Bende durum tespiti bakımından farklı bir açıdan konuyu ele alayım.
1990lardan beri Bursa'dan İstanbul ve Bursa daki sebze-meyve hallerine patlıcan gönderiyoruz, ortalama 15, dönüm kadar ekerdik. Biz malımızı tüccara, toptancıya kaptırmazdık (komisyonculara %10civarı komisyonla sattırırdık.) bilakis ürettiğimiz malı 2000li yılların basına kadar kendi isuzu kamyonumuzla götürürdük yollar hernekadar bugünkü kadar iyi olmasada gün sonunda yorgunda olunsa İstanbul'a 4ton civarı malımızı kendimiz götürebilirdik. Bu anlattıgım mevzudan öncede 60lık bmc ile en çok 2ton malı yine kendimiz götürüyorduk ve 2 aile bu işten kazanılan para ile geçinebilirdi. Bu nakliye kısmını niye anlattım biliyor musunuz? Akaryakıt fiyatları ne kadar uygunmuş o günlerde ki biz kendi malımızı bile götürüp boş donebiliyormuşuz.
İşçi ücretleride bugünkü kadar yüksek değildi tarlaya işçi planlaması yaparken bugünkü gibi hesabı kırk defa yapmak zorunda değildik.
Traktörümüzün deposunu doldururken bugünkü gibi ötv ve kur derdimiz yoktu 265ferguson traktörün çok yaktığını hiç önemsemezdik.
O yıllarda damlama sulama yoktu, karıktan sulamayla iş yapardık ama yevmiyeler bugünkü gibi çok değildi bu yüzden tüm tarlayı bir adam 1 hafta boyunca salma sular ardından gelen otuda hiç korkmadan çapalatırdık. Ha aklıma gelmişken marangoza kendi sandığımızı yaptırırdık tek kullanımlık bir sandıktı.
Yine ilaç konusunda şimdiki gibi kanatlı sistemler yoktu sırt pompasıyla tüm tarlayı her sıra arasını bi adama yaptırırdık.
İlaç ve gübre konusunu anlatmama gerek yok KUR diyeyim geçeyim.
Özellikle son yıllarda yukarıda anlattıklarımdan farklı olarak;
-Nakliye için kendi aracımızla malımızı götüremeyiz. (akaryakıt, yol ücretleri çok)
-İşçi ücretlerinin o günlerle alakasi yok.
-Gübre olarak ucuz gübre aramaya devam ediyoruz ama yok.
-Damlama fiyatları kurdan dolayı uçtu.
-Şuanda değil kendi sandıgımızı, 2.el plastik sandık ve kullanılmış muz kolisiyle devam etmeye çalışıyoruz.
Dahada yazarım ama uzatmayayım, şimdi maliyetler bu kadar artmışken son durum ne diye sorarsanız, hal islerinden anlayan komisyona gönderende tarlada direkt tüccara satanda zorda çünkü artık bu kadar masraf varken fiyatlar heryıl benzer seyrediyor. Ama bu sene artık küsmüş ureticilerin var olduğunu piyasa bize soylüyor çünkü halde fiyatlar geçen yila oranla daha yüksek.
Bizim elimizdem 2 tlye cıksa pazarda hertürlü 5lira ve üstü olur çünkü malı alan esnafta kendini düsünüyor.
Hallerdeki komisyon sistemi aslında fena degil ama riskler yok mu var tabi mesela malın satılmazsa çöp olabilir, komisyoncu satışı düşük gösterip cebe indirebilir. Zaten bu riski almak istemeyen sebze meyve üreticisi ne uğraşayım bunlarla deyip malını tüccara veriyor.
Simdi o yıllardan bugüne gitgide zorlaşan bir oyun gibi bir serüven var sonunda olacak şeyse canı çok olan yolculuğa dahada güclenerek devam eder sonrasında da tv kanallarında sebze fiyatları uçtu haberleri ve fırsatçılar denen bir hayaletten bahsederler. Ama işin aslı artık deniz durgun değil firtina çikti ve bazi gemiler ya limana geri döndü yada batacak, gemisini kurtaranlarda kahraman olacak.