GÜRKAN link=topic=77307.msg913887#msg913887 date=1408858915' Alıntı:
Bu isin islah, genetik, melezleme, tum bunlara ait senelerce calisma, buyuk miktarlarda maddi yatirim, bu alanda caliscak kalifiye eleman, hersey yolunda gitmezse bir dunya paranin cope gitmesi, bakanlikla ugraslar, piyasada yer edinebilme, tum sirketsel carki dondurebilme bunlari da isin icine katalim, ucreti tekrar hesaplayalim. Ben yapamam yapan varsa duymak isterim. Evet tarlada tohumluk 3 lira, bize gelince 50 lira. Pahali mi, cok cok pahali. Maalesef durum bu. Yerli tohum bulup, ilaclarla ayakta tutmak yerine, gunumuze durum bu... ucuza hibrit tohum ancak devlet ciftliklerinde uretilir, is ozel sektore kalirsa durum bu...
Gürkan, aslında olay biraz da bakış açısı ile alakalı.
1-) Tohum bir dünya mirasıdır. Tohum tüm medeniyete, insanlığa ait bir değerdir.
Semavi bir dine inanıyorsan 'Allah ' ın bir lütfu', materyalist isen 'doğal seleksiyon ve evrimin bir sonucu, bir hediye'sidir tohum. Bu nedenle asla ama asla şahsi mülkiyete verilemez / alınamaz. Çünkü hiçbir firma yada şirket, olmayan bir tohumu yaratmadı bu güne kadar. Sadece olan türleri geliştirdi.
Olan bir türü geliştirmek güzel ve önemli birşey ama geliştirme esnasında 'başkası kullanamasın, herkes sadece benden almak zorunda olsun' gayesi ile geliştirilen türü 'KISIRLAŞTIRMAK' alçakçadır.
Bugün hibrit (melez) yada GDO ' lu üretilen tüm tohumlar kasten kısırlaştırılıyorlar. Bunu yapmaya kimsenin hakkı yok çünkü kısırlaştırdıkları o tohumun yaratıcısı onlar değiller. Geliştirmiş olmak ise kimseye bu cüreti vermez.
'Kısırlaştırma'nın kökenindeki asıl gaye sanılan gibi ticari endişeler değil 'tür üzerinde mülkiyet sahibi' olmaktır. Çünkü bu çok daha karlı. Şu an dünyadaki 10 kadar dev şirket, dünya üzerindeki tohum türlerinin %87 ' sini üzerinde söz sahibi konumunda. Durumun nereye gideceği hakkında tahmin yürütmek sor değil.
2-) Tohum ıslahı aynı baraj imalatı gibidir. Ilk yapım esnasında maliyeti-masrafı fazladır ama işlem bittikten sonraki giderleri çok çok düşüktür.
Buna rağmen tescili tamamlanmış, üretim izni alınmış, piyasaya sürülmüş bir tohumu 5 liraya ürettirip aynı tohumu, aynı sınırlardaki başka bir üreticiye 50 liraya satmak da makul görülebilecek bir davranış değil.
Yani yeni bir türün pahalı olmasını anları ama 8 yıllık bir türün de aynı fiyatlara satılmasını kabul edemem.
Bu, bir barajın suyunu, o barajın 3-4 katı fiyatına satmaya benzer.
Bu, o insanlardan her yıl birkaç baraj yapabilecek parayı almak ile birebir aynı şeydir. Oysa su bile kendilerine ait değilken (ilk ayçiçek tohumunu kendilerinin yaratmadığının farkında değiller)
Birçok genetik mühendisinin aylık maaşı 300 kg tohumdan az. Ziraat mühendisi, biyolog, botanikçi ve saha elemanlarından bahsetmiyorum bile. 30 kg tohum bedeline çalışacaklar kapıda sıra oluyor. Dengeyi burdan kur.
Ki ayçiçeği/günebakan bu konudaki en masum örneklerdendir. Şu an 1 kilogram tohumu 1 kilogram altından daha pahalıya satılan karpuz ve sebze tohumları var piyasada.
Bu durumu 'açgözlülük' dışında açıklayabileceğin bir kelime var mı?
3-) Şu an bu kısır tohumlar dolayısı ile her yıl yeni tohum alma zorunluluğumuz var. Peki 'kullanma arkadaşım, git yerli tohum ek' diyebilirsin. Açıkçası bende aynı şeyi istedim ama maalesef yapamadım. 1 yıldır çevremde soruyorum, soruşturuuorum. O yıl ekilmiş, canlı olduğundan emin olunan bir yerli tohum bulamadık. Yani artık yok. Sen niyetlindiğimde bulabilir misin bilmiyorum ama çevrende bu yerli tohumlarımızdan bulabilirsen en azından 1-2 kg bana da göndermeni istiyeceğim.
Sırf türün yok olmaması için yetiştirmeyi düşünüyorum. Durumun nereye geldiğini anlamak çok zor değil. Artık hepimiz hibrit tohumu almak 'zorunda' bırakıldık.
Kısaca bu konu artık 'bişey yapmalı' vaziyeti aldı. Bunlar da denemeler.
******
İşin özünde asıl yapılabilmesi gereken şey kendi tohumlarımızı üretebilmek. Anaç olarak satın alınan herhangi bir hibrit tohum kullanılabilir. Bunda sıkıntı yok. Asıl önemli kısım erkek tohumları temin edebilmek. O noktadan sonra pek de zor değil aslında. (Hesabıma göre 500 gr erkek tohum, 5 dekar alana edilebilecek 2.5 kg anacı dölleyebiliyor. 5 dekar alandan en kötü durumda 500 kg döllenmiş tohum temin edilse, seleksiyon sonrası 150-200 kg tohum teminimiz olur)
Özetle 500 gr erkek tohum = 200 kg ekime hazır hibrit tohum.
Erkek tohumu nerden temin edebiliriz asıl sıkıntı bu. Çatalbaş denilen erkek tohumların dölleri erkek tohum olarak kullanılabilir mi mesela?
Önce Bir profesyonel tarafından üretilen tohumda nasıl bir verim alınabileceğini görmek lazım. Salih Abi ' den temin edeceklerimiz bu konuda yol göstermesi açısından çok faydalı olacak.
Kanunen kendi tohumumuzu üretebilmek hakkımız var. Türü ne olursa olsun ticari olarak satılmadığı sürece ihtiyacımız kadarını yetiştirebiliriz.
3 dekar tohumluk ekerek, bir dahaki yıl gereken tüm tohum ihtiyacımızı kendimizin karşılayabilmesi düşüncesi bile bu insanı mutlu etmeye yetiyor.