Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Birileri Türkiye tarımının öldüğünü, bittiğini, çiftçinin perişan olduğunu söylüyor"


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tokat'da yaptığı toplu açılış sonrasında Hıdırlık Sosyal Tesisleri'nde; 1.5 saatlik bir buluşma düzenleyerek, gündemi değerlendirdi.


⭐ "20 yılda çiftçilere 470 milyar destek ödemesi yaptık. Biliyorsunuz ülkemizde birileri her ağızlarını açtıklarında Türkiye'de tarımın öldüğünü, bittiğini, çiftçilerin perişan olduğunu söylüyor. Ülkemizde tarıma ve hayvancılığa en büyük destekler bizim dönemimizde verildi. Her alanda çok önemli üretim artışları bu dönemde sağlandı".

✅ "Sizlerin gayretli çalışmaları sayesinde sebze ve meyve üretiminde Avrupa'da ne durumdayız biliyor musunuz? Birinci sıradayız. Son 20 yılda oluşturduğumuz güçlü altyapı sayesinde gıda tedarikinde sorun yaşamayan, kendine yeterlilik oranı yüzde 140 olan bir ülke konumuna geldik".

✅ "Yalan yanlış bilgilerle kuraklık gibi, yangın gibi, savaş gibi, bölgesel insani krizler gibi konuları bahane ederek milleti paniğe sevk etmek için uğraşıyorlar.
Herhalde bunların kimler olduğunu biliyorsunuz. Türkiye'nin dünyanın en önemli gıda ihracatçısı olduğunu bunun için gereken ham maddelerin önemli bölümünü de dışarıdan aldığımızı bildikleri halde rakam oyunlarıyla kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor”.

✅ “Maalesef işte son zamanlarda ayçiçek yağı konusunda kayda değer herhangi bir sorun olmadığı halde böyle bir panik havası oluşturulmuştur. Aynı oyunun diğer alanlarda da oynanmak istenmesi muhtemeldir. Halbuki karşımızdaki durum şudur. Ülkemizin geçtiğimiz yıl ihracata yönelik üretim yapan gıda sektörleri için dışarıdan ithal ettiği 8,1 milyon ton buğdayın 5,6 milyon tonu Rusya ve Ukrayna menşeilidir. Arpa, mısır, küspe, kepek ithalatında da benzer bir tablo vardır. Dolayısıyla Ukrayna -Rusya savaşının yol açabileceği tedarik problemleri elbette bizi etkilemiştir, etkileyecektir. Ama bu etki soframızdaki ekmek değil, ihracat üzerinde olacaktır. Gıda sektörümüz Kazakistan, Amerika, Kanada olmak üzere diğer alternatif tedarik kaynakları ile ilgili arayışlarını sürdürmektedir. Ülkemizin savaşan her iki tarafla da sürdürdüğü dengeli ilişkilerin bu bölgeden gelen ürün tedarikini tamamen kesmeyeceğini de ümit ediyoruz”.

✅ "Sadece Tokat özelinde üreticilerimizle 20 bin ton yağlık ayçiçeği ve 30 bin ton dane mısır için sözleşmeli üretim yapılması planlandı. 35 bin dekar alana yapılmak üzere 18 ton yağlık ayçiçeği tohumunun yüzde 75’i hibeli olarak dağıtılacaktır. Böylece Tokat'taki yağlık ayçiçeği ve mısır üretimi toplamda 12 milyon liralık üretim desteği sağlanacaktır. Çiftçilerimizden ülkemizde ekilmedik tek karış yer bırakmayacak şekilde üretime yönelmelerini istiyoruz. Hem kendi gıda sektörümüzün ihtiyacının karşılanması hem de Avrupa piyasasında ortaya çıkması muhtemel boşluğun doldurulması bakımından üretimimizi artırmamız hayati öneme sahiptir” dedi.


cumhurbaskani-erdogan-tokatta-ciftcilerle-bir-araya-geldi_c6e83f0-1600x1066.jpg
 
Son düzenleme:
birileri her ağızlarını açtıklarında Türkiye'de tarımın öldüğünü, bittiğini, çiftçilerin perişan olduğunu söylüyor. Bunu söyledikten sonra, ne acep

"bu vatanı bölemeyecekler, Ezanı susturamazlar" demedi?


Türkiye’de çiftçi sayısı son 5 yılda yüzde 26; 10 yılda yüzde 53 azaldı.

Herşey o kadar iyiki, insanlar çiftçiliği bırakıp başka alana yöneliyor değil mi?
 
Gübre ve mazot fiyatlarının önüne set çekmeden,tarımın iyi durumda olduğunu hiçkimse iddia etmesin,
Ben buğdayı bu maliyetlerle üretemem,
Hadi fiyat olarak,8-10 tl/kg garantisi aldım borçlandım,ektim diyelim,
Peki bu fiyatlarla,buğdaydan yapılacak unlu mamülleri ve yem sanayisini fiyat olarak nasıl dizginleyecekler.
Halka,ekmek 5 tl,
çiftçiye yem 500 tl.'ye nasıl kabul ettirecekler,
400/500 tl.bandında olacak yem ile et fiyatlarına yansıyacak olan,120,150 tl arası etin kilosunu,hangi vatandaşa kabul ettirecekler,
Ha,,, diyelimki,vatandaşın alım gücünü artıracaklar,
Peki,gereken en az 10 bin tl asgari ücreti nasıl dağıtacaklar.
Merak konusu,

Demekki,neymiş bu sinsilenin çözümü,
ÇIFTÇINİN GİRDİ MALİYETLERİNİ,düşürmek.
En başta gübre ve mazotu çiftçiye bu günün fiyatlarının yarısı kadar yansıtmak,
Yoksa,kimse devletten,
Ne yat nede villa istemiyor.
Sağlıkla kalınnn.🙏
 
Beyler,küçük örnek vermeyi bırakın.

Ciddiyetle bir örnek daha vereyim,

Babamdan,Besicilik hakkinda ne durumda olduğumuzu kıyaslayan tek bir kelam ileteyim.

🎗"Besiciklikte bir kilo et,bir çuval yemi alamıyorsa zarardır." 🎗
Derdi.

Şimdi bir kilo eti yem fiyatı yani ortalama 300/380 tl yapsalar, tüketici isyan edecek,

1 çuval besi yemini,et fiyatı 90/110 civarina çekmeye çalışsalar. Buda maliyet açısından mümkün değil derler.

Gelde çık işin içinden.

Demekki neymiş,
Tarım politikaları enkazmış.

Yinede,Sabırla ve umutla,ne kadar önem arz ettiğini vede düzeleceği beklentisi içindeyiz yaaaa.

Hakikaten,
MİLLETİN EFENDİSİYİZ.🙏🙏🙏
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tokat'da yaptığı toplu açılış sonrasında Hıdırlık Sosyal Tesisleri'nde; 1.5 saatlik bir buluşma düzenleyerek, gündemi değerlendirdi.


⭐ "20 yılda çiftçilere 470 milyar destek ödemesi yaptık. Biliyorsunuz ülkemizde birileri her ağızlarını açtıklarında Türkiye'de tarımın öldüğünü, bittiğini, çiftçilerin perişan olduğunu söylüyor. Ülkemizde tarıma ve hayvancılığa en büyük destekler bizim dönemimizde verildi. Her alanda çok önemli üretim artışları bu dönemde sağlandı".

✅ "Sizlerin gayretli çalışmaları sayesinde sebze ve meyve üretiminde Avrupa'da ne durumdayız biliyor musunuz? Birinci sıradayız. Son 20 yılda oluşturduğumuz güçlü altyapı sayesinde gıda tedarikinde sorun yaşamayan, kendine yeterlilik oranı yüzde 140 olan bir ülke konumuna geldik".

✅ "Yalan yanlış bilgilerle kuraklık gibi, yangın gibi, savaş gibi, bölgesel insani krizler gibi konuları bahane ederek milleti paniğe sevk etmek için uğraşıyorlar.
Herhalde bunların kimler olduğunu biliyorsunuz. Türkiye'nin dünyanın en önemli gıda ihracatçısı olduğunu bunun için gereken ham maddelerin önemli bölümünü de dışarıdan aldığımızı bildikleri halde rakam oyunlarıyla kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor”.

✅ “Maalesef işte son zamanlarda ayçiçek yağı konusunda kayda değer herhangi bir sorun olmadığı halde böyle bir panik havası oluşturulmuştur. Aynı oyunun diğer alanlarda da oynanmak istenmesi muhtemeldir. Halbuki karşımızdaki durum şudur. Ülkemizin geçtiğimiz yıl ihracata yönelik üretim yapan gıda sektörleri için dışarıdan ithal ettiği 8,1 milyon ton buğdayın 5,6 milyon tonu Rusya ve Ukrayna menşeilidir. Arpa, mısır, küspe, kepek ithalatında da benzer bir tablo vardır. Dolayısıyla Ukrayna -Rusya savaşının yol açabileceği tedarik problemleri elbette bizi etkilemiştir, etkileyecektir. Ama bu etki soframızdaki ekmek değil, ihracat üzerinde olacaktır. Gıda sektörümüz Kazakistan, Amerika, Kanada olmak üzere diğer alternatif tedarik kaynakları ile ilgili arayışlarını sürdürmektedir. Ülkemizin savaşan her iki tarafla da sürdürdüğü dengeli ilişkilerin bu bölgeden gelen ürün tedarikini tamamen kesmeyeceğini de ümit ediyoruz”.

✅ "Sadece Tokat özelinde üreticilerimizle 20 bin ton yağlık ayçiçeği ve 30 bin ton dane mısır için sözleşmeli üretim yapılması planlandı. 35 bin dekar alana yapılmak üzere 18 ton yağlık ayçiçeği tohumunun yüzde 75’i hibeli olarak dağıtılacaktır. Böylece Tokat'taki yağlık ayçiçeği ve mısır üretimi toplamda 12 milyon liralık üretim desteği sağlanacaktır. Çiftçilerimizden ülkemizde ekilmedik tek karış yer bırakmayacak şekilde üretime yönelmelerini istiyoruz. Hem kendi gıda sektörümüzün ihtiyacının karşılanması hem de Avrupa piyasasında ortaya çıkması muhtemel boşluğun doldurulması bakımından üretimimizi artırmamız hayati öneme sahiptir” dedi.


Ekli dosyayı görüntüle 68761
aa kim demiş o da nerden çıktı şimdi durduk yere
 
  • Muhteşem
Tepkiler: filizma
[Pakdemirli tam çözecekti, ayağını kaydırdılar. 2023 de et, hububat, yem (çiftçi ne üretiyorsa tam ihracatına başlayacaktık) Şimdi ne olacak? Çiftçi denilen üretici grubu yok olup gidecek..]
Bu politikalarla tarım ve hayvancılığı; bırakın ileri götürmeyi yaşatmak bile mümkün değil. 2 ay sonra G.doğudan başlayacak ilk hasat hangi ürünü kaçtan satacaklar belli mi? Motorini kaçtan alacağız, güz gübresi ne kadar olacak. Hiçbir şey belli değil. Bir plan yapın: yıl içinde girdi fiyatları ne kadar olacak, ürün fiyatı ne kadar olacak? Biz de buna göre hesabımızı kitabımızı yapalım uygunsa ekelim uymuyorsa ekmeyelim. Deli gibi ekin demekle ekilmiyor..
 

Benzer Konular