Videoyu daha önce izlemiştim.
Verim (ağırlık bakımından) 2 kat değil, 4-4.5 kat civarında olur. Kuru ot paketleme esnasında nem oranı %20 ' nin altına düşürme zorunluluğu var çünkü. Ama kuru maddede önemli bir değişim olmaz. Diğer avantajları da proteyin miktarının, kuruya göre daha fazla olması, otu ıslama riskinin azalması, mahsulü daha hızlı kaldırma (dolayısı ile daha hızlı su verme ve daha fazla biçim) olarak sıralanabilir.
Lakin günümüz tarım teknolojileri, otu sadece 2 şekilde paketleyebilmemize olanak tanıyor.
1-) kuru paketleme: balya tipleri değişse de hepsinde yöntem aynıdır. Biçilen ot, bünyesindeki nemin %20 ' nin altına düşene kadar tarlada bekletilir. Ardından da prizmatik, büyük prizmatik ve rulo tip bir makinasıyla (hatta elle) paketlenir. Ortalama süre hava sıcaklığı ve otun nem durumuna göre 2-18 gün arasında değişir.
2-) Silaj olarak paketleme: bunda da otu ister rulo balya yapıp strese sararsınız, ister toprak altı siloya görmersiniz, ister de tünel tipi yapay siloya koyarsınız. Yöntem değişmez. Ideal bir silaj için nemin %65-67 civarında olması önerilir. Oksijensiz ortamda türeyen bakteriler 'laktik asit' üreterek ortamda hakim hale gelir. Böylece oksijenli ortamda yüreyen, yani BITKININ FERMANTASYONA GIREREK BOZULMASINI SAĞLAYAN bakterilerin çoğalmalarını engellerler yada baskılarlar.
Videoda bahsedilen kilit kelime 'laktik asit'. Mahsüle laktik asit uyguladık! deniyor. Eğer laktik asit uygulanmışsa bu bir silaj yöntemdir. Tartışmasız. Ha silaj esnasında otu parçamazlar ayrı bir olay ama yöntem kesinlikle silaj yöntemi.
Bu arada mahsüle doğrudan laktik asit uygulamak pek ekonomik bir yöntem değil. Bu esnada kullanılması gereken asıl madde inokulant denen 'LAKTIK ASIT ÜRETEN CANLI BAKTERI'lerdir. Yani şu:
Resimdeki ürünün 1 gramında 1.000.000.000 canlı bakteri bulunur ve tek görevleri laktik asit üretmektir. Siz bu bakteriler yerine laktik asit kullanırsanız, taşıma su ile değirmen döndürmeye çalışmak, ya da sağ kulağı sol elle tutmaya çalışmaktan başka birşey yapmazsınız.
Karbonhidrat bakımından zengin olan gıdalar (Mısır yada buğday gibi) laktik asit üretme açısından sorun yaratmaz ama protein bakımından zengin baklagil, yoncagil ve ot türleri bu bakımdan zayıftır. İşte yapılan işlem bu açığı kapatmak için inokulant kullanımından ibaret bence.
Peki bu nasıl yapılıyor?
Bu inokulant yada kullanılacak laktik asit ' i silaj yapım esnasında otun içerisine homojen şekilde dağıtabilen paketleme makinaları var. Işin püf noktası da burda.
Videoda ot 2-3 gün kadar soldurulduktan sonra içerisine laktik asit vererek, bitkiler bütün olarak streç ile sarılmış. Eğer biçer biçmez sarsalardı, yada Mısır silajında olduğu gibi parçalayarak paketleselerdi, bu görüntü oluşmazdı. Ayrıca parçalanmaması, bitkinin besin değerlerini muhafaza etmesine de yatar ama bu yöntem hata affetmez. Bitki bozulmaya çok müsaittir.
Beni düşündüren nokta, videodaki ağabeyimizin dünya keşfi yapmış edaları. Yoksa yapılan şey, uzun yıllardan beri kullanılan bir yöntem. Atla deve değil.