21. YÜZYILIN VEBASI KANSER VE TARIM İLAÇLARI
Son yıllarda kanser hastalığı herkezi tehdit ediyor,birçoğumuzun akrabası eşi,dostu kanser hastalığının pençesinde,son yüzyılın son asrın vebası diye tanımlayabiliriz kanser hastalığını.Uzmanlar kanserin sebeplerini araştırıyorlar bu sebepler arasında en çok genetiği değiştirilmiş bitkilerle,dünyada tarım alanında yoğun kullanılan ilaçların bitkiler üzerinde kalıntı bırakması sonucu bu gıdaların tüketilmesiyle insan vücudunda birikim oluşturmaları sonucu birçok kanser türünü tetikliyor.
Doğal yaşamın birazdaha içinde olan toprakla,tarımla,bitkilerle,hayvanlarla uğraşarak geçimini sağlamaya çalışan köylerimizde kasabalarımızda doğal organik yaşama tezat bir durum var.Çifçilerimiz içerisindede kanser oranı oldukça yoğun peki ama neden.Tabiki uzmanlar sebeplerini araştırıyorlar.Çiftçi tarım ilaçlarıyla en yakın temasta bulunan,ilaç ambalajının açılması,suyla karıştırılarak ilaçlama holderine konulması,ilacın traktörle yada sırt pompalarıyla tarlaya uygulanması sırasında deri yoluyla ve solunum yoluyla ilaca en yoğun maruz kalan doğrudan çiftçi oluyor.Bu yakın temasın sonuçlarıda yıllar sonra insan vücudunda farklı şekillerde nükseden kanser hastalığı olarak ortaya çıkıyor.
Burada çiftçiler olarak yaptığımız birçok eksiklik ve yanlış var.Tarım ilaçlarının hazırlanması ve uygulanması aşamasında yapmamız gereken güvenlik önlemlerini var.Özel bir su ve hava geçirmeyen kıyafet giymeliyiz,su ve hava geçirmeyen eldiven giymeliyiz,özel bir çizme ve gaz maskesi kullanmalıyız.Ama bende dahil birçok çiftçi meslektaşım bu koruyucu tedbirlere riayet etmiyoruz.Çuvaldızı başkalarına batırırken iğneyide kendimize batırabilmeliyiz kendimizide sorgulayabilmeliyiz.
Değerli okuyucularım neden tarımda kullanılan ot ilaçları,böcek ilaçları,mantar ilaçlarını kullanıyoruz?Ne kadar bilinçli kullanıyoruz?Bu konu ile ilgili onlarca soru sorabiliriz.Onlarca sorulacak soruların birkaç sözcükle cevabı verilebilir aslında:Bilinçsizce kullandığımız zararlı böceklerin yanında faydalı onlarca böceğide yok ettiğimiz,zararlı gördüğümüz otlara ilaç etken maddelerine karşı direnç kazandırıp her geçen yıl yeni tarım ilaçlarına muhtaç oluyoruz.Yani kısaca tarım ilacı üreten firmalara bağımlı hale geliyoruz.Buna tarımsal üretimde ilaç bağımlılığı diyebiliriz bence.
Tarım ilaçlarının insan sağlığında kanserojen etkilerini konuşuyoruz ama bitkiler üzerinde,hayat kaynağımız topraklarımız üzerinde oluşturdukları tehtidide göz ardı etmemeliyiz.Son yıllarda dünyanın birçok tarım bölgesinde yoğun miktarda arı ölümleri görüldü yakın zamanda özellikle Adana ilimizdede arı kolonileri öldü ve arıcıların isyanını hepimiz duyduk.Yakından tanıdığım bir arıcı abimin şu sözleri bir çiftçi olarak aklımdan çıkmıyor "Sizlerin inekleri,koyunları,keçileri kadar bizim arılarımızda değerli onları bilinçsizce zamansızca tarım ilaçları kullanarak öldüremessiniz" diye arıcıların sesi olmuştu.Uzmanlar arılar yok olursa dünyada yok olur diyorlar.Arılar gibi birçok faydalı böceği bilinçsiz,zamansız yanlış tarım ilaçları kullanarak öldürmemeyelim.
Tarım ilaçlarının insan sağlığı üzerindeki kanserojen etkilerinin yanında bitkiler üzerindeki kanserojen etkilerini konuşalım.Tarımda kullanılan ot ilaçlarının çalışma mantığı nedir sizce?Binlerce farklı etken maddeye sahip ot ilaçları var buradan bu etken maddelerin tek tek çalışma mantıklarını sayacak halimiz yok ama bazı etken maddeler otlar üzerinde farklı hormonel etki yaparak hücre yapılarının bozulmasını şekil bozuklukları göstererek otların benzeri şekillerde kanser olup ölmesini sağlıyor.Son yıllarada birçok çiftçimiz ot ilaçlarının yan etkilerini yetiştirdikleri mısır,buğday,pancar gibi birçok tarla bitkisinde gözlemliyor ve birçok çiftçimizde bu konuda mağdur.Özellikle ilaç fitotoksitesi olarak tanımlanan ot ilacı yan etkileri bitkilerin ileri gelişim dönemlerinde insanlardaki kanser gibi benzerlikler gösteriyor.Mısır bitkisinde kamçılama problemleri,buğdaylarda aynı şekilde yapraklarda kamçılama,mısırlarda koçan şekil bozuklukları gibi birçok farklı şekilde ortaya çıkıyor.Kullandığımız tarım ilaçlarının en büyük zararlarından biride toprakta kalıntı bırakıyor olmaları birçok çiftçimizde bu konuda mağdur.Kullandığımız tarım ilaçlarının yan etkileri ve toprakta kalıntı bırakmaları sonucu ortaya çıkan ekonomik kayıplarda ayrı bir konu.
Değerli okuyucularım tarım ilaçlarının yanlış ve doğru kullanımı konusunda zihinlerimizde bir farkındalık olşturmaya çalışıyorum lütfen hepimiz bu konuyla ilgili kendimizi sorgulayalım.Önümüzdeki hafta konumuz tarımda kullanılan ilaçların yan etkileri,ürün zararlarında çiftçilerin izleyeceği resmi şikeyet yolları ve ilaç firmaları karşısında çiftçilerin çaresiz kalması konusunu detaylı olarak inceleyeceğiz.Önümüzdeki hafta görüşmek üzere bereketle kalın.
TrakKulüp Mobil Uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
Son yıllarda kanser hastalığı herkezi tehdit ediyor,birçoğumuzun akrabası eşi,dostu kanser hastalığının pençesinde,son yüzyılın son asrın vebası diye tanımlayabiliriz kanser hastalığını.Uzmanlar kanserin sebeplerini araştırıyorlar bu sebepler arasında en çok genetiği değiştirilmiş bitkilerle,dünyada tarım alanında yoğun kullanılan ilaçların bitkiler üzerinde kalıntı bırakması sonucu bu gıdaların tüketilmesiyle insan vücudunda birikim oluşturmaları sonucu birçok kanser türünü tetikliyor.
Doğal yaşamın birazdaha içinde olan toprakla,tarımla,bitkilerle,hayvanlarla uğraşarak geçimini sağlamaya çalışan köylerimizde kasabalarımızda doğal organik yaşama tezat bir durum var.Çifçilerimiz içerisindede kanser oranı oldukça yoğun peki ama neden.Tabiki uzmanlar sebeplerini araştırıyorlar.Çiftçi tarım ilaçlarıyla en yakın temasta bulunan,ilaç ambalajının açılması,suyla karıştırılarak ilaçlama holderine konulması,ilacın traktörle yada sırt pompalarıyla tarlaya uygulanması sırasında deri yoluyla ve solunum yoluyla ilaca en yoğun maruz kalan doğrudan çiftçi oluyor.Bu yakın temasın sonuçlarıda yıllar sonra insan vücudunda farklı şekillerde nükseden kanser hastalığı olarak ortaya çıkıyor.
Burada çiftçiler olarak yaptığımız birçok eksiklik ve yanlış var.Tarım ilaçlarının hazırlanması ve uygulanması aşamasında yapmamız gereken güvenlik önlemlerini var.Özel bir su ve hava geçirmeyen kıyafet giymeliyiz,su ve hava geçirmeyen eldiven giymeliyiz,özel bir çizme ve gaz maskesi kullanmalıyız.Ama bende dahil birçok çiftçi meslektaşım bu koruyucu tedbirlere riayet etmiyoruz.Çuvaldızı başkalarına batırırken iğneyide kendimize batırabilmeliyiz kendimizide sorgulayabilmeliyiz.
Değerli okuyucularım neden tarımda kullanılan ot ilaçları,böcek ilaçları,mantar ilaçlarını kullanıyoruz?Ne kadar bilinçli kullanıyoruz?Bu konu ile ilgili onlarca soru sorabiliriz.Onlarca sorulacak soruların birkaç sözcükle cevabı verilebilir aslında:Bilinçsizce kullandığımız zararlı böceklerin yanında faydalı onlarca böceğide yok ettiğimiz,zararlı gördüğümüz otlara ilaç etken maddelerine karşı direnç kazandırıp her geçen yıl yeni tarım ilaçlarına muhtaç oluyoruz.Yani kısaca tarım ilacı üreten firmalara bağımlı hale geliyoruz.Buna tarımsal üretimde ilaç bağımlılığı diyebiliriz bence.
Tarım ilaçlarının insan sağlığında kanserojen etkilerini konuşuyoruz ama bitkiler üzerinde,hayat kaynağımız topraklarımız üzerinde oluşturdukları tehtidide göz ardı etmemeliyiz.Son yıllarda dünyanın birçok tarım bölgesinde yoğun miktarda arı ölümleri görüldü yakın zamanda özellikle Adana ilimizdede arı kolonileri öldü ve arıcıların isyanını hepimiz duyduk.Yakından tanıdığım bir arıcı abimin şu sözleri bir çiftçi olarak aklımdan çıkmıyor "Sizlerin inekleri,koyunları,keçileri kadar bizim arılarımızda değerli onları bilinçsizce zamansızca tarım ilaçları kullanarak öldüremessiniz" diye arıcıların sesi olmuştu.Uzmanlar arılar yok olursa dünyada yok olur diyorlar.Arılar gibi birçok faydalı böceği bilinçsiz,zamansız yanlış tarım ilaçları kullanarak öldürmemeyelim.
Tarım ilaçlarının insan sağlığı üzerindeki kanserojen etkilerinin yanında bitkiler üzerindeki kanserojen etkilerini konuşalım.Tarımda kullanılan ot ilaçlarının çalışma mantığı nedir sizce?Binlerce farklı etken maddeye sahip ot ilaçları var buradan bu etken maddelerin tek tek çalışma mantıklarını sayacak halimiz yok ama bazı etken maddeler otlar üzerinde farklı hormonel etki yaparak hücre yapılarının bozulmasını şekil bozuklukları göstererek otların benzeri şekillerde kanser olup ölmesini sağlıyor.Son yıllarada birçok çiftçimiz ot ilaçlarının yan etkilerini yetiştirdikleri mısır,buğday,pancar gibi birçok tarla bitkisinde gözlemliyor ve birçok çiftçimizde bu konuda mağdur.Özellikle ilaç fitotoksitesi olarak tanımlanan ot ilacı yan etkileri bitkilerin ileri gelişim dönemlerinde insanlardaki kanser gibi benzerlikler gösteriyor.Mısır bitkisinde kamçılama problemleri,buğdaylarda aynı şekilde yapraklarda kamçılama,mısırlarda koçan şekil bozuklukları gibi birçok farklı şekilde ortaya çıkıyor.Kullandığımız tarım ilaçlarının en büyük zararlarından biride toprakta kalıntı bırakıyor olmaları birçok çiftçimizde bu konuda mağdur.Kullandığımız tarım ilaçlarının yan etkileri ve toprakta kalıntı bırakmaları sonucu ortaya çıkan ekonomik kayıplarda ayrı bir konu.
Değerli okuyucularım tarım ilaçlarının yanlış ve doğru kullanımı konusunda zihinlerimizde bir farkındalık olşturmaya çalışıyorum lütfen hepimiz bu konuyla ilgili kendimizi sorgulayalım.Önümüzdeki hafta konumuz tarımda kullanılan ilaçların yan etkileri,ürün zararlarında çiftçilerin izleyeceği resmi şikeyet yolları ve ilaç firmaları karşısında çiftçilerin çaresiz kalması konusunu detaylı olarak inceleyeceğiz.Önümüzdeki hafta görüşmek üzere bereketle kalın.
TrakKulüp Mobil Uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
