Çiftçi borç batağında

[DeHLiZ]

Ynt: Çiftçi borç batağında

Aynen böyle devam edelim.

Ürün fiyatları konusundaki memnuniyetimizi her platformda anlayalım ki, bakanımız açıklama yapsın, 'çiftçi fiyattan memnun' diye.

82 kuruş olan buğday önce 72, ardından 65 kuruşa düşsün.

1 hafta sonra tüm fabrikalarda 'alım dursun'. Hiç satamayalım.

Doğru Yoldayız. Aynen böyle. Durmak yok, yola devam..

Yılmaz, sen diyorsun ki bozuk arabayı arkadan ittirelim.

Bak sana yine bir örnek;

2‐7 Komposit Dolgu (Bir Yüzlü) (Kimyasal‐Işıklı) 88,89 96,00
2‐8 Komposit Dolgu (İki Yüzlü) (Kimyasal‐Işıklı) 100,93 109,00
2‐9 Komposit Dolgu (Üç Yüzlü) (Kimyasal‐Işıklı) 121,30 131,00

2‐13 Kanal Tedavisi‐Tek Kanal (Dolgu Hariç) 112,04 121,00
2‐14 Kanal Tedavisi‐İki Kanal (Dolgu Hariç) 182,41 197,00
2‐15 Kanal Tedavisi‐Üç Kanal (Dolgu Hariç) 245,37 265,00

Tedavi ücretleri. Şimdi benim muayenehaneye işadamı da geliyor, asgari ücretle geçinen de (Hoş geçinemiyor ya). Şimdi sorarım size, benim 3 köklü dişin kanal tedavisini en aşağı 375 TL ' ye yapmam gerekiyor bu asgari ücret tarifesine göre. Peki yapıyor muyum? Hayır Neden dersen utanıyorum 950 TL ile geçinmeye çalışan adama 375 TL kanal tedavisi ücretini demeye.

Ama devlet baba vergiyi bizden keserken hiç mi hiç utanmıyor, basıyor vergiyi, basıyor vergiyi

Ben eminim ki hiçbir çiftçi bu fiyatlarla ürünün halka ulaşmasını istesin, eee çiftçinin elinde de bu fiyatlarla hiçbir şey geçmiyor! Yani balık baştan kokmuş, kokmayı da geçmiş artık ne hale gelmiş siz düşünün. Mesele birileri saraylarda yaşasın, ihaleler kapsın, halkın parası ile 20000 TL maaş alsın diye halkın dolaylı ya da doğrudan ödediği vergiler.

Şu anda 20000 TL maaş alan milletvekillerinin, emekli milletvekillerinin kendilerinin ve ailelerinin tüm diş tedavilerini devlet karşılıyor, özelde yaptırsalar da. Senelik implant yaptırma hakları 8 YAZIYLA SEKİZ!!! Yahu devlet SGK ' lı hastaya 1 implantı bile çok görüyor!

Meclis lokantasında en pahalı yemek 8-10 TL Hem de ne yemek! Bizim iğrenç TDB (zerre sevmem bizim birliği yönetenleri! ), 7 yıl boyunca asgari ücret tarifesini yükseltmeye çalıştı! Hükümet izin vermedi, son 3 yıldır zamlanıyor, biri de çıkıp demedi ki, bu dolguları, malzemeleri kaliteli olarak üretelim, destek verin diye.

Sen 85 kuruşa çıkar buğdayın kilosunu Yılmaz, devlet mazotu 5 TL yapar! Çünkü onun gözü senin kazandığında, senin ucuza üretip üretmediğine bakmaz bile. Sonra sana gelir der ki 'eee 5 kuruş destek veriyoruz, mazot desteği veriyoruz' he ver ver, 2 TL ' lik mazotu 3,75 ' ten veriyorsun yahu! Sen o vergiyi alıp desteği verirken zaten benim sağ cepten alıp sol cebe koyuyor!

Ve arkadaşlar hiç merak etmeyin, devlet o destekleri neden veriyor biliyor musunuz? Sizin ne kadar üretip, ürettiğinizi ne kadardan sattığınızı öğrenmek için! Bu kadar net söylüyorum, sonuçta size bir fatura kesilmek zorunda, o fatura devletin eline geçiyor, devlet sizden bir şekilde geri alıyor sonra o verdiği desteği. Desteklerin çoğunu da AB hibeleri ile veriyor Verirken buradan öğrendiğim kadarı ile kesintiler oluyormuş AB ' nin size verdiği paranın bir kısmını cebe indiriyor

Yine aynı şekilde, UNESCO ve AB tarihi binaların onarımı için milyonlarca Euro hibe verdi, onarımlar ihale edilmeden birilerine verildi. O paralar bir şekilde birilerinin cebine girdi yine!

Fiyatların yükseltilmesi değil, halkın üzerindeki yükün azaltılması asıl çözümdür. Mazot 2 TL olacak, hibe-destek olmayacak ama buna karşın, aynı zamanda da çiftçiden alınacak vergi '0' olacak, gelir vergisi belki %2. Meyve-sebzede aracı sayısı azaltılacak, öyle tarlada 35 kuruşa alınan domates 2 TL ' ye sofraya gelmeyecek. Çözüm anca budur! Yoksa diğer türlü biri kazanırken diğerleri aç kalacak.

 

[ydincbayram]

Ynt: Çiftçi borç batağında

Çiftçilerin karşılaştığı olumsuzlukların hangi birini yazacağım derken konuyu baştan sona okudum her şey yazılmış sağ olsun arkadaşlarımız tabloyu net ortaya koymuşlar.
Benim aklımda kalan bir kaç konu şöyle; ekipman hibeleri çıktı tüm ekipmanlara neredeyse destek miktarı kadar zam geldi ekipman desteği alamayan tüm çiftçiler mağdur oldu. Kuru Üzümde ithalat yapıldı bu seneki fiyatlar anormal derecede düştü halende kendine gelmiş değil, İTB de fiyatlar 2,90-3,90 gözüküyor ama tüccar elinde kör satırla bekliyor müstahsili. 9 No üzüm fiyatı 3 TL. Ocak ayında tarım bağkur primi yatırdım prim artış oranı %11 küsuratı da var. Ve temmuzda da ayrıca bir artış olacak. Ama emekliye ya da çalışana zam oranına sıra geldiğinde enflasyon oranımıza göre yani %6, bu enflasyonun hesaplanması da baştan aşağı bir kandırmaca. Sen kendi vatandaşını kazıklıyorsun bu duruma göre. Gibi gibi aklıma gelmeyen bir sürü konu var. Bu durumda sadece çiftçi değil çoğu milletimiz benzer bir zor durumda kimse yaptığı işten memnun değil. Para kazanamıyor, insanca yaşayamıyor çünkü. Çiftçinin dışındaki bu sektördeki tüm elemanlar kar rekoru kırıyorlar. Traktörcüde böyle, Ekipman üreten, ilaççı, gübreci, tohumcu, yemci de bunlara dahil. bir terslik var maalesef.
Ha şunu da söyleyeyim özal dönemini de az çok hatırlıyorum ve benim hatırladığım dönemlerde güllük gülistanlık değildi ancak bu kadar zor durumda da değildik. Şu anda piyasada borcu olmayan çiftçi çok iyidir, arazi alan yatırım yapanlar ise süper ötesi..
Bu günlerimize şükür diyorum ama sömürüldüğümüzü anlayalım artık, bu kötü de öncekiler iyimiydi.. Hayır ama lütfen yanlışı savunma hatasına düşmeyelim yanlışı savunmak başka bu sistem böyle gelmiş böyle gidiyor demek bambaşkadır. Zaten bugün nihayet biri fark etti kalan %50 nefret olduğunu nihayet, umarım bu durumu düzeltmek adına gerekli adımlar atılır.

 

[nailyetek]

Ynt: Çiftçi borç batağında

Yılmaz, sen diyorsun ki bozuk arabayı arkadan ittirelim.

Bak sana yine bir örnek;

Tedavi ücretleri. Şimdi benim muayenehaneye işadamı da geliyor, asgari ücretle geçinen de (Hoş geçinemiyor ya). Şimdi sorarım size, benim 3 köklü dişin kanal tedavisini en aşağı 375 TL ' ye yapmam gerekiyor bu asgari ücret tarifesine göre. Peki yapıyor muyum? Hayır Neden dersen utanıyorum 950 TL ile geçinmeye çalışan adama 375 TL kanal tedavisi ücretini demeye.

Gürsel Hocam keşke yakında olsan, diş konusunda acayip sıkıntılıyım, 10 yıl muhtarlık yaptım çok az bir süre Bağkur a borçsuz kalabildim. Ha bu gün, ha yarın derken bizim dişler mahvoldu. 2 yıl diş ağrısı çekilirmi? deme. Çiftçi olunca katlanıyorsun, tarımsal ve hayvansal her türlü ihtiyaç bir şekilde İnsan sağlığından önde geliyor.
Çok fena bir Diş Doktoruna ihtiyacım var. Ağrı kesiciler konusunda eczacı kadar bilgilendim, baktım olmuyor; şimdi bitkisel v.s. ilaç denemeleri ile diş ağrısını ve tedavilerini ertelemeye devam ediyorum. Vakit ve nakit işini bir türlü dengeleyemedik Diş hastanesine gittim, gittiğime pişman oldum, 25 tane hekimin içinden en acemi ve acımasız olanı bana denk geldi
Bende iz bırakan TRT Belgesel lerinden birinde bu konu işlenmişti. Gülün Hikayesi vardı, Isparta da gül tarımı anlatılıyordu, hiç aklımdan çıkmayacak bir söz söyledi gül yetiştiricisi Genç arkadaş.
Bu sene Gül para ederse; babam diş taktırmak istiyor, ben ise evlenmeyi çok istiyorum. demişti. Gencin; O an ki yüz ifadesi gerçekten insan yüreğini yaralayan cinstendi.

 

[sebazios]

Çiftçilerin karşılaştığı olumsuzlukların hangi birini yazacağım derken konuyu baştan sona okudum her şey yazılmış sağ olsun arkadaşlarımız tabloyu net ortaya koymuşlar.
Benim aklımda kalan bir kaç konu şöyle; ekipman hibeleri çıktı tüm ekipmanlara neredeyse destek miktarı kadar zam geldi ekipman desteği alamayan tüm çiftçiler mağdur oldu. Kuru Üzümde ithalat yapıldı bu seneki fiyatlar anormal derecede düştü halende kendine gelmiş değil, İTB de fiyatlar 2,90-3,90 gözüküyor ama tüccar elinde kör satırla bekliyor müstahsili. 9 No üzüm fiyatı 3 TL. Ocak ayında tarım bağkur primi yatırdım prim artış oranı %11 küsuratı da var. Ve temmuzda da ayrıca bir artış olacak. Ama emekliye ya da çalışana zam oranına sıra geldiğinde enflasyon oranımıza göre yani %6, bu enflasyonun hesaplanması da baştan aşağı bir kandırmaca. Sen kendi vatandaşını kazıklıyorsun bu duruma göre. Gibi gibi aklıma gelmeyen bir sürü konu var. Bu durumda sadece çiftçi değil çoğu milletimiz benzer bir zor durumda kimse yaptığı işten memnun değil. Para kazanamıyor, insanca yaşayamıyor çünkü. Çiftçinin dışındaki bu sektördeki tüm elemanlar kar rekoru kırıyorlar. Traktörcüde böyle, Ekipman üreten, ilaççı, gübreci, tohumcu, yemci de bunlara dahil. bir terslik var maalesef.
Ha şunu da söyleyeyim özal dönemini de az çok hatırlıyorum ve benim hatırladığım dönemlerde güllük gülistanlık değildi ancak bu kadar zor durumda da değildik. Şu anda piyasada borcu olmayan çiftçi çok iyidir, arazi alan yatırım yapanlar ise süper ötesi..
Bu günlerimize şükür diyorum ama sömürüldüğümüzü anlayalım artık, bu kötü de öncekiler iyimiydi.. Hayır ama lütfen yanlışı savunma hatasına düşmeyelim yanlışı savunmak başka bu sistem böyle gelmiş böyle gidiyor demek bambaşkadır. Zaten bugün nihayet biri fark etti kalan %50 nefret olduğunu nihayet, umarım bu durumu düzeltmek adına gerekli adımlar atılır.

Yakıp Abi Arınç ' ın o %50 açıklaması, iyi polis, kötü polis oyunundan başka birşey değil. O sözü samimi söylesin, bu memlekette sorun kalmaz.

***

Şu an satın aldığımız mazotta:
%12 civarında kar payı (ki bunun %8 bayi karı ve %4 ' ü dağıtıcının hakkı olan paradır ki çok değil)
%30 kendi bedeli (bugün mazotun rafineri çıkış fiyatı)
%58 ' i da vergidir (ÖTV + KDV)

Böyle bir vicdandızlık var mı?

Devlet olmasa, karlar dahil aynı mazotu aynı pompadan 1.62 kuruşa alıbileceğiz.

Önceki hükümetler bunu yapmıyor muydu?

Yapıyordu. Lakin hiçbiri bu kadar Allah ' sızca yapmadı.

***

RTE 2002 yılında meydanlarda bir söz verdi:

'Üreten çiftçiye ucuz mazot. Çiftçinin mazotundan ÖTV-KDV kalkacak' diye.

Peki ne yaptı?

ÖTV ' yi arttırdı.

Peki kimseye hayrı dokunmadı mı?

Elbette dokundu.

Gemilerin kullandığı akaryakıttan ÖTV kaldırıldı. Bunun anlamı, milyonlarca lira para kazanan armatörlerin daha da kazancak, servetlerine servet ekleyecek olmasıdır.

Sahi RTE ' nin yakınlarından birinin de gemileri vardı ama aklıma gelmedi şimdi...

Bi hocamızın sözü geldi aklıma:

'Görmek istemeyenden daha körü, duymak istemeyenden daha sağırı, anlamak istemeyenden daha aptalı olmaz' diye. Bizimki o hesap.

Türkiye tarımda üretemiyorsa, ilk sebebi traktörüne binmeye, tarlayı işlemeye diken üzerinde gitmesidir çiftçinin.

1 depo mazot 500 liraya doluyo ve 8 saatte bitiyo.

Hadi yiyorsa işle tarlayı özene bezene..

'Çiftçi ölsün. Sorun yok. Nasıl olsa oy geliyo. Ben bunlara ne yaparsam yapayım oy geliyo' diye emin adamlar. Daha derdimizi anlatmayı bilmiyoruz..

Ben de olsam onun yerinde aynısını yaparım. Geçiririm geçirebildiğim kadar.

Bu kadar kör bir ülkede yaşıyoruz ki, bu saatten sonra yansın bu memleket, su veren itfaiyenin hortumunu..

 

[köylü]

Ynt: Çiftçi borç batağında

faizler düşütü diye sevinen bir çiftçi, kredi çektiginde sevinen bir çiftçi, borcum ertelendi diye sevinen çiftçi, borcunu ödeyemeyen kaçan çiftçi, ektigini satamayan para etmedi diye ağlayan çiftçi, kurak oldu don dolu oldu yandım diyen çiftçi, mazot gübre uçtu diye gübre atamayan gübresiz ekin eken çiftçi mazot yerine yağ yakan çiftçi, heryıl taban fiyatları açıklansın açıklanmasın açıklanınca küfür eden eden çiftçi, sıfır traktör biçer alan çiftçi, tarlasına ekmedği ürün denemediği ürün kalmayan çiftçi.......biribirini istemeyen çekemeyen yine çiftçi , her seçimde şikayeti olmayan yine çiftçi....

demekki kazanıyor çiftçi....ekmesini satmasını hesabını bilmeyen yine çiftçi.... ağlamaya gerek yok demekki....
sistem bunu gösteriyor....

 

[ydincbayram]

Ynt: Çiftçi borç batağında

Evet Yılmaz,maalesef söylemlerinde kesinlikle samimi değiller ve hep bir mağdur edebiyatı sürüp gidiyor gündemimizde; başöğrütüsü mağduriyeti, yargı mağduriyeti, bürokrasi mağduriyeti, monşer mağduriyeti, paralel mağduriyeti, faiz mağduriyeti ve bu liste uzayıp gidecek çünkü hep bir hayali düşman yaratmak zorundalar yoksa mağduriyet ortadan kalkıyor. tartışmalar böyle sürüp giderken maalesef asıl mağdurlar ise fırsat bulup sesini çıkaramıyor. Çıkaranlarıda ya duymak istemiyorlar ya da sindiriyorlar, gidiyor.