Ynt: ÖN YÜKLEYİCİ SİSTEMLERİ
Bizim bu tarz (kolektif ekipman parkı gibi) konularda çok geri kalmamızın ana sebeplerinden biri de geleneksel anti-ortakçı düşünce tarzımız. Neden?
Size (konuyla ilgili toplum görüşünü yansıtan atasözlerinden) aklıma ilk gelen birkaçını yazayım:
- Kurda sormuşlar: ensen neden kalın? Kendi işimi kendim görürüm, demiş.
- Ortak boku köpek yemez.
- Ortak atın beli sakat olur.
- Horozu çok olan köyün sabahı geç olur.
- Ortak öküzden, başka buzağı yeğdir.
- Akıl ortağı ortak, mal ortağı kaypak.
Hepsi ortak malı, ortaklığı, kolektif kullanımı bırakın kötülemeyi, yerin dibine sokar nitelikte. Hal böyle olunca bizim geleneksel göreşe ters düşen bu yöndeki atılım ve yatırımlara karşı hep temkinli yaklaşılmasına neden oluyor. Hep aynı düşünce: Aman başkasına muhtaç olmayayım, az olsun, küçük olsun ama benim olsun.
Bunun sonucu olarak Umut ' un da dediği gibi ülke çapında küçük, işlevsiz, masraflı, atıl, yani saçma sapan bir ekipman parkımız oluyor.
Sen istediğin kadar ekipman desteği ver. Hatta bedava dağıt beyhuda. Bu düşünce yapısı kendini korudukça hiçbirşeyi değiştiremezsin.
Neden? En çok başvurulan ekipmanlara baktığın an herşey ortaya çıkıyor zaten:
- Tek sıra, çift sıra silaj makinaları: Tamamen kişisel kullanım için. Her tarafı makina olsa ne olur. En babası olsun 1000 dekar yer biçer senede. Onu da ne kadar zamanda biçer allah bilir.
- Küçük pirizmatik balya makinası: Bizde de var. Hem verimsiz, hem masraflı. Ürün zayiatı korkunç seviyelerde (haşbaylı paketlemede %18) Büyük prizmatiği geçtim silindiriğin bile yanına gelemez verimlilikte. Kralı olsa 50.000 balya yapabilir senede. Yani en çok 6000-7000 dekar alana hizmet veriyor. Hayvancılık işletmelerimiz de küçük olduğundan çok göze batmıyor ama içler acısı bir durum. Dünyada bir bizde kaldı desem yalan olmaz. Fiyat konusu da trajikomik: 50.000 lira. Hem kel, hem fodul.
Geri kalan ekipmanların da neredeyse tamamı 50-100 hp arası traktörler, yani bir nevi kişisel kullanım için. Tablo ortada.
Evet, ekipman parkımız hızla gelişiyor. Mekanizasyonlaşma, makineleşme son hız. Ama temelsiz çıkılan yapı misali hep eğreti, hep kullanışsız ve umulan amaca hizmet etmeyen bir yapı olarak. Olan bu memleketin milyarlarca lirasına ve çilekeş çiftçilerimize olacak.
Tarım politikası olmayan bir ülkenin, oy peşindeki siyasileri tarafından çarçur edilmesi işte bu.
% 50 ' li hibe başvurularında hibeyi %80 ' e çıkartıp 'tarla tarımı için sadece 120 hp ve üzeri güç gereksinimli ekipmanlar için geçerlidir' şerhi konsa ne olurdu? Ülke tarımı için çok şey olabilirdi ama siyasilere de oy getirmeyecekti. Bu şekilde herkesin ağzına bal sürüldü, oy arttı, tarım kimin umrunda.
Uğur bu son mesajları 'kolektif ekipman parkı' yada benzeri bir isim altında, farklı bir başlıkta toplayalım derim. Konu ile ilgili internetteki ilk türkçe materyali de biz oluşturmuş olalım
Hem de senin bu konu kirlenmemiş olur.