Gücümüz var ama politika yanlış. Terörü bitirmeye çalışıyoruz ama terörün siyasi uzantısı TBMM'de rahat rahat posta koyuyor, meclis başkan vekilliği yapıyor. Teröristi yakalıyorsun, hak hukuk adalet deyip bir güzel bakıyorsun. Zulme uğrayanlara yardım ediyorsun, eyvallah ama başıboş ülkeye salıyorsun. Sonuç; bomba patlamadık şehir kalmadı. Kardeşimiz diye yardım ettiğimiz adamları 10 sene sonra görün. Hepsi tepemize çıkacak.
Ben Bolu'da okudum. Suriyeli sayısı o kadar fazla ki yolda adamlar birilerini durdurup "Türk müsün?" diye soruyor. Türk'e denk gelmek o kadar az. Her attığın adımda Suriyeli... Ha öyle durumları filan da kötü zannetmeyin. Spor salonlarından çıkmıyorlardı. Adamlar açlıktan kurtulmuş vücut geliştiriyordu! Komşularımın bir kısmı Suriyeliydi. Hani din kardeşimiz ya, savaştan kaçtılar ya, Allah'ın selamını vereyim diye gözlerinin içine bakıyorum, ne selam alıyorlar ne selam veriyorlar. Bırakın kendilerini doyurmayı lüks arabalarla geziyorlar, köpek besliyorlar. Bunlar mı muhtaç? Edep nedir bilmezler. Cahilliğin vücut bulmuş halleri. Gecenin bir yarısı duvarlara vura vura şarkı söylüyorlar. Arsız milleti doldurduk memleketimize! Gidişat hiç iyi değil. Kendi ülkesini bile korumaktan aciz, kendi ülkesini bile düşünmeyen bu adamların bize zerre faydası olmaz. Türkmenler savaşıyor, mücadele ediyor. Türkmenlere bir şey demiyorum, Allah yardımcıları olsun. Ama topukları neticesini döve döve kaçan, ülkemizde ise dayı dayı gezen Suriyelileri görünce elim ayağım titriyor. Bugün playstation salonunda, internet kafede Suriyeliler doluydu. Onlar Suriyeyi bizim kadar düşünmüyorlar, buna emin olun.
O kadar askerimiz, polisimiz kalleşçe şehit edildi. Ama yok, biz arap kardeşlerimizi kurtaracağız. Kendi ateşimizi söndürmeden, başkasının ateşini söndürmeye çalışıyoruz. Bu ateş hem onları hem de bizi yakar. Sen güçlü ol, sorunsuz, bağımsız ol ki etrafına yardım edebilesin. Amerika nasıl her yere parmağını sokuyor? Çünkü kendi ülkesini halletmiş, güçlü bir devlet. Diğer devletleri kendisine bağımlı hale getirmiş.
Ben Bolu'da okudum. Suriyeli sayısı o kadar fazla ki yolda adamlar birilerini durdurup "Türk müsün?" diye soruyor. Türk'e denk gelmek o kadar az. Her attığın adımda Suriyeli... Ha öyle durumları filan da kötü zannetmeyin. Spor salonlarından çıkmıyorlardı. Adamlar açlıktan kurtulmuş vücut geliştiriyordu! Komşularımın bir kısmı Suriyeliydi. Hani din kardeşimiz ya, savaştan kaçtılar ya, Allah'ın selamını vereyim diye gözlerinin içine bakıyorum, ne selam alıyorlar ne selam veriyorlar. Bırakın kendilerini doyurmayı lüks arabalarla geziyorlar, köpek besliyorlar. Bunlar mı muhtaç? Edep nedir bilmezler. Cahilliğin vücut bulmuş halleri. Gecenin bir yarısı duvarlara vura vura şarkı söylüyorlar. Arsız milleti doldurduk memleketimize! Gidişat hiç iyi değil. Kendi ülkesini bile korumaktan aciz, kendi ülkesini bile düşünmeyen bu adamların bize zerre faydası olmaz. Türkmenler savaşıyor, mücadele ediyor. Türkmenlere bir şey demiyorum, Allah yardımcıları olsun. Ama topukları neticesini döve döve kaçan, ülkemizde ise dayı dayı gezen Suriyelileri görünce elim ayağım titriyor. Bugün playstation salonunda, internet kafede Suriyeliler doluydu. Onlar Suriyeyi bizim kadar düşünmüyorlar, buna emin olun.
O kadar askerimiz, polisimiz kalleşçe şehit edildi. Ama yok, biz arap kardeşlerimizi kurtaracağız. Kendi ateşimizi söndürmeden, başkasının ateşini söndürmeye çalışıyoruz. Bu ateş hem onları hem de bizi yakar. Sen güçlü ol, sorunsuz, bağımsız ol ki etrafına yardım edebilesin. Amerika nasıl her yere parmağını sokuyor? Çünkü kendi ülkesini halletmiş, güçlü bir devlet. Diğer devletleri kendisine bağımlı hale getirmiş.