Döviz ve altının fiyatını mümkün olduğunca yukarı çekerek, elinde döviz ve altın olan vatandaşın bunları bozdurmasını; ayrıca, kur korumalı mevduattan, tekrar dövize geçişi engellemeye çalışıyor olabilirler.
Vatandaş 20 aralık gecesindeki gibi, ani bir düşüş olacak korkusu ile kendince en yüksek noktadan elindeki döviz ve altını bozdurmaya çalışacaktır. Yalnız kur biraz daha yukarı giderse, herkes yeniden almaya korkacaktır.
Şahsi düşüncem bu şekilde. Neden diye soracak olursanız; aylardır vatandaşın ''yastıkaltı'' birikimini ekonomiye kazandırmak için uğraşıldı ama bu durum pek karşılık görmedi. Yastıkaltı birikimlerin ortaya çıkması ve tekrar dövize dönüşmesini engellemek için, böyle bir yöntem deneniyor olabilir.
Bir de 1994 yılını unutmamak gerekiyor. Dolar 8 000 liradan 19 000 liraya çıkmış; uzun süre 13 000 lira civarında kalıp; birdenbire 42 000 lirayı görmüştü. Son olarak 39 000 liraya sabitlendi. Yazdığım rakamların üç sıfır atılmış hali, şimdiki rakamlara ne kadar da benziyor değil mi? Bir benzerlik daha var... Şimdilerde ''ekonominin dümeninde asıl ben varım, Nebati sık sık benden görüş alıyor'' diyen Tansu Çiller, o dönemde başbakandı. O da yüksek faiz vermemek için, 1994 krizine sebep oldu. Ayrıca o dönemde çıkarılan, yüksek faizli hazine bonoları ve devlet tahvilleri; dövizi durdurmaya yetmemişti.