İzmir'de Düzenlenen Interfresh Eurasia Fuarı, Türk Tarım Ürünlerinin İhracatına Katkı Sağlayacak​

İzmir'de açılan 8. Interfresh Eurasia Fuarı, Türk tarım ürünlerinin ihracatını destekleyerek sektöre ivme kazandırmayı hedefliyor. Türkiye’nin tarım ve gıda ürünleri ihracatına katkı sağlayan bu uluslararası fuar, 55 ülkeden gelen alım heyetlerini ve 30’dan fazla Avrupa market zincirinin temsilcilerini ağırlıyor. Yaş, kuru, dondurulmuş ve konserve gıda ürünlerinin sergilendiği fuar, İzmir Fuar Merkezi’nde gerçekleşiyor.

Tarım ve Gıda İhracatında Rekor​

Açılışta konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar, 2023 yılında tarım ve gıda ürünleri ihracatında Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldığını ve 31 milyar dolara ulaşıldığını vurguladı. Türkiye’nin, özellikle yaş meyve sebze ve işlenmiş tarım ürünlerinde dünya pazarlarında güçlü bir konumda olduğunu belirten Ağar, 59,2 milyon tonluk yaş meyve ve sebze üretimi ile Türkiye'nin dünya sıralamasında 3. sırada yer aldığını söyledi.

Türkiye'nin İhracat Hedefleri​

Yaş meyve ve sebze ihracatının 120’den fazla ülkeye ulaştığını belirten Ağar, Türkiye’nin bu alandaki en büyük ihracat pazarlarının Rusya, Almanya, Romanya, Irak ve Ukrayna olduğunu ifade etti. Ayrıca, meyve ve sebze mamulleri ihracatında ABD, Almanya ve Birleşik Krallık’ın en önemli pazarlar arasında yer aldığını dile getirdi. Ağar, "Organik ve iyi tarım ürünlerine olan talep, Türkiye için yeni ihracat fırsatları doğuruyor" dedi.

CHP'den Çiftçi ve Tarım Eleştirisi​

CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yücel ise, Türkiye tarımının zayıfladığını belirterek, "Çiftçiler küstü, üretim azaldı, tarımda dışa bağımlılık arttı" diye eleştirdi. Yücel, tarım sektöründe yaşanan sorunlara dikkat çekerek, gübre ve mazot fiyatlarındaki artışın çiftçiyi zor durumda bıraktığını belirtti. "Tarlayla market arasında büyük fiyat uçurumu var, zincirin her halkası maliyet demek" dedi.

Ege Bölgesi'nin Rolü ve Interfresh Eurasia Fuarı​

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Hayrettin Uçak, Interfresh Eurasia’nın her yıl katılımcı ve ziyaretçi sayısını artırarak yaş meyve sebze sektöründe uluslararası bir platform haline geldiğini belirtti. Uçak, Türkiye'nin 2023 yılı yaş meyve sebze ihracatının 3,5 milyar dolara ulaştığını ve bu rakama meyve sebze mamulleri de eklendiğinde toplam ihracatın 6 milyar dolara çıktığını söyledi.

Bu yıl fuara katılımın daha da artacağını vurgulayan Uçak, "44 ülkeden 12.700 ziyaretçi geldi, bu yıl bu sayıyı 20 bine çıkarmayı hedefliyoruz" diye ekledi.

İzmir Fuarı, Türk Tarımının Kalbinde​

Fuarda, yaş, kuru, dondurulmuş ve konserve ürünlerin bir arada sergilenmesi, Türkiye'nin tarımda çeşitliliğini ortaya koyan önemli bir fırsat olarak öne çıkıyor. Interfresh Eurasia Fuarı, Türk tarımının ihracattaki gücünü ve potansiyelini dünya pazarlarına tanıtmak adına önemli bir platform sunuyor.

Fuarın kapanışında, düzenleyici firma Antexpo AŞ Genel Müdürü Murat Özer, fuarı destekleyen kurum ve kuruluşlara teşekkür plaketi sundu. Fuara Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar'ın yanı sıra CHP ve AK Parti’den çok sayıda milletvekili ve yerel yöneticiler de katıldı.

Bakanlık, 2024 Şeker Pancarı Alım Fiyatını Açıkladı: Ton Başına 2.375 TL​

Tarım ve Orman Bakanlığı, 2024 yılı şeker pancarı alım fiyatını duyurdu. Türkşeker tarafından belirlenen fiyat, kota tamamlama primi de dahil olmak üzere ton başına 2.375 TL olarak açıklandı. Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Türkşeker tarafından 2024 yılı şeker pancarı alım fiyatı kota tamamlama primi ile birlikte ton başına 2.375 TL olarak belirlenmiştir. Çiftçilerimize hayırlı olsun" ifadelerine yer verildi. Bu fiyat, pancar üreticileri için önemli bir destek sunarken, 2024 yılında şeker pancarı üretiminde sürdürülebilirliği teşvik ediyor.

Detaylı Değerlendirme​

2024 yılı için açıklanan bu alım fiyatı, pancar üreticilerine önemli bir destek sağlamayı hedefliyor. Kota tamamlama primi ile birlikte 2.375 TL olarak belirlenen fiyat, çiftçilerin maliyetlerini karşılamaya yardımcı olacak ve aynı zamanda üretimde devamlılığı sağlayacak bir adım olarak görülüyor.
Türkşeker’in bu fiyat politikasını çiftçilerin üretim maliyetlerindeki artışları dikkate alarak belirlediği düşünülüyor. Özellikle gübre, yakıt ve işçilik maliyetlerindeki artışlar göz önüne alındığında, pancar üreticilerinin bu fiyatla daha güvenli bir üretim planı yapabileceği belirtiliyor.

Cargill’in ‘1000 Çiftçi 1000 Bereket’ Programı 6. Yılına Girdi: 27 İlde Çiftçilere Eğitim, Danışmanlık ve Dijital Tarım Desteği​

Cargill’in çiftçilerin tarımsal verimliliğini artırmak, dijital dönüşüm sağlamak ve sosyal sorumluluğu desteklemek amacıyla başlattığı “1000 Çiftçi 1000 Bereket” programı, altıncı yılına girerek kapsamını genişletmeye devam ediyor. 2019 yılında altı ilde başlayan program, 2023 yılı itibarıyla Türkiye genelinde 27 ilde uygulanarak binlerce çiftçiye eğitim, danışmanlık ve dijital tarım teknolojilerine erişim fırsatı sunuyor. Cargill’in açıklamasına göre, bugüne kadar çiftçilerin verimliliğini yüzde 24’e kadar artıran bu program, sosyal yatırım getirisi bakımından her 1 liraya karşılık 3,72 lira değerinde ekonomik etki yaratmış durumda.

Programın Başarıları ve Kapsamı

"1000 Çiftçi 1000 Bereket" programı, Türkiye tarımının gelişimine katkı sunan en önemli projelerden biri haline geldi. Program, 2019 yılında 6 ilde 1072 çiftçinin katılımıyla 264 bin 780 dekarlık alanda başladı. Altı yıl içinde program, 27 ile genişleyerek yaklaşık 910 bin dekarlık alanda 6 bin 700’den fazla çiftçiye ulaştı. Mısır, ayçiçeği ve kanola gibi stratejik ürünlerin üretimine odaklanan program, verimliliği artırmanın yanı sıra çiftçilerin yaşam kalitesini de yükseltmeyi amaçlıyor. 2023 yılı itibarıyla, çiftçilerin verimliliğinde ortalama yüzde 24 artış sağlandı.

Sosyal ve Ekonomik Etki

Cargill’in gerçekleştirdiği analizlere göre, "1000 Çiftçi 1000 Bereket" programının sosyal yatırım getirisi (SROI) oldukça etkileyici. Her 1 TL yatırım karşılığında, çiftçiler üzerinde 3,72 TL’lik bir değer yaratılıyor. Bu sonuç, Cargill’in Türkiye tarımındaki sosyal ve ekonomik etkiyi artırmak adına attığı önemli adımları gösteriyor. Programın yarattığı etkiler, sadece çiftçilerle sınırlı kalmayıp, geniş bir sosyal çevreyi de kapsayarak tarım sektöründe dijitalleşmeyi ve sürdürülebilirliği güçlendirmeye devam ediyor.

Eğitim ve Dijital Tarım Teknolojileri

Programın temel unsurlarından biri, çiftçilere sunduğu eğitim ve dijital tarım araçlarına erişim imkanı. Katılımcılar, tarımda verimliliği artırmaya yönelik bilgi ve becerilerini geliştirebilecekleri ücretsiz eğitimler alıyor. Aynı zamanda, dijital tarım teknolojilerini kullanarak ürünlerini daha etkin ve verimli bir şekilde yönetmeleri sağlanıyor. Bu teknolojiler, çiftçilerin üretim süreçlerini optimize etmelerine, su ve diğer kaynakları daha verimli kullanmalarına ve çevresel etkileri minimize etmelerine yardımcı oluyor.

Gelecekte Daha Fazla Kadın Çiftçi Dahil Edilecek

Program, 2024 yılı itibarıyla daha fazla kadın çiftçiyi de bünyesine dahil etmeyi planlıyor. İlk etapta 100 kadın çiftçinin programa dahil edilmesi hedeflenirken, bu sayının her yıl üç katına çıkarılması öngörülüyor. Bu genişleme, kadın çiftçilerin tarım sektöründeki rollerini güçlendirmek ve onların sosyal ve ekonomik anlamda daha fazla desteklenmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Ayrıca, bu yıl zeytin üreticileri ve ilerleyen dönemlerde farklı ürün yetiştiricileri de programa dahil edilecek.

Uluslararası Ödüllerle Tanınan Bir Program

"1000 Çiftçi 1000 Bereket" programı, ulusal ve uluslararası alanda toplamda 48 ödül kazandı. Bu ödüller arasında dünyanın en prestijli inovasyon ödüllerinden biri olan Edison Ödülü de yer alıyor. Program, Türkiye’de tarım ve gıda sektöründe sosyal etki araştırması ve ölçümlemesi yapılan ilk kurumsal sosyal sorumluluk projesi olarak dikkat çekiyor. Bu başarı, programın uluslararası platformlarda da takdir edilmesine ve Türkiye tarımının küresel düzeyde tanıtılmasına katkı sağlıyor.

Cargill CEO’sundan Açıklama: 'Çiftçilere Katkı Sağlamaktan Gurur Duyuyoruz'

Cargill Gıda Çözümleri Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Murat Tarakçıoğlu, programın başarısına yönelik yaptığı açıklamada, “1000 Çiftçi 1000 Bereket programı, çiftçilerle bağlantı kurduğumuz ve onların hayatlarına dokunduğumuz bir program. Bu sayede, tarım sektöründe sosyal ve ekonomik anlamda büyük bir değişim yaratıyoruz. Türk çiftçilerine sunduğumuz araç ve imkanlarla onların refahını artırmaktan gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

Onarıcı Tarım ve Eğitim Faaliyetleri Devam Ediyor

Program kapsamında onarıcı tarım uygulamaları da yaygınlaştırılmaya devam ediyor. Çiftçilere, iş sağlığı ve güvenliği konularında kapsamlı eğitimler veriliyor ve bu eğitimlerin önümüzdeki dönemde artarak devam edeceği belirtiliyor. Çiftçilerin daha sürdürülebilir tarım yöntemlerini benimsemeleri amacıyla yapılan bu eğitimler, uzun vadede hem ekonomik hem de çevresel faydalar sağlamayı amaçlıyor.

Arkadaşlar bizim cevizlik bakımsızlıktan dolayı neredeyse insan boyunun yarısı kadar ot olmuş durumda. Buranın temizlenmesi için genelde pulluk +kazayağı kullanıyorum. Bazıları kazayağı+ freze diyor. Siz ne dersiniz. Doğru mu yapıyorum yoksa farklı bir çözüm sunar mısınız

Bakan Yumaklı: Türkiye Un İhracatında Dünya Lideri, Her 4 Un Paketinden Biri Türk Üreticilerin​

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye’nin un ihracatında dünya birincisi olduğunu ve her 4 un paketinden birinin Türk üreticilerin emeği olduğunu vurguladı.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen Uluslararası Çalışan Değirmenciler Birliği EURASIA Konferansı ve Fuarı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin un ihracatında dünya lideri olduğunu belirten Bakan Yumaklı, makarna ihracatında da ikinci sıradaki konumunu koruduğunu ifade etti. 2023 yılı itibarıyla Türkiye’nin dünya un pazarındaki payının yaklaşık yüzde 23 olduğunu söyleyen Yumaklı, “Bu da her 4 un paketinden birinin Türkiye’deki üreticilerin emeğine sahip olduğu anlamına geliyor” dedi.

Un ve Değirmencilik Sektöründe Türkiye’nin Gücü​

Bakan Yumaklı, konuşmasında Türkiye’nin un üretim ve ihracat kapasitesine dikkat çekerek, "Türkiye'nin yıllık un üretim kapasitesi 32 milyon ton civarında, ancak kapasite kullanım oranı yüzde 45-50 seviyelerinde. 2023 yılında yaklaşık 15 milyon ton un üretildi ve büyük bir kısmı Orta Doğu, Afrika ve Asya ülkelerine ihraç edildi” dedi. Türkiye’nin 2022 yılında 2 milyar dolarlık un ihracatı gerçekleştirdiğini, 2023 yılında ise 1,9 milyar doları aşan bir ihracat rakamına ulaştığını belirten Yumaklı, 2024 sonunda sektörün tarihi bir rekor kıracağına inandığını da sözlerine ekledi.

Küresel İklim Değişikliği ve Gıda Güvenliği​

Bakan Yumaklı, dünya genelinde yaşanan küresel iklim değişikliği ve ekonomik belirsizliklerin tarım sektörü üzerindeki etkilerine de değindi. "Küresel iklim değişikliği ve ısınmanın etkileri, su ve tarım üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Bu durum, değirmencilik ürünleri başta olmak üzere gıda arz güvenliğini stratejik bir alan haline getirdi" dedi. Pandemi süreci ve Rusya-Ukrayna Savaşı’nın, değirmencilik sektörünün gıda güvencesi açısından ne kadar kritik bir role sahip olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirtti.

Değirmencilik Ürünlerinin Ticaret Hacmi Artıyor​

Yumaklı, değirmencilik ürünlerinin küresel ticaret hacminin son 5 yılda yüzde 40 oranında arttığını ve 2023 yılında 60 milyar dolara ulaştığını ifade etti. 2024’ün ikinci yarısından itibaren sektörde ciddi bir talep artışı beklediklerini belirterek, Türk değirmencilik sektörünün dünya ihracatında uzun yıllardır lider konumda olduğunu vurguladı. Türkiye’de 600 civarında un fabrikasının bulunduğunu hatırlatan Bakan, değirmenciliğin ülkemizde köklü bir meslek olduğunu ve aile içinde nesiller boyunca sürdürüldüğünü belirtti.

Anadolu’nun Buğday ve Un Üretimindeki Önemi​

Bakan Yumaklı, değirmencilik endüstrisinin Anadolu coğrafyasındaki tarihsel önemine de değinerek, Göbeklitepe’nin ilk buğdayın ve unun üretildiği yer olması açısından önemli bir veri sunduğunu söyledi. "Anadolu coğrafyası, bu kritik önemdeki endüstriye her anlamda öncülük etmekten gurur duyuyor" ifadelerini kullandı. Dünyanın en büyük un, yem ve nişasta fabrikalarının Türk değirmen makinecileri tarafından kurulduğunu vurguladı.

IAOM EURASIA Konferansı’nda Bölgesel ve Küresel Sorunlar Ele Alındı​

Bakü’de düzenlenen EURASIA Konferansı’na katılanlar arasında Azerbaycan Tarım Bakanı Mecnun Memmedov, Azerbaycan Devlet Rezerv Ajansı Başkanı Sabuhi Sadıgov, Türkiye Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü Ahmet Güldal, Azerbaycan Tahıl Üreticileri ve Tedarikçileri Birliği Başkanı Niyazi Emirbeyov ve birçok STK temsilcisi yer aldı. Konferansın açılışında konuşan IAOM Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, dünya nüfusunun yüzde 86’sının gelişmekte olan ülkelerde yaşadığını ve bu ülkelerdeki kalori ve protein tüketiminin yüzde 50’sinden fazlasının buğdaya dayandığını söyledi. Ulusoy, değirmencilerin gıda güvenliğinde kritik bir role sahip olduğunu vurguladı.

Konferansta ayrıca, 2024/2025 sezonunun zorlukları, sürdürülebilir gıda güvenliği, inovasyon ve dijital dönüşüm gibi konular ele alındı. 25 Eylül'e kadar devam edecek etkinlik kapsamında, bölgesel tahıl piyasalarının makroekonomik etkileri üzerine çeşitli paneller düzenlenecek.

Kooperatiflere 2.7 Milyon Avro Hibe Desteği: Başvurular 31 Ekim’e Kadar Açık​

Avrupa Birliği Destekli Hibe Programı ile Kooperatiflerin İstihdama Katkısı Artıyor


Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen ve ICMPD (Uluslararası Göç Politikaları Geliştirme Merkezi) tarafından yürütülen ENHANCER (Sürdürülebilir Sosyo-Ekonomik Uyum için Girişimcilik Kapasitelerinin İyileştirilmesi) Projesi, Türkiye genelinde kooperatiflerin istihdam yaratma potansiyelini desteklemek amacıyla hayata geçiriliyor. Projenin "İstihdam Yaratma Odaklı Kooperatif Hibe Programı" kapsamında, Adana, Ankara, Bursa, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin ve Şanlıurfa’da faaliyet gösteren kooperatif ve kooperatif birliklerine toplamda 2.7 milyon avro hibe desteği sağlanacak.


Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü’nün koordinasyonunda yürütülen program, 40 bin ile 110 bin avro arasında değişen hibe destekleri ile kooperatiflerin kapasitesini artırmayı hedefliyor. Hibe programına katılmak isteyen kooperatifler, başvurularını 31 Ekim 2024 tarihine kadar yapabilecekler.

ENHANCER Projesi: Kooperatiflerin Gelişimine Katkı Sağlıyor​

ENHANCER Projesi, kooperatiflerin girişimcilik kapasitelerini artırarak sürdürülebilir sosyo-ekonomik uyumu desteklemeyi amaçlıyor. Özellikle mültecilerin ve yerel halkın ekonomik entegrasyonuna katkıda bulunmayı hedefleyen proje, bu hibe programıyla kooperatiflerin büyümesini ve yeni istihdam olanakları yaratmasını teşvik ediyor.


Projede, hibe desteğinden faydalanacak kooperatiflerin istihdam yaratma odaklı projeler geliştirmesi bekleniyor. Bu sayede, kooperatiflerin yerel ekonomiye daha fazla katkı sağlaması ve toplumsal kalkınmanın hızlandırılması amaçlanıyor. ENHANCER Projesi’nin daha önceki hibe çağrıları da büyük ilgi görmüş ve kooperatifler arasında geniş yankı uyandırmıştı. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen hibe çağrısı, özellikle kooperatiflerin istihdam yaratma kapasitelerine odaklanıyor.

Kimler Başvurabilir?​

Programa, Adana, Ankara, Bursa, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin ve Şanlıurfa’da faaliyet gösteren kooperatifler ve kooperatif birlikleri başvurabilecek. Başvuruda bulunacak kooperatiflerin, faaliyet gösterdikleri bölgelerde istihdam yaratmaya yönelik projeler geliştirmeleri bekleniyor.


Başvurular için gerekli belgeler ve koşullar, 26 Eylül 2024 tarihinde saat 10:30’da düzenlenecek çevrimiçi tanıtım toplantısında açıklanacak. Toplantıda ayrıca katılımcılar, başvuru süreci ve hibe programının detayları hakkında sorularını yöneltebilecekler. Kooperatifler başvuru koşullarına dair tüm detaylara, enhancerproject.com web sitesinden ulaşabilecekler.

Hibe Destekleri 40 Bin ile 110 Bin Avro Arasında Değişiyor​

Kazanan başvuru sahiplerine 40 bin ile 110 bin avro arasında değişen hibe destekleri sağlanacak. Hibe miktarı, kooperatiflerin sunduğu projelerin büyüklüğüne ve istihdam yaratma kapasitesine göre belirlenecek. Program, özellikle ekonomik anlamda dezavantajlı bölgelerde kooperatiflerin kalkınmasına katkı sağlamayı hedefliyor.


Bu hibe programı, sadece kooperatiflerin finansal kapasitelerini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda sosyal uyumun güçlenmesine ve yerel ekonomilerin kalkınmasına da katkı sunuyor. Kooperatiflerin aldığı bu destekler, yerel üretim kapasitelerini artırarak hem Türkiye iç pazarında hem de uluslararası arenada daha rekabetçi hale gelmelerini sağlayacak.

Başvurular 31 Ekim 2024’e Kadar​

Hibe programına başvurular, 31 Ekim 2024 tarihine kadar devam edecek. Kooperatifler, başvuru sürecini ve programla ilgili tüm detayları, ENHANCER Projesi’nin resmi web sitesi üzerinden takip edebilecekler. Ayrıca çevrimiçi tanıtım toplantısına katılarak, programla ilgili sorularını yetkililere yöneltebilecekler.


Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü’nün koordinasyonunda yürütülen bu hibe programı, kooperatiflerin hem finansal kapasitelerini artırma hem de yeni istihdam olanakları yaratarak yerel ekonomiye katkı sunma yolunda önemli bir fırsat sunuyor.


ENHANCER Projesi’nin sunduğu hibe programı, Türkiye genelindeki kooperatifler için büyük bir fırsat. 40 bin ile 110 bin avro arasında değişen hibe destekleri, kooperatiflerin büyümesine ve istihdam yaratma kapasitelerinin artmasına olanak tanıyacak. Başvuruların 31 Ekim 2024’e kadar açık olduğu bu program, kooperatiflerin ekonomik ve sosyal kalkınmalarına katkı sağlayacak önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Kooperatifler bu fırsatı değerlendirerek, hem yerel kalkınmaya katkı sağlayabilir hem de ulusal ve uluslararası alanda daha rekabetçi hale gelebilirler.

Bakan İbrahim Yumaklı: Türkiye'nin Tarımsal Envanteri Güncellenecek

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Karaman'da yaptığı açıklamada, 2001 yılından sonra ilk kez gerçekleştirilecek olan tarım sayımının önemine vurgu yaptı. Yumaklı, Türkiye'nin tarımsal envanterinin tamamen güncelleneceğini ve ilk sonuçların 2026 Haziran'ında kamuoyuyla paylaşılacağını duyurdu.

Tarım sayımıyla ilgili açıklamada bulunan Bakan Yumaklı, sayımın Türkiye'nin tarımsal üretim planlaması ve destek politikalarını daha etkili hale getirmek için kritik bir rol oynayacağını belirtti. “Bu sayımla birlikte tarım sektörünün mevcut durumu idari kayıtlarla kontrol edilerek tam anlamıyla ortaya çıkarılacak,” diyen Yumaklı, 13+1 stratejik ürünle üretim planlamasının önemini vurguladı.

Üretim Planlaması ve Destekler

Yumaklı, tarımsal üretimin dış etkenlerden etkilendiğine dikkat çekerek, iklim değişikliği ve doğal kaynakların korunmasına yönelik yeni stratejilere odaklandıklarını belirtti. Suyu merkez alan 13+1 stratejik ürün kapsamında hububat, baklagil, yağlı tohumlar ve yem bitkileri üzerine çalışmalar yapıldığını, tarımsal üretimde doğru planlama ile verimliliğin artırılacağını söyledi.

Tarımsal Üretimle Türkiye Dünyada Söz Sahibi

Karaman’da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, Türkiye’nin elma üretiminde dünyada 2. sırada, ihracatta ise 7. sırada yer aldığını söyledi. Tarımsal üretimde pazarlama süreçlerine teknolojinin dahil edilmesinin önemine de değinen Yumaklı, teknolojiyi kullanarak hem iç pazar hem de ihracat hedeflerine daha güçlü bir şekilde ulaşacaklarını ifade etti.

Organize Tarım Bölgeleri Genişliyor

Bakan Yumaklı ayrıca kent tarımı ve jeotermal enerjinin kullanıldığı organize tarım bölgeleri hakkında da bilgiler verdi. 42 ilde 61 organize tarım bölgesinin belirlendiğini ve 6’sında üretime başlandığını belirtti. Bu bölgelerde hem üretim hem de paketleme işlemleri entegre bir şekilde yapılacak.

Sonuçlar Ne Zaman Açıklanacak?

Bakan Yumaklı, 2026 yılında tamamlanacak olan tarım sayımının ilk sonuçlarının Haziran ayında açıklanacağını ve elde edilen verilerin tarımsal üretim planlamasının geleceği için önemli bir temel oluşturacağını belirtti.

Bakan Yumaklı: Tarımsal Destek Ödemeleri Dört Kat Arttı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Eylül ayının üçüncü tarımsal destek ödemelerinin ülke genelindeki çiftçilerin hesaplarına aktarıldığını duyurdu. Toplamda yaklaşık 2 milyar TL'ye ulaşan bu destek ödemeleri, tarımsal faaliyetlerle uğraşan üreticiler için büyük önem taşıyor. Çiftçilere sağlanan bu desteklerin alt başlıkları arasında çiğ süt desteği öne çıkarken, ödemeler çiftçilerin TC kimlik numaralarının son hanesine göre hesaplarına yatırılıyor. Bakanlık, eylül ayı boyunca üreticilere sağlanan desteklerin detaylarını ve takvimini kamuoyuyla paylaşmaya devam ediyor.

Desteklerdeki Büyük Artış

Bakan İbrahim Yumaklı, tarımsal desteklerde önceki döneme kıyasla dört kata yakın bir artış sağlandığını belirtti. TV100 kanalında canlı yayında konuşan Yumaklı, bu artışın üreticiler için büyük bir rahatlama sağlayacağını vurguladı. "Üreticilere destekleri belirledik ve dört katına çıkardık. Ayrıca bu sene şap hastalığı ile ilgili hiçbir sorun yaşamadık çünkü gerekli tedbirleri önceden aldık" dedi.

Eylül Ayı Destek Ödemeleri Devam Ediyor

Eylül ayı boyunca üç farklı tarımsal destek ödemesi çiftçilerin hesaplarına yatırıldı ve bu ödemeler, üreticilerin finansal gücünü artırmayı hedefliyor. Önümüzdeki hafta dördüncü destek ödemesi yapılması planlanıyor ve bu ödemelerle ilgili bilgilendirmeler Tarım ve Orman Bakanlığı’nın resmi internet sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden yapılacak.

2024 Yılında Tarımsal Destekler Sürecek

Tarım ve Orman Bakanlığı, 2024 yılının sonuna kadar çiftçilere yönelik desteklerin artarak devam edeceğini belirtiyor. Özellikle tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğini ve verimliliğini artırmayı amaçlayan bu destekler, üreticiler tarafından yakından takip ediliyor.

Merhaba, herkese bol kazançlar dilerim.
Temmuz 2023 tarihinde 2020 model 1200 saatte mekanik tip 5110G aldık. 1 yılı aşkın süredir evdeki en büyük traktör olarak kullanmaktayız ve genel olarak memnunuz. Güncel durumda traktör 1600 saatte.

Son zamanlarda debriyaj pedalına sonuna kadar basılsa dahi debriyajın tam olarak ayırmaması ve viteslere zor geçme problemi yaşamaya başladık. Servise bu durumu danıştığımda ise bu durumla sık sık karşılaştıklarını, ısınmadan kaynaklı debriyaj ayaklarının dengesiz şekilde yamulduğu ve bu sebeple pedala tam basılsa da debriyajın tam ayrılamadığını belirtti. Ayrıca bu şekilde uzun süre kullanmamak gerektiğini, aksi takdirde kısa sürede senkromeçleri bozabileceğimizi ve masrafın daha da büyüyebileceği konusunda uyardı. Baskı-balataya dışardan herhangi bir şekilde müdahale edilemiyormuş. Çözüm olarak ise debriyajın (baskı-balata) değişmesi gerektiğini söyledi. Ancak yeni takılacak debriyajda da aynı problemi yaşamayacağımız konusunda garanti veremiyor, "kullanmaya bağlı" diyor.

Debriyaj balatası henüz bitmemişken 1600 saatte traktörü ikiye bölüp böyle bir masrafa girmek istemiyorum. Önceki traktörümüz 2010 model New holland Td95 idi, 4600 saatte sattık debriyajında bir problem yoktu. İkisini de aynı şekilde, aynı ekipmanlarla kullandığımız için kullanımdan kaynaklı bir problem olduğunu düşünmüyorum.

Debriyaj bağlantısı mekanik tip olmadığından, debriyaj merkezi ile yağ aktarımlı olduğundan herhangi bir ayar yapılamıyor.
Debriyaj üst merkezini değiştirip daha büyük piston çaplı olan bir merkez taksam debriyaj biraz sertleşecek ancak alt merkez daha fazla ileri gideceği için sorun çözülebilir diye düşünüyorum. Sizce çözüm olur mu? Bu konuda yardım alabileceğim bir yer var mıdır?

Böyle bir sorun yaşayan, çözüm bulabilen oldu mu? Benim veya servisin bilmediği farklı bir ayar noktası var mıdır?
Alt merkezin bağlı olduğu yerde gövdede alyan anahtar başlı büyük bir tapa var, bu tapanın arkasından herhangi bir ayar yapılabiliyor mu?
Yorumlarınızı bekliyorum.

Arkadaşlar mazot aktarmada kullandım hortumlar hemen sertleşiyor
1" parmak hortum Alıcam
Şeffaf çelik telli hortum alsam oda sertleşme yaparmı yada hidrolik hortummmu Almalıyim
Başka kullanabilecem çeşitler varmı kullanan arkadaşlar varsa bilgi verirse memmun olurum
Pompa rekorları 1 parmak hortuma göre

TÜMOSAN Döküm, ANKIROS 2024 Fuarında Teknolojik Yetkinliğini Sergiliyor

TÜMOSAN Döküm A.Ş., 19-21 Eylül tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen ANKIROS 2024 – 16’ncı Uluslararası Demir-Çelik, Döküm, Demirdışı Metalurji Teknolojileri Fuarı’nda en yeni teknolojik ürünlerini sergiliyor. Şirket, döküm sanayisindeki teknolojik yetkinliğini aks sistemleri, dişli kutuları ve hassas döküm teknikleriyle üretilmiş ileri teknoloji ürünleri aracılığıyla katılımcılara sunmayı hedefliyor.

Fuarda, tarım makineleri, traktör üretimi, otomotiv, inşaat ve demir-çelik sektörleri için geliştirilmiş döküm parçaları sergileniyor. TÜMOSAN Döküm, bu ürünleri tanıtarak mevcut iş ortaklarıyla bağlarını güçlendirmeyi ve yeni iş fırsatları yaratmayı amaçlıyor. Şirket ayrıca Türkiye döküm sanayisinin uluslararası arenadaki gücünü pekiştirmek için döküm teknolojilerindeki yetkinliğini sektör profesyonelleriyle paylaşıyor.

Global Arenada Güçlü Bağlar

TÜMOSAN Döküm A.Ş. Fabrika Müdürü Hüseyin Köylü, fuarın şirket için önemine vurgu yaparak, "ANKIROS 2024, yenilikçi çözümlerimizi global arenada tanıtmak ve iş ortaklarımızla daha güçlü bağlar kurmak için büyük bir fırsat. Sergileyeceğimiz geniş ürün yelpazesi, sektörün gereksinimlerini karşılayacak şekilde tasarlanmış, yüksek performanslı ve dayanıklı çözümlerimizden oluşuyor. Fuarda hem mevcut iş ortaklarımızla ilişkilerimizi güçlendireceğiz hem de yeni iş birliklerine kapı açacağız," dedi.

Yeni Ürünlerle Büyümeye Devam

Köylü, geçen yıl aldıkları olumlu geri dönüşlerin ardından bu yıl fuara daha büyük bir heyecanla katıldıklarını belirterek, 15 yeni ürünü devreye soktuklarını ve bu yıl da 5 yeni ürünü tanıtmayı hedeflediklerini söyledi. Konya’daki özel endüstri bölgesinde 12 bin tonluk döküm kapasitesi ile üretim yapan TÜMOSAN Döküm, özellikle motor ve traktör parçaları geliştirmeye odaklanıyor.

Verimlilik ve Teknolojik Dönüşüm

Köylü, motor bloku ve silindir kafasının şirketin en önemli ürünleri arasında yer aldığını vurguladı ve döküm işlemlerini daha verimli ve teknolojik hale getirmek için yeni hat projeleri üzerinde çalıştıklarını belirtti. Avrupa’daki döküm fabrikalarının azalmasıyla oluşan piyasa değişiminden faydalanmayı amaçladıklarını söyleyen Köylü, kalite belgeleri ve teknolojik altyapılarının bu süreçte yeterli olduğunu ifade etti.

"Bu yıl fuarda yoğun talep göreceğimize inanıyoruz. Yeni hat projelerimizle ürün gamımızı daha verimli ve teknolojik ürünlere çevireceğiz. Genç ve dinamik kadromuzla, Yeni Türkiye Yüzyılı'na gereken desteği vermek için çalışıyoruz," dedi.

UKON Haftalık Kırmızı Et Fiyatlarını Açıkladı


UKON bu haftanın fiyat listesini yayınladı.

Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON), haftalık periyotlar halinde kombinalar ve kesimhanelerden alınan yağsız dana kesim ve yağsız kuzu karkas fiyatlarını açıkladı. Fiyatlar, bölgelere göre farklılık göstermekte olup, Et ve Süt Kurumu (ESK) fiyatları hariç ve dahil olmak üzere iki ana başlık altında sunulmaktadır.


UKON’un bu haftaki fiyat listesi şu şekildedir:


Bir önce ki fiyat listesine buradan erişebilirsiniz.

Tınaz marka tek sıra makinam çok fazla mısır yatırıyor alt kesici bıçaklar yeniye yakın dönen tamburdaki tarafsız demirlerde bir sıkıntı yok gibi görünüyor

Prof. Dr. Osman Samsun: Hamsi Avcılığına Getirilen Kotalar, Ekosistem ve Stokların Korunması İçin Kritik

Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Samsun, hamsi avcılığına getirilen kotaların, Karadeniz’de hamsi stoklarının korunarak geleceğe aktarılması açısından önemli olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Samsun, Tarım ve Orman Bakanlığının 2024-2025 av sezonunda uygulamaya koyduğu kota kararını olumlu bulduklarını belirtti.

Hamsinin Türkiye’de avcılığı yapılan su ürünleri arasında ilk sırada yer aldığını belirten Samsun, bu balığın hem iç pazar hem de dış pazar açısından büyük öneme sahip olduğunu dile getirdi. Samsun, kota kararının, hamsinin azalmasını önlemek ve ekosistemdeki dengenin korunmasını sağlamak amacıyla önemli bir adım olduğunu söyledi.

Samsun, son yıllarda hamsilerin boyut olarak küçüldüğünü ve besin değerlerinin azaldığını da belirtti. “Asgari yakalama boyu 9 santimetre olmasına rağmen, bu boyun altına düşen balıklar avlanıyor ve bu balıklar düşük besin değerine sahip. Bilimsel çalışmalar hamsi stoklarında ciddi sorunlar olduğunu ortaya koydu,” dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nün çalışmaları sonucunda, hamsi stoklarındaki düşüşü durdurmak amacıyla iki yıl önce sezon ortasında av yasağı getirildiğini hatırlatan Samsun, bu tür uygulamaların sürdürülebilir avcılık açısından önemli olduğunu söyledi.

Ekosistemde Kritik Rol Oynuyor

Prof. Dr. Samsun, hamsi avcılığına getirilen kotaların, ekosistemdeki diğer türler üzerinde de etkisi olduğunu ifade etti. "Hamsi, Karadeniz’deki besin zincirinin en önemli halkasıdır. Palamut gibi büyük balıklar için yem kaynağıdır. Bu nedenle hamsi stoklarının azalması, diğer balıkları da olumsuz etkileyebilir," dedi.

Neden Kota Getirildi?

Samsun, hamsi stoklarının azalmasında çevresel faktörlerin, deniz kirliliğinin ve teknolojik gelişmelerin rol oynadığını belirtti. "Av teknelerindeki balık bulucu cihazların gelişmesi, deniz kirliliği ve Tuna Nehri üzerinden gelen kirli maddeler, hamsi stoklarını olumsuz etkiliyor. Hamsi popülasyonunda ciddi bir küçülme var," dedi.

Samsun, kota kararının bir yıllık olduğunu ve gelecek yıllarda bu kota miktarlarının tekrar değerlendirileceğini sözlerine ekledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batı ülkelerinden gelen tarım ürünlerine yönelik ambargoyu iki yıl daha uzatan kararnameyi imzaladı. Bu ambargo, ilk kez Ağustos 2014'te uygulanmaya başlamış ve ABD, Avrupa Birliği (AB), Avustralya, Norveç ve Kanada'dan gelen gıda ürünlerini kapsıyordu. Yeni kararname ile ambargo, 1 Ocak 2025'ten itibaren başlayarak 31 Aralık 2026'ya kadar devam edecek. Bu sürenin uzatılması, ambargonun tarihte ilk kez bir yılı aşkın bir süreyle uygulanacağı anlamına geliyor.

Ambargo, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri müdahalesi sonrasında Batı'nın uyguladığı yaptırımlara karşı bir misilleme olarak devreye sokulmuştu. Başlangıçta yalnızca belirli ülkeleri kapsayan yaptırımlar, ilerleyen yıllarda Ukrayna da dahil olmak üzere diğer Avrupa ülkelerini içerecek şekilde genişletildi. Putin, bu uygulamanın Rusya'nın tarımsal üretimini teşvik ettiğini ve yerli tarım sektörüne olumlu katkılar sağladığını belirtti.

Rusya, ambargo sayesinde yerli üreticilere daha fazla alan açıldığını ve ülkenin tarımsal büyümesinin hızlandığını öne sürüyor. Ancak Batı ile olan gıda ticaretinin sınırlandırılması, Rus tüketicileri için bazı gıda ürünlerinde fiyat artışlarına ve çeşitliliğin azalmasına neden oldu. Ambargonun uzatılması, Batı ile olan tarım ticaretinde uzun vadeli değişikliklerin devam edeceğini gösteriyor.

Merhaba arkadaslar td5 serisi ile td arasindaki fark nedir hangisini almayalim. Şimdiden sağolun.

Tümosan 7185 nasıl traktör almaya değermi?

2024 yılı, Çukurovalı çiftçiler için zorlu bir dönem olarak tarihe geçti. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, aşırı sıcakların Çukurova'da ciddi ürün kayıplarına yol açtığını ve çiftçilerin mali zorluklar yaşadığını dile getirdi. Doğan, çiftçilerin bu yıl mahsullerinden beklenen verimi alamadığını, artan maliyetlerle birlikte borç yükünün altına girdiklerini belirtti.

Başkan Doğan, Çukurova gibi verimli bir bölgede dahi aşırı sıcaklıkların ürünleri yaktığını ve bu durumun çiftçileri büyük zarara uğrattığını söyledi. "Bu yıl çiftçilerimiz, bin bir emekle yetiştirdikleri ürünlerden yeterli gelir elde edemedi. Ürünlerden sağlanan kazançlar, üretim maliyetlerini bile karşılayamıyor," diyen Doğan, birçok çiftçinin bankalara olan borçlarını ödemekte zorlandığını vurguladı. Borçların ertelenmesi ve çiftçilere daha fazla destek sağlanması gerektiğini belirtti.

Doğan, iklim değişikliğinin etkilerine dikkat çekerek, aşırı sıcaklar, kuraklık ve ani yağışların tarıma zarar verdiğini ifade etti. "Sıcaklıklar mevsim normallerinin çok üzerinde seyretti, bitkiler büyüme döneminde ciddi zararlar gördü. Sulama suyu yetmedi, ürünler yandı, verimlilik ciddi şekilde düştü," diye konuştu. Doğan, bu süreçte acil önlemler alınarak çiftçilerin desteklenmesi gerektiğini belirtti.

Tarımın Türkiye'nin gıda güvenliği için kritik olduğunu hatırlatan Doğan, çiftçilerin borçlarının ertelenmesi gerektiğini dile getirdi. "Çiftçilerimiz zaten zor durumda, bankalara borçları birikmiş durumda. Borç erteleme sağlanmazsa birçok çiftçi iflas edecek ve tarım sektörü büyük bir çöküşle karşı karşıya kalacak," dedi. Çiftçilere yönelik desteklerin artırılması ve tarım sektörüne daha fazla yatırım yapılması gerektiğini ifade eden Doğan, tarımın sürdürülebilirliği için çiftçilerin rahatlatılmasının elzem olduğunu belirtti.

Kars’ta Tarım Politikaları ve Yerel Kalkınma Stratejileri Görüşüldü​

Kars'ta, Türkiye'nin tarım politikalarını ve yerel kalkınma stratejilerini değerlendirmek amacıyla önemli bir toplantı gerçekleştirildi. Türkiye'nin Ortak Tarım Politikası Ağı 26 Bölgesel İzleme ve Değerlendirme Komitesi Toplantısı, Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Ortak Tarım Politikası Ağı Teknik Destek Projesi kapsamında düzenlendi.

Toplantı, Kars Bölge Koordinatörlüğü'nün ev sahipliğinde, Ağrı, Ardahan ve Iğdır illerinin temsilcilerinin katılımıyla bir otelin toplantı salonunda yapıldı. Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Vali Ziya Polat: "Üretim Yetmez, Pazarlama ve Marka Değeri de Önemli"​

Kars Valisi Ziya Polat, toplantıda yaptığı konuşmada, tarım ve hayvancılığın Kars ekonomisindeki önemine dikkat çekti. "Tarım ve hayvancılığı yaparken hep söylüyoruz: üretmemiz lazım. Üretim, üretim, üretim. Fakat üretim, bu işin en kolayı; devletimiz üreticiye her türlü desteği veriyor. Ancak üretilen ürünü iyi bir şekilde pazarlamak ve iyi bir fiyata satmak da çok önemli. Ürünlerimizin marka değerini artırarak hem iç piyasada hem de yurt dışında satış yapmamız gerekiyor," dedi.

Özellikle Kars Kaşarı ve Gravyeri'ne vurgu yapan Polat, bu ürünlerin Türkiye genelinde marka değeri taşıdığını ve uluslararası pazarlarda da daha fazla yer alması gerektiğini belirtti.

Toplantının İçeriği​

Toplantıda, Türkiye’nin tarım politikaları ve yerel kalkınma stratejilerine yönelik birçok konu ele alındı. Bunlar arasında:

• Türkiye Ortak Tarım Politikası Ağı Yapısı ve LEADER Programı hakkında bilgilendirmeler,
• Potansiyel Yerel Eylem Gruplarının Oluşturulması,
• Yerel Kalkınma Stratejileri Hazırlanması,
• Bölgesel ve Yerel Kalkınma Stratejileri Taslaklarının Değerlendirilmesi yer aldı.

Bu toplantı, yerel kalkınma stratejilerinin sahada nasıl uygulanabileceği konusunda da katılımcılara bilgi sağlayarak bölgenin tarım ve hayvancılık potansiyelinin nasıl artırılabileceği üzerinde durdu.

Katılımcılar​

Toplantıya, Kars Valisi Ziya Polat, Ağrı Vali Yardımcısı Tuncay Karataş, Kars Vali Yardımcısı Hayrettin Buğra Güzel, Kars İl Tarım ve Orman Müdürü Enver Aydın, TKDK (Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu) Koordinatörü Bekir Güre, Ağrı, Ardahan ve Iğdır illerinin temsilcileri ile çeşitli sivil toplum kuruluşlarının (STK) yetkilileri katıldı.

Bu tür toplantıların, tarımsal üretim ve kırsal kalkınma hedeflerine ulaşmada bölgesel iş birliğini artıracağı ve yerel kalkınma stratejilerinin etkinliğini güçlendireceği ifade edildi.

Selamın aleyküm abilerim kardeşlerim 2003 model mibzerin tohum ve gübre cetveli olan varsa resmini ata bilirmi acaba hepsi silinmiş bende gübre kollarına kadar

Bakan Yumaklı: 2024'te Çeltik Rekoltesi 980 Bin Ton Olacak​

Edirne’nin İpsala ilçesinde düzenlenen Çeltik Festivali’nde konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 2024 yılı için çeltik üretiminde 980 bin tonluk rekolte beklendiğini açıkladı. Yumaklı, bu üretimle Türkiye’nin çeltik ihtiyacının %75’inin karşılanacağını vurguladı.

Türkiye'nin çeltik üretim merkezi olan İpsala’da gerçekleştirilen festivalde üreticiler, yetkililer ve halk bir araya geldi. Festivalde konuşan Bakan Yumaklı, Edirne’nin Türkiye'nin çeltik ihtiyacının %44’ünü karşıladığını belirterek, bölgenin tarımsal üretimdeki önemine değindi. "Edirne çeltiğin başkenti. Türkiye’nin çeltik ihtiyacının neredeyse yarısı bu topraklardan geliyor. Üreticilerimiz, ülkemizin gıda güvenliği için büyük bir sorumluluk taşıyor," diyen Yumaklı, Edirne ve İpsala çiftçilerini takdirle andı.

2024 Rekolte Tahmini: 980 Bin Ton​

Bakan Yumaklı, Türkiye’nin çeltik üretim kapasitesinin giderek arttığını belirterek, "2024 yılında yaklaşık 980 bin tonluk bir rekolte bekliyoruz. Eğer bu hedefe ulaşırsak, Türkiye'nin ihtiyacı olan çeltiğin %75’ini yerli üretimle karşılayacağız. Kalan %25’lik açığı da önümüzdeki yıllarda kapatmayı hedefliyoruz" dedi.

Dünya genelinde çeltik üretiminde dekar başına ortalama verimin 471 kilogram olduğunu söyleyen Yumaklı, Türkiye’de bu rakamın 803 kilograma ulaştığını ve bunun da üreticilerin emeği ve bilinçli tarım uygulamaları sayesinde olduğunu ifade etti. "Dünyada ortalamanın çok üzerinde bir verime sahibiz. Bu başarı, üreticilerimizin fedakarlıkları ve bereketli topraklarımızın ürünüdür," diye ekledi.

Sözleşmeli Üretim ve Su Yönetimi​

Bakan Yumaklı, 2024 yılında sözleşmeli üretime daha fazla odaklanacaklarını belirterek, "Üretmek yetmiyor, ürünlerin pazara değerinde gitmesini sağlamak gerekiyor. Sözleşmeli üretim, bu konuda en önemli adımlardan biri olacak," dedi. Ayrıca kullanılmayan tarım arazilerinin tarıma kazandırılması ve tüm tarım alanlarının kayıt altına alınması konusunda yürütülen projelerin de peyderpey tamamlanacağını duyurdu.

Kurak geçen 2023 yaz mevsimine de değinen Yumaklı, "Bu sezonu su yönetiminde alınan tedbirlerle kayıpsız atlattık, ancak önümüzdeki yıl bu durumu şansa bırakamayız," diyerek, su kaynaklarının dikkatli yönetilmesi gerektiğini vurguladı. Bakanlık olarak Edirne'de toplamda 525 bin dekar arazinin sulamaya açılacağını duyuran Yumaklı, "Suyun planlı yönetimiyle Edirne'de tarımsal üretimi artıracağız. Su ve sulama yatırımlarımız devam ediyor," dedi.

İpsala’da Çeltik İşleme ve Paketleme Tesisi Müjdesi​

Edirne ve İpsala’nın çeltik üretiminde markalaşması gerektiğini belirten Yumaklı, Trakya bölgesine bir müjde vererek, "Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından İpsala’da önemli bir çeltik işleme ve paketleme tesisi kurulacak. Bu tesis, bölgenin çeltik sektöründeki konumunu daha da güçlendirecek," dedi. Özel sektörün de bu alanda yatırımları olduğunu belirten Yumaklı, söz konusu tesisin bölge çiftçileri için büyük bir fırsat yaratacağını kaydetti.

Kuraklıkla Mücadele ve Yeni Sulama Projeleri​

Kuraklık nedeniyle Tunca ve Meriç Nehirlerinin debisinde yaşanan düşüşlere de değinen Yumaklı, "Yağışların azlığı, Edirne çiftçisini su kıtlığıyla karşı karşıya getirdi. Ancak kademeli su planlaması gibi önlemlerle çeltik üretiminin zarar görmesini engelledik. Gelecek yıl su sıkıntısını şansa bırakamayız, çalışmalarımıza bugünden başlıyoruz," dedi.

Bakan Yumaklı, Edirne’de yürütülen sulama projelerine de dikkat çekerek, "Edirne’de 15 sulama projesi yürütüyoruz ve bu projelere yaklaşık 14 milyar liralık bir kaynak ayırdık. Hamzadere, Çakmak Barajı ve diğer projelerle, bölgedeki 525 bin dekar araziyi sulamaya açacağız," ifadelerini kullandı. Bu projelerin tamamlanmasıyla Edirne’de tarımsal verimliliğin daha da artacağını söyleyen Bakan, "Türkiye’nin su ve sulama konusundaki hassasiyetini her daim ön planda tutacağız," dedi.

Çakmak Barajı’nda İncelemeler​

Çeltik Festivali’nin ardından, Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde yapımı devam eden Çakmak Barajı’nda incelemelerde bulunan Yumaklı, barajın bölgedeki tarımsal sulama kapasitesini artıracağını belirtti. "Son 22 yılda su ve sulama alanında 2,4 trilyon liralık yatırım yaptık. Edirne’de de 226 su ve sulama projesini hayata geçirdik," diyerek bölgenin su yatırımlarına verilen önemi vurguladı.

Bakan Yumaklı’dan Teşekkür​

Konuşmasında üreticilere de teşekkür eden Bakan Yumaklı, "Edirne çiftçisi ve üreticilerimiz, bilinçli tarım uygulamalarıyla Türkiye’ye örnek oluyor. Bu yıl hasadınızın bereketli, kazasız ve sorunsuz geçmesini diliyorum. Hepinize emekleriniz için gönülden teşekkür ederim," dedi. Festival, Bakan Yumaklı’nın misafirlere pilav ikramı ve sembolik çeltik hasadıyla son buldu.

Denizli Büyükşehir Belediyesi'nden Çiftçilere Gübre Desteği Başladı

Denizli Büyükşehir Belediyesi, çiftçilerin girdi maliyetlerini azaltmak ve ürün verimini artırmak amacıyla yeni bir destek projesi başlattı. Çiftçilere verilecek "20.20.0 kompoze gübre" desteği için başvurular başladı. Başvuru süreci 30 Eylül 2024'e kadar devam edecek ve Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin internet adresinden veya DESKİ ilçe hizmet birimlerinden yapılabilecek.

Tarımda Verimi Artıran Destek Projesi

Denizli Büyükşehir Belediyesi, tarım ve hayvancılığa yönelik destek projeleri ile çiftçilere yardımcı olmaya devam ediyor. Bu kapsamda, çiftçilerin maliyetlerini azaltmak, ürün verimini ve kalitesini artırmak amacıyla "20.20.0 kompoze gübre" desteği sağlanacak. Bu proje ile bitkisel üretimdeki kaliteyi artırmayı hedefleyen belediye, aynı zamanda üreticilere mali destek sunarak tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğini sağlamayı amaçlıyor.

Başvurular İnternet Üzerinden ve DESKİ Birimlerinden

Gübre desteği için başvurular, Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin internet sitesi üzerinden online olarak veya Denizli Su ve Kanalizasyon İdaresi (DESKİ) İlçe Hizmet Birimleri aracılığıyla yapılabilecek. Başvuru sahiplerinin, 2025 yılı üretimleri için "Çiftçi Kayıt Sistemi" (ÇKS) kaydına sahip olmaları gerekiyor. Ayrıca, 2025 yılına ait ÇKS kayıtlarında en fazla 15 bin metrekare tarım arazisine sahip üreticilerin başvurabileceği belirtildi.

Başvuru Detayları ve Teslim Süreci

Gübre desteği başvurusunda bulunan çiftçilerin başvuru formunu dikkatli ve eksiksiz doldurmaları gerektiği vurgulandı. Başvuruların uygun bulunması halinde, çiftçilere bilgilendirme mesajı gönderilecek. Bu mesajla birlikte gübrelerin teslim alınacağı yer ve zaman da bildirilecek. Ancak belirtilen tarihlerde gübrelerini teslim almayan üreticiler, haklarını kaybedecekler.

Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin bu gübre desteği, bölgedeki çiftçilere önemli bir ekonomik katkı sunarken, aynı zamanda üretimin kalitesini artırarak tarımsal faaliyetlerin daha verimli bir şekilde yürütülmesine katkıda bulunacak.

Kırşehir’de Stratejik Ürünler İçin Üretim Planlaması Tamamlandı

Kırşehir Tarım ve Orman Müdürlüğü, bölgesel bazlı stratejik ürünlerin üretim planlamasını tamamladı. Kırşehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Konferans Salonu'nda düzenlenen "Tarımda Yeni Dönem, Üretim Planlaması ve Yeni Destekleme Modeli Toplantısı" ile çiftçilere önemli bilgiler verildi.

Toplantıda konuşan Kırşehir Valisi Hüdayar Mete Buhara, yeni dönemle birlikte çiftçilerin iklim değişikliği, piyasa dalgalanmaları ve küresel belirsizliklerden minimum düzeyde etkilenmesi hedeflendiğini vurguladı. Buhara, bitkisel üretim desteklerinin ilk defa 3 yıllık bir süreç için açıklandığını belirtti. "Çiftçilerimiz, ÇKS'ye (Çiftçi Kayıt Sistemi) kayıtlı olmak koşuluyla bu desteklerden yararlanabilecek. Ayrıca, stratejik ürünlerin üretimine ilave destekler sağlanacak" dedi. Kırşehir’de belirlenen 13 stratejik üründen 8’i ekilecek.

Kırşehir’de 4 Tarladan 3’ü Planlı Üretim Kapsamında

Vali Buhara, Kırşehir’de ekim ve dikim öncesinde çiftçilerin alacakları desteği bilerek planlı üretime yönleneceklerini açıkladı. Buhara, "İlimizde yem bitkileri, arpa, aspir, buğday, dane mısır, mercimek, nohut, patates ve yağlık ayçiçeği gibi ürünler üretim planına dahil edildi. Su kaynaklarının daha verimli kullanılması için ilimizdeki ekilebilir tarım arazilerinin yaklaşık %76’sı planlı üretim kapsamına alındı. Tarımdaki bu yeni model, çiftçilerimizin işini kolaylaştıracak ve dış etkenlerden daha az etkilenerek yüksek verim elde etmelerini sağlayacak" dedi.

Yeni Destekleme Modeli İle Daha Fazla Güvence

İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa İlmeç de yaptığı açıklamada, çiftçilerin tohumlarını tarlaya atmadan önce hangi ürüne ne kadar destek alacaklarını yeni modelle öğreneceklerini belirtti. İlçelerdeki havzalarda alınan kararlarla hangi ürünlerin üretileceği tek tek belirlenmiş durumda. İlmeç, "Bilgi kirliliği ve yanlış beyanlar dönemini geride bıraktık. Yeni destekleme modeliyle desteklerin kesilmesi ya da azalması söz konusu değil, aksine çiftçilerimizin lehine olacak ve onları koruyacak bir model oluşturduk" diye konuştu.

Kırşehir’de yapılan bu planlama, tarımda yeni bir dönemin başladığını işaret ederken, stratejik ürünlerin üretiminde hem verim artışı sağlanması hem de su kaynaklarının korunması amaçlanıyor.

New Holland Türkiye, 2024 Eylül ayı Zirai Tarım Ekipmanları fiyat listesini yayınladı. Bu ay da geçtiğimiz ay gibi kısmi zam yapıldı. Geçtiğimiz ay sabit kalan fiyatlara bu ay %19 civarında bir zam geldi. Geçtiğimiz ay fiyatları zamlanan ürünlerin ise bu ay fiyatları sabit kaldı.

Fiyatlar şöyle;

Gübresiz hassas ekim makinesi fiyatı 284.200 TL ile sabit kaldı.

Kendi yürür silaj makineleri KDV dahil 646.580 € fiyat etiketine sahip.

3 Sıralı 8 Numara pullukların başlangıç fiyatı 50.800 TL'de sabit kaldı.

4 Sıralı 8 Numara pulluklar ise 75.700 TL´den başlıyor

3 Sıralı 12" Yatık Yaylı Pulluk 170.200 TL`den başlıyor

6 Sıralı 14" Yatık Yaylı Pulluk 405.700 ₺ TL`den satışa sunuluyor.

3 Sıralı 10" Döner Kulaklı Pulluk 235.200 TL´lik fiyattan satılıyor.

5 Sıralı 16" Döner Kulaklı Pulluk (140´lık Hidrolik ayarlı) ise 543.300 TL.

Hububat Ekim makineleri 264.300 TL'lik başlagıç fiyatında sabit kaldı.

Gübre Serpma makineleride 146.200 TL'lik fiyatı sabit kaldı.

İlaçlama makineleri %19 zam ile 174.400 TL oldu.

1,5 Tonluk tek dingil römork fiyatı %19 zam ile 119.700 TL'ye yükseldi.

Çift Dingilli Hidrolik frenli 14 tonluk römork´un fiyatı ise %19 zam ile 741.400 TL.

Bir önceki fiyat listesine buradan ulaşabilirsiz.