Ynt: Toplulaştırma Yapılan Yerler ( İl - İlçe - Köy )
toplulaştırma işini devlet yapmayıp özel şirketlere ihale etmesi, insanın burnuna pis kokular geliyor. bir nevi devlet zoruyla, adalet hakkaniyet gözetmeden şekil vermeye çalışıyorlar....
böyle zorla, haksız, adaletsiz, üçkağıt-rüşvetin döndüğü, insanları bir birine düşüren işlere hiç gerek yoktu.
yapılacak olan şey çok basit ve kolaydı.
1 önlisans (adalet myo), 2 lisans (iktisat & hukuk) diplomam var, bildiklerime göre yazıyorum:
1- bir arazi satılacağı zaman, o araziye komşu arazilere 1. derecede ön alım (şüfa) hakkı tanınacaktı. ancak komşular almak istemezse başkaları alabilecekti. Hatta komşuya komşu olan arazilere de 2. derece ön alım (şüfa) hakkı tanınacaktı.
böylece : araziler komşu arazilerler birleşecek ve tarlalar büyüyecekti. veya yakın yakın tarlalar olacaktı.
2- her arazi birleşmesinde yeni tapu çıkartılacaktı.
böylece : 2-3 veya daha fazla arazi birleştirildiğinde tek tapuya dönüştürelecekti.
3- miras yoluyla bölünmenin önüne geçilmek için belli arazi büyüklüklerinden daha küçüğüne bölünmesi engellenebilirdi. buna benzer 20 dekar, 5 dekar, 2 dekar gibi sınırlamalar getirildi. Fakat birleşen arazileri tek tapuya dönüştürme işi olmadan bu iş biraz eksik kalıyor. küçük tarlalar küçük kalmaya devam etçek....
------ Eğer böyle bir kanun çıkarılsaydı ve düzenleme yapılsaydı 10-15 sene içinde herşey normal yoldan düzelecek, tarlalar büyüyecekti-------
ama böyle yapılmadı,
kuru araziler için 20 dekar, sulu araziler için 5 dekar, seralar için 2 dekar ' dan daha küçük parçalara bölünemez (istisnası var) diye düzenleme yapıldı. ve paydaşlara 2 sene içinde anlaşmazlığı giderilmesi için süre verildi.
bu düzenlemede ard niyet var. Şöyle ki;
paydaşlarin 2 hakkı var.
1- araziyi paylaşmayıp, ortak işletebilirler. bir şirket gibi. masraflar ortak, kazanç ortak. (hisseleri oranında)
2- araziyi paylaşmak için anlaşabilirler (20 dönüm, 5 dönüm, 2 dönüm) sınırlamala dikkat etmek üzere...
eğer bu şekilde bölünemezse paydaşlardan birisi diğerlerinin hakkını almak zorunda (daha küçük parçalara bölünemeyeceği için)
bu şekilde de anlaşamadılar o zaman 2 sene içinde elbirliği (müşterek) mülkiyet sahipleri anlaşamazsa izale-i şuyu (paydaşlığın giderilemesi) davası açıp paydaşlığın giderilmesi gerekiyor. bu da zaten anlaşamamış olan maliklerin arazisinin satılması demek... yani en kötü ihtimalle başkasının araziyi alması. ordaki ihalede nasıl olur belli değil. çok ucuza da gidebilir... en iyi ihtimalle ise paydaşlardan birisi ihalede alır.
buraya kadar normal.
ancak; 2 sene içinde anlaşılamazsa ve dava da açılmazsa, artık devlet de bu davayı re ' sen açabilecek...
yani 2 sene içinde anlaştın anlaştın anlaşamazsan ben açarım davayı ve satışa çıkar diyor.
piyasada aç kurt gibi bekleyen büyük tarım şirketleri var. (son zamanlarda Edirne ' deki sulanabilir tarım arazilerinin satışlarının tamamına yakınını büyük tarım şirketleri aldı, icra ve hukuk satışlarını) onlar parayı bastırıp alacaklar. fiyatları yükseltiyorlar başkaları almasın diye. çiftçinin bunlarla rekabet etmesi imkansız.
Yani bu düzenlemeyi şöyle anlayabiliriz:
2 sene içinde anlaşırsan anlaş, anlaşamazsan ben devlet olarak davayı açarım, araziyi sattırırım. büyük şirketler de gelip bu arazileri toplarlar.... at-*-*
ben bu düzenlemeden sadece bunu anlıyorum.... uyy-*s
kolayı ve basiti varken, 10-15 sene içinde hiç problemsiz tarlalar büyüyebilecekken, bunu zorla yapmak ve büyük şirketlerin lehine düzenleme getirmek kesinlikle vatanseverlik, milliyetperverlik değil. adalete, hakkaniyete uygun değil.... şyt-*-sa