Yerli traktör üretimi yapan bir firmanın genel müdür yardımcısı İrfan Özdemir yaptığı açıklamada, Türkiye'de traktör pazarının tarım sektörüne paralel olarak büyüdüğünü söyledi.
Türk çiftçisinin bilinçlendiğini ifade eden Özdemir, işini daha iyi yönetmek, maliyetlerini minimize, gelirlerini maksimize etmek için çiftçilerin teknolojiye yatırım yaptığını anlattı.
Özellikle 2001 yılından bu yana tarım sektöründeki gelişmenin traktör pazarında daha net görüldüğünü vurgulayan Özdemir, şöyle konuştu:
''Yerli üretimin artması kadar yabancı firmalar ülkedeki tarım sektörü ve traktör pazarındaki canlılığa bakarak Türkiye'ye girdi. 2001 yılında 4 markanın bulunduğu pazarda bugün 38 marka rekabet ediyor. Marka sayısı, ilk olarak 2005 yılında çift haneli rakamlara ulaştı.
Daha sonra hızla arttı ve bu noktalara gelindi. Her firma satışlarını artırmak için mücadele ediyor. Traktör pazarının büyümesine paralel marka sayısı da artıyor. Yerli firma olarak biz, pazarın yüzde 57'sine sahibiz. Bu oranlar, çiftçinin bize duyduğu güvenin sonucudur.''
Fiyatları değişiyor
Özdemir, çiftçiye sunulan ürünün kalitesi ve hizmetin seviyesinin çok önemli olduğunu belirterek, pazarda ürün gamının çok geniş olduğunu, her alanda kullanılabilecek traktörün bulunabildiğini söyledi.
Piyasada Uzak Doğu'dan gelen traktörlerin de olduğunu dile getiren Özdemir, şöyle devam etti:
''Sebze ve meyveciliğin, tarla bitkileri üretimi ve hayvancılığın ihtiyaçlarını karşılayacak özellikleri ve kapasitelerine göre değişen modeller mevcut. Kabinlisinden hidrolik sistemlilerine kadar geniş ürün gamı var. Fiyatları, 20 binden başlıyor, 400 bin liraya kadar çıkıyor.
Otomotiv sektörüne paralel şekilde traktör de iyi bir yıl geçiriyor. Bu yıl hava koşullarının iyi olması satışları artırdı. Bitkisel üretim ve hayvancılıkta tarımsal hasıla yüksek olunca, çiftçinin geliri artınca traktör satışları arttı. Geçen yıl yüzde 190'a yakın büyümüştü. Şu anda da ilk 6 ayda yüzde 133 büyüdü. Bu çok önemli bir değer. Verimli, kazançlı ve başarılı bir yıl geçiriyoruz.''
Yılın ikinci yarısında bazı ekonomik dalgalanmalar yaşandığını ifade eden Özdemir, ''Dünyadaki gelişmeler, özellikle para piyasasındaki dalgalanmalar, Türkiye'yi etkiliyor. Yavaşlama bekliyoruz ancak geçen yılın üzerinde yıl olacak. Pazardaki büyüme geçen yıla göre yavaşlasa da ciddi oranda artacak'' dedi.
Türkiye'deki traktör pazarı çok yaşlı
İrfan Özdemir, Türkiye'de traktör parkının çok yaşlı olduğunu vurgulayarak, 1,4 milyon traktörün bulunduğu ülkede, 25 yaşın üzerindeki araç sayısının 650 bininin üzerinde tahmin edildiğini anlattı.
Bu traktörlerin ekonomik ömrünü doldurduğunu, bakım ve onarım maliyetleri ile yakıt sarfiyatının yüksek olduğunu belirten Özdemir, şunları kaydetti:
''Bunlar yenilenirse, çiftçinin giderleri düşer ve daha çevreci traktörler piyasaya girmiş olur. Bu konuda herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor.
Sektörün beklentileri var. Projeleri ilgili mercilere ilettik. Böyle gereksinimin herkes farkında. Geçmişte otomotiv sektöründe olduğu gibi verilecek hurda indirimi desteğinin zamanlamasının iyi yapılması gerekiyor.''
Türk çiftçisinin bilinçlendiğini ifade eden Özdemir, işini daha iyi yönetmek, maliyetlerini minimize, gelirlerini maksimize etmek için çiftçilerin teknolojiye yatırım yaptığını anlattı.
Özellikle 2001 yılından bu yana tarım sektöründeki gelişmenin traktör pazarında daha net görüldüğünü vurgulayan Özdemir, şöyle konuştu:
''Yerli üretimin artması kadar yabancı firmalar ülkedeki tarım sektörü ve traktör pazarındaki canlılığa bakarak Türkiye'ye girdi. 2001 yılında 4 markanın bulunduğu pazarda bugün 38 marka rekabet ediyor. Marka sayısı, ilk olarak 2005 yılında çift haneli rakamlara ulaştı.
Daha sonra hızla arttı ve bu noktalara gelindi. Her firma satışlarını artırmak için mücadele ediyor. Traktör pazarının büyümesine paralel marka sayısı da artıyor. Yerli firma olarak biz, pazarın yüzde 57'sine sahibiz. Bu oranlar, çiftçinin bize duyduğu güvenin sonucudur.''
Fiyatları değişiyor
Özdemir, çiftçiye sunulan ürünün kalitesi ve hizmetin seviyesinin çok önemli olduğunu belirterek, pazarda ürün gamının çok geniş olduğunu, her alanda kullanılabilecek traktörün bulunabildiğini söyledi.
Piyasada Uzak Doğu'dan gelen traktörlerin de olduğunu dile getiren Özdemir, şöyle devam etti:
''Sebze ve meyveciliğin, tarla bitkileri üretimi ve hayvancılığın ihtiyaçlarını karşılayacak özellikleri ve kapasitelerine göre değişen modeller mevcut. Kabinlisinden hidrolik sistemlilerine kadar geniş ürün gamı var. Fiyatları, 20 binden başlıyor, 400 bin liraya kadar çıkıyor.
Otomotiv sektörüne paralel şekilde traktör de iyi bir yıl geçiriyor. Bu yıl hava koşullarının iyi olması satışları artırdı. Bitkisel üretim ve hayvancılıkta tarımsal hasıla yüksek olunca, çiftçinin geliri artınca traktör satışları arttı. Geçen yıl yüzde 190'a yakın büyümüştü. Şu anda da ilk 6 ayda yüzde 133 büyüdü. Bu çok önemli bir değer. Verimli, kazançlı ve başarılı bir yıl geçiriyoruz.''
Yılın ikinci yarısında bazı ekonomik dalgalanmalar yaşandığını ifade eden Özdemir, ''Dünyadaki gelişmeler, özellikle para piyasasındaki dalgalanmalar, Türkiye'yi etkiliyor. Yavaşlama bekliyoruz ancak geçen yılın üzerinde yıl olacak. Pazardaki büyüme geçen yıla göre yavaşlasa da ciddi oranda artacak'' dedi.
Türkiye'deki traktör pazarı çok yaşlı
İrfan Özdemir, Türkiye'de traktör parkının çok yaşlı olduğunu vurgulayarak, 1,4 milyon traktörün bulunduğu ülkede, 25 yaşın üzerindeki araç sayısının 650 bininin üzerinde tahmin edildiğini anlattı.
Bu traktörlerin ekonomik ömrünü doldurduğunu, bakım ve onarım maliyetleri ile yakıt sarfiyatının yüksek olduğunu belirten Özdemir, şunları kaydetti:
''Bunlar yenilenirse, çiftçinin giderleri düşer ve daha çevreci traktörler piyasaya girmiş olur. Bu konuda herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor.
Sektörün beklentileri var. Projeleri ilgili mercilere ilettik. Böyle gereksinimin herkes farkında. Geçmişte otomotiv sektöründe olduğu gibi verilecek hurda indirimi desteğinin zamanlamasının iyi yapılması gerekiyor.''
.bana bi ford çıkarsınlar ben vereyim fordu
