İstanbul büyük şehir belediyesi buğday alımı hk.

Beni şimdiye kadar tanıyan tanımıştır. Parti tutmam. Neyse onu söylerim. İktidarı muhalefeti kim yanlış yapıyorsa; yanlışına yanlış derim.

Evet yüksek fiyattan belediyeye ürün sattım diye bir kaç ay sevinebilir insanlar. Kol gibi ödeme emirlerini alınca yaşayacakları olumsuzlukları düşünüp şimdiden uyarıyorum. Devleti zarara uğratmasın kimse. Verdikleri fiyatlar bizim çıkarımıza da gözükse netice sıkıntılı olabilir.

Hukiki olarak kamu zararı olacağı çok net. Bunun tahsil edilmeyeceğini düşünmek yanıltıcı.

Serbest piyasa taraftarıyım. TMO dahi bu kadar müdahaleci olmamalı diye eleştiriyorum. İthal alımları eleştiriyorum.

Bu konu benim için kapanmıştır. Artık söz bitti. Hayırlı akşamlar.
 
Beni şimdiye kadar tanıyan tanımıştır. Parti tutmam. Neyse onu söylerim. İktidarı muhalefeti kim yanlış yapıyorsa; yanlışına yanlış derim.

Evet yüksek fiyattan belediyeye ürün sattım diye bir kaç ay sevinebilir insanlar. Kol gibi ödeme emirlerini alınca yaşayacakları olumsuzlukları düşünüp şimdiden uyarıyorum. Devleti zarara uğratmasın kimse. Verdikleri fiyatlar bizim çıkarımıza da gözükse netice sıkıntılı olabilir.

Hukiki olarak kamu zararı olacağı çok net. Bunun tahsil edilmeyeceğini düşünmek yanıltıcı.

Serbest piyasa taraftarıyım. TMO dahi bu kadar müdahaleci olmamalı diye eleştiriyorum. İthal alımları eleştiriyorum.

Bu konu benim için kapanmıştır. Artık söz bitti. Hayırlı akşamlar.
Ya 2 ay öncesine kadar ibb akbile zam yaptı diye ortalık yıkıldı. Mazot 3 katına çıkmış olabilir, yine de zam çok denildi bütün medyada. Gerekirse zarar etsin, başka kaynak yaratilsin denildi. Adamlar iyi birsey yapmis çiftçinin malıni piyasa fiyatından alıyor, onu da yine halka ucuza ekmek vermek için yapıyor, amma boş yapmışsın. Birde savunmuşsun
 
Şunu idrak etmek lazım, ucuz ekmek için uğraşmasa çiftçiden buğday almayacak, peki ucuz ekmek için neden uğraş veriliyor bu kadar?

sorunlar bu şekilde ucuzlatılarak çözülebilirmi?

bir malın fiyatı piyasa fiyatı müdahale edildiğinde çözüm üretmişmi olunuyor?

TMO ve belediyeler sorun çözemezler bu yöntemlerle, bu yöntemler geçici etki yaratır sorunu kökten çözmez

müdahaleler yada belediyelerin yaptığı gibi bu tip alımların maksadı günü kurtarmak vs..

ülkenin gıda güvenliği yada vatandaşının temel gıdaya ulaşmasında büyük sıkıntı ithalata bağımlılıktan kaynaklı,

herkes biliyorki ucuz ekmek için ucuz rus buğdayı ve ucuz ukrayna buğdayı ithal ediliyordu, bu yüzdende ülkede tarımsal üretim düştü, şimdi ucuz buğday ithal edemeyince ucuz ekmek için bu garip kaotik işler icat edilir oldu, çözüm üretilmiyor aslında,

geçmişin fiyat baskılama politikası sonucu ucuz temel gıdayı sen yaptım ben yapacam gibi saçmalıklarla uğraşanları tartışmak yersiz, gelecekte bu tartışmayıda yapamayacak kimse, çünkü zaten ucuz diye bişey olmayacak, şimdi bile dışarıdan ithal etse dahi ucuz değil zaten, tüm dünyada üretim maliyetleride artmış durumda çünkü, bu fiyatlarla yerli üretimde yapılmaz.

öyle ise boş yere ucuza kaynak tüketmenin çözüm olmadığını, çözümün tarım ülkesinde üretimi yapmak olduğunu ve tüketimi desteklemek yerine üretimi desteklemenin doğru bir iş olduğunu görmeleri gerekecek, tabi görebilirlerse, bakalım ne kadar ileri bir toplumuz ne zaman ayılacak yönetimler ve toplum göreceğiz.

Yoksa fakir fukara ekmek alamıyor sen ucuzlattın ben ucuzlatıım edebiyatına kaynaklar boş yere gitmeye devam edecek doğrudur.
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: 768
Ohoooo nerelere nerelere boşa gidiyor kaynaklar,birazda çiftçiye boşa gitsin üstad boşver takılma bu kadar bu işlere.Ekmek yoksa pasta yerler boşver.

Yerel yönetimlerin kendi havzalarındaki üreticiye destek olması çok güzel birşey.Mansur başkan dünyada belkide eşi görülmemiş bir performans sergiliyor bu konuda helal olsun adama.Ekrem başkan da belli ki elinden geleni yapmaya çalışıyor,Ben hasat eder etmez satmasından yana değilim ama satacaksa da belediye ye satsın.

Keşke her belediye bunu yapabilse hatta zararda etse bu işten ama uyanık tüccar uyanık fabrikatör uzaktan seyretse, vatandaş ta bir tık ucuza yese unlu mamulü. Ha vatandaşın ucuza yemesi çok umrumda da değil çiftçi para kazansın yeter bana ama ucuza yemesi de bir tür hayır işlemek.
 
Buradaki tek sıkıntı ödeme gözüküyor. Onuda avans vererek hafifletmiş, lakin bölge tüccarı maksimum 10 gün ile çalışır. Harmanda verdiğim ürünün parasını hemen almak isterim. Burada fiyatlar tercih sebebi olacak, ama herşey bir kenara İbb nin bende varım demesi bile piyasayı hareketlendirir.

Bana gelen bilgiler tüccarda şimdiden sahaya çıkmaya başlamış, bu bizler için iyi birşey
 
Ohoooo nerelere nerelere boşa gidiyor kaynaklar,birazda çiftçiye boşa gitsin üstad boşver takılma bu kadar bu işlere.Ekmek yoksa pasta yerler boşver.

Yerel yönetimlerin kendi havzalarındaki üreticiye destek olması çok güzel birşey.Mansur başkan dünyada belkide eşi görülmemiş bir performans sergiliyor bu konuda helal olsun adama.Ekrem başkan da belli ki elinden geleni yapmaya çalışıyor,Ben hasat eder etmez satmasından yana değilim ama satacaksa da belediye ye satsın.

Keşke her belediye bunu yapabilse hatta zararda etse bu işten ama uyanık tüccar uyanık fabrikatör uzaktan seyretse, vatandaş ta bir tık ucuza yese unlu mamulü. Ha vatandaşın ucuza yemesi çok umrumda da değil çiftçi para kazansın yeter bana ama ucuza yemesi de bir tür hayır işlemek.
işte anlayamadığın nokta şu

aldığı fiyat zaten oluşan edirne piyasa fiyatı, aldığını ucuza ekmek üreterek satmasıyla kaynağını boşa harcıyor

bazen gerçekten boşa yazdığımı anladığımda üzülüyorum, bakalım ne kadar ileri toplumuz derkende boş bir umutla yazdım, biliyorum büyük bir kesimin olayı idrak edemediğini ama yinede umut işte yazdık, hani olurda belki diyorum ama neredeeee.Kafalar hep aynı, ucuz olsun hayır olsun vs...vs...

Bakın şimdi eğer İBB kaynaklarını bu işe ayrıdığında, aslında hazinenin aynı kafayla ucuz ekmek üretimi için ayırdığı kaynağa destek atmış oluyor aynı zamanda, piyasanın üzerinde bir fiyata alım yapıcam demiyorki zaten çiftçiye destek atmış olsun, ama bunu niçin yapıyor sırf ben yaptım demek için.

TMO hazinenin kaynağını aktararak bu işi ülke genelinde yaparken, istanbul civarındaki mala bunu yapamayacak çünkü İBB kaynağı gidip alacak piyasa fiyatından, üstelik bazı ürünler piyasa fiyatından iskontolu olacakmış yazıyı okumadınızmı?bunun neresi çiftçiye destek?

Bu olsa olsa eski antik çağda yunan medeniyetindeki şehirlerin yönetimine benzer uygulamalardır, şehirlere o zaman polis deniyordu ve her şehir kendi kanun nizamını belirliyordu, e buda Cumhuriyet içinde her şehir ayrı bir Cumhuriyet oluşturmaktan başka bişey değil, Cumhuriyet içinde Cumhuriyet olurmu?

Bir ülkenin Tarım politikası komple üretimi düşünerek planlanır yürütülür, çünkü üretim gücü herşeydir, Tarım bakanlığına koltuk doldursun diye adam oturtursanız, değişen global konjonktürü okuyamayan koltuktaki yöneticiler yerine, yine hazine ve maliye bakanlığına koltuk doldursun diye oturttuğunuz adamların öncülüğümde gıda komitesi yapar yapar sorunu çözemezler, çünkü konjoktür değişmiş öyle ucuza alcam halkın gıdasını ucuzlatacağım gibi saçma sapan bir düşünceyle komite toplantısı falan yapmakla çözüm üretmezsiniz bu zamanda, neden?

çünkü emtia fiyatları artmış petrol artmış gübre artmış dünyada ve üretim maliyetleri artmış, ülkeler tarımsal üretimlerini yazdık geçen yıldan başladılar yüksek desteklemelere, yüksek destekleme yapacak dışarıya ucuz satacak hali yok ve neticede kapılarınıda dışarıya satıma kapattılar, kendi ürettiğim kendime diyor adamlar haklılar yüksek fiyata malediyorlar artık

Bizim koltuk dolduranlar çıkmış illa ucuza gıda yapıcam, böyle bişey yok artık kardeşim neyin kafasını yaşamaktır bu..


Bizde üretime çözüm üretilemedikçede toplumun her kesiminden böyle belediyesinden değişik kurumlarından garip garip uygulamalar çıkar, biri çıkar şu fiyata alıyorum biri çıkar bu fiyat alıcam vs..vs..

Ama sonuç değişmez, bunların hepsi çözümden çok üretimi artıracak ülke geneli politikadan çok bölgesel ıvır zıvırdan ibaret kalır, tmm İBB hazineye bir anlamda destekte atabilir onun bileceği iş demek olabilirmi, hazinenin anahtarını elinde tutanlarda ne yaptığını biliyormu sanki?Hayatı boyunca 3 almış 5 e satmış tüccar kafadan üretim gücünü düşünmesi beklenebilirmikide kıda komitesinin başkanlığını yapsın toplansın toplansın ucuzluk için bir tarafını yırtsın, olacak işler değil 3. dünya ülkesi manzarısndan başka bişey değil.

Bu tip işlere bel bağlayarak bir an önce üretim artışı için tarım politikası belirlenmedikçe, yüksek destekleme yada yüksek ürün fiyatı belirleyemedikçe malesef her geç kalınan zaman ülkenin aleyhinedir, işte geri kalmışlığın ayan beyan ortaya saçılıyor daha ne olsun.Tarım ülkesinde temel gıdayı dahi konjoktüre uygun şartlara adapte edememek ve üretim artışını sağlayamamak, dünyada artan fiyatlar kapanan kapılara rağmen diyar diyar ucuz hububat aramak içeride ucuz ekmek için çaba sarfetmek neyin göstergesi olacak başka.
 
  • Beğen
Tepkiler: KIZILTAN

Ucuza ekmek satmak millet ucuza yesin disinda sosyal rahatsizlik cikmasin amacini da guder. Ekmek, patates, sogan ve makarna ucuz olmali yoksa milletin daha cok sesi cikar. Desteklemelerde bir amac da budur. Biliyorsunuz sadece bunlari alabilen insan cok fazla.
 
Ben geçen 15 Mayıs gibiydi şehrimden İstanbula yolculuk yaptım otobüsle, zevkle tarlaları seyrederek gideyim dedim.

Malum Bozüyük Bilecik Sakarya gördüm tarlaları, ekinler kıraçlarda bir karış gübre atılmamış belli, ama çavdarlar nerdeyse dizimi aşmış uzamış gitmiş rüzgarda sallanıyor, bilenle bilir bu durumu, gübre atılan tek tük tarlada daha iyiydi durum, fakat ot ilacı atılmayan pek çok tarla bile görünce sapsarı epey üzüldüm, Sakaryada ekinler iyiceydi taban arazisine göre aslında bakım onlardada daha iyi olabilirdi, belliki maliyet artınca hep gördüğüm manzaradan başka bişey görmüş olmamdan yazayım dedim

Önce bir çanta bidon mazot ile traktörümü çalıştırır ne yaparım nasıl hallederim işimi diyen üretici tarlasını işleyebilsin tohumunu gübresini ilacını alıp atabilsin, tarlasında üretimin hakkını verebilsin, üretim önceden gördüğümden eksik olmasın gördüğüm meralarda, kısaca üretimde sıkıntı yaşanmasın üretim olsun isterim, bunu yönetimlerdeki koltuk sahipleri takip etsin eskiden olduğu gibi sağlayabilsinler, ondan sonra çıkıp ister ucuza ister bedavaya verecek yol bulsun sosyal tarafını ayrıca düşünsün yapsın ben mutlu olurum.

ama ben üretici tarafındayım, sosyal tarafta yırtınırlarken ben otlu tarlası bakımsız ekilişi olan, gübresiz bir karış ekini olan üretici kesimindekileri her zaman görüyorum bu yıllarda zaten, bu yıl hepten göze çarpıyor, Koltuk mevki makam sahipleri biraz bunları görsünler isterdim ama olmayacak iş tabiyki, hep kışın kar yağdı harman zamanı iyi olur muhabbeti yapanların, bu tip beklentisi olan koltuk sahiplerinin tarımsal üretimin her aşamasını ve ekim zamanınıda yıl boyu takip etmelerini, hep gelsin hep gelsin diyen ama bunun nasıl olacağına kafa yormayanları, planlayamayan piyasayı düzenleyemeyenleri, dünyada yükselen maliyetler değişen konjoktürde bile üretimden tek bir laf edemeyenleri yazmak istiyorum, neden?

dedim ya ben üreticiyim, sağım solum her yerim büyüklü küçüklü üretici tanıdığım var üstelik, bir yere gidince yolda gözüm oralardaki tarlaları görür hep, durumu bir bakışta görür sebebini anlarım, meraları görüp ekili yerlerin durumu iyi olunca ben mutlu olmak isterim, keşke koltuğumda laf üretebilseydim geniş geniş, o zaman böye düşünmez böyle yazmazdım.

Bakalım fiyat açıkladılar, açıklamadan önce olması gereken fiyatı yazmıştım biyerlere artık önemi yok çünkü olması gerekenin artık önemi yok hükmü yok, olan işlere bakıcaz, bu yılda geçer seneye yine her gittiğim yerde meraları görürüm nerde ne oluyor bakarım ister istemez, harman biter yine ekim zamanı gelir yine kış gelir, yine açıklamalar olur neler neler olur günler geçer yıllar biter, yine seneye bugünler döner dolaşır gelir, değişen ne olmuş ? iyimi olmuş kötümü olmuş bakarız diyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: 768
Ben geçen 15 Mayıs gibiydi şehrimden İstanbula yolculuk yaptım otobüsle, zevkle tarlaları seyrederek gideyim dedim.

Malum Bozüyük Bilecik Sakarya gördüm tarlaları, ekinler kıraçlarda bir karış gübre atılmamış belli, ama çavdarlar nerdeyse dizimi aşmış uzamış gitmiş rüzgarda sallanıyor, bilenle bilir bu durumu, gübre atılan tek tük tarlada daha iyiydi durum, fakat ot ilacı atılmayan pek çok tarla bile görünce sapsarı epey üzüldüm, Sakaryada ekinler iyiceydi taban arazisine göre aslında bakım onlardada daha iyi olabilirdi, belliki maliyet artınca hep gördüğüm manzaradan başka bişey görmüş olmamdan yazayım dedim

Önce bir çanta bidon mazot ile traktörümü çalıştırır ne yaparım nasıl hallederim işimi diyen üretici tarlasını işleyebilsin tohumunu gübresini ilacını alıp atabilsin, tarlasında üretimin hakkını verebilsin, üretim önceden gördüğümden eksik olmasın gördüğüm meralarda, kısaca üretimde sıkıntı yaşanmasın üretim olsun isterim, bunu yönetimlerdeki koltuk sahipleri takip etsin eskiden olduğu gibi sağlayabilsinler, ondan sonra çıkıp ister ucuza ister bedavaya verecek yol bulsun sosyal tarafını ayrıca düşünsün yapsın ben mutlu olurum.

ama ben üretici tarafındayım, sosyal tarafta yırtınırlarken ben otlu tarlası bakımsız ekilişi olan, gübresiz bir karış ekini olan üretici kesimindekileri her zaman görüyorum bu yıllarda zaten, bu yıl hepten göze çarpıyor, Koltuk mevki makam sahipleri biraz bunları görsünler isterdim ama olmayacak iş tabiyki, hep kışın kar yağdı harman zamanı iyi olur muhabbeti yapanların, bu tip beklentisi olan koltuk sahiplerinin tarımsal üretimin her aşamasını ve ekim zamanınıda yıl boyu takip etmelerini, hep gelsin hep gelsin diyen ama bunun nasıl olacağına kafa yormayanları, planlayamayan piyasayı düzenleyemeyenleri, dünyada yükselen maliyetler değişen konjoktürde bile üretimden tek bir laf edemeyenleri yazmak istiyorum, neden?

dedim ya ben üreticiyim, sağım solum her yerim büyüklü küçüklü üretici tanıdığım var üstelik, bir yere gidince yolda gözüm oralardaki tarlaları görür hep, durumu bir bakışta görür sebebini anlarım, meraları görüp ekili yerlerin durumu iyi olunca ben mutlu olmak isterim, keşke koltuğumda laf üretebilseydim geniş geniş, o zaman böye düşünmez böyle yazmazdım.

Bakalım fiyat açıkladılar, açıklamadan önce olması gereken fiyatı yazmıştım biyerlere artık önemi yok çünkü olması gerekenin artık önemi yok hükmü yok, olan işlere bakıcaz, bu yılda geçer seneye yine her gittiğim yerde meraları görürüm nerde ne oluyor bakarım ister istemez, harman biter yine ekim zamanı gelir yine kış gelir, yine açıklamalar olur neler neler olur günler geçer yıllar biter, yine seneye bugünler döner dolaşır gelir, değişen ne olmuş ? iyimi olmuş kötümü olmuş bakarız diyorum.
Çiftçiyi olumsuz etkileyen faktörler o kadar çok ki, saymakla bitmez. Sineğinden tutun da domuzuna, ikliminden tutun da hükümetine kadar etken varken, çiftçi bunların hangisinden kurtulsun? Zaman zaman illaki birisine tosluyor. Yoksa, büyüklerimiz hiç dermiydi " çiftçinin karnını yarmışlar da kırk tane gelecek yıl çıkmış" diye. En büyük sermayemiz umut. Yeter ki umudumuz da gitmesin.
 
İBB, İstanbuldaki hayvancılara işletme başı 2.5 ton Büyükbaş ve Küçükbaş ekstra mandası olana 1 Ton yem verdi. Her yaz ücretsiz fide dağıtıyor. Silajlık mısır ve Ayçiçeği tohumu destekleri yapıyor, Silivri Seymen/Değirmenköy/Büyükkılıçlıda 300 dekara yakın deneme tarlaları ekiyor ve bunun yanında da deneme tarlalarının iki katı kadar tarla ekip buğday üretiyor. Şimdi de hem kendi çiftçisi kazansın, hem de ihe'nin buğday açığı bir nebze de olsa kapansın diye buğday alımı yapacaklar. Ben bunda bir yanlış göremedim. Zaten İHE TMO'dan 4.5 civarına buğday alımı yapıyor diye biliyorum.
 
Arkadaşlar boşuna tartışma yapmayın Burdakı herkes çifçi çiftçinin malı alınsında Kim alıyorsa alsın çifçinin malı para etsin yeterki bu ülkenin o kadar çok parası hiç ediliyorki çifçiye verılen mıktarı tartısmayın yeterki alınsın yeterkı piyasada arz talep olsun yoksa malınız para etmez . Piyasada talep olmaz ise arz da olmaz . Onemlı olan malımızın degerinde satılması. Kimin aldıgı değil isterse İsrail alsın degerını hakkını verıyorsa .
 
Bu işin suyu çıktı. En sonunda bir kararname ile tek yetkili buğday alıcısı TMO'dur denecek, yasaklanacak başkasının buğday alımı, satımı olan çiftçiye olacak.

Ben serbest piyasadan yanayım. Bırakın fiyatlar dünya fiyatını bulsun, müdahale etmeyin. TMO'muş Belediyeymiş yıllardır yaptıkları ortada. Bir bırakın insanları rahat.
Güzel kardesim olaya su pencereden bakalim TMO fiyat açıklamasını çok geç yaptı bana göre yapmasa daha iyidi çünkü piyasa normal değerini bulmaya başlamıştı Güneydoğu'da arpa 7lira üzerine çıkmışken 5.5 fiyat açıklamak adil ve mantıklı değil suluda belki kurtarabilir ama kutuda ortalama verim 200kilolarda maliyeti zaten 5 lirala geliyor kararname ile yasaklayacaksa mazota gübreye ve ilacada tavan fiyat uygulaması yapicak alacağımızın parasına karsimiyor satacagimiza müdahale ediyor Ekim ayında buğdayın 10lirayi bulmamasi için geçerli bir neden söyleyecek arkadaşım varmidir ama kaç çiftçi mahsulunu o vakte kadar saklayabilir herkesin ödemesi var bu bağlamda çiftçinin elini rahatlatacak her türlü adıma destek çıkmamız lazım çiftçi tmoya gebe olmadığını bilirse işlem hacmini artırmak için elinden geleni yapacaktır
 
Abi siyaset yapmıyorum. Bir kaç noktaya dikkat çekmek istiyorum:

-Belediyelerin kuruluş amacı Buğdaya fiyat vermek midir? Asli işini düzgün yapsınlar yeter.
-Eyalet sistemi mi kuruldu İzmir Belediyesi, İstanbul belediyesi herkes kafasına göre fiyat açıklıyor?
-Edirne'de diyelim fiyatlar 7,50-8,50 arasında satıldı Temmuz ayında ortalama 8,00 oldu. Benim 7,5'tan satan hemşerim İstanbuldaki çiftçiye göre enayi yerine konmuş olmuyor mu?
-Türkiye genelinde 7,05'e TMO'ya satmak zorunda olan insanlar enayi yerine konulmuş olmuyor mu?
-Belediye 8,50'den alacağı buğdaydan almak yerine 4,50'den TMO'dan buğday almayı neden tercih etmiyor? Burada kamu zararı oluşmuyor mu?
-TMO'ya tanınanan zarar yazma hakkı Belediyelere de mi tanınıyor?
-Edirne Borsasına göre hareket edeceğiz demek Edirne halkına düşük fiyattan buğday satmayın demek olmuyor mu?
-İstanbul Çiftçisine Buğdayı 31 temmuza kadar beklet mesajı verilmiyor mu?
-Serbest piyasaya müdahale hakkını Belediyelere kim verdi?

Ben çiftçinin hakkını almasını isterim, 7 yetmez 10 alsın. Ama bu işin böyle olmayacağını düşüyorum. TMO zaten bir fiyat verdi tüccarla çiftçi belli bir fiyata piyasayı getireceklerdi bunun siyasi etkilerle bozulmasını kabul etmiyorum. Bu sene bu iş çok güzel görülebilir ama ileriki zamanda oluşacak belediyelere bağımlı üretimin zararları düşünülmelidir. Belediye asli işini ypmalıdır.

Belediyeler zor durumda ki Çiftçiye Gübre, Mazot, Tohum dağıtsın buna hakkı vardır, Sosyal yardımlaşma bütçesinden buraya destek verebilir, kimse bişey diyemez. Ama İstanbul çiftçisini Türkiye'nin tüm çiftçilerinden ayıran bir fiyat oluşturmak ayrımcılık değil de nedir?
Burada art niyet nerede ? TMO Şirket değil.Ama belediye kendi şirketi için istiyor.Aldığı buğdayı öğütüp halk ekmekte kullanmak üzere.Tüm yasal sınırlama varsa hepsini uyguluyor.
 
Beni şimdiye kadar tanıyan tanımıştır. Parti tutmam. Neyse onu söylerim. İktidarı muhalefeti kim yanlış yapıyorsa; yanlışına yanlış derim.

Evet yüksek fiyattan belediyeye ürün sattım diye bir kaç ay sevinebilir insanlar. Kol gibi ödeme emirlerini alınca yaşayacakları olumsuzlukları düşünüp şimdiden uyarıyorum. Devleti zarara uğratmasın kimse. Verdikleri fiyatlar bizim çıkarımıza da gözükse netice sıkıntılı olabilir.

Hukiki olarak kamu zararı olacağı çok net. Bunun tahsil edilmeyeceğini düşünmek yanıltıcı.

Serbest piyasa taraftarıyım. TMO dahi bu kadar müdahaleci olmamalı diye eleştiriyorum. İthal alımları eleştiriyorum.

Bu konu benim için kapanmıştır. Artık söz bitti. Hayırlı akşamlar.
köylüden aldığı sütü süt birlikleri adıyla toplayıp büyük firmaya satıyorlar.Arada ki fark 1 TL litre de.Birliklerin masrafını devlet hazinesinden karşılıyorlar.O 1 TL kimin cebine iniyor ? Bunu soruşturdunuz mu ? Birde ucuz süt peynir yağ satsalar anlardım o da yok.Birlik başkanları da parti il ilçe başkanları.Belediyelerin sosyal tesisleri vardır kar amacı gütmeden satış yaparlar.Demek ki alım gücü o kadar düştü ki ekmek yapma ihtiyacında belediye.Bunu sorgulamazsın ama ekmeği sorgularsın
 
  • Beğen
Tepkiler: Mustafaşahin

köylüden aldığı sütü süt birlikleri adıyla toplayıp büyük firmaya satıyorlar.Arada ki fark 1 TL litre de.Birliklerin masrafını devlet hazinesinden karşılıyorlar.O 1 TL kimin cebine iniyor ? Bunu soruşturdunuz mu ? Birde ucuz süt peynir yağ satsalar anlardım o da yok.Birlik başkanları da parti il ilçe başkanları.Belediyelerin sosyal tesisleri vardır kar amacı gütmeden satış yaparlar.Demek ki alım gücü o kadar düştü ki ekmek yapma ihtiyacında belediye.Bunu sorgulamazsın ama ekmeği sorgularsın
Belediye aldigi sutu fabrikaya verip islenmesi ve ambalajini yaptiriyor, sonra da kucuk cocugu olanlara bedava veriyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: Mustafaşahin

Benzer Konular