Şöyle bir örnek vereyim. Bir kaç sene önce akrabamız hayvan pazarından tüysüz tavuklar aldı, yemek için. Hayvanları getirdi köye ama hayvanlarda hareket edecek güç yok. Bugün keseriz yarın keseriz diye bir kaç ay besledi. "Bunların özelliği bu, bunlar tüysüz olur" diye satılan tavuklar bildiğimiz tüylü köy tavuklarına dönüştü. Kimisi siyah oldu, kimisi kahverengi. Ayaklandılar, neredeyse köyü komple gezecekler
. Akrabaya, "tavuğu bu hale getiren her ne ise sana da az çok zararı olur" dedim. Basmışlar ilacı basmılar ilacı, hayvanı perişan etmişler. 1-2 tanesini tilki kaptı. Kalanını da akraba kesip yedi.
Broiler diye tabir edilen etlik tavuklar da neredeyse bu şekilde yetiştiriliyor. Hayvancılık programlarında broiler tavuk yetiştiriciliğini izliyorum. Hayvanlar 2 adım atıp düşüyor. Yem yemeye, su içmeye halleri kalmamış. Birbirlerini çiğniyolar, sesleri çıkmıyor. Adam işin uzmanı, ortam şöyle olacak böyle olacak diye konuşuyor. Yahu sen bu işin uzmanısın, okulunu okumuşsun, belki de veterinersin; sen bu hayvanlara sağlıklı diyor musun? Yorum yok... Zaten hayvanların sağlığıyla ilgili en ufak konuşma geçmiyor.
Ben sırf bu et, yumurta sorunu yüzünden kendim yetiştirmeyi düşünüyorum. Köydekilerin zaten tavuğu, arısı filan olmalı. Ben de köye gidebilirsem kesinlikle alacağım.
