Güncel Buğday Fiyatları

arkadaşlar ali ekber yıldırımın yazısını okudum diyorki buğdayın tononu 200 dolara gelecekmiş oda 700 tl tonu yapıyor üzerine ayrı yaten yüzde 45 de vergi koyacaklarmış eger çıkan fiyat piyasdan aşagıysa tüketici korunacakmış yok piyasa fiyatından fazlaysa ithalat yapılmıyacak canlı sığırda ton 3000 dolar karkasette 4500 dolar onlarında vergisi hesaplanacakmış
 
  • Beğen
Tepkiler: Aygün 10

Tekirdağda ofis siloları rusyadan gelen buğdayla doldurulmuş. Başka yerden değo kiralamışlar oraya alım yapacakmış. Zaten emanete alıyor. Bu sene buğdayı tüccara verecez gibi duruyor. Eleştirmiyorum artık çünkü işleyen bir sistem kalmamış toptan çürümüş herşey. 2 lokma ekmek bulup yaşayacağımız günler yaklaşıyor sanırım..
 
Tuccarlar fiyatı bugdaylarimiz yeşilken belirliyor ...10 kişi toplanalım kapı calalim ömrümüzün 1 gününü geleceğimiz için harcayalim

Bireysel olarak yapabileceğimiz hiç birşey yok bunu anlayabilen çiftçi abilere kardeşlere arkadaşlara ihtiyacımız var ...

Bereket TV bu fiyatlarla ilgili bı canlı yayın yapıp ses getiremez mi aramızda büyük üreticiler var ...Ankara'ya yolu hiç düşen yok mu ? Siyasi bağı olan 1 kişi yokmu ?
 
Tuccarlar fiyatı bugdaylarimiz yeşilken belirliyor ...10 kişi toplanalım kapı calalim ömrümüzün 1 gününü geleceğimiz için harcayalim

Bireysel olarak yapabileceğimiz hiç birşey yok bunu anlayabilen çiftçi abilere kardeşlere arkadaşlara ihtiyacımız var ...

Bereket TV bu fiyatlarla ilgili bı canlı yayın yapıp ses getiremez mi aramızda büyük üreticiler var ...Ankara'ya yolu hiç düşen yok mu ? Siyasi bağı olan 1 kişi yokmu ?

Bereket TV veya başka bir kanal bunları dile getiremez, çünkü reklamı şirketlerden alıyor. onların tekerine çomak soksa, kimse reklam vermez onlara...
 
Allah herkedin yardimcisi olsun
Bende ekonomi yonetimini beceremedim
Uzun suredir isin içindeyim harman ile kış arasi fiyat farki kazandıran degilmi tuccara
Ödemeler elimdeki arpayi bugdayi harmanda satmaya zorluyor depolayabilsem hayvsncilikta var hayvanlara yedirir artani satarim
Cok iyi dengeleyip ekonomi yonetimini vakitsiz satmamak lazim
İki yil onceki malin parasi cebinde olan
Gecen yilki mal depoda olan
Bu yil çıkardığını harmanda satan
Bu yil ki malini borclanip bicmeden tuketen
Bunlarin hepsi ayni verimi alsa kazanc takı farka bak
 
  • Beğen
Tepkiler: ilhan_mkp
TZOB/Bayraktar: Hububatta çiftçi-tüccar-sanayici zinciri koptu



Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi
Bayraktar, gümrük vergisinin yüzde 130’dan buğdayda yüzde 45’e, arpada
yüzde 35’e düşürülmesinin psikolojik etkisiyle, çiftçi-tüccar-sanayici
zincirinin koptuğunu, hububat piyasasının bozulduğunu bildirerek,
“sanayici düşük gümrükle buğday ithal edeceğim diye tüccardan mal
almıyor, tüccar mal elinde kalacağını düşündüğü için çiftçiden buğday
almıyor. Dışardan giren buğday olmamasına rağmen, söylemi bile yetti
bazı bölgelerde alım satım durdu” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, bu şartlarda Toprak Mahsulleri
Ofisi’nin (TMO) acil olarak, hiç beklemeden devreye girmesi, makul bir
müdahale alım fiyatı açıklaması, piyasada istikrarı sağlaması
zorunluluğu bulunduğunu belirtti. “TMO’nun, piyasaya geç girerek,
çiftçimize ölümü gösterip, sıtmaya razı etmemelidir” diyen Bayraktar,
Ofis’in, çiftçinin dostu olduğunu göstermesi, alın terinin karşılığını
verecek bir fiyattan alım yapması gerektiğini vurguladı. Şemsi
Bayraktar, buğday ve arpa ekili alanların üçte ikisini oluşturduğunu,
bunlarda yaşanacak bir olumsuzluğun Türk tarımını etkileyeceğini,
acilen tedbir alınması gerektiğini bildirdi.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, TZOB’u arayıp tonunu 1050-1100
liradan satın aldığı buğdayı fabrikaya 1000 liraya satamadığını
söyleyip ne yapacağını soran tüccarların olduğunu açıkladı.
Düşük gümrükle dışarıdan buğday ithal edilmemesi rağmen, gümrük
vergisi indiriminin Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından 2-3 gün
içinde buğday ve arpa piyasasının işlemez hale geldiğini belirten
Bayraktar, şunları kaydetti:
“Buğday ve arpada bazı bölgelerde piyasa durdu. Söylem dahi yetti.
O kadar zamansız bir söylem oldu ki üretici de tüccar da tedirgin bir
şekilde bekliyor. Tüccar mal almıyor, elindeki malı fabrikalara
satamıyor. TMO, acil olarak, hiç beklemeden devreye girmesi, makul bir
müdahale alım fiyatı açıklaması, piyasada istikrarı sağlamalıdır.
Piyasanın sağlıklı bir şekilde işlemesi için geç kalmamalı, müdahale
alım fiyatlarını açıklayarak piyasaya etkin olarak yer almalıdır.
Hasat devam ederken, hiç ihtiyaç yokken hiç zamanı değilken böyle
bir karar alınması piyasayı olağanüstü bozdu. Tüccarlar da daha birkaç
hafta önce çiftçiden tonu 1050-1100 liradan satın aldıkları buğdayı
gümrük indirimi kararı açıklandıktan sonra fabrikalara satamamaya
başladıklarını, fabrikalara zarar ederek 1000 liradan buğday vermek
istemelerine karşın yine de buğdayın ellerinde kaldığını söylüyorlar.
Görünen o ki karar alınırken psikolojik etki atlanmış. Kararda
ekonominin en önemli unsurlarından psikolojik etkinin ıskalanması bu
sonucu doğurdu.”

-Ekili alanların üçte ikisinden fazlası buğday ve arpa-

Türkiye’deki 23,8 milyon hektarlık tarım alanının 4,1 milyon
hektarının nadasa bırakıldığını, sebze alanlarının 0,8, meyve
alanlarının 3,3 milyon hektar olduğunu, ekilen alanların 15,6 milyon
hektarı bulduğunu belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“15,6 milyon hektar alanın 7,7 milyon hektarında buğday, 2,7
milyon hektarında arpa ekiliyor. Buğday ve arpa ekilen alanların
toplamı 10,4 milyon hektarı buluyor. Bu demektir ki ülkemizde ekili
alanların üçte ikisinden fazlasına buğday ve arpa ekiliyor. Buğday ve
arpa ekilen alanların büyüklüğü Hollanda’nın 3 katına yaklaşırken,
İsrail’in 5 katını, İngiltere’nin yüzde 80’ini buluyor. İsrail’in tüm
topraklarının alanı 2,06 milyon, Hollanda’nınki 3,7 milyon, Birleşik
Krallığın İngiltere bölümü 13 milyon hektar.
Yine de 1994 yılında buğday ekili alanların 9,8 milyon, arpa ekili
alanların 3,5 milyon hektar olduğunu unutmayalım. Buna göre buğday ve
arpa ekili alanlar beşte birden fazla, yüzde 21,6 oranında azaldı.
1994 yılında buğday ve arpa ekili alanlar 13,3 milyon hektarla
İngiltere’den daha büyük bir alanı bulurken, bugün 10,4 milyon hektara
indi. Buğday ve arpa ekim alanları Belçika’ya yakın bir büyüklükte,
2,9 milyon hektar daraldı. Üretimin gerilememesinin sebebi verimdeki
artıştır. 1994’den bu yana buğday verimimiz yüzde 50, arpa verimimiz
yüzde 20’den fazla yükseldi. Bizim, daha fazla alanda daha yüksek
verimle buğday ve arpa üretmemiz, buğdayda 30 milyon ton, arpada 10
milyon ton üretim hedefine ulaşmamız gerekirken gümrük vergilerini
düşürmek hedeflerden uzaklaşmamıza yol açar. Ülkemiz rahatlıkla üretim
alanlarını artırarak, verimi yükselterek 30 milyon ton buğday ve 10
milyon ton arpa üretim ve kaliteyi de yakalar.
Türkiye, 2016 yılında 20,6 milyon ton buğday, 6,7 milyon ton arpa
üretti. Bu yıl buğday üretiminde yüzde 5,8, arpa üretiminde çift
haneli yüzde 11,9 artış bekleniyor. Üretimin, 2017’de buğdayda 21,8
milyon tona, arpada 7,5 milyon tona çıkacağı tahmin ediliyor. Herkesin
bunları göz önünde bulundurarak hareket etmesinde büyük fayda vardır.”

-“Gümrük vergilerinin indirilmesi çiftçimizin rekabet imkanını
tamamen ortadan kaldırdı”-


Girdi fiyatları yüksek, verim düşükken gümrük vergilerinin
indirilmesinin çiftçinin rekabet imkanını tamamen ortadan kaldırdığına
dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“Maliyetlerimiz yüksek verim rakamlarımız düşük. Çiftçimizi buğday
ve arpada koruyacak tek unsur vardı gümrükler onlar da yüzde
130’lardan buğdayda yüzde 45’e, arpada yüzde 35’e çekildi. Bu
maliyetlerle, bu verimle, bu gümrüklerle buğday ve arpa üreticimiz
ayakta kalamaz. Buğdayda biz dekar başına 270 kilogram verim alırken,
Fransa 735, Almanya 862 kilogram verime ulaşmış durumda. ABD’de
litresi 2 lira 38 kuruş, Rusya’da 2 lira 22 kuruş olan mazotun Türkiye
fiyatı 4 lira 37 kuruşu buluyor.
ABD’de toptan fiyatlarla DAP gübresinin tonu 1100 lira, Avrupa’da
1270 lirayken, Türkiye’de 1665 liraya çıkıyor.
Maliyetler ve verimdeki fark yüzde 35-45 değil ki bu gümrükler
çiftçimizi korumaya yeterli olsun. Kesinlikle karardan
vazgeçilmelidir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız da ithalat
kontrol belgesi vermeyerek ithalatı önlemelidir. Gümrük vergisinin
düşürülmesinin psikolojik etkisiyle çiftçi-tüccar-sanayici zinciri
koptu, hububat piyasası bozuldu. Sanayici düşük gümrükle buğday ithal
edeceğim diye tüccardan mal almıyor, tüccar mal elinde kalacağını
düşündüğü için çiftçiden buğday almıyor. Bu şartlarda TMO acil olarak,
hiç beklemeden devreye girmeli piyasada istikrarı sağlamalıdır. TMO,
piyasaya geç girerek, çiftçimize ölümü gösterip, sıtmaya razı
etmemelidir. Ofis, çiftçimizin dostu olduğunu göstermeli, alın terinin
karşılığını verecek bir fiyattan alım yapmalıdır. Çiftçimiz TMO’dan
bunu talep ediyor.”

-Bayraktar’ın 14 Mayıs konuşması-

Bayraktar, daha ülkenin hiçbir yöresinde hasat başlamadan, 14
Mayıs 2017 tarihinde Dünya Çiftçiler Günü vesilesiyle Ankara Anadolu
(Tandoğan) Meydanı’nı dolduran çiftçilere hitabında, buğday ve arpa
konusunu da gündeme getirmiş ve gerekli uyarıları yapmıştı.
Şemsi Bayraktar, 14 Mayıs konuşmasında, şunları kaydetmişti:

“Bu toprakların en önemli ürünü buğday ve arpadır. Buğday ve arpa
milyonlarca çiftçimizin geçim kaynağıdır. Üreticimiz yaptığı masrafın,
verdiği emeğin, döktüğü alın terinin karşılığını alıyor mu? Kaliteli
buğday üreteceğiz. Hedefimiz kaliteli buğday üretmek ve üretimi 30
milyon tona çıkarmaktır. Artık buğday ithal etmek istemiyoruz. Bunun
için kaliteli ve sertifikalı tohuma ucuz fiyattan ulaşmalı, ucuz gübre
ve ucuz mazot kullanmalıyız. Ürün fiyatları da alın terinin
karşılığını alacak düzeyde olmalıdır. Bunun için de üreticimiz
tüccarın insafına bırakılmamalı, TMO hasat zamanı, fiyatlar üreticiyi
memnun etmeyecek şekilde görünüyorsa hızlı bir şekilde üreticiyi
tatmin edecek bir fiyattan piyasa girmeli, ödemelerini peşin yapmalı,
alanı tüccara bırakmamalıdır. Bunları yaparsak buğdaydaki üretim
hedeflerimize ulaşırız. Biz üreticimizin üretme hevesini kırmazsak
üreticimiz tarlasında kalacak ve ülkemizin ihtiyacı olan hububat
üretimini karşılayacaktır. Buğday ve arpa hasatları önümüzdeki
günlerde başlayacak. Üreticimiz arpa ve buğday fiyatlarının alın
terini karşılayacak şekilde gerçek maliyetleri dikkate alarak
açıklanmasını istiyor. Hazine de TMO’nun finansman ihtiyacını hızlı
bir şekilde karşılamalı, Ofisin elini güçlendirmelidir. Üreticimiz,
desteklenirse, ithal ucuz ürüne karşı korunursa, ürünü de para ederse
üretiyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: ParaMiliter
Allah herkedin yardimcisi olsun
Bende ekonomi yonetimini beceremedim
Uzun suredir isin içindeyim harman ile kış arasi fiyat farki kazandıran degilmi tuccara
Ödemeler elimdeki arpayi bugdayi harmanda satmaya zorluyor depolayabilsem hayvsncilikta var hayvanlara yedirir artani satarim
Cok iyi dengeleyip ekonomi yonetimini vakitsiz satmamak lazim
İki yil onceki malin parasi cebinde olan
Gecen yilki mal depoda olan
Bu yil çıkardığını harmanda satan
Bu yil ki malini borclanip bicmeden tuketen
Bunlarin hepsi ayni verimi alsa kazanc takı farka bak
usta şu borçlanma alışkanlığı çok arttı.
köylü önceden banklardan korkardı şimdi çok kolay borçlanıyo.
 
TZOB/Bayraktar: Hububatta çiftçi-tüccar-sanayici zinciri koptu



Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi
Bayraktar, gümrük vergisinin yüzde 130’dan buğdayda yüzde 45’e, arpada
yüzde 35’e düşürülmesinin psikolojik etkisiyle, çiftçi-tüccar-sanayici
zincirinin koptuğunu, hububat piyasasının bozulduğunu bildirerek,
“sanayici düşük gümrükle buğday ithal edeceğim diye tüccardan mal
almıyor, tüccar mal elinde kalacağını düşündüğü için çiftçiden buğday
almıyor. Dışardan giren buğday olmamasına rağmen, söylemi bile yetti
bazı bölgelerde alım satım durdu” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, bu şartlarda Toprak Mahsulleri
Ofisi’nin (TMO) acil olarak, hiç beklemeden devreye girmesi, makul bir
müdahale alım fiyatı açıklaması, piyasada istikrarı sağlaması
zorunluluğu bulunduğunu belirtti. “TMO’nun, piyasaya geç girerek,
çiftçimize ölümü gösterip, sıtmaya razı etmemelidir” diyen Bayraktar,
Ofis’in, çiftçinin dostu olduğunu göstermesi, alın terinin karşılığını
verecek bir fiyattan alım yapması gerektiğini vurguladı. Şemsi
Bayraktar, buğday ve arpa ekili alanların üçte ikisini oluşturduğunu,
bunlarda yaşanacak bir olumsuzluğun Türk tarımını etkileyeceğini,
acilen tedbir alınması gerektiğini bildirdi.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, TZOB’u arayıp tonunu 1050-1100
liradan satın aldığı buğdayı fabrikaya 1000 liraya satamadığını
söyleyip ne yapacağını soran tüccarların olduğunu açıkladı.
Düşük gümrükle dışarıdan buğday ithal edilmemesi rağmen, gümrük
vergisi indiriminin Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından 2-3 gün
içinde buğday ve arpa piyasasının işlemez hale geldiğini belirten
Bayraktar, şunları kaydetti:
“Buğday ve arpada bazı bölgelerde piyasa durdu. Söylem dahi yetti.
O kadar zamansız bir söylem oldu ki üretici de tüccar da tedirgin bir
şekilde bekliyor. Tüccar mal almıyor, elindeki malı fabrikalara
satamıyor. TMO, acil olarak, hiç beklemeden devreye girmesi, makul bir
müdahale alım fiyatı açıklaması, piyasada istikrarı sağlamalıdır.
Piyasanın sağlıklı bir şekilde işlemesi için geç kalmamalı, müdahale
alım fiyatlarını açıklayarak piyasaya etkin olarak yer almalıdır.
Hasat devam ederken, hiç ihtiyaç yokken hiç zamanı değilken böyle
bir karar alınması piyasayı olağanüstü bozdu. Tüccarlar da daha birkaç
hafta önce çiftçiden tonu 1050-1100 liradan satın aldıkları buğdayı
gümrük indirimi kararı açıklandıktan sonra fabrikalara satamamaya
başladıklarını, fabrikalara zarar ederek 1000 liradan buğday vermek
istemelerine karşın yine de buğdayın ellerinde kaldığını söylüyorlar.
Görünen o ki karar alınırken psikolojik etki atlanmış. Kararda
ekonominin en önemli unsurlarından psikolojik etkinin ıskalanması bu
sonucu doğurdu.”

-Ekili alanların üçte ikisinden fazlası buğday ve arpa-

Türkiye’deki 23,8 milyon hektarlık tarım alanının 4,1 milyon
hektarının nadasa bırakıldığını, sebze alanlarının 0,8, meyve
alanlarının 3,3 milyon hektar olduğunu, ekilen alanların 15,6 milyon
hektarı bulduğunu belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“15,6 milyon hektar alanın 7,7 milyon hektarında buğday, 2,7
milyon hektarında arpa ekiliyor. Buğday ve arpa ekilen alanların
toplamı 10,4 milyon hektarı buluyor. Bu demektir ki ülkemizde ekili
alanların üçte ikisinden fazlasına buğday ve arpa ekiliyor. Buğday ve
arpa ekilen alanların büyüklüğü Hollanda’nın 3 katına yaklaşırken,
İsrail’in 5 katını, İngiltere’nin yüzde 80’ini buluyor. İsrail’in tüm
topraklarının alanı 2,06 milyon, Hollanda’nınki 3,7 milyon, Birleşik
Krallığın İngiltere bölümü 13 milyon hektar.
Yine de 1994 yılında buğday ekili alanların 9,8 milyon, arpa ekili
alanların 3,5 milyon hektar olduğunu unutmayalım. Buna göre buğday ve
arpa ekili alanlar beşte birden fazla, yüzde 21,6 oranında azaldı.
1994 yılında buğday ve arpa ekili alanlar 13,3 milyon hektarla
İngiltere’den daha büyük bir alanı bulurken, bugün 10,4 milyon hektara
indi. Buğday ve arpa ekim alanları Belçika’ya yakın bir büyüklükte,
2,9 milyon hektar daraldı. Üretimin gerilememesinin sebebi verimdeki
artıştır. 1994’den bu yana buğday verimimiz yüzde 50, arpa verimimiz
yüzde 20’den fazla yükseldi. Bizim, daha fazla alanda daha yüksek
verimle buğday ve arpa üretmemiz, buğdayda 30 milyon ton, arpada 10
milyon ton üretim hedefine ulaşmamız gerekirken gümrük vergilerini
düşürmek hedeflerden uzaklaşmamıza yol açar. Ülkemiz rahatlıkla üretim
alanlarını artırarak, verimi yükselterek 30 milyon ton buğday ve 10
milyon ton arpa üretim ve kaliteyi de yakalar.
Türkiye, 2016 yılında 20,6 milyon ton buğday, 6,7 milyon ton arpa
üretti. Bu yıl buğday üretiminde yüzde 5,8, arpa üretiminde çift
haneli yüzde 11,9 artış bekleniyor. Üretimin, 2017’de buğdayda 21,8
milyon tona, arpada 7,5 milyon tona çıkacağı tahmin ediliyor. Herkesin
bunları göz önünde bulundurarak hareket etmesinde büyük fayda vardır.”

-“Gümrük vergilerinin indirilmesi çiftçimizin rekabet imkanını
tamamen ortadan kaldırdı”-


Girdi fiyatları yüksek, verim düşükken gümrük vergilerinin
indirilmesinin çiftçinin rekabet imkanını tamamen ortadan kaldırdığına
dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“Maliyetlerimiz yüksek verim rakamlarımız düşük. Çiftçimizi buğday
ve arpada koruyacak tek unsur vardı gümrükler onlar da yüzde
130’lardan buğdayda yüzde 45’e, arpada yüzde 35’e çekildi. Bu
maliyetlerle, bu verimle, bu gümrüklerle buğday ve arpa üreticimiz
ayakta kalamaz. Buğdayda biz dekar başına 270 kilogram verim alırken,
Fransa 735, Almanya 862 kilogram verime ulaşmış durumda. ABD’de
litresi 2 lira 38 kuruş, Rusya’da 2 lira 22 kuruş olan mazotun Türkiye
fiyatı 4 lira 37 kuruşu buluyor.
ABD’de toptan fiyatlarla DAP gübresinin tonu 1100 lira, Avrupa’da
1270 lirayken, Türkiye’de 1665 liraya çıkıyor.
Maliyetler ve verimdeki fark yüzde 35-45 değil ki bu gümrükler
çiftçimizi korumaya yeterli olsun. Kesinlikle karardan
vazgeçilmelidir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız da ithalat
kontrol belgesi vermeyerek ithalatı önlemelidir. Gümrük vergisinin
düşürülmesinin psikolojik etkisiyle çiftçi-tüccar-sanayici zinciri
koptu, hububat piyasası bozuldu. Sanayici düşük gümrükle buğday ithal
edeceğim diye tüccardan mal almıyor, tüccar mal elinde kalacağını
düşündüğü için çiftçiden buğday almıyor. Bu şartlarda TMO acil olarak,
hiç beklemeden devreye girmeli piyasada istikrarı sağlamalıdır. TMO,
piyasaya geç girerek, çiftçimize ölümü gösterip, sıtmaya razı
etmemelidir. Ofis, çiftçimizin dostu olduğunu göstermeli, alın terinin
karşılığını verecek bir fiyattan alım yapmalıdır. Çiftçimiz TMO’dan
bunu talep ediyor.”

-Bayraktar’ın 14 Mayıs konuşması-

Bayraktar, daha ülkenin hiçbir yöresinde hasat başlamadan, 14
Mayıs 2017 tarihinde Dünya Çiftçiler Günü vesilesiyle Ankara Anadolu
(Tandoğan) Meydanı’nı dolduran çiftçilere hitabında, buğday ve arpa
konusunu da gündeme getirmiş ve gerekli uyarıları yapmıştı.
Şemsi Bayraktar, 14 Mayıs konuşmasında, şunları kaydetmişti:

“Bu toprakların en önemli ürünü buğday ve arpadır. Buğday ve arpa
milyonlarca çiftçimizin geçim kaynağıdır. Üreticimiz yaptığı masrafın,
verdiği emeğin, döktüğü alın terinin karşılığını alıyor mu? Kaliteli
buğday üreteceğiz. Hedefimiz kaliteli buğday üretmek ve üretimi 30
milyon tona çıkarmaktır. Artık buğday ithal etmek istemiyoruz. Bunun
için kaliteli ve sertifikalı tohuma ucuz fiyattan ulaşmalı, ucuz gübre
ve ucuz mazot kullanmalıyız. Ürün fiyatları da alın terinin
karşılığını alacak düzeyde olmalıdır. Bunun için de üreticimiz
tüccarın insafına bırakılmamalı, TMO hasat zamanı, fiyatlar üreticiyi
memnun etmeyecek şekilde görünüyorsa hızlı bir şekilde üreticiyi
tatmin edecek bir fiyattan piyasa girmeli, ödemelerini peşin yapmalı,
alanı tüccara bırakmamalıdır. Bunları yaparsak buğdaydaki üretim
hedeflerimize ulaşırız. Biz üreticimizin üretme hevesini kırmazsak
üreticimiz tarlasında kalacak ve ülkemizin ihtiyacı olan hububat
üretimini karşılayacaktır. Buğday ve arpa hasatları önümüzdeki
günlerde başlayacak. Üreticimiz arpa ve buğday fiyatlarının alın
terini karşılayacak şekilde gerçek maliyetleri dikkate alarak
açıklanmasını istiyor. Hazine de TMO’nun finansman ihtiyacını hızlı
bir şekilde karşılamalı, Ofisin elini güçlendirmelidir. Üreticimiz,
desteklenirse, ithal ucuz ürüne karşı korunursa, ürünü de para ederse
üretiyor.

Aklı başına yeni gelmiş Bayraktar Efendinin.
 
Edirne - Havsa
Tüccarda 0,73 - 0,78 Kuruş.
10 gün içinde nakit

1,035 olması gerekirken 0,25 - 0,30 kuruş düşük.
Temmuz olmuş, hala fiyat açıklanmamış, üstüne üstlük ithalat serbest bırakılmış,
çiftçi borçlandırılmış vadesi gelmiş, tüccarın kucağına itilmiş, gelen geçiriyor, giden geçiriyor...

Allah sebep olanların da,
Vesile olanların da belasını versin.
 

Benzer Konular