PARA nedir?


50-100 kisiyle hersey oynar , uc dort kisi birlesip al/sat yapip hissseyi yuksektir sonra cakar kacar. Keriz silkeleme denir buna. Yapip kac kere yakalananlar var.

Viop da bist 30 endekste piyasa sakin ve derinlik azken bu yapilir. Izinli olarak yapanlara piyasa yapici denir.
 
Para Nedir ?

Para Kuruşun kırkta birine derler.
Yani;
40 Para = 1 Kuruş
100 Kuruş = 1 TL
Muhtemelen Ulu Önder Atatürk 'ün Alınan/ithal edilen traktör için; Bir Avuç Para ile aldım dediği zamanlara 40 Para ve katları kullanılıyordu.

Günümüzde ise Türk Lirası o kadar değer kaybetti ki... 25 ile 50 kuruşu saymazsak kuruş bile kullanılmaz hale geldi

Toplu alımlar, maliyeti yüksek alımlar her ne kadar TL sı ile alınıyormuş gibi gözükse de Zihinlerde Yabancı para ile içten pazarlık yapılmakta anlık satışlarda anlık çeviri yapılmakta, mal satınalınsa/satılsa bile en son mal teslimine kadar içten pazarlıklar ve/veya çeviriler sürekli değişmektedir.

Konuya değişik açıdan bilgi akışı da olsun diye yazdım.
Herkese bol kazançlar olması dileğiyle..
 
Güzel bir konu olmuş.

Para deyince Sermaye akla geliyor. Mesala bir tarım işletmesinin elde bulunması gereken sermayesi mal varlıklarının en az yüzde kaçı olmalı?

Tarım şirketi kurmanın avantajları nelerdir? Tarım işletmesinin finansmanı nasıl olmalıdır?

Para deyince bunlar aklıma geldi. Bunları okuyabileceğşmiz bir kitap varmıdır acaba
Karl Marx “Das Kapital Kritik der Politischen Ökenomie”
 
Maniplasyon duzenleme icin yapilan mudahaledir. Et pahalaninca devlet ithalati acar fiyati manipulate eder.

Spekulasyon kar amaciyla etik ve kanuni olmayan is ve mudahaledir. Piyasadan cok fazla mal alip depolayip bir sure bekleyerek fiyati yukseltip satmak gibi.

Et orneginde devlet fiyata mudahale ediyor. Ama birileri orada kayrilir ve sadece onlara ithal izni verirse, bu sefer onlar spekulasyon yapmis olur.
Bunun adı spekülasyon değil yolsuzluk olur.
 
DİJİTAL PARA

Merkez bankaları uzun süredir dijital para üzerinde çalışıyor. Bu para hem sanal hem gerçek.
Nasıl bir dijital fotoğraf çekiyorsunuz da onun görmediğiniz tarafında , piksellerinin arasında, hangi makinanın hangi modeliyle çekildiği, çekildiği zamanın saniyesine kadar tarihi bulunuyorsa, dijital parada da onu çıkaran devlet otoritesi ve kurumlarının görünmez imzaları bulunuyor.Bu da bir kod.
Maaşınız bununla ödeniyor, internetten bununla alışveriş yapıyorsunuz,markete cüzdan yerine dijital varlığınızın bulunduğu flash bellek benzeri nesneyi gösteriyorsunuz,banka hesabınızda karşılığı bulunuyor.Çok mümkün.Uzun sürmez, görürüz.Onun da enflasyonu olacak, çapraz kuru olacak,olacak çünkü adı üstünde para.

Kripto varlık çok farklı. Bir günde beşte biri gidebiliyor.İki gün önce olduğu gibi.Değerini ''inanç'' belirliyor.Bu inanç, ilerde ticaretin bu varlıklarla yapılacağı inancı.Ne kadar çok kişi bu inanca sahip olursa değeri yukarıya gidiyor, sarsılma olunca aşağıya gidiyor.Dünya ekonomisindeki olaylardan, kişilerin sözlerinden çok etkileniyor.
 
Son düzenleme:
Benim bildiğimi devlet bilmez mi :) İki aydır Türk milletinin 1 trilyon dolar parası var deyip geziyordum.
Nasıl hesapladım:
MB raporuna göre bankalarda toplam 141 milyar USD (euro ve diğerleri de dolara çevrilerek) kişisel, 70 milyar USD kurumsal döviz vardı.Bu mevduatın % 55 i idi.TL yi de usd yapınca toplamda yaklaşık 500 milyar USD bankalardaydı. Dikkat edin bu bankalarda. Yastığın altı, saksının dibi, sobanın içi (kışa gireken bazen yanlışlıkla yanıyor), kasa, kiralık kasa dahil değil. Dün açıklandı , 280 milyar dolarlık 5000 ton altında kollarda,bileklerde, sağda solda.
Vergiden kaçınmak, muhtemel mirasçıdan mal kaçırmak, servet kaçırmak (bunların hepsi gazete haberlerinden öğrendiğimiz bilgiler,şahsi olarak şahit olmuşluğumuz yok) ,yatırım, müteahhitlik hizmetleri gibi nedenlerle yurt dışına park etmiş paraları da sayarsak dediğim rakama ulaşırız.
 
Son düzenleme:
İnsanların kullanmış olduğu yeni icatları insanlık tarihine bakarsanız nasıl ortaya çıkmış? gelişmiş, kullanılmış ve insanlar tarafından yine kullanması son bulmuş görebilirisiniz.

Örneğin otomobil, insanların bundan sadece yüz küsür yıl önce icat ettiği bir yeniliktir, ilk bulan umudu kesip bir kenara terketti, hanımı ana babasının köyüne çocuklarını götürmek için kullanmasa belki daha geç farkedilecekti kullanımı, hanımı giderken yolboyu ufak bikaç arıza ilede uğraştı ve çocuklarıyla köyüne gitti geldi, icat eden gördüki işe yarayabilir, tekrar üzerine düştü biraz daha sağlamlaştırdı şirketi kurdu ve üretime geçti, insanlık yeni icadı kullanmaya başlamıştı.

Peki yeni icat oromobilin çıkmasıyla neler oldu, yeni icada ögörüler başladı, mesela fransızlar napolyondan bu yana komutanlarıyla çok övünürler, komutanları askeri gücün başındadır ve en başarılı bilgili insandır onlara göre, dolayısı ile bişey hakkında hemen fikir sorarlar ne düşünür diye, O dönemin ünlü komutanı ismini unuttum şimdi bu fransız isimleride hiç aklımda kalmaz gariptir herneyse, komutana sorarlar otomobil icat oldu ne diyorsunuz ne olur bu icat işe yararmı?O da asker ya garibim ne gördüyse onu biliyor işte, verdiği cevap şu, atlar tarih boyu insanlığın yegane ulaşım, yük nakli ve savaşların vazgeçilmez aracı olmuştur, atların yerini hiçbişey alamaz, bundan sonrada öyle kalacaktır, şeklinde tarihi bir öngörüsüzlük örneği vermiştir.

İnsanlık yeni bişey icat ettiği zaman bu gibi talihsiz öngörülerde bulunanlar olacaktırda, nitekim günümüzde atla tatile giden yok, atla ulaşım yapan yok, savaşta kullanan yok, işe giden yok atla at arabasıyla, yük taşıyan varsada eski öneminde değil çok krsal yöreşerde tek tük, haa at ortadan kalkmadı ayrı mesele, ama otomobil icat oldu üzerine teknolojisi sürekli yenilendi, tekerleği motoru direksiyonu bagajı amortisörü vs. vs... sürekli insanlık otomobil kullanmak içinde yarıştı, hiçde fransız komutanın dediği gibi atlar vazgeçilmez olmadı.

Para ilk önceleri bezden, hatta daha önce kilden tabletler bile senet olarak kullanıldı, çivi yazısı ile şu kadar altın aldım bu kadar altın şu tarihte vereceğim gibi senetler, evet para bir senettir. Nooldu daha sonraları metalden kesildi derken kağıt para, kaydi para, derken elektronik kaydi para ve en son cripto para.

Cripto paranın icadı diğerlerinden farklı tarafı var aslında, arkasında para politikası olmayan para olarak icat edildi, günümüzde insanların çoğunluğu bu tarafını es geçerek bu icat için öngörülerde bulunduğunu söyleyebiliriz, zaten bir icat çıktığında otomobil örneğinde olduğu gibi, hemen insanlığın tümü kullanıma geçemez, gelişim hemen olmaz, bu doğal olarak böyledir ve kullanım gelişim 10 yıl sonra farklı, 100 yıl sonra daha farklı olacaktır.

İçten yanmalı motorları olan otomobiller icat oldu gelişti kullanımı yaygınlaştı ve nihayetinde fosil yakıtların tükenmesiyle yaygın kullanımın son bulacağı garanti, fosil yakıtlar sonsuz değil, yani icat oldu gelişti ve yerini başka bir icada bırakmak zorunda, elektirklisi olabilir görünüyor, bişey doğar büyür ölür, sonsuza kadar sürmez, bezden yada kilden para senet kullanıldı bitti yerine başkası kullanıldı gibi..

Arkasında para politikası olan paralar günümüzde kullanılıyor, yeni icat cripto para ise para politikası olmadan kullanılması için üretildi, insanlık bunu icat etti kullanmaya başlayacak, dahada gelişecek ve kullanımı yaygınlaşacak, en son oda başka bir icatla kullanımı bitecek, doğacak büyüyecek gelişecek ve miadını doldurduktan sonra ölecek kullanımı bitecek, bunların hepsinin belirli zaman aralığında her aşamasında farklı hızda gelişen bir süreç içinde olması beklenmeli, normal olan beklenti budur.

Peki cripto para icat oldu hangi aşamada şu anda? önemli soru bu aslında, henüz doğmadı, insan hayatındaki doğar büyür gelişir ölür sürecine benzetirsek, doğum aşaması gerçekleşmedi, henüz ana karnında gelişiminde demek daha mantıklı. Öyle ise bu aşamalarda öngörüde bulunmak için prof yada çok bilgili fransız komutan örneğinde olduğu gibi piyasanın önde gelen üniversitelerinde bilmem kim olmanız yetmez, yada varsa böyle birileri dedikleri söyledikleri yüzde yüz tutmayacaktır, kim otomobil icat olduğunda otomobilin bugünlerini öngörebildiki zaten, doğruyu gören bilen vardıda insanlığın niye haberi olmadı bu zatı muhteremden?

Cripto para icat oldu gerçeğine bakarsak, icat olmasındaki temel amaç farklı, evet yine para olarak kulanılması için icat oldu ama tabikide günümüz para politikası olan paralardan farklı özelliği dikkate alınması gerekir, insanlığın genelinin her gün kullandığı paranın bir politika ile değerininin belirlendiğinden haberi bile yok, nitekim insanlık cirpto parayı temel özelliğini dikkate alarak kullanmayı düşündüyse ihtiyaç duydu demekki ve bunuda başaracaktır, otomobile binince deh demeyen insanlık gazlamaya başladı misal, öğrenmeden olmaz, gazdan benzine motorine geçti yakıtı ama hala pedalın ismi gaz kaldı gazlamaya devam ediyor, nasıl öğrendiyse öyle gidiyor çoğunluk, günümüz paralarıda insanlık nasıl öğrendiyse öyle gidiyor kullanımı, değişimin olabileceği ihtimalini dahi çok insan düşünmüyor bile.

Cripto paralarında kullanımında nasıl bir gelişmenin olacağını ancak insanlar kullana kullana görecek, kaldıki kullanmak için icat edilmiş ve bunun için canatan uğraşan bir sürü insan varken, teknolojinin ve tüm bu gelişmelerin durmasını gerilemesini beklemek ne kadar doğru olur.

Demem oki, kendini hiç geliştirmeyen hayatında otomobil sahibi olamadan ve hatta kullanmadan ölüp giden binlerce milyonlarca insan oldu son yüzyılda, çok sayıda insanda otomobili geliştirmek için çalıştı uğraştı, bulduğu geliştirdiği her ne ise hep kazandı, aynı şey yeni icat olan herşey için geçerlidir, günümüzde icat olmuş ve sürekli gelişmekte olan teknolojik ürünler zaten böyle davranışların ürünüdür, oturup ahkam kesenlerin yaptığı şeyler değildir, süreklide gelişime açıktır.
 
Son düzenleme:
1971'e kadar ABD doları 1 ons altın=35$ üzerinden altına sabitlenmiş, öteki bütün ulusal paralar da belirli oranlar üzerinden Dolara sabitlenmiştir. Başka bir deyişle Bretton Woods sisteminde bütün paralar Dolara, Dolar ise altına endekslidir

Pekiyi bu gün ABD doları 1 ons altın=35$ mı ? Yada mevcut Hazine altını : Ons Altın = .....Ons Altın X 35$ = ? Bu basit çarpma işlemini kim yapabilir ? Hiç kimse.. Neden? Çünkü eşitsizliği karşılıksız basılan dolar bozuyor.. Bu gün ABD'nin tedavülde olduğu sekiz trilyon doları var olduğu söyleniyor. Pekiyi o zaman sonuç ne oluyor ? Rakamın sağında bol sıfır olan rakamlar, o halde bu nasıl oluyor da diğer paralar arasında değer kaybetmiyor? Her kesim boş bir kağıt, imzalanmış protokol veya senet gibi algılayıp buna rağmen nasıl olsa piyasası var kanaati (Görünüşe göre mücbir sebep) alınarak/satılarak boşun yani sıfırın gerisini dolu zannederek doların piyasa yapmasına sebebiyet veriyor.

Pekiyi, Şifreler, (Şifre Fransızca Gizli haberleşmeye yarayan işaretlerin tümü), Kriptolar ( Kripto Siyasi inancını gizleyen kimse Saklı yazı ). . yani SIR'lar (Sır: Aynaların arkasına ve kaplama metal eşyanın yüzüne sürülen ince tabaka. SIR: Aklın erişemediği, açıklanamayan veya çözülemeyen şey, giz, gizem)
Her ne sebeple olursa olsun, isminin de değişik olması hiç önemli değil, önemli olan değer verdiğin ödeme vasıtasının, Devletin neresinde ? Hazinesin demi ? Vergisi var mı ? Yoksa Muaf mı ? Hangi emtia ile ilişkilendirilmiş ? Arkasında hangi devlet yada devletler var ? Yarın bir gün I.,II, dünya savaşı vb durumlarda ne olur ?

Bir devlet yok olurken hazinesindeki altına bakılır, mevcut tedavülde olan paralar artık müsvedde bile değildir. Konu ile ilgili tam olarak olmasa da değişik bir şekilde kaleme alan

Mısırlı bir yazarın görüşleri;


Devam eden savaş/savaşlar


2012 yılı öncesinde, faiz %7,5 idi. Yani ABD’li Rothschild ya da Rockafeller aileleri


Bazıları bana ‘’yanlış okuyorsun’’ diyor, onlar da Kahire’yi doğru okuyamıyor. Yabancı dili eksik okumak bir eksiklik değil


Her neyse, bu aileler Türkiye’ye parasını getiriyor Türkiye de bunlara yıllık %7,5 faiz veriyordu. Türkiye’nin bu tarzı tefecilere ‘’faiz’’ adı altında ödediği cizye, %7,5 civarıydı. Ta ki, 2014 senesine kadar. Bu yıla dikkat edin; Mısır’da Mursi’ye darbesi yapıldı. Bu yıl, Tunus’ta İslami arka planlı En Nahta Partisi düşürüldü. Bu yıl, İran’lı Şii milisler, Yemen başkenti Sanaa’yı ele geçirdi ve katliama başladı.Suriye devrimine karşı saldırı başladı. Körfez istihbaratları Suriye’li muhaliflerin bütün sırlarını Rusya’ya teslim etti. Ve Rus ordusu Suriye’de Müslüman kıyımına başladı. Suriye’li muhaliflerin Beşşar’ın sarayını basmasına sadece 5 km kalmıştı. Bakın 2013 ve bu yılda İslam Aleminde büyük değişimlere başladı. Hatta Hafter darbesi de 2014’te oldu. Yani bu aylarda Libya’da darbe oldu ve iç savaş başladı.


Türkiye’de bu dönem darbe yapılacak, Türk hükümeti evine gönderilip, efendiler tarafından yeni hükümet getirilecekti. Ve Gezi Park eylemleri başlatıldı. Gezi Parkı, Taksim’de bir meydan, Mısır’daki Tahrir gibi,

‘’Gezi Parkı Olayları’’ bu dönemde Türkiye, kendisine darbe yapılmaması karşılığında, ödediği cizyeyi artırmaya başladı. Ve cizye yaklaşık %10’a çıktı, eskiden %7,5 idi. Artık ABD’li zengin aileleri Türkiye’deki paraları için daha fazla alıyordu. Ve Türk hükümetinin ödediği cizye, 2017’ye kadar bu ayarda devam etti.


2016 sonunda, askeri darbe oldu, 2017’de Türkiye, yönetimini değiştirdi, başkanlık sistemine geçti. Başkanlık sistemi Türklere, kendi işlerini yönetme fırsatını verdi. ABD, Rusya, İngiltere vs. Başkanlık sistemi ile yönetiliyor. İngiltere kraliçesinin yetkileri sınırsız, ordu, yargı, yasama vs. hepsi elinde. You Tube ‘’Sabır Meşhur İngiltere Kraliçesinin Yetkileri’’ yazınca seyredin. İngiltere hükümetinin belgelerine göre hazırladım. İngiltere’nin anayasası yok, çünkü yazsalar dünya şok olur. Millet görecek ki, İngiltere Kraliçesi haşa haşa yeryüzündeki Allah gibi. İnsanlar ‘’ Ne bu iş’’ diye sormasın diye anayasa yazmıyorlar. ABD ne zaman bir devleti işgal etse, parlamenter sistemi getirir. Almanya, İtalya, Irak, Japonya ve Afganistan’ı işgal etti. Hepsi de parlamenter sistemi kurdu. Türkiye’de, askeri darbelerle yenilip diz çöktürüldükçe (Menderes ve sonrası) ABD Türkiye’yi hep parlamenter sisteminde tuttu. Erdoğan bu itaati kırdı, baş kaldırdı ve başkanlık sistemini getirdi. Türkiye bu siyasi bağımsızlığına susmaları için cizyeyi biraz daha artırdı. Yani bir nevi pazarlık gibi. 2018’de bu cizye %20’ye vardı, hatta %24’e kadar da çıktı. Bir müddet sonra Türkiye cizye miktarını düşürdü ‘’ fazla ödemeyeceğim’’ dedi. 2019’dan itibaren cizye miktarını düşürmeye başladı. Hatta %11 seviyesine indirdi. Sonra sıkıntılar oldu, cizye miktarı tekrar yükseldi. Tabi bu paranın ödenmesi mecburi, yoksa krizler, dolar havalelerinde vs. sıkıntı çıkarıyorlar. Bunun ödenmesi keyfi değil yani. ABD dostu ya da düşmanı olman da bir şeyi değiştirmiyor, mutlaka ödeyeceksin. Neyse, Türkiye cizyeyi yeniden artırdı, %19 civarı yaptı. Ama burada, korona krizi çıktı. Korona kriziyle ne oldu ? ABD’deki lobi ‘’cizyeni öde’’ diyor ‘’Ben sana 100 milyar dolar verdim 120 milyar dolar ödeyeceksin’’ ama Türkiye’de korona sürecinde, turizm, hava alanları, hava yolları, limanlar, sanayi, ihracat vs. durdu. Diğer ülkeler gibi Türkiye’de de ekonomi yarı durmuş vaziyetteydi. Zarar etti. Tıpkı bankadan 100 bin dolar kredi çektin, ama çalışmadın evde oturdun. Korona her yeri kapattı. Ama banka bunu dinlemez bir sonra, 120 bin dolarını ister. Bankaya ‘’Al 100 bin dolarını’’ desen kabul etmez ‘’faiz de vereceksin’’ der. Burada banka, ABD’deki zengin aileler lobisi oluyor. Şimdi Erdoğan ‘’ Paranızı alın, cizye ödemeyeceğiz, ekonomi durdu’’ diyor.

Burada Türkiye devleti olarak, iki şeyden birine mecbur ya bu savaşa girecek ya da 1-2 sene içinde iflasını ilan edecek. Ben de bu bankalara %25 ile 100 bin dolar kredi alsam, 4 sene sonra 100 bine karşılık 200 bin dolar ödeyeceğim, neyin varsa satıp iflasımı ilan etmem lazım, derim ki; ‘’Hayır, şimdiden paranı al, para da almıyorum, faiz de vermiyorum’’ bu Erdoğan’dan bağımsız bir kural, başta o ya da başkası, kim olsa aynı, sen bir cizye ödeyeceksin. Kornanın da bahanesiyle Türkiye, ‘’cizye ödemeyeceğim ekonomime zarar’’ diyor. İşte Erdoğan’ın, ‘’faiz, cizye ödemeyecek kadar indireceğim’’ ısrarının sırrı bu. Cizyeden kastım faiz o yüzden Erdoğan mecbur demiştim, bu ıztırarı bir savaş ya girip bu savaşı kazanacaksın ya da iki, iç, dört sene sonra iflasını çekeceksin.


Türkiye ya da diğer ülkeler, ABD’de aslında iflasın eşiğinde, büyük bir felaket var.


Şimdi, gelelim cizyenin nasıl ödendiğine ABD’de faiz %3 ve daha az, Avrupa ülkelerinde, sıfır ya da çok düşük oranlar. Rothschil ya da Rockafeller gibi dev aileler, 100 milyar doları bankasında tutsa yıllık %3 alacak onlar da paralarını Türkiye’deki bankaya getiriyorlar ve ‘’ sana 100 milyar dolar verdim, gelecek sene mesela 120 milyar dolar alırım’’ diyor, işte böyle, anladık mı ? ödeyenler de biz fakirleriz.
Kimler ABD’ye cizye ödüyor ? mesela Arjantin, Mısır, Fas, Çin, Hind vs. herkes cizye ödüyor. Ama ülkeden ülkeye cizyenin şekli değişiyor, nasıl mı ? Türkiye cizyeyi, faiz adı altında ödüyor. Çin ABD borç kağıtlarını satın alarak ödüyor. Mesela Çin, 1000 milyar dolardan fazla hazine bonosu satın aldı. Ama asla tahsil edemez ve edemeyecek. ABD sana bir mahkeme açar, birkaç da yaptırım uygular görürsün parayı. Mısır’da kral Faruk zamanında, İngiltere’den borç senetlerini satın alıyordu. Yani yalınayak çiftçiler ülkesi Mısır, zavallı İngiltere’ye borç veriyordu. Suud’da ABD’ye cizye ödüyor, 1000 milyar dolarlık ABD senedi satın aldı, yani trilyon dolar şimdi ABD, 11 Eylül kurbanlarına tazminat ödeme kanunu çıkarttı. Suud’a ‘’11 Eylül’den sen mesulsün’’ dedi. Suud’da ‘’Vallahi ben İslam ile senden çok savaşıyorum’’ dedi. ABD ise ‘’ Anlamam, ödeyeceksin’’ dedi. Kanun, ABD’deki mallara el koyma yetkisi veriyor. Sen sözde ABD’ye borç veriyorsun ama alamazsın, bir şekilde silecek. Herkes cizye ödüyor, anladınız mı ? Çeşit çeşit cizye ödeme yolu var. Mesela Suud ya da Katar’dan dolar ile gaz alacaksın, önce gidip ABD’den dolar satın aşıyorsun, bu komisyon da cizye. Faiz cizye, hazine senedi cizye, vs vs vs Çin, Rusya, Türkiye vs. hepsi ödüyor. Ben den ödüyoruz. Elektrikte bile cizye var mesela. Neyse, bunlar ‘’faiz adı altında’’ cizye ödeyen devletler. ABD borç senedi satın alarak açıktan cizye ödeyen devletler hariç bakın Arjantin’de faiz oranı %57 bu, Arjantin milleti perişan demektir. Surinam %25, Türkiye %24, tabi Erdoğan’ın baskısıyla bugün Türkiye %14 cizye ödüyor. Venezüella %22, Haiti %20, İran %18, Ukrayna %18


Mısır, biz Mısır’lılar %17 cizye ödüyoruz, söz de dinlememize rağmen, darbesi Sisi, ABD’nin her istediğini yapar, ama yine de %17 cizyesini öder. Artık biz Akdeniz’deki doğalgazı ve petrolümüzü de ABD-İngiliz şirketlerine cizye olarak veriyoruz. Türkiye faiz olarak cizye ödüyor ama doğal varlıklarından vermiyor. Ama biz hem faiz hem doğalgaz petrol vs. veriyoruz. Daha önce İsrail’e gaz verdik yine veriyoruz, ne zaman bir gaz bulsak ABD, İspanya, İngiltere vs gelip alıyor, hatta Ürdün’e bile verdik. Ürdün’ün gazı yok, ABD Mübarek’i arayıp ‘’Ürdün’e gaz verin’’ derdi, bizde Ürdün’ verirdik. İsrail, Yunan vs kime doğal gaz lazımsa bizden giderdi. Bunların hepsi cizye olarak ödenirdi. Para yetmez, ekstra vergi çıkarılır, kendi evinin önünde arabanı park etme vergisi, yoldan geçme vergisi, arabaya radyo taktıysan refah/keyif vergisi, binalara ruhsat vergisi, hatta eski evini yıkacaksan yıkım vergisi, hatta dün ‘’Mısır’ı terk etme vergisi’’ çıkarttılar. Mısırlı, hayatından yılmış ülkeyi terk ediyor, ‘’Bir vergi daha ver’’ diyorlar. Dışarıdaki Mısır’lı ülkesine dönecek, ondan zaten alıyorlar. Ölüyorsun, o da vergiyle, ne acı bir hal ve burada da İslam’ın yüceliği görünüyor. İslam’da cizye var ama, boşa değil. Askerlikten muaftır, ama asker, polis ve yargı hizmetlerinden de yararlanır. Yani devler Hristiyan, Yahudi ya da Hindu’ya hizmet eder, ama ABD bizden cizye aldığı halde, polisi yargı vs. hizmeti vermiyor. ABD’nin benden cizye almasını anlayabiliyorum, gasp da olsa olabilir ama en azından, ABD’ye girmemize izin ver ABD’de yaşayalım. ABD polis ve askerlerin himayesinden ve ABD hizmetlerinden faydalanayım, cizyemi ödüyorum, siyasi haklardan mahrumum, seçim vs yapılmasına zaten izin vermiyorsun. ABD’yi hiç görmeden, hiç gitmeden cizye ödüyorsun. ABD ordu ve yargısının himayesinden, Amerikan haklarından vs. mahrumsun. ‘’Cizyeni Öde ve Sus’’ Cizye her halükârda ödeyeceğiz de neyin karşılığı ? Cizye, bütün dünyada geçerli bir kanun. Kuran’ın bütün kanunları, dünyanın bütün ülkelerinde uygulanır, isimler değişir ama bunların aldığı cizye, karşılıksız.

İslam’da vergi, eldeki paraya, o da %2,5 Türkiye’nin bu vergileri azaltma siyaseti doğru, daha da azaltmalı ki İslam’a yaklaşsın, ekonomiyi canlandırsın
 

1971'e kadar ABD doları 1 ons altın=35$ üzerinden altına sabitlenmiş, öteki bütün ulusal paralar da belirli oranlar üzerinden Dolara sabitlenmiştir. Başka bir deyişle Bretton Woods sisteminde bütün paralar Dolara, Dolar ise altına endekslidir

Her ne sebeple olursa olsun, isminin de değişik olması hiç önemli değil, önemli olan değer verdiğin ödeme vasıtasının, Devletin neresinde ? Hazinesin demi ? Vergisi var mı ? Yoksa Muaf mı ? Hangi emtia ile ilişkilendirilmiş ? Arkasında hangi devlet yada devletler var ? Yarın bir gün I.,II, dünya savaşı vb durumlarda ne olur ?

Bir devlet yok olurken hazinesindeki altına bakılır, mevcut tedavülde olan paralar artık müsvedde bile değildir. Konu ile ilgili tam olarak olmasa da değişik bir şekilde kaleme alan

Mısırlı bir yazarın görüşleri;


Devam eden savaş/savaşlar


2012 yılı öncesinde, faiz %7,5 idi. Yani ABD’li Rothschild ya da Rockafeller aileleri
İslam’da vergi, eldeki paraya, o da %2,5 Türkiye’nin bu vergileri azaltma siyaseti doğru, daha da azaltmalı ki İslam’a yaklaşsın, ekonomiyi canlandırsı

Herkes bakış açısına göre görüşünü yazar, sayın @FatihÖZHAN ve alıntı yaptığı mısırlı yazarda değerlendirmiş.
Artık paranın arkasında emtia ya da kıymetli maden yok.Merkez bankalarının imzası ve çıkaran devletin garantisi var.Bunlar gittiği anda para gerçekten kağıt oluyor, çarlık rusyasının balya balya rubleleri gibi. Paraların biribirlerine göre değer oranlamasını, çıkaran devletlerinin mali durumları belirliyor.Mali durumu iyi olan (cari fazla veren, milli gelirine göre borcu çok az olan ya da hiç olmayan, yeraltı doğal varlıkları ya da turistik gelirleri çok olan ) ülkelerin parası kuvvetli oluyor.
 
Son düzenleme:
Yerine Bitcoin benzeri para gelirse tum hesaplar Amerika kontrolune gecer mi? Her harcadigindan, yaptigindan haberleri olur mu?
Sorular bitmez, lakin insanoğlu mükemmele asla ulaşamaz, bunu bir üstteki zeitgeist videosundada vurguluyorlar, fakat cripto para en güvenilir ve gizlilik yönü en kuvvetli finansal varlık olarak tanımlanıyor, korunması kişilerin kendi sorumluluğunda.Her harcadığın blok zincirde kayıtlı oluyor zaten şeffaftır ama neye harcadın ondan haberi olmuyor, kayıtlar tutuluyor, herkes tarafından görülebilir takipedilebilir zaten, ABD nin yada başka bir gücün ayrıca kontrolü ele geçirmesine gerek yok.
 
Ben bir tahminimi daha yazayım.Bizde de dahil paralar dijital para ( kod ) haline gelince (dijital varlık demiyorum onlar para değil) ,kimlik ve bununla eşleştirilmiş mali bilgilerimiz bir çip halinde örneğin sol el bileği cilt altına küçük bir operasyonla konulacak.Maaşınız dijital kod olarak bankadaki hesabınıza yatırıldığı anda çipe de eklenmiş olacak.Harcama yapacağınız zaman sol el bileğinizin iç tarafını çip okuyucuya göstereceksiniz.Onaylama kolay.Çipinizle eşleştirilmiş parmak izinizi iz okuyucuya,ya da çipinizle eşleştirilmiş retina kodu için özel yere bakmanız yeterli.

Bu arada ,bazı dijital varlıklar ile ilgili güncel iki haberi ekliyorum.Yatırım yap-yapma tavsiyesi değildir.

Nasıl ve ne cins koyunsa bu ? Yemesi, içmesi, aşısı,ilacı, çoban masrafı yok.Sadece etleniyor, yalnız durduğu yerde bu et nerden geliyor o belli değil.
 

Resimler ve ekler

  • kod.png
    kod.png
    108.2 KB · Görüntüleme: 15
  • kod2.png
    kod2.png
    713.8 KB · Görüntüleme: 15
BITCOIN akıbeti ile ilgili olarak takip eden var mı ?
Şu an düşüşte ....

Evet piyasalara bakıyorum, Putinin Rusyasında merkez bankası coinleri yasaklamayı teklif etmiş, Rusya ve Kazakistan coin işleri dünyada önde gelen ülkelerden, bu iki ülkeyide yasaklayablir putin diyorlar. düşüşleri buna bağlayanlar var.

Bitcoin almıyorum henüz oturmuş bişey yok fiyat dalgalanmaları yüksek, kimseyede al alma diyemem, fakat almış olduğum TETHER zırnık düşmedi hatta dolar çıktıkça oda yükseliyor sıkıntı yok, dolara endeksli coindir, dolar alacağıma TETHER almanın mutluluğu var bende. :)

AMARİKA nın bastığı doları alacağıma TETHER alırım her daim.
 

Ege Cansen iktisatçıdır, iktisat bilimi onun bildiği ve yaptığı en iyi iş, kıtlık bilimide denir onun mesleğine,

Fakat Cansen teknoloji geliştiren ve teknolojik ürünler hakkında bir ilim yapmışlığını hiç hatırlamıyorum, olaya sadece para piyasaları gözüyle bakan birisi gibi bakmış, paradan para kazanma meraklılarını örnek vermeside bunu gösteriyor, yani piyasa mantığı yürütmüş, piyasa mantığıyla teknolojinin yeniliğini vede cripto paranın asıl icad edilme amacını es geçerek yorumlar yapmış tespitte bulunmuş, her ne dediyse yüzde yüz tutmayacaktır.

Yukarıdaki yazımda bir paragrafta bahsetmiştim, bu tip öngörülerde bulunanlar ( prof yada piyasanın önde gelen üniversitelerinde bilmem kimler kimler) olacaktır diye, o paragrafı aşağıya alıntılıyorum.

Peki cripto para icat oldu hangi aşamada şu anda? önemli soru bu aslında, henüz doğmadı, insan hayatındaki doğar büyür gelişir ölür sürecine benzetirsek, doğum aşaması gerçekleşmedi, henüz ana karnında gelişiminde demek daha mantıklı. Öyle ise bu aşamalarda öngörüde bulunmak için prof yada çok bilgili fransız komutan örneğinde olduğu gibi piyasanın önde gelen üniversitelerinde bilmem kim olmanız yetmez, yada varsa böyle birileri dedikleri söyledikleri yüzde yüz tutmayacaktır, kim otomobil icat olduğunda otomobilin bugünlerini öngörebildiki zaten, doğruyu gören bilen vardıda insanlığın niye haberi olmadı bu zatı muhteremden?
 
Son düzenleme:
Memlekette enflasyonun sorumlusu tarım ürünü üretenlermiş gibi tarımsal üretim kısmına fiyat baskısı var.Fiyat baskısı,câri dış açığı büyük boyutta olan bir ülkede,câri açığı daha da büyütmek pahasına başka ülkelerden dövizle tarım ürünü ithal edilerek yapılıyor.Tarım üreticisinin sırtından enflasyonla mücadele edilmek istenmektedir.Bunun işe yaramadığı,son iki yılda buğday ve mısır artmadığı halde et,süt,yoğurt,makarna,ekmek,simit fiyatlarındaki yaklaşık yüzde ikiyüz artışlardan kolayca anlaşılmaktadır.Bunu çocuk bile anlar,ekonomist olmaya gerek yoktur.İki yıl önceki fiyatlarla iki yıllık enflasyonu yüklenip üçüncü yılın tarımsal üretiminin hangi işletme sermayesi ile yapılabileceğini, aklı başında bir ekonomist anlatsında anlayalım.

İlginç bir yazı, enflasyonun önemli bir oranda nereden beslendiğini açıklamaya çalışıyor.




 

Benzer Konular


Hakkımızda

TrakKulüp, içinde 100.000'den fazla konuyu, 1.300.000'den fazla mesajı barındıran Türkiye'nin ilk ve en büyük traktör, tarım ekipmanları ve çiftçilik paylaşım sitesidir. 86.000 üyemiz gibi sizi de aramızda görmek isteriz.
Üst Alt