Ynt: Toplulaştırma Yapılan Yerler ( İl - İlçe - Köy )
toprak koruma ve arazi kullanım kanunu 'çiftçi muhabbetleri' bölümünde paylaşmıştım.
kanunun 17. maddesi şöyle:
'ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI VE DAĞITIMI
Madde 17 - Arazinin rasyonel kullanımını sağlamak amacıyla parsel büyüklüklerinin optimum ölçülerde oluşması için, arazinin yarısından çoğuna malik bulunan ve sayıca maliklerin yarısından fazlasını oluşturanların muvafakati üzerine isteğe bağlı, Bakanlığın veya kurulların talebi üzerine kamu yararı gözetilerek isteğe bağlı olmaksızın, Bakanlar Kurulu kararı ile arazi toplulaştırma proje sahası belirlenir ve uygulanır.
Bakanlar Kurulunun bu kararı toplulaştırma ve diğer işlemler yönünden kamu yararı kararı sayılır. Bu karar sonucu isteğe bağlı olarak veya maliklerin muvafakati aranmaksızın proje bazında arazi toplulaştırması, köy gelişim ve tarla içi geliştirme hizmetleri ile kırsal alan düzenlemesi Bakanlık tarafından yapılır veya yaptırılır. Uygulamada isteğe bağlı toplulaştırmalara öncelik tanınır.
(Ek fıkra: 31/01/2007-5578 S.K./4.mad) Köy tüzel kişiliği, belediyeler, kooperatifler, birlikler gibi tüzel kişilikler veya kamu kuruluşlarının, hizmet konuları ile ilgili özel arazi toplulaştırması ve/veya tarla içi geliştirme hizmeti yapmak istemeleri durumunda, Bakanlığa gerekçeleri ile başvurarak toplulaştırma isteklerini bildirirler. Gerekçelerin yeterli görülmesi durumunda Bakanlığın teklifi ile Bakanlar Kurulu kararı alındıktan sonra başvuran tüzel kişilik veya kuruluş bu Kanuna göre toplulaştırma projesini hazırlar ve onay için Bakanlığa iletir. Özel arazi toplulaştırması yapmak isteyen kuruluş, gerekli teknik personeli bünyesinde bulundurmak veya proje süresince tâbi oldukları mevzuat hükümlerine uygun olarak sözleşmeli personel çalıştırmak zorundadır. Özel arazi toplulaştırması yapan kurum veya kuruluşlar kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan arazi miktarını toplulaştırma yoluyla karşılayabilir. Özel arazi toplulaştırması yapacak idarelerce ihtiyaç duyulacak yatırımlar için ortak kullanım alanı kesinti payı ile karşılanamayan araziler, varsa hazine arazilerinden, hazine arazilerinin yeterli olmadığı veya bulunmadığı yerlerde ise ilgili idarelerce belirlenecek usûl ve esaslar dahilinde fizikî tesislerin yapılacağı alana bağlı kalınmaksızın gerçek ve tüzel kişilerinden anlaşma yoluyla karşılanabilir. Bu araziler, fizikî tesislerin yapılacağı yere kaydırılır. Aynı alanda birden fazla kurum veya kuruluş tarafından toplulaştırma ve/veya tarla içi geliştirme hizmeti yapmak talebinde bulunulması halinde toplulaştırmayı ve/veya tarla içi geliştirme hizmetini yapacak kuruluşu Bakanlık belirlemeye yetkilidir.
Toplulaştırma sahası olarak tespit edilen yerlerde bulunan Hazinenin özel mülkiyetinde ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve toplulaştırma amaçlarına uygun olarak değerlendirilmesi mümkün olan tarım arazileri, Bakanlığın talebine istinaden vasfına ve mevcut kullanım şekline bakılmaksızın Maliye Bakanlığınca Bakanlığa tahsis edilir.
Ekonomik ölçekte, yaşayabilir ve gelişebilir tarım işletmeleri oluşturmak için tarım arazisi bulunmayan veya yetersiz olan çiftçilere, tarımsal işletme kurabilmeleri veya mevcut olanı geliştirmeleri amacıyla, toplulaştırma kapsamında tahsis edilen yerler Bakanlıkça bedeli mukabilinde dağıtılabilir.
Bakanlık, yeter büyüklükte olmayan tarımsal arazi parsellerini gerektiğinde toplulaştırma ve bu Kanun kapsamında değerlendirmek üzere kamulaştırabilir. Toplulaştırma uygulamalarında, tahsisli araziler ile birlikte bu araziler kullanılarak yeter büyüklükte yeni parseller oluşturulur ve bu parseller; arazisi kamulaştırılan veya yeter büyüklükte tarım arazisi olmayan yöre çiftçilerine öncelikli olmak üzere rayiç bedeli üzerinden ve Bakanlıkça belirlenecek usûl ve esaslara göre Maliye Bakanlığı tarafından doğrudan satılır. Bu amaçla yapılan kamulaştırma ve satımlara konu olan işlemler ve düzenlenen kâğıtlar Katma Değer Vergisi hariç her türlü vergi, resim, harç ve katkı payından müstesnadır.
Toplulaştırma sonucu oluşturulan parsellerin alanı ve arazi özellikleri birlikte değerlendirilir ve gerçek kişilere, kamu ve özel hukuk tüzel kişilere ait toplulaştırmaya konu arazilerden yol, kanal, tahliye kanalı gibi kamunun ortak kullanacağı yerler için en fazla yüzde onu kadar ortak tesislere katılım payı düşülür. Katılım payı için bedel ödenmez. Katılım payı dışında kesilen arazi öncelikle varsa eş değer tahsisli arazilerden karşılanır, yoksa kamulaştırılır.
Toplulaştırma sahası ilân edilen yerlerle ilgili Bakanlar Kurulu kararı Resmî Gazete ' de yayımlandıktan sonra toplulaştırma işlemleri sonuçlanıncaya kadar bu alanlarda toplulaştırmaya konu arazilerin mülkiyet ve zilyetliğinin devir, temlik, ipotek ve satış vaadi işlemleri projeyi uygulayan birimin iznine bağlıdır.
Toplulaştırma çalışmaları ile ilgili usûl ve esaslar tüzükle düzenlenir.'
bu maddeye göre herkesin arazisinden yol, kanal ve tahliye kanalı gibi ortak kullanım yerleri için en fazla %10 pay kesilebilir diyor. yani daha azı da kesilibilir.
ayrıca bu kesilen bölüm eşdeğer bir toprağa sahip başka bir yerden verilir, böyle bir yer yoksa ve verilemezse, kesilen bölüm devlet tarafından kamulaştırılır yani parası ödenir diyor.
burda önemli olan şey, bu toplulaştırma işini yapan şirketin ve mühendis ve elamanlarının işi iyi bilmesi. ve köylüyle ortak bu işe el atması.
bütün bunların sonucunda hala haksızlık varsa, idare mahkemesine dava açılabilir. hatta doğrudan anayasa mahkemesine bireysel başvuru yapılabilir. ama önce idare mahkemesine gitmek gerekir.
bir kişinin mülküne zorla el koyulamaz. sadece kamulaştırılabilir. senin burdaki arazini aldım burdan verdim denilemez...
ilk başta da belirttiğim gibi bunu saçma sapan zorla, özel sektör eliyle yapmaktansa,
1- satılan araziye komşu tarlalara 1. derece ön alım hakkı,
satılan araziye komşu tarlaya komşu tarlalara 2 derece ön alım hakkı tanınacaktı.
2- her arazi birleşmesinde yeni tek bir tapu oluşturalacaktı.
sonuç olarak 10-15 sene içinde bütün tarlalar büyüyecekti.
bu kadar basit ve kolaydı. ama işin içinde başka şeyler var sanırım.
bu toplulaştırmayı yapan şirketler bir kaç ay içinde kurulup, bakanlıktan hemen ihaleyi almıyorlarsa adam değilim.
oohh garanti para, ne güzel. çiftçinin hali nolmuş umurlarında değil.
yukarıda bi arkadaş yazmış, 'ne kadar çok yol ve tesviye yaparlarsa o kadar şirket para alıyor devletten' diye. böyle bişey olduğunda anında şikayet edilmeli. kanuna göre valiliğin başkanlığında toprak koruma kurulları var her ilde. oralara müracaat edilebilir. il ilçe ziraat odalarına, çifçi sendikalarına, il milletvekillerine vs...
inşallah, bizim köye el atmazlar...