Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), "Gelecek Tarımda" başlıklı MÜSİAD Tarım Zirvesi düzenledi. Etkinliğe; MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider ve Adana'dan pek çok bürokrat katıldı. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci de zirveye telefon bağlantısıyla hitap etti.
MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı:
"Tarımın geleceğine Y ve Z Kuşağı’nın yön vereceğini unutmamalıyız. Bu alanda yüksek bir başarıya ulaşabilmenin sırrı ise genç kitleyi tarıma yöneltebilmekten geçiyor. Yatay ve dikey ölçekte bilinçli tarım seferberliğini hayata geçirmek zorundayız. Çünkü bu teknolojilere çok daha yatkın ve vâkıflar. İşin zor ve kıymetli yanı ise yerli ve milli yazılımlar gerçekleştirmek. Bu konuda son derece kabiliyetli ve donanımlı bir nesle sahibiz."
"İçinde bulunduğumuz süreçte küresel ısınma ve bölgesel çatışmalar dünyamızı olumsuz yönde etkiledi. Yaşanan gelişmelerin tarımsal çerçevede neler getireceği ise henüz öngörülebilir değil. Fakat ülkemiz atılacak doğru adımlar ile bu krizi fırsata çevirecek durumdadır. Bu nedenle dünyada tarım, gıda ve hayvancılık konularında başarılı ülkeler, bu alandaki gelişmeleri nasıl değerlendiriyor iyi analiz etmemiz gerektiğine inanıyoruz. Tarım Bakanlığına bağlı araştırma enstitülerinin çalışmaları ve yetkinlikleri bu çerçevede güncellenmelidir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu gibi benzer bir oluşum da tarım alanında kurulmalıdır. Başka bir deyişle 'Tarım Piyasası Düzenleme Kurulu' kurulması elzemdir. Net bir şekilde ifade ediyoruz ki; tarımsal politikalar kısa vadede değişmemeli ve siyasetten arındırılmalıdır. Tarım politikalarına ilişkin yasalar uzun vadeli olmalıdır. Dünyanın her ülkesinde çiftçiler destekleniyor, ülkemizde de bu desteklerin yeterli düzeyde olduğunu biliyoruz. Fakat destek politikaları daha da sadeleşmeli, ulaşılabilir olmalı ve de en önemlisi, bu destekler arazi yerine ürüne verilmeli ve direkt çiftçinin maliyetlerine yönelik şekillenmelidir."
MÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık Sektör Kurulu Başkanı Cemal Özen:
"Tarım risk barındırır, belirsizlik barındırır ve zor bir alandır. Maliyetlerin yüksekliğini göz önünde bulundurduğumuzda çiftçi bu riski alamıyor ve üretimden vazgeçiyor. Bu nedenle çiftçinin üretim riskini minimize edecek politikalarımız olmalıdır. Ekim aşamasında taban fiyat açıklanmalı ki çiftçi maliyetini ve karlılığını hesaplayabilmiş olur. Sözleşmeli tarım desteklenmeli, özellikle sözleşmeli tarım konusunda yasal düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Eğitimini tamamlamış iş bulmakta zorlanan ziraat mühendislerimizin her birine 2-3 köy sorumluluk verilmeli, bu modelle üreticiyi neyi nasıl daha verimli üreteceği konusunda bilinçlendirmiş oluruz. Tarımda yaş ortalaması 55 seviyelerindedir. Gençlere tarım sevdirilmeli; özellikle tarımla uğraşan gençlere 'girişimci' denilmelidir. Tarım liseleri kurulmalıdır ve özellikle devlet ve özel vakıflar tarafından en kısa zamanda 2-3 tarım üniversitesi açılmalıdır."
MÜSİAD Adana Şube Başkanı Burhan Kavak:
"Tarım ve hayvancılıkta üretimi artırabilmenin en etkin yollarından biri köyden şehre göçü önlemektir. Bugün köy çiftçiliği azalıyor. Gençler, köyünde bitki veya hayvan yetiştirerek daha fazla kazanabilecekken şehirde asgari ücrete razı olmak zorunda kalıyor. Bu olumsuz döngüyü kırabilmek için köyde üreticiliği teşviklendirmenin şart olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede köyünde tarım ve hayvancılıkla uğraşan bireylerin Bağ-Kur primlerinin tamamını ya da büyük bölümünü, köylerde kurulacak tarımsal işletmelerde çalışanların sigorta primlerinin önemli bölümünü devletin ödemesi modelinin yarar sağlayacağını düşünüyoruz. Bu çerçevede Adana’nın pilot il olarak değerlendirilerek Türkiye’ye model olmasını öneriyoruz" dediler.
MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı:
"Tarımın geleceğine Y ve Z Kuşağı’nın yön vereceğini unutmamalıyız. Bu alanda yüksek bir başarıya ulaşabilmenin sırrı ise genç kitleyi tarıma yöneltebilmekten geçiyor. Yatay ve dikey ölçekte bilinçli tarım seferberliğini hayata geçirmek zorundayız. Çünkü bu teknolojilere çok daha yatkın ve vâkıflar. İşin zor ve kıymetli yanı ise yerli ve milli yazılımlar gerçekleştirmek. Bu konuda son derece kabiliyetli ve donanımlı bir nesle sahibiz."
"İçinde bulunduğumuz süreçte küresel ısınma ve bölgesel çatışmalar dünyamızı olumsuz yönde etkiledi. Yaşanan gelişmelerin tarımsal çerçevede neler getireceği ise henüz öngörülebilir değil. Fakat ülkemiz atılacak doğru adımlar ile bu krizi fırsata çevirecek durumdadır. Bu nedenle dünyada tarım, gıda ve hayvancılık konularında başarılı ülkeler, bu alandaki gelişmeleri nasıl değerlendiriyor iyi analiz etmemiz gerektiğine inanıyoruz. Tarım Bakanlığına bağlı araştırma enstitülerinin çalışmaları ve yetkinlikleri bu çerçevede güncellenmelidir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu gibi benzer bir oluşum da tarım alanında kurulmalıdır. Başka bir deyişle 'Tarım Piyasası Düzenleme Kurulu' kurulması elzemdir. Net bir şekilde ifade ediyoruz ki; tarımsal politikalar kısa vadede değişmemeli ve siyasetten arındırılmalıdır. Tarım politikalarına ilişkin yasalar uzun vadeli olmalıdır. Dünyanın her ülkesinde çiftçiler destekleniyor, ülkemizde de bu desteklerin yeterli düzeyde olduğunu biliyoruz. Fakat destek politikaları daha da sadeleşmeli, ulaşılabilir olmalı ve de en önemlisi, bu destekler arazi yerine ürüne verilmeli ve direkt çiftçinin maliyetlerine yönelik şekillenmelidir."
MÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık Sektör Kurulu Başkanı Cemal Özen:
"Tarım risk barındırır, belirsizlik barındırır ve zor bir alandır. Maliyetlerin yüksekliğini göz önünde bulundurduğumuzda çiftçi bu riski alamıyor ve üretimden vazgeçiyor. Bu nedenle çiftçinin üretim riskini minimize edecek politikalarımız olmalıdır. Ekim aşamasında taban fiyat açıklanmalı ki çiftçi maliyetini ve karlılığını hesaplayabilmiş olur. Sözleşmeli tarım desteklenmeli, özellikle sözleşmeli tarım konusunda yasal düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Eğitimini tamamlamış iş bulmakta zorlanan ziraat mühendislerimizin her birine 2-3 köy sorumluluk verilmeli, bu modelle üreticiyi neyi nasıl daha verimli üreteceği konusunda bilinçlendirmiş oluruz. Tarımda yaş ortalaması 55 seviyelerindedir. Gençlere tarım sevdirilmeli; özellikle tarımla uğraşan gençlere 'girişimci' denilmelidir. Tarım liseleri kurulmalıdır ve özellikle devlet ve özel vakıflar tarafından en kısa zamanda 2-3 tarım üniversitesi açılmalıdır."
MÜSİAD Adana Şube Başkanı Burhan Kavak:
"Tarım ve hayvancılıkta üretimi artırabilmenin en etkin yollarından biri köyden şehre göçü önlemektir. Bugün köy çiftçiliği azalıyor. Gençler, köyünde bitki veya hayvan yetiştirerek daha fazla kazanabilecekken şehirde asgari ücrete razı olmak zorunda kalıyor. Bu olumsuz döngüyü kırabilmek için köyde üreticiliği teşviklendirmenin şart olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede köyünde tarım ve hayvancılıkla uğraşan bireylerin Bağ-Kur primlerinin tamamını ya da büyük bölümünü, köylerde kurulacak tarımsal işletmelerde çalışanların sigorta primlerinin önemli bölümünü devletin ödemesi modelinin yarar sağlayacağını düşünüyoruz. Bu çerçevede Adana’nın pilot il olarak değerlendirilerek Türkiye’ye model olmasını öneriyoruz" dediler.