21. YÜZYILIN BİTKİSİ KANOLA

Ynt: 21. YÜZYILIN BİTKİSİ KANOLA

(alıntıdır.) Ekimi yapılan yağlık kanolanın, tarımın en önemli yabani otlarından olan, yabani hardal ile birlikteliğini önlemenin imkanı yoktur. Dolayısıyla yağlık kanolanın, Avrupa’da ticari anlamda üretimine izin verilmesi halinde, çok kısa süre içinde Glufosinat amonyum içerikli ot ilacına dayanıklı, yani yabani otla mücadele ilacı atıldığı halde ölmeyen, süper yabani otlar türeyecektir. Böylece çiftçiler yabani otları öldürmek için daha fazla, ya da daha kuvvetli herbisitler kullanacaklar ve ekolojik yıkımı daha da hızlandıracaklardır. Bunun canlı örneği 10 yıldır ticari yağlık kanolanın üretildiği Kanada’da yaşanmış, 3 çeşit herbisite dayanıklılık kazanmış bir tür yabani kanola gelişmiştir . Yukarıdaki araştırma sonuçları, genetiği değiştirilmiş kanola üretiminin tarla biyoçeşitliliğini, konvansiyonel kanola yetiştirmekten çok daha fazla etkilediğini ortaya koymaktadır. (FOE, 2005)

Özyurt kardeşim kanola yağı uluslararası gıda şirketlerinin tüketiciye yutturduğu bir kandırmacadır. en sağlıklı yağ dediğin gibi zeytin yağıdır. oda rafine edilmiş olanı değil. soğuk çekilmiş, bir işlem görmemiş olanıdır. kızartmalar içinde bildiğimiz ayçiçek yağıdır. kanolanın
akciğer kanserine yol açtığı tartışılmaktadır.

üstteki alıntı olan makaledeki gibi toprağımıza zarar verecekse ekmemekte fayda var. toprağımıza zarar vermiyorsa ekelim. ticari düşünelim daha çok para kazanalım.
 
Ynt: 21. YÜZYILIN BİTKİSİ KANOLA

Peki senede üretilen 22 milyon ton kanola nereye gidiyor.Hepsi biyodizelde kullanılmış olamaz.Yeni traktör ve biçerdöverlerde biodizel kullandığınız anda sizi garantiden çıkarıyor markalar.Demek ki talep var yağa.Dünya ' da insanlara yutturulan bir sürü gıda maddesi var.Örneğin soya yağı.En zararlı yağ durumunda şu anda.Ama nedense ortalama 225 milyon tonluk bir üretim söz konusu.Tüm fast food zincirleri soya yağı kullanıyor.Üstelik bunlar sadece akciğer kanseriyle kalmıyor.
Ayrıca yanlış anlaşılan bi konu var sanırım arkadaşlar arasında.Kanola bir GDO ürünü değildir.Sadece içerisindeki erusik asit oranı düşürülmüştür.
Şu anda ektiğimiz hangi ürün toprağa zarar vermiyor peki.Buğday ekiyoruz bir dünya ilaç.Bir o kadar gübre.Mısır ekiyoruz aynı şekilde.Ayçiçeği aynı şekilde.Üstelik bazılarını devamlı suladığmızda toprağın üzerindeki verimli tabakayı da yıkayıp götürmüş oluyoruz.Yani günümüzde hiçbir tohum ya da bitki tarlamıza veya soframıza çok sağlıklı gelmiyor bence.Kanolayı biz 11 yıldan beri ekiyoruz.Ertesi sene toprağa bıraktığı maddeler sayesinde biçtiğimiz buğdaydan diğer buğdaylara göre 50 kg/dekar daha fazla ürün alıyoruz.Tabii ki kanola da çok masum değil.Ama günümüzde çiftçiler olarak ticari düşünmemiz lazım artık.Mete26 isimli abimizin dediği gibi.Yani biraz at gözlüklerini atmanın zamanı geldi.Eskisi gibi aynı şeyler para yapmıyor artık.Her sene aynı şeyden toprak da bıktı.
 
Ynt: 21. YÜZYILIN BİTKİSİ KANOLA

Bizim burda birisi ekmişti ama başarılı olamamışlar babamda dedemde burada olmuyor diyor halbuki burası 0 ın altına sıcaklığı düşmeyen bir yer...Bir yıl içinde yaptığınız uygulamaları detaylı bir biçimde anlatır mısınız?
 
Ynt: 21. YÜZYILIN BİTKİSİ KANOLA

Çıray link=topic=22671.msg431315#msg431315 date=1312563184' Alıntı:
Bizim burda birisi ekmişti ama başarılı olamamışlar babamda dedemde burada olmuyor diyor halbuki burası 0 ın altına sıcaklığı düşmeyen bir yer...Bir yıl içinde yaptığınız uygulamaları detaylı bir biçimde anlatır mısınız?
0'ın altına düşse de -15e kadar dayanabiliyor.

Kanolanın anıza ekilmesi lazım.Yani bir önceki sene buğday olması gerekiyor.Anızı önce pullukla 4 parmak derinlikte sürüyoruz.Daha sonra bir düz bir aykırı goble çekiyoruz.Bunları biçimden hemen sonra yapıyoruz.Kuraksa da yağmur yağdığı zaman hemen sürülmesi gerek.Ne kadar uzun süre toprak güneşte kalırsa o kadar iyi.Ayrıca buğdaylar da çimlenir.2 sefer gobleden sonra ekim zamanı biz rototiller çekiyoruz.İyice toprağı kum gibi yapıyor.Rototiller olmayanlar kazayağı ve tırmıkla birkaç seferde aynı inceliği yakalıyorlar.Toprak inceltildikten sonra ekim eylülde yapılıyor.Kanolanın kış bastırmadan en az 6 yaprak olması lazım.6 yaprağı geçtiği an kışın soğuktan morarsa bile toparlıyor.Ekimi dekara 400 gr gelecek şekilde şanzımanlı mibzerle yapıyoruz.Ve 2-3 cm derine ekiyoruz.Daha derine kaçarsa çimlenmez.
Çimlendikten sonraki dönemde bitkinin gübre ihtiyacı buğday ile hemen hemen aynı.İlave olarak kükürt ve bor atıyoruz.Yabancı ot ile mücadelede ise,daha önce hardal çıktığını gözlemlediğimiz yerlere ekmemeye çalışıyoruz.Bazı tarlalar kendiliğinden hardal yapıyor ve kanola ile hardal aynı familyadan olduğu için ilaçlar etki etmiyor.Diğer bütün otların ilaçları var.İlaç isimlerini ve uygulama zamanlarını tam bilmiyorum.Ama 4-5 çeşit ilaç atıyoruz 1 senede.En son da çiçeklenmeden sonra,nisan ayı gibi böcek ilacı atıyoruz.Daha sonra da tarlaya traktör giremiyor zaten.Bakımı biraz uğraştırıyor.
Hasat ise alt yapraklar kuruduktan sonra yapılıyor.Tam kurumadan biçildiğinde hem biçerdöver boğuluyor,hem de rutubet fazla olduğu için fabrikalar almıyor.Depolama problemi yaratıyor.Hasat yapan biçerdöverin ayarı çok incedir.Ayrıca minimum tane kaybı için kanola aparatı gerekiyor. http://img402.imageshack.us/img402/5522/berk1919.jpg Şu şekilde bir aparat kanolayı önden kestiği için kanola düşse bile tablaya düşüyor ve makinenin içine giriyor.Aksi halde dekarda 10 kg tane kaybı söz konusu.Yanlardan ve önden makineye çarpan kanolalar darbe nedeniyle açılıyor ve yere dökülüyor taneler.

Genel kanola bakımı ve yetiştirilmesi böyle.Ekmeyi düşünüyorsanız gerçekten özelden görüşebiliriz.
 

Benzer Konular