Zamlı benzin fiyatında büyük iddia!
Son dönemde akaryakıt ürünlerine seri halde zam geliyor.
Ham petrolün varil fiyatı 150 dolar seviyesinden küresel krizle birlikte 60 dolarlara kadar geriledi. Ancak aynı hızlı düşüş akaryakıt fiyatlarına yansımadı. O tarihlerde bu çelişkiye işaret edip, petrol fiyatlarında kriz sonrası başlayacak artışın, yeterince inmeyen, üstelik vergisi artırılan akaryakıt fiyatlarını daha da yukarılara fırlatacağı öngörüsünde bulunmuştuk. Bugün işte o süreç yaşanıyor. Benzin artık 4 lira!
Gelelim büyük iddiaya... Akaryakıt ürünleri üzerindeki yüksek vergi malum; fiyatları tepe noktalara çıkaran en önemli unsurun vergi olduğuna kuşku yok. Peki, vergi unsurunu dışarıda bıraktığımızda, ortaya çıkan fiyat gerçekten piyasa kuralları içerisinde mi oluşuyor? Konuyu bir enerji uzmanıyla konuştum. Kendisi halen devlet memuru olduğu için isminden bahsedemiyorum. Ancak iddiası son derece kritik! Şöyle diyor:
'Dışarıdan baktığınızda akaryakıt fiyatları piyasa şartları içerisinde oluşuyor gibi görünüyor. Ancak bu tezi boşa çıkaran 'ikinci fatura' gerçeği var. Şirketler, dış piyasadan satın aldıkları akaryakıtın faturasını gizleyip, daha pahalı görünen ikinci bir fatura düzenliyor. Dolayısıyla iç piyasada vergi, navlun, bayi kârı gibi unsurlarla tüketiciye yansıyacak fiyat oluşurken, düşük olan gerçek alım fiyatından değil, şişirilmiş ikinci fatura fiyatı üzerinden hesap yapılıyor.'
75 kuruş düşer!
Enerji uzmanı örnek de veriyor; 'Diyelim ki bir şirket benzini 4 liradan satın aldı. İç piyasada fiyat 6,5 lira civarında. Gerçek alım fiyatından vergi uygulansa fiyat 5,5 lirada oluşacak. Bu düşüşe izin verilmiyor, fiyatı iç piyasada 7 liraya getiren ikinci bir fatura devreye giriyor, sonuçta akaryakıtta indirim olacağına fiyat artışı yaşanıyor.' Uzman, bütün bu iddialarından sonra şu çarpıcı hesabı ortaya atıyor:
'Eğer ikinci fatura oyunu oynanmasa akaryakıt fiyatları bugünkü seviyesinden çok daha aşağıda olur. Akaryakıt şirketlerinin 1 litre benzin fiyatını yaklaşık 75 kuruş aşağı çekme marjı olduğunu düşünüyorum. Gerçek fatura iç piyasaya yansımış olsa bugün benzin 4 lira değil 3,25 lira olurdu...'
Son derece iddialı bir o kadar da çarpıcı bir görüş! 'İyi de sizin gördüğünüz bu oyunu EPDK göremiyor mu' diye sordum. Soruma aldığım yanıt, işin boyutunu daha bir net ortaya koydu. Dedi ki, 'Serbest piyasa kuralında kontratlarda gizlilik esastır. EPDK kimsenin kontratını göremez. Dolayısıyla gerçekte kimin hangi fiyattan ürün aldığını bilemez, takip edemez. Zaten işin püf noktası da bu gizliliktir.'
Yüksek vergiye dokunmadan akaryakıt fiyatlarını düşürmek isteyenlere duyurulur
http://www.bugun.com.tr/haber-detay/132120-zamli-benzin-fiyatinda-sok-iddia-haberi.aspx
Son dönemde akaryakıt ürünlerine seri halde zam geliyor.
Ham petrolün varil fiyatı 150 dolar seviyesinden küresel krizle birlikte 60 dolarlara kadar geriledi. Ancak aynı hızlı düşüş akaryakıt fiyatlarına yansımadı. O tarihlerde bu çelişkiye işaret edip, petrol fiyatlarında kriz sonrası başlayacak artışın, yeterince inmeyen, üstelik vergisi artırılan akaryakıt fiyatlarını daha da yukarılara fırlatacağı öngörüsünde bulunmuştuk. Bugün işte o süreç yaşanıyor. Benzin artık 4 lira!
Gelelim büyük iddiaya... Akaryakıt ürünleri üzerindeki yüksek vergi malum; fiyatları tepe noktalara çıkaran en önemli unsurun vergi olduğuna kuşku yok. Peki, vergi unsurunu dışarıda bıraktığımızda, ortaya çıkan fiyat gerçekten piyasa kuralları içerisinde mi oluşuyor? Konuyu bir enerji uzmanıyla konuştum. Kendisi halen devlet memuru olduğu için isminden bahsedemiyorum. Ancak iddiası son derece kritik! Şöyle diyor:
'Dışarıdan baktığınızda akaryakıt fiyatları piyasa şartları içerisinde oluşuyor gibi görünüyor. Ancak bu tezi boşa çıkaran 'ikinci fatura' gerçeği var. Şirketler, dış piyasadan satın aldıkları akaryakıtın faturasını gizleyip, daha pahalı görünen ikinci bir fatura düzenliyor. Dolayısıyla iç piyasada vergi, navlun, bayi kârı gibi unsurlarla tüketiciye yansıyacak fiyat oluşurken, düşük olan gerçek alım fiyatından değil, şişirilmiş ikinci fatura fiyatı üzerinden hesap yapılıyor.'
75 kuruş düşer!
Enerji uzmanı örnek de veriyor; 'Diyelim ki bir şirket benzini 4 liradan satın aldı. İç piyasada fiyat 6,5 lira civarında. Gerçek alım fiyatından vergi uygulansa fiyat 5,5 lirada oluşacak. Bu düşüşe izin verilmiyor, fiyatı iç piyasada 7 liraya getiren ikinci bir fatura devreye giriyor, sonuçta akaryakıtta indirim olacağına fiyat artışı yaşanıyor.' Uzman, bütün bu iddialarından sonra şu çarpıcı hesabı ortaya atıyor:
'Eğer ikinci fatura oyunu oynanmasa akaryakıt fiyatları bugünkü seviyesinden çok daha aşağıda olur. Akaryakıt şirketlerinin 1 litre benzin fiyatını yaklaşık 75 kuruş aşağı çekme marjı olduğunu düşünüyorum. Gerçek fatura iç piyasaya yansımış olsa bugün benzin 4 lira değil 3,25 lira olurdu...'
Son derece iddialı bir o kadar da çarpıcı bir görüş! 'İyi de sizin gördüğünüz bu oyunu EPDK göremiyor mu' diye sordum. Soruma aldığım yanıt, işin boyutunu daha bir net ortaya koydu. Dedi ki, 'Serbest piyasa kuralında kontratlarda gizlilik esastır. EPDK kimsenin kontratını göremez. Dolayısıyla gerçekte kimin hangi fiyattan ürün aldığını bilemez, takip edemez. Zaten işin püf noktası da bu gizliliktir.'
Yüksek vergiye dokunmadan akaryakıt fiyatlarını düşürmek isteyenlere duyurulur
http://www.bugun.com.tr/haber-detay/132120-zamli-benzin-fiyatinda-sok-iddia-haberi.aspx