nailyetek link=topic=83401.msg996073#msg996073 date=1429737878' Alıntı:
Ruhsatın ne alaka olduğuna gelirsek; bizde satışı sıkıntılı bir traktör var. 62 hp, devletin vermiş olduğu ekipman desteklemesinden yararlanamadık. Nedeni traktörümüzün olmayışı, 140 da. ı kendimize ait, 60 da. kira ÇKS kaydında, 200 da. 100 da.kira sözleşmesi yapamadığımız tarla işliyoruz. Amam çiftçi sayılmadığımız için
desteklemeli ekipman alamadık. Buna ilaveten 50 baş b.baş hayvanımız var, hiç birinde kredi kefalet falan yok.
Biz çiftçiler olarak; bu ülkeyede yeteriz ihracatta yaparız. Bürokrasi en büyük engel, geleneksel tarım yöntemleri klasik makinalar v.s. Beni ürküten esas durum siyasetin desteklemelerde etkili olması, bizim meleketimizde depolu Patoz ' a hibe desteklemesi verildi.
Orak makinası ile kendini parçalasan günde 50 da. biçersin, bunun depolu patoz ile hasatı3 gün sürer, harcanan işçilik, akaryakıt v.s. hakı b.. kunu ödemez. İhracatı bırak kendi yetmemiz hayal olur.
Ayçiçek tarımı bana uzak, piyasasını az buçuk buradan ve yem aldığım birlikten takip ediyorum. Kimi kime şikayet edecez, kooperatif başkanını devlet atamıyor biz seçiyoruz. Bu Ziraat Odasın da da aynı, damızlık sığır yetiştiricilerinde de aynı, diğer birliklerde de aynı.
Bence bir kuşak daha çifçiler yenilenmesi lazım, ben kendimi de buna dahil ediyorum, biz mahalle baskısı altında çiftçilik yapıyoruz, tabuları yıkamıyoruz.
Şimdi sorum sana; ticaret yapsan hububat üzerine, tarım ürünleri üzerine. İhracatımı kolay yaparsın, yoksa ithal edip bunu bize satmasını mı kolay yaparsın.
