyenleri, dünyada yükselen maliyetler değişen konjoktürde bile üretimden tek bir laf edemeyenleri yazmak istiyorum, neden?
dedim ya ben üreticiyim, sağım solum her yerim büyüklü küçüklü üretici tanıdığım var üstelik, bir yere gidince yolda gözüm oralardaki tarlaları görür hep, durumu bir bakışta görür sebebini anlarım, meraları görüp ekili yerlerin durumu iyi olunca ben mutlu olmak isterim, keşke koltuğumda laf üretebilseydim geniş geniş, o zaman böye düşünmez böyle yazmazdım.
Bakalım fiyat açıkladılar, açıklamadan önce olması gereken fiyatı yazmıştım biyerlere artık önemi yok çünkü olması gerekenin artık önemi yok hükmü yok, olan işlere bakıcaz, bu yılda geçer seneye yine her gittiğim yerde meraları görürüm nerde ne oluyor bakarım ister istemez, harman biter yine ekim zamanı gelir yine kış gelir, yine açıklamalar olur neler neler olur günler geçer yıllar biter, yine seneye bugünler döner dolaşır gelir, değişen ne olmuş ? iyimi olmuş kötümü olmuş bakarız diyorum.
Güzel kardesim olaya su pencereden bakalim TMO fiyat açıklamasını çok geç yaptı bana göre yapmasa daha iyidi çünkü piyasa normal değerini bulmaya başlamıştı Güneydoğu'da arpa 7lira üzerine çıkmışken 5.5 fiyat açıklamak adil ve mantıklı değil suluda belki kurtarabilir ama kutuda ortalama verim 200kilolarda maliyeti zaten 5 lirala geliyor kararname ile yasaklayacaksa mazota gübreye ve ilacada tavan fiyat uygulaması yapicak alacağımızın parasına karsimiyor satacagimiza müdahale ediyor Ekim ayında buğdayın 10lirayi bulmamasi için geçerli bir neden söyleyecek arkadaşım varmidir ama kaç çiftçi mahsulunu o vakte kadar saklayabilir herkesin ödemesi var bu bağlamda çiftçinin elini rahatlatacak her türlü adıma destek çıkmamız lazım çiftçi tmoya gebe olmadığını bilirse işlem hacmini artırmak için elinden geleni yapacaktırBu işin suyu çıktı. En sonunda bir kararname ile tek yetkili buğday alıcısı TMO'dur denecek, yasaklanacak başkasının buğday alımı, satımı olan çiftçiye olacak.
Ben serbest piyasadan yanayım. Bırakın fiyatlar dünya fiyatını bulsun, müdahale etmeyin. TMO'muş Belediyeymiş yıllardır yaptıkları ortada. Bir bırakın insanları rahat.
Burada art niyet nerede ? TMO Şirket değil.Ama belediye kendi şirketi için istiyor.Aldığı buğdayı öğütüp halk ekmekte kullanmak üzere.Tüm yasal sınırlama varsa hepsini uyguluyor.Abi siyaset yapmıyorum. Bir kaç noktaya dikkat çekmek istiyorum:
-Belediyelerin kuruluş amacı Buğdaya fiyat vermek midir? Asli işini düzgün yapsınlar yeter.
-Eyalet sistemi mi kuruldu İzmir Belediyesi, İstanbul belediyesi herkes kafasına göre fiyat açıklıyor?
-Edirne'de diyelim fiyatlar 7,50-8,50 arasında satıldı Temmuz ayında ortalama 8,00 oldu. Benim 7,5'tan satan hemşerim İstanbuldaki çiftçiye göre enayi yerine konmuş olmuyor mu?
-Türkiye genelinde 7,05'e TMO'ya satmak zorunda olan insanlar enayi yerine konulmuş olmuyor mu?
-Belediye 8,50'den alacağı buğdaydan almak yerine 4,50'den TMO'dan buğday almayı neden tercih etmiyor? Burada kamu zararı oluşmuyor mu?
-TMO'ya tanınanan zarar yazma hakkı Belediyelere de mi tanınıyor?
-Edirne Borsasına göre hareket edeceğiz demek Edirne halkına düşük fiyattan buğday satmayın demek olmuyor mu?
-İstanbul Çiftçisine Buğdayı 31 temmuza kadar beklet mesajı verilmiyor mu?
-Serbest piyasaya müdahale hakkını Belediyelere kim verdi?
Ben çiftçinin hakkını almasını isterim, 7 yetmez 10 alsın. Ama bu işin böyle olmayacağını düşüyorum. TMO zaten bir fiyat verdi tüccarla çiftçi belli bir fiyata piyasayı getireceklerdi bunun siyasi etkilerle bozulmasını kabul etmiyorum. Bu sene bu iş çok güzel görülebilir ama ileriki zamanda oluşacak belediyelere bağımlı üretimin zararları düşünülmelidir. Belediye asli işini ypmalıdır.
Belediyeler zor durumda ki Çiftçiye Gübre, Mazot, Tohum dağıtsın buna hakkı vardır, Sosyal yardımlaşma bütçesinden buraya destek verebilir, kimse bişey diyemez. Ama İstanbul çiftçisini Türkiye'nin tüm çiftçilerinden ayıran bir fiyat oluşturmak ayrımcılık değil de nedir?
köylüden aldığı sütü süt birlikleri adıyla toplayıp büyük firmaya satıyorlar.Arada ki fark 1 TL litre de.Birliklerin masrafını devlet hazinesinden karşılıyorlar.O 1 TL kimin cebine iniyor ? Bunu soruşturdunuz mu ? Birde ucuz süt peynir yağ satsalar anlardım o da yok.Birlik başkanları da parti il ilçe başkanları.Belediyelerin sosyal tesisleri vardır kar amacı gütmeden satış yaparlar.Demek ki alım gücü o kadar düştü ki ekmek yapma ihtiyacında belediye.Bunu sorgulamazsın ama ekmeği sorgularsınBeni şimdiye kadar tanıyan tanımıştır. Parti tutmam. Neyse onu söylerim. İktidarı muhalefeti kim yanlış yapıyorsa; yanlışına yanlış derim.
Evet yüksek fiyattan belediyeye ürün sattım diye bir kaç ay sevinebilir insanlar. Kol gibi ödeme emirlerini alınca yaşayacakları olumsuzlukları düşünüp şimdiden uyarıyorum. Devleti zarara uğratmasın kimse. Verdikleri fiyatlar bizim çıkarımıza da gözükse netice sıkıntılı olabilir.
Hukiki olarak kamu zararı olacağı çok net. Bunun tahsil edilmeyeceğini düşünmek yanıltıcı.
Serbest piyasa taraftarıyım. TMO dahi bu kadar müdahaleci olmamalı diye eleştiriyorum. İthal alımları eleştiriyorum.
Bu konu benim için kapanmıştır. Artık söz bitti. Hayırlı akşamlar.
Belediye aldigi sutu fabrikaya verip islenmesi ve ambalajini yaptiriyor, sonra da kucuk cocugu olanlara bedava veriyor.köylüden aldığı sütü süt birlikleri adıyla toplayıp büyük firmaya satıyorlar.Arada ki fark 1 TL litre de.Birliklerin masrafını devlet hazinesinden karşılıyorlar.O 1 TL kimin cebine iniyor ? Bunu soruşturdunuz mu ? Birde ucuz süt peynir yağ satsalar anlardım o da yok.Birlik başkanları da parti il ilçe başkanları.Belediyelerin sosyal tesisleri vardır kar amacı gütmeden satış yaparlar.Demek ki alım gücü o kadar düştü ki ekmek yapma ihtiyacında belediye.Bunu sorgulamazsın ama ekmeği sorgularsın
Asıl problemin bu insanların sütü alamıyor olmasıBelediye aldigi sutu fabrikaya verip islenmesi ve ambalajini yaptiriyor, sonra da kucuk cocugu olanlara bedava veriyor.