Kuraklık Sofralık Zeytini Vurdu, Fiyat Artışı Bekleniyor

6.png

Kuraklık Sofralık Zeytin Üretimini Vurdu, Fiyatlar Yükseliyor

Kuraklık nedeniyle geçen yıl üretimde yaşanan sıkıntıların ardından bu yıl rekolte artışı beklenen sofralık zeytin, yeterli yağış alamayınca olgunlaşmadı. Özellikle sıcak hava ve yağış yetersizliği sebebiyle zeytinler dalında buruştu, irileşemedi ve kalibresi arttı. Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, kalibre artışı nedeniyle sofralık zeytin üretiminde sıkıntı yaşanabileceğini ve bu durumun fiyatlara yansıyabileceğini açıkladı. Türkiye genelinde zeytin üretiminde artış görülse de, zeytinlerin yeterince olgunlaşamaması sofralık zeytin arzını olumsuz etkiliyor.

Son yıllarda Türkiye'deki zeytin ağacı sayısı hızla artarak 201 milyonun üzerine çıkmış olsa da, kuraklık ve iklim değişikliği zeytin üretimini zorlaştırıyor. 2023 yılında 490 bin ton sofralık zeytin üretimi gerçekleştirilirken, bu yıl rekolte artışı bekleniyor. Ancak, kalite sorunları nedeniyle sofralık zeytin az olacak ve daha çok yağlık zeytin üretimi yapılacak.

Sofralık Zeytin Sıkıntısı ve Fiyat Artışı Beklentisi

Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, zeytin kalitesinde yaşanan sorunların fiyatları artırabileceğine dikkat çekti. "Gerekli yağmuru alamayan zeytinler bu yıl yeterince büyüyemedi. Kalibre sorunu var, bu da sofralık zeytin üretiminde sıkıntıya neden olacak," diyen Çandır, arz talep dengesinin fiyatlara yansıyacağını belirtti. Sofralık zeytinin azlığı nedeniyle fiyatların artacağı öngörülüyor.

Zeytinyağı Fiyatlarında Artış Beklenmiyor

Zeytinyağı fiyatları ise Avrupa’daki durumdan etkileniyor. Geçtiğimiz yıl İspanya’daki üretim sıkıntıları nedeniyle fiyatlar yükselmişti. Ancak bu yıl, zeytinyağı fiyatlarının 6,5 avro civarında seyretmesi bekleniyor. Çandır, "Bu yıl zeytinyağı fiyatlarında artış beklemiyoruz," dedi.

Antalya'da Zeytin Üretiminde Artış

Antalya’daki zeytin üretimine dair bilgi veren Çandır, geçen yıla göre yüzde 45 artış yaşandığını belirtti. Antalya’da bu yıl 55 bin ton zeytin üretimi hedefleniyor. Ayrıca, "Tavşan Yüreği" gibi bölgeye özgü zeytin çeşitlerinin yaygınlaştırılması için çalışmalar yürütülüyor.

Pamuk Üreticisi Destek Bekliyor

3.png

TZOB Başkanı Bayraktar: Pamuk Fiyatları Çiftçiyi Zorluyor, Destek Şart!

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, Diyarbakır’da katıldığı pamuk hasat töreninde pamuk üreticilerinin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Sur ilçesine bağlı Kozan Mahallesi’nde düzenlenen törene, Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı Cevat Delil, Sur Ziraat Odası Başkanı Mehmet Şirin Demir ve diğer ziraat odası başkanları katıldı.

Bayraktar, son yıllarda pamuk fiyatlarının iç piyasada üreticilerin beklentilerini karşılamadığını belirterek, bu durumun üretim miktarını olumsuz etkileyeceğini söyledi. Bayraktar, "Çiftçilerimiz son üç yıldır pamuk fiyatlarında umduğunu bulamadı. Eğer bu yıl da beklenen fiyatlar oluşmazsa, pamuk üretiminde düşüş kaçınılmaz olacaktır. Tarım sektöründe sürdürülebilirliği sağlamak için çiftçilerimizi desteklemeliyiz," dedi.

Gümrük Birliği Anlaşması Pamuk Fiyatlarını Düşürüyor

Bayraktar, pamuk fiyatlarının dünya piyasalarındaki düşüşten olumsuz etkilendiğini, bunun da Gümrük Birliği Anlaşması nedeniyle olduğunu vurguladı. Anlaşma gereği pamuk, sanayi ürünü olarak kabul edildiği için gümrük vergisi uygulanamıyor ve bu da fiyatların düşmesine yol açıyor. "Pamuk bir sanayi ürünü değil, tarım ürünüdür. Bu nedenle Gümrük Birliği Anlaşması'nın revize edilmesi gerekiyor," diye ekledi.

Kadın ve Genç Çiftçilere Destek Çağrısı

Bayraktar, çiftçilerin tarımda kalmasının sağlanması gerektiğini, özellikle genç çiftçilerin ve kadınların desteklenmesinin önemine vurgu yaptı. "Sadece gençlerimiz için değil, kadın çiftçilerimiz için de pozitif ayrımcılık talep ediyoruz. Kadın çiftçilerimizin sosyal güvenlik primlerinin bir kısmının devlet tarafından karşılanmasını istiyoruz," dedi.

Pamuk, Türkiye’de tekstil ve hazır giyim sanayisinin temel hammaddesi olarak büyük öneme sahip. Bayraktar, bu stratejik ürünün korunması ve üreticilerin desteklenmesi gerektiğini belirterek, "Türk pamuk üreticisinin dünya piyasalarıyla rekabet edebilmesi için devletin daha fazla desteğine ihtiyacı var," dedi.

Fındık Fiyatları Yükselişte!

3.png

Fındık Fiyatlarında Artış Beklentisi: Üreticiler Pazara Fındık İndirdi, Fiyatlar Yükselecek​

Karadeniz'de fındık hasat sezonunun sona ermesiyle üreticiler, maliyetlerini karşılamak ve yevmiye ödemek için fındıklarını pazara indirdi. İlk iki ayda birçok üretici, manav ve tüccarlara yöneldi. TMO'nun levant kalite fındık için açıkladığı 130 liralık taban fiyatın ardından serbest piyasa fiyatları dikkatle takip ediliyor. Serbest piyasada 50 randıman fındık, kilogram başına 120 lira civarında alıcı bulurken, bu fiyat üreticilerin beklentilerinin altında kaldı.

Arslan Soydan’dan Üreticilere Çağrı​

TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, fındık fiyatlarının yükselme eğiliminde olduğunu belirtti. Fiyatların bir dönem 100 liraya kadar düştüğünü ancak üreticilerin sabırlı olması gerektiğini ifade eden Soydan, serbest piyasadaki fiyatların maliyetleri ancak karşılayabildiğini vurguladı. Özellikle sahil kesimlerinde üreticilerin çoğu fındığını satmak zorunda kaldı. Ancak orta ve yüksek kesimlerde fındıklarını henüz pazara indirmeyen üreticiler, fiyatların daha da yükseleceğini umut ediyor.

Rekolte Beklentileri Karşılanmadı, Fiyatlar Yükselecek​

Öngörülen rekolte miktarlarına ulaşılamaması nedeniyle fındık fiyatlarının artacağını belirten Soydan, şu an için üreticilerin fındıklarını satmamasının doğru bir karar olduğunu söyledi. “Fiyatların TMO'nun belirlediği seviyenin üzerine çıkması bekleniyor,” diyen Soydan, üreticilerin fındıklarını daha yüksek fiyatlardan satabileceklerini belirtti.

TMO'nun Rolü Önemli​

TMO'nun 130 liralık fiyatla fındık alımına devam etmesi, serbest piyasada bir güven unsuru oluşturuyor. Üreticiler, serbest piyasada istedikleri fiyatları bulamazsa, TMO'ya fındıklarını satabileceklerinden emin olduklarını dile getiriyor. Bu durum, serbest piyasa fiyatlarını da yukarı çekebilecek bir etken olarak görülüyor.

Özetle:​

  • Serbest piyasada fındık fiyatları beklentilerin altında kalsa da, yükselme eğiliminde.
  • Rekoltenin beklenenin altında çıkması, fındık fiyatlarını artıracak.
  • TMO'nun 130 liralık taban fiyatı, üreticiye güven sağlıyor ve piyasayı dengeliyor.
Üreticiler, fındıklarını sabırla bekletmeye devam ederken, piyasanın önümüzdeki süreçte daha da yukarı çıkması bekleniyor.

2024 Su Yılı Yağışları Türkiye Genelinde Arttı

6.PNG



2024 Su Yılı Yağışları Türkiye Genelinde Arttı, Doğu Anadolu Önde


Türkiye genelinde 1 Ekim 2023-30 Eylül 2024 dönemini kapsayan 2024 su yılı yağışları, normalleri ve geçen yıl yağışlarının üzerinde gerçekleşti. Türkiye genelinde su yılı yağışı 597 mm olarak ölçüldü. Bu rakam, 1991-2020 yılları arasındaki normali olan 573,4 mm ve geçen yılki 540,5 mm yağışın üzerinde. Türkiye genelinde yağışlar, normallere göre %4, geçen yıla göre ise %11 oranında arttı. Doğu Anadolu Bölgesi, %28 ile yağış artışında lider olurken, en fazla yağış azalışı %17 ile Ege Bölgesi'nde kaydedildi. Özellikle Doğu Anadolu’da, son 36 yılın en yüksek yağış seviyeleri görüldü.


Doğu Anadolu Bölgesi’nde Son 36 Yılın En Yüksek Yağışları


Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı 2023-2024 Su Yılı 12 Aylık Alansal Kümülatif Yağış Raporu, Türkiye'nin farklı bölgelerinde yağış trendlerine dair önemli bilgiler sundu. Doğu Anadolu Bölgesi, yağışlarda normallerine göre %28 artış göstererek son 36 yılın en yüksek yağış seviyesine ulaştı. Bu artış, fındık ve tarım üretiminin yoğun olduğu Şırnak ve Hakkari çevrelerinde yer yer %60’ın üzerine çıktı. Ayrıca Artvin, Rize ve Trabzon illerinde de son 65 yılın en yüksek yağış seviyelerine ulaşıldı. Bu bölgelerdeki yüksek yağış miktarları tarımsal üretim için olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.


Ege Bölgesi’nde Azalma: Normallere Göre %17 Düşüş


Ege Bölgesi ise yağışlarda en fazla azalma yaşayan bölge oldu. Bölge genelindeki su yılı yağışı 504,3 mm olarak ölçüldü ve bu rakam, 604,7 mm olan normallere göre %17, geçen yılki 578,4 mm yağışa göre %13 düşüş gösterdi. Özellikle Aydın, Denizli ve Muğla gibi tarım bölgeleri, su yılı yağışlarındaki bu düşüşten etkilendi.


Marmara ve İç Anadolu’da Yağışlar Normale Yakın


Marmara Bölgesi’nde yağışlar, normallere oldukça yakın gerçekleşti. Bölge genelindeki su yılı yağışı 668,9 mm ile normali olan 670 mm civarında seyretti. Ancak geçen yılki 505,9 mm yağışa göre %32 artış yaşandı. İç Anadolu Bölgesi'nde de su yılı yağışı 394,3 mm ile normallerine oldukça yakın kaldı. Bu bölgede yağışlar, hem normallere hem de 2023 su yılı yağışlarına göre benzer seviyelerde oldu.


Akdeniz ve Karadeniz Bölgeleri’nde Değişkenlikler


Akdeniz Bölgesi, normallerine göre %7 azalma yaşarken, 2023 su yılına kıyasla %9 artış gösterdi. Bölge genelinde su yılı yağışı 618,2 mm ölçüldü. Karadeniz Bölgesi’nde ise yağışlar %4 artış göstererek 721 mm olarak kaydedildi. Ancak geçen yılın yağış seviyeleriyle (742 mm) karşılaştırıldığında yağışlar bu yıl benzer seviyelerde kaldı. Bu bölgedeki artışlar, özellikle Giresun, Trabzon ve Ardahan çevrelerinde yoğunlaştı.


Güneydoğu Anadolu’da Önemli Artış


Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiye genelinde en yüksek yağış artışını kaydeden diğer bölgelerden biri oldu. Bölgedeki su yılı yağışı 620,8 mm olarak kaydedildi ve bu değer normallerine göre %16, geçen yıla göre ise %33 artış anlamına geliyor. Bu artış, bölgede tarımsal üretimi ve su kaynaklarının verimliliğini olumlu etkileyebilir.


Türkiye Genelinde Su Yılı Yağışları Ne Anlama Geliyor?


2024 su yılı yağışlarındaki artış, Türkiye’nin farklı bölgelerinde su kaynaklarını ve tarımsal faaliyetleri önemli ölçüde etkileyebilir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki rekor seviyedeki yağışlar, bu bölgelerdeki tarımsal üretim için kritik önem taşırken, Ege ve Akdeniz bölgelerindeki azalmalar, özellikle su ihtiyacı yüksek olan tarım sektöründe dikkat çekici bir sorun olarak öne çıkıyor. 2024 su yılı verileri, gelecekteki tarımsal planlamalar ve su yönetimi politikaları açısından büyük önem taşıyacak.

Ukon Karkas Et Alım Fiyatları | 17 Ekim 2024

UKON Haftalık Kırmızı Et Fiyatlarını Açıkladı


UKON bu haftanın fiyat listesini yayınladı.


Bu hafta fiyat listesinde herhangi bir değişiklik olmadı ve yeni fiyat listesi yayınlanmadı, geçen haftanın fiyat listesi üzerinden alım fiyatları devam ediyor.


Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON), haftalık periyotlar halinde kombinalar ve kesimhanelerden alınan yağsız dana kesim ve yağsız kuzu karkas fiyatlarını açıkladı. Fiyatlar, bölgelere göre farklılık göstermekte olup, Et ve Süt Kurumu (ESK) fiyatları hariç ve dahil olmak üzere iki ana başlık altında sunulmaktadır.


UKON’un bu haftaki fiyat listesi şu şekildedir:


Bir önce ki fiyat listesine buradan erişebilirsiniz.

Screenshot_2.png

Son 10 Yılda Fındık İhracatından 20,8 Milyar Dolar Gelir!

6.PNG

Son 10 Yılda Fındık İhracatından 20,8 Milyar Dolar Gelir Elde Edildi; Tonaj Rekorları Kırıldı

Türkiye, son 10 sezon boyunca gerçekleştirdiği fındık ihracatından toplamda 20 milyar 789 milyon 745 bin 561 dolar gelir elde ederek önemli bir başarıya imza attı. Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) verilerine göre, 2014-2015 ile 2023-2024 dönemlerini kapsayan 10 sezonda, Türkiye 124 ülkeye toplamda 2 milyon 828 bin 178 ton fındık ihraç etti.

Bu süreçte miktar bakımından en yüksek ihracat, 343 bin 561 ton ile 2019-2020 sezonunda gerçekleştirildi ve Cumhuriyet tarihinin en yüksek tonajlı ihracat rekoru kırıldı. Gelir açısından ise en fazla kazanç 2014-2015 sezonunda elde edildi ve bu dönemde fındık ihracatından 2 milyar 799 milyon 529 bin 618 dolar gelir sağlandı.

2023-2024 ihraç sezonunda ise 303 bin 457 ton fındık ihraç edilerek 2 milyar 349 milyon 115 dolar gelir elde edildi. İhracat yapılan ülkeler arasında Almanya, İtalya ve Fransa başı çekerken, Çin, Hindistan ve Amerika kıtası ülkelerine yapılan ihracat da her yıl artış göstermeye devam ediyor.

Rekorlar ve Gelecek Beklentileri

Ulusal Fındık Konseyi Başkanı Hamza Bölük, son 10 yılda Türkiye’nin fındık ihracatında Cumhuriyet tarihinin en yüksek tonaj ve gelir rekorlarına ulaştığını belirtti. Bölük, 2014-2015 sezonunda sağlanan 2,8 milyar dolar gelirin Cumhuriyet tarihinin en yüksek gelir rekoru olduğunu, 2019-2020 sezonunda ise tonaj rekorunun kırıldığını vurguladı.

2024-2025 sezonu içinse 320-330 bin ton civarında iç fındık ihracatı ve döviz kurundaki gelişmelerle birlikte daha yüksek gelir beklendiği dile getiriliyor. Bölük, "Bu yıl Cumhuriyet tarihinin en yüksek ikinci gelirine ulaşabiliriz," dedi.

211 Projeye 1,9 Milyar TL Hibe Desteği ile Tarımsal Kalkınma Güçleniyor

3.PNG

211 Projeye Toplam 1,9 Milyar TL Hibe Desteği Sağlanacak, Tarımsal Kalkınma Artacak

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Avrupa Birliği ile ortaklaşa finanse edilen Kırsal Kalkınma Programı (IPARD III) kapsamında, ilk grup proje değerlendirmesinin tamamlandığını duyurdu. Değerlendirme sonucunda, 211 projeye toplam 1,9 milyar TL hibe desteği sağlanacak.

Bakan Yumaklı, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "IPARD III Programı'nın 1'inci başvuru çağrı ilanı çerçevesindeki ilk grup proje değerlendirmesi sonuçlandı. Tarım ve balıkçılık ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması ile ilgili fiziki varlıklara yönelik yatırımlar değerlendirildi. Uygun bulunan 211 projeye toplamda 1,9 milyar TL hibe desteği sağlanacak. Bu destekler ile ülkemizin çeşitli illerindeki 211 girişimci, projelerini hayata geçirecek ve Türkiye’ye yaklaşık 4 milyar TL’lik bir yatırım kazandırılmış olacak" ifadelerini kullandı.

IPARD III Programı ile tarımsal üretimin yanı sıra kırsal kalkınmanın da güçlendirilmesi amaçlanıyor. Sağlanan bu hibe destekleriyle girişimcilerin projeleri hem tarım sektöründe hem de balıkçılık sektöründe ekonomik büyümeye katkı sağlayacak. Yumaklı, bu yatırımların ülke genelinde kırsal kalkınmayı destekleyeceğini belirterek, "Bu projeler ülkemizin tarımsal gücüne güç katacak" dedi.

Bu önemli destek ile kırsal kalkınmanın hız kazanması, yerel ekonomilerin büyümesi ve tarımsal ürünlerin işlenmesinde katma değer yaratılması bekleniyor.

Ordu’da 200 Bin Noktada Kahverengi Kokarca İlaçlama Çalışmaları Başladı

Ordu’da Kahverengi Kokarcaya Karşı 200 Bin Noktada İlaçlama Başladı


Ordu’da, fındık üreticilerini tehdit eden kahverengi kokarca (Halyomorpha halys) zararlısına karşı geniş çaplı ilaçlama çalışmaları başlatıldı. Havaların soğumasıyla birlikte kışlak alanlara çekilen bu zararlı böcek türü, özellikle fındık üretiminde büyük zararlar veriyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın öncülüğünde gerçekleştirilen çalışmalarda, 200 bin noktada ilaçlama yapılarak kokarca popülasyonunun en aza indirilmesi hedefleniyor.


Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan Büyük Mücadele


Ordu Valiliği, Ordu İl Tarım Orman Müdürlüğü ve Ziraat Odaları işbirliği ile yürütülen bu mücadele, kahverengi kokarcanın kış uykusuna yatmaya başladığı 15 Ekim itibarıyla başlatıldı. Özellikle yüksek rakımlı bölgelerde başlatılan ilaçlama çalışmaları ile böceklerin kış mevsimini geçirdiği kışlak alanlar hedef alındı. Kahverengi kokarca, soğuk hava koşullarında hayatta kalabilmek için sıcak alanları tercih ediyor. Bu nedenle ahır, samanlık, depo, çatı arası gibi kapalı alanlara yerleşen bu zararlılar, ilkbaharda sıcaklıkların artmasıyla birlikte tekrar tarım alanlarına geri dönerek ciddi zararlara yol açabiliyor.


Ordu İl Tarım Orman Müdürü Kemal Yılmaz, ilaçlama çalışmalarının önemine dikkat çekerek, bu mücadelede kışlak dönemi boyunca aralıksız bir ilaçlama süreci uygulanacağını belirtti. Yılmaz, “Yaklaşık 200 binin üzerinde kışlak alanında bu ilaçlama çalışmaları gerçekleştirilecek. Amacımız, kokarca popülasyonunu baskı altına almak. Ancak sadece kışlak mücadelesiyle iş bitmeyecek. Kışlaklardan çıkış döneminde de kimyasal mücadele çalışmalarımız devam edecek,” diye konuştu.

6.PNG

Eş Zamanlı İlaçlama Çalışmalarının Önemi


Kemal Yılmaz, kahverengi kokarcaların tamamen ortadan kaldırılabilmesi için eş zamanlı ilaçlama yapılması gerektiğini vurguladı. "Bu zararlıyla mücadelede en önemli unsurlardan biri, köylerdeki tüm kışlak alanlarının aynı anda ilaçlanmasıdır. Muhtarlarımız ilaçlama günlerini vatandaşlarımıza önceden bildirecek ve herkesin katılımıyla bu çalışmaları gerçekleştireceğiz. Üreticilerimiz olmadan bu çalışmanın başarıya ulaşması mümkün değil. Bu nedenle üreticilerimizin aktif olarak bu mücadeleye katılmaları büyük önem taşıyor."


Fındık Üreticilerine Çağrı: Her Nokta İlaçlanmalı


Fındık üreticilerinin mücadeleye katkı sağlaması gerektiğini vurgulayan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, gurbette olan üreticilerin ev ve depolarının ilaçlanması için anahtarlarını komşularına ya da muhtarlara teslim etmelerini istedi. Soydan, “Kahverengi kokarca, kış aylarında ahırlarda, depolarda, çatı aralarında ve samanlıklarda barınır. Eğer bu noktalar ilaçlanmazsa, bahar geldiğinde kokarca zararlısı tekrar bahçelere dönerek fındık üretimine ciddi zarar verecek,” diye uyardı.


İlaçlama çalışmaları boyunca her noktanın ilaçlanması gerektiğini belirten Soydan, kışlak döneminde zararlının popülasyonunu azaltmanın bahçelerde yapılacak kimyasal ve biyolojik mücadelenin etkisini artıracağını ifade etti. Bu zararlının popülasyonunun kontrol altına alınmaması durumunda, fındık bahçelerinde büyük kayıpların yaşanabileceğini vurguladı.


Kahverengi Kokarca ile Mücadelenin Geleceği


Fındık üretimi açısından büyük önem taşıyan bu mücadele, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın desteğiyle titizlikle sürdürülüyor. Kahverengi kokarcanın verdiği zararlar yalnızca fındık üretimi ile sınırlı kalmıyor, aynı zamanda diğer tarım ürünlerine de olumsuz etkiler yapıyor. Dolayısıyla bu zararlıya karşı yapılan mücadele, Karadeniz Bölgesi’nin tarım ekonomisi açısından stratejik bir öneme sahip.


Bu yılki geniş çaplı ilaçlama çalışmaları, fındık üreticilerini destekleyecek ve zararlı böcek popülasyonunu azaltarak üretim kayıplarını minimize etmeyi hedefliyor. Kahverengi kokarca ile yapılan bu mücadele, fındık tarımının geleceği açısından da umut verici adımların atılmasına katkı sağlayacak.


Ordu’da başlatılan bu mücadele, üreticiler ve yetkililer arasında sıkı bir işbirliği ile yürütülüyor. Eğer ilaçlama ve önlemler zamanında ve etkili şekilde uygulanırsa, fındık üretiminde kayıplar en aza indirilebilir ve kahverengi kokarcanın yarattığı tehlike bertaraf edilebilir.

Menemen Ovası'nda Pamuk Hasadı Başladı, Üreticiler Fiyatlardan Şikayetçi

Menemen Ovası’nda Pamuk Hasadı Başladı, Üreticiler Fiyatlardan Şikayetçi


İzmir'in verimli tarım arazilerinden biri olan Menemen Ovası, pamuk üretimiyle bilinen önemli bir tarım merkezi olarak, bu yıl da hasat dönemine girdi. "Beyaz altın" olarak adlandırılan pamuk, ovayı bembeyaz örtüsüyle kaplarken, üreticiler hasat sürecine başlamış durumda. Ancak, yüksek beklentilere rağmen üreticilerin bu yılki en büyük şikayeti pamuk fiyatlarının düşüklüğü.


Pamuk Tarlalarında Kartpostallık Görüntüler


Pamuk, Türkiye’de özellikle tekstil sanayisinin en önemli hammaddelerinden biri. Bunun yanı sıra çekirdeğiyle yağ ve yem sanayisine, linteriyle kağıt sanayisine de hammadde sağlayan pamuk, ekonomide stratejik bir ürün olarak dikkat çekiyor. Menemen Ovası’nda bu yıl pamuk tarlaları, göz kamaştırıcı beyaz bir örtüyle adeta kartpostallık görüntüler sunuyor. Hasat, pamuk toplama makineleriyle hızla ilerlerken, traktörlerle toplanan pamuklar alıcılara ulaştırılmak üzere bekletilmeden taşınıyor.


Eşref Dinç, Menemen Ovası’ndaki pamuk üreticilerinden biri. Bu yılın hasat sezonuna oldukça umutlu başlamış olsa da fiyatlardaki düşüş nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını belirtiyor. “Pamukları şu anda topluyoruz. Verim güzel ama fiyatlardan memnun değiliz. ‘Beyaz altın’ diyorlar ama bizim için artık beyaz altının önemi kalmadı çünkü para etmesi lazım. Para kazanmamız lazım," diyor.


Fiyatlar Yeterli Değil, Üreticiler Zor Durumda


Bu yıl pamuk verimi oldukça yüksek olmasına rağmen üreticiler maliyetlerini karşılayacak düzeyde bir gelir elde edememekten yakınıyor. Pamuğun hasadında kullanılan yakıt, gübre, ilaçlama gibi temel girdilerdeki artış, çiftçilerin kar marjlarını daraltıyor. Üreticiler, özellikle pamuk fiyatlarının, artan maliyetler karşısında yetersiz kaldığını ifade ediyor.


Pamuk üreticisi Erdal Sakarya, fiyatların düşük olmasından dolayı umutsuzluğunu dile getiriyor. Sakarya, “Fiyatlar düşük ama yapacak bir şey yok. Mecbur toplayacağız ne kadar düşük olsa da. Çiftçiliği yapıyorsak, bu işi yapmak zorundayız,” diyerek durumu özetliyor. Sakarya gibi birçok üretici, pamuk ekmeye ve hasat etmeye devam ediyor ancak düşük fiyatlar, tarımsal sürdürülebilirliği tehlikeye atıyor.

3.PNG

Verim Yüksek, Ancak Gelir Düşük


Menemen Ovası'nda bu yıl pamuk verimi geçen yıllara kıyasla yüksek seyrediyor. Ancak fiyatlardaki gerileme, çiftçilerin daha az kazanç elde etmesine neden oluyor. Verimliliğin artması, ağaç başına ya da dönüm başına alınan pamuk miktarını artırsa da, üreticilerin satış fiyatından elde ettiği gelir, beklentilerin altında kalıyor. Çiftçiler, pamuktan kazanç elde edebilmek için fiyatların yükselmesini umuyor.


Pamuk fiyatlarının düşüşü, küresel piyasalardaki dalgalanmalara ve iç pazardaki rekabet koşullarına bağlanıyor. Pamuk üretiminde maliyetlerin artması, özellikle enerji ve akaryakıt fiyatlarındaki artış, gübre ve ilaçlama gibi girdilerdeki zamlar üretim sürecini pahalı hale getiriyor. Bu da, üreticilerin düşük fiyatlardan zarar görmesine neden oluyor.


Pamuk Sektöründe Gelecek Ne Olacak?


Pamuk, Türkiye’nin özellikle tekstil ihracatında kritik bir yere sahip. Ancak düşük fiyatlar, bu stratejik üründe üretim azalmalarına yol açabilir. Üreticiler, pamuk fiyatlarının dengelenmesi ve çiftçilerin desteklenmesi gerektiğini savunuyor. Eğer fiyatlar bu seviyede kalmaya devam ederse, çiftçiler başka ürünlere yönelmek zorunda kalabilir.


Pamuk üreticileri için bu yıl hasat sezonu verim açısından iyi geçse de ekonomik tatminin yetersiz olması büyük bir sorun olarak ortaya çıkıyor. Üreticiler, pamuk fiyatlarının artması ve pamuk üretimine yönelik devlet desteklerinin artırılması çağrısında bulunuyor.


Menemen Ovası’ndaki bu durum, tarım sektörünün birçok bölgesinde olduğu gibi çiftçilerin karşı karşıya kaldığı fiyat baskısının ve maliyetlerin ne kadar önemli bir sorun olduğunu bir kez daha gösteriyor. Pamuk, beyaz altın olarak bilinse de üreticiler için her geçen gün bu değerin daha da azaldığı bir gerçek.


Menemen Ovası’nda pamuk hasadı kartpostallık görüntüler sunarken, üreticiler ekonomik kaygılar yaşıyor. Verimlilik her ne kadar yüksek olsa da fiyatların düşüklüğü çiftçilerin karını ciddi şekilde etkiliyor. Pamuk gibi stratejik bir ürünün üretiminde maliyet-fiyat dengesi sağlanmazsa, tarım sektöründe sürdürülebilirlik ciddi bir risk altında olabilir.

  • Soru
62Hp Traktör için kaç cm Rototiller kullanayım? Hangi Markayı tercih etmeliyim

Merhabalar arkadaşlar. Sizlerin de fikrini alma ihtiyacı duyduğum bir konu var. 2. Toprak işlemi için Same Dorado 55 4WD traktörüme uygun merdaneli Rototiller almayı düşünüyorum. Sizce kaç cm tercih etmeliyim. Hangi markaları tavsiye edersiniz. Cevaplarınızı bekliyorum... Not. Ege Bölgesinde çiftçilik yapıyorum. MISIR, BUĞDAY VE YONCA bu ürünleri yetiştiriyorum.

TT 55 mi TT65mi TT4.65 mi. Alalım

Selamün Aleyküm. Yaklaşık 3 yıl önce Mf240 tan 1999 model 6060 ya geçtik 4*2. Memleketimiz Samsun. Toprağımız çok ağır.Tavını her zaman denk getiremiyoruz. Bazen 3lü 8 numara pulluk çekmekte zorlanabiliyor. Hemde Hafif bayır aşağı.Köyümüzde td75e 4 lü 8 numara pulluk ancak takabiliyorlar. Aslında çokta yer işlemiyoruz ama 4*4 bir traktör düşünüyorum. Forumdan biraz araştırdım. Ancak tam manasıyla olayı çözemedim. Özellikle yerlerimiz bayır olduğu için Powershuttle düşünmüyoruz

3 tane traktör gözüme kestirdim.
1-TT4.65 Mekanik şatıllı olanı. Düşük saatte uygun fiyatta buldum ilanlarda. 2016-2018 olanlar. Bunların mekanik shuttle olanlarda problem varmı.
2-TT55-TT65 Bunların yine mekanik shuttle olanları var. TT4,65 ile arasında ne gibi bir fark olur.
3- TT55 ve TT65 lerin 8ileri 2 geri olan sağdan vitesli olanları.
Bu üç modelde en mantıklı olanları hangisidir ? Bu arada ilanda 2018 tt4.65 1300 saatte Tenteli ile takas teklifinde bulundum. 825 Bin dedi. Bnm 6066 500E saydı 325 Üste istedi. Bu ticaret hakkında da yorum yapabilir misiniz ?

Şimdiden teşekkürler

1 Kilogram Zeytinin Üretim Maliyeti 34,20 TL Olarak Açıklandı

6.PNG

Marmarabirlik: 1 Kilogram Zeytinin Üretim Maliyeti 34,20 TL​

Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, 2024-2025 yılı ürün alım kampanyası öncesinde, bir kilogram zeytinin üretim maliyetini 34,20 TL olarak açıkladı. Yapılan maliyet hesaplamaları, saha verilerine dayanarak gerçekleştirildi ve üreticilerle paylaşıldı. Marmarabirlik'in zeytin üretimi konusunda yaptığı bu açıklama, üretici ve tüketicileri bilgilendirmeyi amaçlıyor.

Maliyet Detayları​

Başkan Asa, Marmarabirlik uzman ekipleri tarafından sahadan alınan verilere dayanarak, 10 dönüm zeytinlik ve 250 ağaç üzerinden yapılan hesaplamalarla maliyetin belirlendiğini söyledi. Üretim giderleri arasında gübreleme, budama, ilaçlama, sulama, akaryakıt ve hasat masrafları yer aldı. Buna göre, toplam giderler 273 bin 600 TL’ye ulaştı ve 1 kilogram zeytinin maliyeti 34,20 TL olarak hesaplandı. Ayrıca, hasat masrafının 99 bin TL olduğunu ve yüzde 45 oranında faiz gideri de hesaplamalara dahil edildi.

Verimlilikte %100 Artış​

Asa, geçen yıla kıyasla ağaç başına verimliliğin %100 arttığını ve özellikle İznik ve Orhangazi Bölgeleri'nde bu artışın %200'e ulaştığını belirtti. Bu artışın üretici gelirlerini olumlu etkilediğini vurgulayan Asa, verimliliğin artmasıyla maliyetlerin de düştüğünü ifade etti. Ağaç başına verimliliğin yükselmesinin, 1 kilogram zeytinin maliyetini de aşağı çektiğini belirtti.

Manipülasyon ve Uyarı​

Başkan Asa, piyasada manipülatif maliyet hesaplamaları yapılarak üreticiye zarar verilmek istendiğini ve spekülatif açıklamalara karşı dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Marmarabirlik, üreticileri bu tür spekülasyonlardan korumak için güvenilir maliyet hesaplamaları yaparak, üreticiye destek olmaya devam ediyor.

Rekolte Beyanları ve Rekor Beklentisi​

16 Eylül tarihinde başlayan rekolte beyan alımlarının 16 Ekim’de sona ereceği belirtildi. Geçtiğimiz yıl 44 bin 864 ton olan rekolte beyanının bu yıl 96 bin tona ulaştığını açıklayan Asa, bu durumun yüksek verimliliğin kanıtı olduğunu vurguladı. Marmarabirlik, bu yıl sofralık zeytin ve zeytinyağında Cumhuriyet tarihinin en yüksek rekoltesi beklentisi içinde.

Başkan Asa, Marmarabirlik’in her zaman olduğu gibi üreticinin yanında olduğunu ve bu yıl bereketli bir hasat dönemi temenni ettiklerini ifade etti.

IPARD III Programı Çiftçilerin Ekonomik Gücünü Artıracak

3.PNG

TKDK Müdürü Bünyamin Süne: "IPARD III Programı, Çiftçilerin Ekonomik Gücünü Artıracak"​

Muş Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Müdürü Bünyamin Süne, IPARD III Programı'nın (2021-2027) sürdürülebilir tarımsal üretimi teşvik ederek, bölgedeki çiftçilerin ekonomik gücünü artıracağını belirtti. Bu açıklama, Malazgirt Ziraat Odası'nda düzenlenen toplantıda yapıldı. Toplantının ana gündemi, tarımsal projelere sağlanan finansman olanakları ve bu desteklerin çiftçilere sağlayacağı katkılardı.

IPARD III Programı ve Tarımsal Kalkınma​

Toplantıda konuşan Süne, IPARD III Programı’nın Muş ve çevre ilçelerde kırsal ekonomiyi canlandırmayı, tarımsal üretimi artırmayı ve yerel projelere yatırım çekmeyi hedeflediğini söyledi. Süne, programın çiftçiler için büyük fırsatlar sunduğunu ve bölgedeki üreticilere önemli ekonomik katkılar sağlayacağını vurguladı. Tarımsal üretimin desteklenmesi ve sürdürülebilirliğin sağlanmasının, kırsal bölgelerde ekonomik büyümeyi teşvik edeceği ve çiftçilerin finansal durumlarını iyileştireceği ifade edildi.

Finansal Destek ve Yatırım Olanakları​

Süne, IPARD III Programı çerçevesinde sağlanacak finansman desteklerinin, kırsal kalkınma projelerini hayata geçirmek isteyen çiftçiler için büyük bir fırsat olduğunu belirtti. Bu kapsamda verilecek desteklerle, yerel projelere yatırım çekilmesi hedefleniyor. Programın, tarımsal üretimde verimliliği artırarak, çiftçilerin gelirlerini artıracağı ve kırsal bölgelerin ekonomik gelişimine katkı sağlayacağı aktarıldı.

Toplantıya Katılım​

Toplantıya, Muş Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Müdürü Bünyamin Süne, Malazgirt Ziraat Odası Başkanı Tahsin Kılıç, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Selçuk Özcan, Malazgirt Muhtarları Derneği Başkanı Mehmet Muhsin Özkahraman ve çok sayıda çiftçi ile muhtar katıldı. Katılımcılar, program hakkında bilgilendirildi ve programın sunduğu fırsatlar hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

IPARD III Programı’nın Önemi​

IPARD III Programı, Avrupa Birliği’nin aday ve potansiyel aday ülkelerine yönelik kırsal kalkınma desteği sağlayan bir fon olup, Türkiye’de tarım, kırsal turizm, hayvancılık gibi birçok sektöre yatırım çekilmesini hedefliyor. Program, kırsal bölgelerde yaşayanların refah seviyesini yükseltmek ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek amacıyla çeşitli hibe ve kredi imkanları sunuyor. IPARD III’ün, bölgedeki çiftçilerin ekonomik güçlenmesine doğrudan katkı sağlaması bekleniyor.

McCormick X4.110XL lastik ebatı

Arkadaşlar selamın aleyküm hayırlısı ile Mccormick x4.110xl aldık arka lastikler bana yüksek geldi orijinali 380/85/28 bu ebatları 380/70/28 veya 420/70/28 ikisinden biri ile değiştirsek nasıl olur ve hangisi daha iyidir traktör 102 beygir ve zeytinlikte kullanılacak

Resimler ve ekler

  • IMG_7827.jpeg
    IMG_7827.jpeg
    244.6 KB · Görüntüleme: 48

Filtrele


Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt