Bitlis Eren Üniversitesi’nde Tarım ve Sürdürülebilirlik Çalıştayı Gerçekleştirildi

3.png

Bitlis Eren Üniversitesi'nde Tarımın Geleceği Çalıştayı Düzenlendi

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Hizan Meslek Yüksekokulu'nun düzenlediği "Tarımın Geleceği Çalıştayı" üniversitenin merkezi konferans salonunda gerçekleştirildi. İki gün süren etkinlikte, tarımın sürdürülebilirlik ve bölgesel kalkınma üzerindeki önemi vurgulandı. Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı ve çeşitli akademik sunumlarla devam etti.

Bitlis’in Tarımsal Kapasitesi Masaya Yatırıldı

Çalıştayın açılışında konuşan Bitlis Tarım ve Orman İl Müdürü Ramazan Çolak, Bitlis’te üretilen tarım ürünleri ve hayvancılık faaliyetleri hakkında kapsamlı bir sunum yaptı. Çolak, bölgenin tarımsal kapasitesini artırmak için yapılabilecek projeler ve yenilikçi yöntemler hakkında öneriler sundu.

Sürdürülebilir Tarım Vurgusu

Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, tarımın sadece ekonomik büyüme için değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir gelecek için de kilit rol oynadığını vurguladı. Prof. Elmastaş, tarım sektöründeki yenilikçi yaklaşımların küresel sorunlara çözüm olabileceğini ifade ederek, üniversitenin bu alandaki çalışmalarının bölgesel kalkınmaya büyük katkı sağlayacağını belirtti.

Uzmanlardan Değerli Sunumlar

Çalıştayda, Tokat Gazi Osmanpaşa Üniversitesi'nden Prof. Dr. Naif Geboloğlu, Bitlis’in tarımsal yapısını ele alırken, Prof. Dr. Ayhan Yılmaz bölgedeki hayvancılık faaliyetlerinin mevcut durumunu değerlendirdi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Cengiz Erkan, iklim değişikliğinin arıcılık üzerindeki etkilerine değinirken, Dr. Öğretim Üyesi Adnan Yaviç, Bitlis’in ceviz üretim potansiyeli hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Etkinlik, çalıştayın ilk gününde çekilen toplu fotoğrafla sona ererken, ikinci gün çeşitli akademik oturumlarla devam edeceği bildirildi. Çalıştaya, akademisyenler, öğrenciler ve tarım sektörü temsilcileri büyük ilgi gösterdi.

96 MODEL ORİJİNAL 240 S

*96 MODEL
*ORİJİNALDEN HİDROLİK DİREKSİYON
*KÖŞELİ KOVAN YAĞLI DİSK FREN
*SENKROMEÇ ŞANZIMAN

Pazarlıksız tek fiyat
370.000 ₺

Resimler ve ekler

  • Screenshot_2024-10-23-20-35-17-04.jpg
    Screenshot_2024-10-23-20-35-17-04.jpg
    605.1 KB · Görüntüleme: 37
  • Screenshot_2024-10-23-20-35-03-85.jpg
    Screenshot_2024-10-23-20-35-03-85.jpg
    337.2 KB · Görüntüleme: 33
  • Screenshot_2024-10-23-20-34-43-00.jpg
    Screenshot_2024-10-23-20-34-43-00.jpg
    531.9 KB · Görüntüleme: 29
  • Screenshot_2024-10-23-20-35-24-15.jpg
    Screenshot_2024-10-23-20-35-24-15.jpg
    502.7 KB · Görüntüleme: 33

Trabzon’da Sürdürülebilirlik ve Yenilenebilir Enerji Üzerine Panel Düzenlendi

6.PNG

Trabzon’da Sürdürülebilirlik ve Enerji Politikaları Üzerine Panel Düzenlendi

Ortahisar Belediyesi, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası ve Ülke Politikaları Vakfı’nın iş birliğiyle "Trabzon İklim Buluşmaları" adıyla düzenlenen panelde, sürdürülebilirlik ve enerji politikaları ele alındı. Üç oturumdan oluşan panelin, sürdürülebilir su, tarım ve gıda politikaları, enerjinin etkin kullanımı ve yenilenebilir enerji dönüşümü, dönüşümün ulusal kalkınma üzerindeki etkileri gibi konulara odaklandı.

Orman Ekosistemlerinin Korunması Vurgusu

Panelde konuşmacı olarak yer alan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zafer Yücesan, doğanın ve orman ekosistemlerinin korunmasının sürdürülebilirlik için hayati bir rol oynadığını vurguladı. Prof. Dr. Yücesan, "Milli parklarımız, tabiat parklarımız, tabiat anıtlarımız gibi alanlar, biyolojik çeşitliliğin korunması açısından büyük önem taşıyor. Geleceğe miras bırakacağımız bu değerli alanların korunması, iklim krizine karşı mücadelede de kritik bir öneme sahip" dedi. Ayrıca, iklim krizinin geri döndürülemez bir noktada olduğunu ve bu durumun kontrol altına alınabilmesi için insanların önemli sorumluluklar taşıdığını belirtti.

Yenilenebilir Enerji Potansiyeli

KTÜ Orman Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu ise Türkiye'nin, Avrupa’da İspanya’dan sonra en fazla güneş alan ikinci ülke olduğunu belirtti ve yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin kullanımı üzerinde durdu. "Eğer insanlar sanayi devrimi sonrası anormal sera gazı emisyonlarına neden olmasaydı, dünya iklim krizine 3500-4000 yıl sonra ulaşacaktı" diyen Kurdoğlu, karbon salınımlarının azaltılması gerektiğini vurguladı.

Katılımcılar ve Panelin Önemi

Panele, Trabzon Vali Yardımcısı Ercan Öter, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ahmet Yüksel Gülay ve Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya da katılarak yerel yönetimlerin sürdürülebilirlik politikalarına verdiği desteği dile getirdiler. Panel, iklim değişikliği ile mücadele, yenilenebilir enerji dönüşümü ve bu alanlarda uygulanacak politikaların tartışıldığı önemli bir platform olarak öne çıktı.

Tarımsal Girdi Fiyatları Ağustosta Yıllık %33,25 Arttı

3.PNG


TÜİK Verilerine Göre Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi Yıllık %33,25 Arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Ağustos ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verileri, tarım sektöründeki maliyet artışını gözler önüne serdi. Ağustos ayında tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatları, bir önceki aya göre %1,39, geçen yılın aynı ayına kıyasla ise %33,25 artış gösterdi. Özellikle tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerdeki yükseliş dikkat çekici seviyelere ulaştı.

Yıllık ve Aylık Artışlar Dikkat Çekiyor

TÜİK’in verilerine göre, Tarım-GFE, bir önceki yılın Aralık ayına kıyasla %22,33 artarken, 12 aylık ortalamalara göre %43,15 yükseldi. Aylık bazda en yüksek artış %3,75 ile tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerde gerçekleşti. Yıllık bazda ise bu grup %48,51 oranında artarak dikkat çekti.

Veteriner Harcamalarında Rekor Artış

Veteriner harcamaları, %74,09 artışla yıllık bazda en yüksek artış gösteren kalem oldu. Diğer mal ve hizmetler ise %67,83 artış ile ikinci sırada yer aldı. Buna karşılık, en düşük artış %9,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler alt grubunda kaydedildi.

Tohum ve Dikim Materyalinde Yüksek Artış

Aylık bazda en yüksek artış, %4,62 ile tohum ve dikim materyali alt grubunda yaşandı. Enerji ve yağlayıcılar ise %1,11’lik bir düşüş ile dikkat çekti.

Tarımsal girdi maliyetlerinin yükselmesi, sektör üzerinde baskı oluştururken, üreticilerin maliyetlerini artırıyor. Bu durumun ilerleyen aylarda tarım ürünleri fiyatlarına yansıması bekleniyor.

Erzurum’da 1,870 Çiftçiye 935 Ton Buğday Tohumu Dağıtıldı!

6.PNG


Erzurum'da DAP Destekli Tarımsal Üretim Artıyor: 1,870 Çiftçiye 935 Ton Buğday Tohumu Dağıtıldı


Erzurum'da, Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı'nın desteğiyle hayata geçirilen 'Erzurum'da Tarımsal Üretim Artıyor Projesi', bölgedeki tarımsal üretimi artırmayı hedefleyen önemli bir girişim olarak dikkat çekiyor. Proje kapsamında, 1,870 çiftçiye toplamda 935 ton buğday tohumu dağıtıldı. Bu proje, 19 milyon 630 bin TL'lik bütçesi ile Erzurum'un tarımsal üretim potansiyelini desteklemek amacıyla, 37 bin 400 dekar alanda uygulanacak.


Tohum Dağıtım Töreni Gerçekleştirildi


Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen törenle, çiftçilere sembolik olarak buğday tohumları teslim edildi. Törene; Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, AK Parti Erzurum Milletvekilleri Mehmet Emin Öz ve Abdürrahim Fırat, DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Prof. Dr. Osman Demirdöğen, MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Akarsu ve Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürü Alpaslan Kenger katıldı. Ayrıca üreticiler adına Aziziye Ziraat Odası Başkanı Abdussemet Tubay da törende konuşma yaptı.


Proje Kapsamı ve Hedefleri


Proje, DAP İdaresi'nin yürüttüğü "Bitkisel Üretim Altyapısının Geliştirilmesi Programı" kapsamında geliştirildi ve Erzurum'da 2024-2025 tarımsal üretim sezonunda uygulanacak. Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve DAP tarafından kabul edilen proje, bölgedeki tarımsal altyapıyı güçlendirmeyi ve üreticilerin daha verimli ürün elde etmelerini sağlamayı amaçlıyor.


Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürü Alpaslan Kenger, törende yaptığı konuşmada projenin detaylarını aktardı: “Proje ile 935 ton buğday tohumu, 37 bin 400 dekar alanda ekilmek üzere bin 870 üreticimize temin edilmiştir. Projenin toplam bütçesi 19 milyon 630 bin TL olup, bunun 13 milyon 741 TL'si DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından, 5 milyon 889 TL'si ise çiftçilerimiz tarafından eş finansman şeklinde karşılanmaktadır.”


Erzurum Tarımı İçin Önemli Bir Adım


Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, projenin Erzurum tarımı açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak, yerel üreticilere yapılan bu desteklerin bölgedeki tarımsal üretimi artıracağını ve ekonomik anlamda önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Vali Çiftçi, ayrıca çiftçilerin bu tür desteklerden en iyi şekilde yararlanarak tarımsal verimliliklerini artırmalarını diledi.


DAP Başkanı Prof. Dr. Osman Demirdöğen ise yaptığı konuşmada, Doğu Anadolu Bölgesi'nin tarım potansiyelini yükseltmek için bu tür projelerin hayati olduğunu söyledi. DAP olarak bölgedeki çiftçilere sürekli destek olduklarını ve bu projeyle birlikte Erzurum'da önemli bir üretim artışı beklediklerini ifade etti.


Çiftçilerin Sevinci


Projeyle buğday tohumu desteği alan çiftçiler, bu tür projelerin tarımsal verimliliği artırmada büyük rol oynadığını ve desteklerin devam etmesini dilediklerini belirtti. Törenin sonunda, protokol üyeleri çiftçilere sembolik olarak buğday tohumu dağıttı ve toplu fotoğraf çekimiyle etkinlik sona erdi.


Tarımsal Üretim Artışı Hedefleniyor


'Erzurum'da Tarımsal Üretim Artıyor Projesi', Erzurum'un tarımsal kapasitesini artırmak ve çiftçilerin daha verimli üretim yapmalarını sağlamak için atılan önemli bir adım olarak görülüyor. 935 ton buğday tohumu dağıtımı, geniş bir alanda tarımsal üretim potansiyelini yükseltmeyi hedeflerken, projenin bütçesi ve desteği ile bölgedeki çiftçiler için büyük bir fırsat sunuyor. Erzurum’da tarımın güçlenmesi, hem yerel ekonomi için hem de Türkiye genelinde tarımsal üretimin artırılması açısından önemli bir katkı sağlayacak.

Ayvalık'ta 19. Zeytin Hasat Festivali Başlıyor

3.PNG

Ayvalık'ta 19. Uluslararası Zeytin Hasat ve Turizm Festivali Coşkuyla Kutlanacak

Balıkesir’in Ayvalık ilçesi, bu yıl 1-2-3 Kasım tarihlerinde 19. Uluslararası Ayvalık Zeytin Hasat ve Turizm Festivali’ne ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Festival, zeytin ve zeytinyağı üretiminin önemini vurgularken, hem yerel üreticilere destek olacak hem de kültürel zenginlikleri bir araya getirecek. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, yaptığı açıklamada tüm halkı bu coşkulu etkinliğe katılmaya davet etti.

Başkan Ergin, festivalin zeytin hasadının simgesi olarak geleneksel hale geldiğini belirterek, “Bu özel deneyimi paylaşmak ve kültürel zenginliklerimize tanıklık etmek için herkesi 1-2-3 Kasım’da Uluslararası Ayvalık Zeytin Hasat ve Turizm Festivali’ne davet ediyorum! Hasadımız bereketli, festivalimiz coşkulu olsun” dedi.

Zeytin ve Zeytinyağının Başkenti: Ayvalık

Ayvalık, antik çağlardan beri zeytin ve zeytinyağı üretimiyle bilinen bir merkez. Zeytin ağacı, bolluk, bereket, barış, adalet ve bilgelik gibi kavramların sembolü olarak görülüyor. Başkan Ergin, Ayvalık’ın bu sembollerin merkezinde yer aldığını vurgularken, zeytinin ve zeytinyağının Ayvalık’ın eşsiz atmosferiyle buluştuğunda “doyumsuz bir lezzet ve özel bir nefaset kazandığını” belirtti.

Bu yıl festivalin 19. kez düzenleneceğini hatırlatan Başkan Ergin, “Yıllar öncesine dayanan köklü tarih ve geleneklerimizle bir kez daha buluşuyoruz. Zeytinin başkenti Ayvalık’ta, dünyaca ünlü zeytin ve zeytinyağı markalarımız, yerel üreticilerimizin eşsiz ürünlerinin sergilendiği stantlar, sembolik zeytin hasatları, gastronomi etkinlikleri, uluslararası paneller, söyleşiler, yöresel atölyeler ve konserler ile dopdolu bir program sizleri bekliyor” dedi.

Festivalde Neler Olacak?

Festival, hem zeytin ve zeytinyağının kültürel mirasını kutlamak hem de yerel üreticilere destek olmak amacıyla birçok etkinliği kapsayacak. İşte festival programında öne çıkan etkinlikler:

  • Sembolik Zeytin Hasatları: Katılımcılar, sembolik hasat etkinliklerinde yer alarak zeytin toplama deneyimini birebir yaşayabilecek.
  • Hasat Yarışmaları: Zeytin üreticilerinin katılımıyla düzenlenecek olan yarışmalar, en iyi hasadı ve zeytinyağını belirleyecek.
  • Gastronomi Etkinlikleri: Zeytinyağının kullanıldığı yöresel lezzetler, katılımcılara sunulacak ve tadım etkinlikleri düzenlenecek.
  • Uluslararası Paneller ve Söyleşiler: Dünyaca ünlü zeytin ve zeytinyağı uzmanları, bu alandaki son gelişmeleri paylaşacak ve sektör hakkında bilgilendirmelerde bulunacak.
  • Yöresel Atölyeler: Katılımcılar, zeytin ve zeytinyağının üretim süreçlerini öğrenebilecekleri atölyelerde yer alabilecek.
  • Konserler: Festival boyunca çeşitli sanatçıların konserleriyle katılımcılar eğlenceli vakit geçirecek.

Ayvalık’ın Kültürel Mirası

Ayvalık, sadece zeytin ve zeytinyağıyla değil, aynı zamanda tarihi ve doğal güzellikleriyle de dikkat çekiyor. Zeytinliklerin arasında yer alan taş evleri, kıyı şeridi ve temiz havasıyla, her yıl binlerce turisti kendine çekiyor. Festival süresince katılımcılar, hem bu eşsiz atmosferin tadını çıkaracak hem de Ayvalık’ın tarihi dokusunu keşfetme fırsatı bulacak.

Zeytinyağı ve Kültürün Birleştiği Festival

Ayvalık Zeytin Hasat ve Turizm Festivali, sadece bir tarımsal etkinlik olmaktan öte, bölgenin zengin kültürel ve ekonomik mirasını kutlayan bir festival olarak dikkat çekiyor. Zeytin ve zeytinyağı üretimi, Ayvalık’ın önemli geçim kaynaklarından biri olmanın yanı sıra, kültürel mirasının da ayrılmaz bir parçası. Festival, hem bu mirası korumayı hem de yerel üreticilere destek olmayı amaçlıyor.

Bu yıl 19’uncusu düzenlenecek olan festival, 1-2-3 Kasım 2024 tarihlerinde Ayvalık’ta coşkuyla kutlanacak. Başkan Ergin’in de belirttiği gibi, “Hasadımız bereketli, festivalimiz coşkulu olsun” diyerek tüm halkı bu coşkulu etkinliğe katılmaya davet ediyoruz.

Kuraklık Sofralık Zeytini Vurdu, Fiyat Artışı Bekleniyor

6.png

Kuraklık Sofralık Zeytin Üretimini Vurdu, Fiyatlar Yükseliyor

Kuraklık nedeniyle geçen yıl üretimde yaşanan sıkıntıların ardından bu yıl rekolte artışı beklenen sofralık zeytin, yeterli yağış alamayınca olgunlaşmadı. Özellikle sıcak hava ve yağış yetersizliği sebebiyle zeytinler dalında buruştu, irileşemedi ve kalibresi arttı. Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, kalibre artışı nedeniyle sofralık zeytin üretiminde sıkıntı yaşanabileceğini ve bu durumun fiyatlara yansıyabileceğini açıkladı. Türkiye genelinde zeytin üretiminde artış görülse de, zeytinlerin yeterince olgunlaşamaması sofralık zeytin arzını olumsuz etkiliyor.

Son yıllarda Türkiye'deki zeytin ağacı sayısı hızla artarak 201 milyonun üzerine çıkmış olsa da, kuraklık ve iklim değişikliği zeytin üretimini zorlaştırıyor. 2023 yılında 490 bin ton sofralık zeytin üretimi gerçekleştirilirken, bu yıl rekolte artışı bekleniyor. Ancak, kalite sorunları nedeniyle sofralık zeytin az olacak ve daha çok yağlık zeytin üretimi yapılacak.

Sofralık Zeytin Sıkıntısı ve Fiyat Artışı Beklentisi

Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, zeytin kalitesinde yaşanan sorunların fiyatları artırabileceğine dikkat çekti. "Gerekli yağmuru alamayan zeytinler bu yıl yeterince büyüyemedi. Kalibre sorunu var, bu da sofralık zeytin üretiminde sıkıntıya neden olacak," diyen Çandır, arz talep dengesinin fiyatlara yansıyacağını belirtti. Sofralık zeytinin azlığı nedeniyle fiyatların artacağı öngörülüyor.

Zeytinyağı Fiyatlarında Artış Beklenmiyor

Zeytinyağı fiyatları ise Avrupa’daki durumdan etkileniyor. Geçtiğimiz yıl İspanya’daki üretim sıkıntıları nedeniyle fiyatlar yükselmişti. Ancak bu yıl, zeytinyağı fiyatlarının 6,5 avro civarında seyretmesi bekleniyor. Çandır, "Bu yıl zeytinyağı fiyatlarında artış beklemiyoruz," dedi.

Antalya'da Zeytin Üretiminde Artış

Antalya’daki zeytin üretimine dair bilgi veren Çandır, geçen yıla göre yüzde 45 artış yaşandığını belirtti. Antalya’da bu yıl 55 bin ton zeytin üretimi hedefleniyor. Ayrıca, "Tavşan Yüreği" gibi bölgeye özgü zeytin çeşitlerinin yaygınlaştırılması için çalışmalar yürütülüyor.

Pamuk Üreticisi Destek Bekliyor

3.png

TZOB Başkanı Bayraktar: Pamuk Fiyatları Çiftçiyi Zorluyor, Destek Şart!

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, Diyarbakır’da katıldığı pamuk hasat töreninde pamuk üreticilerinin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Sur ilçesine bağlı Kozan Mahallesi’nde düzenlenen törene, Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı Cevat Delil, Sur Ziraat Odası Başkanı Mehmet Şirin Demir ve diğer ziraat odası başkanları katıldı.

Bayraktar, son yıllarda pamuk fiyatlarının iç piyasada üreticilerin beklentilerini karşılamadığını belirterek, bu durumun üretim miktarını olumsuz etkileyeceğini söyledi. Bayraktar, "Çiftçilerimiz son üç yıldır pamuk fiyatlarında umduğunu bulamadı. Eğer bu yıl da beklenen fiyatlar oluşmazsa, pamuk üretiminde düşüş kaçınılmaz olacaktır. Tarım sektöründe sürdürülebilirliği sağlamak için çiftçilerimizi desteklemeliyiz," dedi.

Gümrük Birliği Anlaşması Pamuk Fiyatlarını Düşürüyor

Bayraktar, pamuk fiyatlarının dünya piyasalarındaki düşüşten olumsuz etkilendiğini, bunun da Gümrük Birliği Anlaşması nedeniyle olduğunu vurguladı. Anlaşma gereği pamuk, sanayi ürünü olarak kabul edildiği için gümrük vergisi uygulanamıyor ve bu da fiyatların düşmesine yol açıyor. "Pamuk bir sanayi ürünü değil, tarım ürünüdür. Bu nedenle Gümrük Birliği Anlaşması'nın revize edilmesi gerekiyor," diye ekledi.

Kadın ve Genç Çiftçilere Destek Çağrısı

Bayraktar, çiftçilerin tarımda kalmasının sağlanması gerektiğini, özellikle genç çiftçilerin ve kadınların desteklenmesinin önemine vurgu yaptı. "Sadece gençlerimiz için değil, kadın çiftçilerimiz için de pozitif ayrımcılık talep ediyoruz. Kadın çiftçilerimizin sosyal güvenlik primlerinin bir kısmının devlet tarafından karşılanmasını istiyoruz," dedi.

Pamuk, Türkiye’de tekstil ve hazır giyim sanayisinin temel hammaddesi olarak büyük öneme sahip. Bayraktar, bu stratejik ürünün korunması ve üreticilerin desteklenmesi gerektiğini belirterek, "Türk pamuk üreticisinin dünya piyasalarıyla rekabet edebilmesi için devletin daha fazla desteğine ihtiyacı var," dedi.

Fındık Fiyatları Yükselişte!

3.png

Fındık Fiyatlarında Artış Beklentisi: Üreticiler Pazara Fındık İndirdi, Fiyatlar Yükselecek​

Karadeniz'de fındık hasat sezonunun sona ermesiyle üreticiler, maliyetlerini karşılamak ve yevmiye ödemek için fındıklarını pazara indirdi. İlk iki ayda birçok üretici, manav ve tüccarlara yöneldi. TMO'nun levant kalite fındık için açıkladığı 130 liralık taban fiyatın ardından serbest piyasa fiyatları dikkatle takip ediliyor. Serbest piyasada 50 randıman fındık, kilogram başına 120 lira civarında alıcı bulurken, bu fiyat üreticilerin beklentilerinin altında kaldı.

Arslan Soydan’dan Üreticilere Çağrı​

TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, fındık fiyatlarının yükselme eğiliminde olduğunu belirtti. Fiyatların bir dönem 100 liraya kadar düştüğünü ancak üreticilerin sabırlı olması gerektiğini ifade eden Soydan, serbest piyasadaki fiyatların maliyetleri ancak karşılayabildiğini vurguladı. Özellikle sahil kesimlerinde üreticilerin çoğu fındığını satmak zorunda kaldı. Ancak orta ve yüksek kesimlerde fındıklarını henüz pazara indirmeyen üreticiler, fiyatların daha da yükseleceğini umut ediyor.

Rekolte Beklentileri Karşılanmadı, Fiyatlar Yükselecek​

Öngörülen rekolte miktarlarına ulaşılamaması nedeniyle fındık fiyatlarının artacağını belirten Soydan, şu an için üreticilerin fındıklarını satmamasının doğru bir karar olduğunu söyledi. “Fiyatların TMO'nun belirlediği seviyenin üzerine çıkması bekleniyor,” diyen Soydan, üreticilerin fındıklarını daha yüksek fiyatlardan satabileceklerini belirtti.

TMO'nun Rolü Önemli​

TMO'nun 130 liralık fiyatla fındık alımına devam etmesi, serbest piyasada bir güven unsuru oluşturuyor. Üreticiler, serbest piyasada istedikleri fiyatları bulamazsa, TMO'ya fındıklarını satabileceklerinden emin olduklarını dile getiriyor. Bu durum, serbest piyasa fiyatlarını da yukarı çekebilecek bir etken olarak görülüyor.

Özetle:​

  • Serbest piyasada fındık fiyatları beklentilerin altında kalsa da, yükselme eğiliminde.
  • Rekoltenin beklenenin altında çıkması, fındık fiyatlarını artıracak.
  • TMO'nun 130 liralık taban fiyatı, üreticiye güven sağlıyor ve piyasayı dengeliyor.
Üreticiler, fındıklarını sabırla bekletmeye devam ederken, piyasanın önümüzdeki süreçte daha da yukarı çıkması bekleniyor.

2024 Su Yılı Yağışları Türkiye Genelinde Arttı

6.PNG



2024 Su Yılı Yağışları Türkiye Genelinde Arttı, Doğu Anadolu Önde


Türkiye genelinde 1 Ekim 2023-30 Eylül 2024 dönemini kapsayan 2024 su yılı yağışları, normalleri ve geçen yıl yağışlarının üzerinde gerçekleşti. Türkiye genelinde su yılı yağışı 597 mm olarak ölçüldü. Bu rakam, 1991-2020 yılları arasındaki normali olan 573,4 mm ve geçen yılki 540,5 mm yağışın üzerinde. Türkiye genelinde yağışlar, normallere göre %4, geçen yıla göre ise %11 oranında arttı. Doğu Anadolu Bölgesi, %28 ile yağış artışında lider olurken, en fazla yağış azalışı %17 ile Ege Bölgesi'nde kaydedildi. Özellikle Doğu Anadolu’da, son 36 yılın en yüksek yağış seviyeleri görüldü.


Doğu Anadolu Bölgesi’nde Son 36 Yılın En Yüksek Yağışları


Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı 2023-2024 Su Yılı 12 Aylık Alansal Kümülatif Yağış Raporu, Türkiye'nin farklı bölgelerinde yağış trendlerine dair önemli bilgiler sundu. Doğu Anadolu Bölgesi, yağışlarda normallerine göre %28 artış göstererek son 36 yılın en yüksek yağış seviyesine ulaştı. Bu artış, fındık ve tarım üretiminin yoğun olduğu Şırnak ve Hakkari çevrelerinde yer yer %60’ın üzerine çıktı. Ayrıca Artvin, Rize ve Trabzon illerinde de son 65 yılın en yüksek yağış seviyelerine ulaşıldı. Bu bölgelerdeki yüksek yağış miktarları tarımsal üretim için olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.


Ege Bölgesi’nde Azalma: Normallere Göre %17 Düşüş


Ege Bölgesi ise yağışlarda en fazla azalma yaşayan bölge oldu. Bölge genelindeki su yılı yağışı 504,3 mm olarak ölçüldü ve bu rakam, 604,7 mm olan normallere göre %17, geçen yılki 578,4 mm yağışa göre %13 düşüş gösterdi. Özellikle Aydın, Denizli ve Muğla gibi tarım bölgeleri, su yılı yağışlarındaki bu düşüşten etkilendi.


Marmara ve İç Anadolu’da Yağışlar Normale Yakın


Marmara Bölgesi’nde yağışlar, normallere oldukça yakın gerçekleşti. Bölge genelindeki su yılı yağışı 668,9 mm ile normali olan 670 mm civarında seyretti. Ancak geçen yılki 505,9 mm yağışa göre %32 artış yaşandı. İç Anadolu Bölgesi'nde de su yılı yağışı 394,3 mm ile normallerine oldukça yakın kaldı. Bu bölgede yağışlar, hem normallere hem de 2023 su yılı yağışlarına göre benzer seviyelerde oldu.


Akdeniz ve Karadeniz Bölgeleri’nde Değişkenlikler


Akdeniz Bölgesi, normallerine göre %7 azalma yaşarken, 2023 su yılına kıyasla %9 artış gösterdi. Bölge genelinde su yılı yağışı 618,2 mm ölçüldü. Karadeniz Bölgesi’nde ise yağışlar %4 artış göstererek 721 mm olarak kaydedildi. Ancak geçen yılın yağış seviyeleriyle (742 mm) karşılaştırıldığında yağışlar bu yıl benzer seviyelerde kaldı. Bu bölgedeki artışlar, özellikle Giresun, Trabzon ve Ardahan çevrelerinde yoğunlaştı.


Güneydoğu Anadolu’da Önemli Artış


Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiye genelinde en yüksek yağış artışını kaydeden diğer bölgelerden biri oldu. Bölgedeki su yılı yağışı 620,8 mm olarak kaydedildi ve bu değer normallerine göre %16, geçen yıla göre ise %33 artış anlamına geliyor. Bu artış, bölgede tarımsal üretimi ve su kaynaklarının verimliliğini olumlu etkileyebilir.


Türkiye Genelinde Su Yılı Yağışları Ne Anlama Geliyor?


2024 su yılı yağışlarındaki artış, Türkiye’nin farklı bölgelerinde su kaynaklarını ve tarımsal faaliyetleri önemli ölçüde etkileyebilir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki rekor seviyedeki yağışlar, bu bölgelerdeki tarımsal üretim için kritik önem taşırken, Ege ve Akdeniz bölgelerindeki azalmalar, özellikle su ihtiyacı yüksek olan tarım sektöründe dikkat çekici bir sorun olarak öne çıkıyor. 2024 su yılı verileri, gelecekteki tarımsal planlamalar ve su yönetimi politikaları açısından büyük önem taşıyacak.

Ukon Karkas Et Alım Fiyatları | 17 Ekim 2024

UKON Haftalık Kırmızı Et Fiyatlarını Açıkladı


UKON bu haftanın fiyat listesini yayınladı.


Bu hafta fiyat listesinde herhangi bir değişiklik olmadı ve yeni fiyat listesi yayınlanmadı, geçen haftanın fiyat listesi üzerinden alım fiyatları devam ediyor.


Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON), haftalık periyotlar halinde kombinalar ve kesimhanelerden alınan yağsız dana kesim ve yağsız kuzu karkas fiyatlarını açıkladı. Fiyatlar, bölgelere göre farklılık göstermekte olup, Et ve Süt Kurumu (ESK) fiyatları hariç ve dahil olmak üzere iki ana başlık altında sunulmaktadır.


UKON’un bu haftaki fiyat listesi şu şekildedir:


Bir önce ki fiyat listesine buradan erişebilirsiniz.

Screenshot_2.png

Son 10 Yılda Fındık İhracatından 20,8 Milyar Dolar Gelir!

6.PNG

Son 10 Yılda Fındık İhracatından 20,8 Milyar Dolar Gelir Elde Edildi; Tonaj Rekorları Kırıldı

Türkiye, son 10 sezon boyunca gerçekleştirdiği fındık ihracatından toplamda 20 milyar 789 milyon 745 bin 561 dolar gelir elde ederek önemli bir başarıya imza attı. Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) verilerine göre, 2014-2015 ile 2023-2024 dönemlerini kapsayan 10 sezonda, Türkiye 124 ülkeye toplamda 2 milyon 828 bin 178 ton fındık ihraç etti.

Bu süreçte miktar bakımından en yüksek ihracat, 343 bin 561 ton ile 2019-2020 sezonunda gerçekleştirildi ve Cumhuriyet tarihinin en yüksek tonajlı ihracat rekoru kırıldı. Gelir açısından ise en fazla kazanç 2014-2015 sezonunda elde edildi ve bu dönemde fındık ihracatından 2 milyar 799 milyon 529 bin 618 dolar gelir sağlandı.

2023-2024 ihraç sezonunda ise 303 bin 457 ton fındık ihraç edilerek 2 milyar 349 milyon 115 dolar gelir elde edildi. İhracat yapılan ülkeler arasında Almanya, İtalya ve Fransa başı çekerken, Çin, Hindistan ve Amerika kıtası ülkelerine yapılan ihracat da her yıl artış göstermeye devam ediyor.

Rekorlar ve Gelecek Beklentileri

Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Hamza Bölük, son 10 yılda Türkiye’nin fındık ihracatında Cumhuriyet tarihinin en yüksek tonaj ve gelir rekorlarına ulaştığını belirtti. Bölük, 2014-2015 sezonunda sağlanan 2,8 milyar dolar gelirin Cumhuriyet tarihinin en yüksek gelir rekoru olduğunu, 2019-2020 sezonunda ise tonaj rekorunun kırıldığını vurguladı.

2024-2025 sezonu içinse 320-330 bin ton civarında iç fındık ihracatı ve döviz kurundaki gelişmelerle birlikte daha yüksek gelir beklendiği dile getiriliyor. Bölük, "Bu yıl Cumhuriyet tarihinin en yüksek ikinci gelirine ulaşabiliriz," dedi.

211 Projeye 1,9 Milyar TL Hibe Desteği ile Tarımsal Kalkınma Güçleniyor

3.PNG

211 Projeye Toplam 1,9 Milyar TL Hibe Desteği Sağlanacak, Tarımsal Kalkınma Artacak

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Avrupa Birliği ile ortaklaşa finanse edilen Kırsal Kalkınma Programı (IPARD III) kapsamında, ilk grup proje değerlendirmesinin tamamlandığını duyurdu. Değerlendirme sonucunda, 211 projeye toplam 1,9 milyar TL hibe desteği sağlanacak.

Bakan Yumaklı, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "IPARD III Programı'nın 1'inci başvuru çağrı ilanı çerçevesindeki ilk grup proje değerlendirmesi sonuçlandı. Tarım ve balıkçılık ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması ile ilgili fiziki varlıklara yönelik yatırımlar değerlendirildi. Uygun bulunan 211 projeye toplamda 1,9 milyar TL hibe desteği sağlanacak. Bu destekler ile ülkemizin çeşitli illerindeki 211 girişimci, projelerini hayata geçirecek ve Türkiye’ye yaklaşık 4 milyar TL’lik bir yatırım kazandırılmış olacak" ifadelerini kullandı.

IPARD III Programı ile tarımsal üretimin yanı sıra kırsal kalkınmanın da güçlendirilmesi amaçlanıyor. Sağlanan bu hibe destekleriyle girişimcilerin projeleri hem tarım sektöründe hem de balıkçılık sektöründe ekonomik büyümeye katkı sağlayacak. Yumaklı, bu yatırımların ülke genelinde kırsal kalkınmayı destekleyeceğini belirterek, "Bu projeler ülkemizin tarımsal gücüne güç katacak" dedi.

Bu önemli destek ile kırsal kalkınmanın hız kazanması, yerel ekonomilerin büyümesi ve tarımsal ürünlerin işlenmesinde katma değer yaratılması bekleniyor.

Filtrele


Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt