İhanet? Salaklık? Beceriksizlik? Fakirlik?


Sahibinden de gezerken bu resimleri topladım. Yetiştiricilerini tebrik eder devamını dilerim. Ancak büyük bir ümitsizlik ve hüzne itti beni bu resimler. Böyle mera havzaları olan bir ülke nasıl dışa bağımlı asalak hale gelir?. Nasıl birden fazla türü olmaz? Batıda doğduğuma pişman oldum resmen. Ama doğuda da sahip olduğum refaha ulaşamazdım belkide. Peki şimdi yaş 40 merası bol bir yere göç etsem et cinsi damızlık yapsam ? Zorrr. O zaman ithalata devam.



IMG_6567.JPGIMG_6566.JPGIMG_6561.JPG
 
Meranın ot verimi
Meranin yil icindeki yesil kalma süresi
Meranin aldığı yağış miktari
Meracilik yapan üreticinin kazanci
Bu gibi seyleride kiyaslamak gerek

Nisana doğum planla
Mera faydalanması yüksek ırk seç angus vb
4 ay merada kalsın
Buzağısını 4 aylık besiciye sat yada besiye çek
Dama giren mal ayda 250 tl yemez
Bir buzağı4000 tl
Mal başına 1000 tl min kar
Neyi kaçırıyorum acaba.
Su varsa temmuzda sunii mera yap
 
  • Beğen
Tepkiler: meraklibiracemi
Usta senin mera diye gördüğün yerin arkasının çoğu tarla bizim meralarda var ama daha çok küçük baş hayvanın yiyeceği tür otlar ama ülkemizde verimli meralarda var su varsa yem bitkisi yetiştiriciliği daha mantıklı yem bitkileri ne devletin güzel desteği var biz bile hayvanımız olmadığı hâlde yem bitkisi yetiştiriciliği yapıp satıyoruz
 
Nisana doğum planla
Mera faydalanması yüksek ırk seç angus vb
4 ay merada kalsın
Buzağısını 4 aylık besiciye sat yada besiye çek
Dama giren mal ayda 250 tl yemez
Bir buzağı4000 tl
Mal başına 1000 tl min kar
Neyi kaçırıyorum acaba.
Su varsa temmuzda sunii mera yap
Benimde yaş 48 iki çocuk okucam derse üniversitede
Hesaba koymak gerek
 
Yapmak cok zor bu isleri
Imkan varsa olur Ufuk
Mera varsa meraya uygun hayvan varsa
Sulu arazi varsa araziye uygun hayvan varsa olur
Bizim dedim ya dededen babadan birşeyler kalmis arazi mekan gönlümüzdede heves aç tok gidiyoruz
Sifirdan bilmeden bu işe gircek arkadaşların Allah yardımcısı olsun bilemezler neyle karşılaşacaklarini
 

Neden mi ! Herkes kendi adamlarım kazansın dedi . Devlet eliyle herkes şehirleşmeye özendirildi.ithalatla fiyatlar dengelenmeye çalışıldı küçük çiftçi öldü.çiftçiye fakir cahil gözüyle bakıldı.mazot gübre yem ........v.s 2 katına çıktı bir yılda , ama buğday süt fiyatları yine aynı.10 yıllık enflasyon % bilmem kaç yüz ama tarımsal ürün fiyatı enflasyona oranlı yükselmedi.patetes pahalandı ithalat yapalım soğan pahalandı ithalat yapalım.....sonuç bu iyide oluyor daha da iyi olacak.
 
Sahibinden de gezerken bu resimleri topladım. Yetiştiricilerini tebrik eder devamını dilerim. Ancak büyük bir ümitsizlik ve hüzne itti beni bu resimler. Böyle mera havzaları olan bir ülke nasıl dışa bağımlı asalak hale gelir?. Nasıl birden fazla türü olmaz? Batıda doğduğuma pişman oldum resmen. Ama doğuda da sahip olduğum refaha ulaşamazdım belkide. Peki şimdi yaş 40 merası bol bir yere göç etsem et cinsi damızlık yapsam ? Zorrr. O zaman ithalata devam.



Ekli dosyayı görüntüle 29767Ekli dosyayı görüntüle 29768Ekli dosyayı görüntüle 29769

Ben katılıyorum size. Bizim köylümüz herşeyi çok biliyor. Bizim orada en az eylüle kadar yeşil meralar var. Orman içi yüksek çamlardan oluşan meralar var herdem yeşil yani. Adama diyorum ki simental hakiki holstein veya etçi bi hayvan besle tohumla. Yok diyo onun veteriner masrafı çok olur. Adamın 90 dönüm kuru arazisi var yaşı genç çoluğu cocuğu yanında biri ford 3000 kullanıyor öteki Massey 135 kullanıyo yıllardır bir adım gidemedi. Beslediğide bizim karasığır. Et vermez süt vermez. Diyorum 30 tane bundan bakacağına 10 tane ki güçleri yerleri meraları 50 ye bile yeter yok diyor başka birşey demiyor
 
  • Beğen
Tepkiler: ziyaretci32
200 baş nerden baksan 2 milyon tutuyor. %50 hibe ile 1 m tl ye alınıyor.
Yavruyu verene kadar 200 mal (gebelik yada yaşa göre değişmekle birlikte gebe yurtiçi teminli mal bazında ) 750 tl yer.
4 ay mera sıfır maaliyettir.
Buzağı anayı emer
Ana dama dönerken buzak satılır. İyi etci cins buzağı 4 aylık 4000 tlden aşağı satılmıyor.
Sürüden %80 verimle 160 buzağı 640 bin toplar.
Gerisini siz hesaplayın
Aydında bozan kardeşler 3000 anaça 27 dönüm yem yolu üstü kapalı serbest alan yaptı. Anaç mal kışın üşümez. Besi malı olmadığından ısınma payı önemsizdir. Abd wyomingde anaç sürü gebe halde kar altında bakılır.
 
  • Beğen
Tepkiler: meraklibiracemi
Valla geçenlerde Kastamonu'daydım, Cide'den Ilgaz'a indim. İnanın etraf yemyeşil, inekler otluyor, ula dedin buranın Avrupa'dan neyi eksik?

Sıkıntı ne merada ne de hayvanda, sıkıntı insanda... Üreticisinden politikacısına kadar bir sıkıntı silsilesi var.

Bizim 20 senelik bir projemiz var, 20 sene et sıkıntısı çekebiliriz ama kesinlikle ithal etmeyeceğiz, bu et sıkıntısını kökten çözeceğiz deseler kimse itiraz etmez. Ama bu yok. Üreticide bıkkınlık var, heyecanı kalmamış.

Belki bir süre küçükbaşa ciddi manada yönelsek, büyükbaş toparlanana kadar küçükbaş ile idare etsek daha mantıklı bir hareket olur sanırım.

Ülkemizde ne yazık ki ne tarımda ne de hayvancılıkta uzmanlaşma yok. Her bölgede her rakımda her hayvan her tarım ürünü yetişir sanıyoruz. Haliyle verimlerimiz düşük oluyor. Şehirler, hatta ilçeler iyi analiz edilmeli. Oraya en uygun hayvan hangisi, en uygun tarım ürünü hangisi tespit edilip o yönde teşvik edilmesi lazım. Atıyorum, koyuna uygun bir bölgede kimse çıkıp da inek besleyim demeyecek. Ya da hayvancılığa başlayacak bir girişimci bölgesine ne tarz bir hayvancılık yapacağını düşünmeyecek, zaten ırkına kadar besleyeceği hayvan belli olacak. Irk salatası ortadan kalkacak, en uygun ırk ne ise o beslenecek. O bölgede herkes aynı buğday çeşidini ekecek, aynı koyun ırkını besleyecek. O ilçeler o ürünlerde uzmanlaşacak hatta markalaşacak. Üretilen hayvansal ve bitkisel ürünler devlet tarafından kurulmuş, ilçe yönetiminde bir kurumda toplanacak. Üretilen ürünlere uygun tesisler ve depolama alanları oluşturulacak. Markalaşma sayesinde ilçe satışlardan kazanacak. Üretici damızlık materyali, yemi, tohumu, ilacı, gübreyi arada aracılar olmaksınız yine kamuya ait bu tesislerden edinecek. Veteriner hizmetlerini yine bu kurum karşılayacak. Mera ıslahı ve ağaçlandırma yapılacak. Kuru, ağaçsız otsuz bir karış toprak kalmayacak. Ciddi bir istihdam da yaratılmış, ilçede işsizlik oranı azaltılmış olacak. Bu benim yıllardır düşündüğüm bir proje. Hayat ne getirir ne götürür bilmem ama ileride bir yerlere gelebilirsem böyle bir çalışma yapıp, ülke tarım ve hayvancılığına bir düzen getirmek istiyorum. Bu benim hayalim. Keşke geç olmadan birileri duyup da hayata geçirse. Destekmiş, teşvikmiş, gençmiş, yaşlıymış, cartmış curtmuş diye günü kurtarmalık değil, köklü çözümlere ihtiyacımız var.
 
  • Beğen
Tepkiler: meraklibiracemi
Valla geçenlerde Kastamonu'daydım, Cide'den Ilgaz'a indim. İnanın etraf yemyeşil, inekler otluyor, ula dedin buranın Avrupa'dan neyi eksik?

Sıkıntı ne merada ne de hayvanda, sıkıntı insanda... Üreticisinden politikacısına kadar bir sıkıntı silsilesi var.

Bizim 20 senelik bir projemiz var, 20 sene et sıkıntısı çekebiliriz ama kesinlikle ithal etmeyeceğiz, bu et sıkıntısını kökten çözeceğiz deseler kimse itiraz etmez. Ama bu yok. Üreticide bıkkınlık var, heyecanı kalmamış.

Belki bir süre küçükbaşa ciddi manada yönelsek, büyükbaş toparlanana kadar küçükbaş ile idare etsek daha mantıklı bir hareket olur sanırım.

Ülkemizde ne yazık ki ne tarımda ne de hayvancılıkta uzmanlaşma yok. Her bölgede her rakımda her hayvan her tarım ürünü yetişir sanıyoruz. Haliyle verimlerimiz düşük oluyor. Şehirler, hatta ilçeler iyi analiz edilmeli. Oraya en uygun hayvan hangisi, en uygun tarım ürünü hangisi tespit edilip o yönde teşvik edilmesi lazım. Atıyorum, koyuna uygun bir bölgede kimse çıkıp da inek besleyim demeyecek. Ya da hayvancılığa başlayacak bir girişimci bölgesine ne tarz bir hayvancılık yapacağını düşünmeyecek, zaten ırkına kadar besleyeceği hayvan belli olacak. Irk salatası ortadan kalkacak, en uygun ırk ne ise o beslenecek. O bölgede herkes aynı buğday çeşidini ekecek, aynı koyun ırkını besleyecek. O ilçeler o ürünlerde uzmanlaşacak hatta markalaşacak. Üretilen hayvansal ve bitkisel ürünler devlet tarafından kurulmuş, ilçe yönetiminde bir kurumda toplanacak. Üretilen ürünlere uygun tesisler ve depolama alanları oluşturulacak. Markalaşma sayesinde ilçe satışlardan kazanacak. Üretici damızlık materyali, yemi, tohumu, ilacı, gübreyi arada aracılar olmaksınız yine kamuya ait bu tesislerden edinecek. Veteriner hizmetlerini yine bu kurum karşılayacak. Mera ıslahı ve ağaçlandırma yapılacak. Kuru, ağaçsız otsuz bir karış toprak kalmayacak. Ciddi bir istihdam da yaratılmış, ilçede işsizlik oranı azaltılmış olacak. Bu benim yıllardır düşündüğüm bir proje. Hayat ne getirir ne götürür bilmem ama ileride bir yerlere gelebilirsem böyle bir çalışma yapıp, ülke tarım ve hayvancılığına bir düzen getirmek istiyorum. Bu benim hayalim. Keşke geç olmadan birileri duyup da hayata geçirse. Destekmiş, teşvikmiş, gençmiş, yaşlıymış, cartmış curtmuş diye günü kurtarmalık değil, köklü çözümlere ihtiyacımız var.

Bir yerlere geldiğin gün kapını çiçekle birileri çalacak “ hayırlı olsun ben şu fabrikanın sahibiyim şu kadar adamım var talebim şunlar “dicek birlikte poz vereceksin!!
Dediklerin çözümün anahtarı
Doğu illeri sütü sütçülüğü bırakacak. Batı illerine metaryel yetiştirecek.
Tarım ve hayvancılıktan başka vallahi billahi bu ülkennin çıkışı yok. Deliricrm arttık.
İhanet vaaaaarrrr
1800 tl ye kölelik yapacağına 5 inek alacak benim kardeşim huzurlar yaşayacak ama yaşamaması için herşeyi yapıyorlar çünkü avm lerinde fabrijalarında tezgahlarında çalışacak saflar lazım.
 
Çiftçinin kullandığı girdilerin maliyetinde son 1 yılda ciddi artışlar var:
DAP Gübre %44,5
ÜRE Gübre %46,5
Mazot %30,1
Besi Yemi %30,7
Süt Yemi %31,9 zamlanmış
Kaynak: ESK

Peki bu ürünleri kullanarak ürettiğimiz ürün miktarını artırmak mantıklı mı? Bu ürünlere zam geldikçe kazanç azalıyor. Kullanmazsak ne olur? Mazot için söylemiyorum ama mesela süt yemi? Süt para etmiyor ki zaten, daha fazla üretip neden hem cebimizi hem de hayvanlarımızı yoralım? Ya da besi yemi yedirmesek çok mu kaybımız olur? Bence bu sayılanlar olmazsa olmazımız değil. Biraz almayalım da onlar ağlasın! Tabi birlik olmak lazım, ortak hareket etmek lazım...
 
Peki bu ürünleri kullanarak ürettiğimiz ürün miktarını artırmak mantıklı mı? Bu ürünlere zam geldikçe kazanç azalıyor. Kullanmazsak ne olur? Mazot için söylemiyorum ama mesela süt yemi? Süt para etmiyor ki zaten, daha fazla üretip neden hem cebimizi hem de hayvanlarımızı yoralım? Ya da besi yemi yedirmesek çok mu kaybımız olur? Bence bu sayılanlar olmazsa olmazımız değil. Biraz almayalım da onlar ağlasın! Tabi birlik olmak lazım, ortak hareket etmek lazım...

Birlim falan olamayız biz. Menfaati bulan diğerlerini satar. Tüm birlik olma çabaları sonunda bir haramzadenin koltuğu işgal etmesiyle nihayete erecektir. Herkes başının çaresine baksın
 
Ekmeyen çiftçi yoktur nerdeyse
Hayvanı olan buğday arpa hashaş ayçekirdeği ekmesin yemlik bitki eksin
Cumhuriyetin ilk yıllarinda traktör çok azken mera alanımız 45 milyon hektarmış şimdu traktörler çoğalınca bu sayı 13 milyon hektara kadar geriledi adamlar dağlık verimsiz kıraç yeri bile sürüyor 50-100 kg dekardan ürün alıyor oraya yem bitkisi ekse kuzudan 2 koyun büyütür oda 2 bin para yapar kalldırdığı ürün masrafını anca çıkarıyor
 

Birlim falan olamayız biz. Menfaati bulan diğerlerini satar. Tüm birlik olma çabaları sonunda bir haramzadenin koltuğu işgal etmesiyle nihayete erecektir. Herkes başının çaresine baksın

Aynen abi birlik olunca uyanıklar götürüyor gözü kapalı olan haramdan korkan adam eziliyor herkes başına yağan karı kendi eritsin
Dosttan kazık yiyeceğimize düşman vursun daha iyi
 
Peki bu ürünleri kullanarak ürettiğimiz ürün miktarını artırmak mantıklı mı? Bu ürünlere zam geldikçe kazanç azalıyor. Kullanmazsak ne olur? Mazot için söylemiyorum ama mesela süt yemi? Süt para etmiyor ki zaten, daha fazla üretip neden hem cebimizi hem de hayvanlarımızı yoralım? Ya da besi yemi yedirmesek çok mu kaybımız olur? Bence bu sayılanlar olmazsa olmazımız değil. Biraz almayalım da onlar ağlasın! Tabi birlik olmak lazım, ortak hareket etmek lazım...

geçen 18 protein yem aldık önceden 19 protein aynes kullanıyorduk aynes 75 lira 18 protein yem 60 lira 15 lira fark var inekler 5 kilo sütü kesti
O dediğin anadolunun eski ırk inekleri için geçerli bu inekler tam kapasite için geliştirilmiş sen vermessen kendinden harcayıp süte dönüştüyor zayıflıyor süt döl tutmuyor vs
Onun için elimizdeki ırkları geliştirmeliyiz yerli kara boz ırk doğu anadolu kırmızısı gibi yerli ve kanatkar ırklara yönelmeliyiz
Ruminant olmalarına rağmen şu fabrika yemi yüzünden artık insan gıdasına da ortak inekler bir inek 15000 kalori ile doyarken bir insan 1500 kalori ile gününü tamamlıyor yani bir inek 10 kişiye bedel kalori tüketiyor ve bunun nerdeyse tamamını ülkemizde fabrika yeminden karşılamak zorunda kalıyoruz çünkü yemlik bitki ekip yediren az kişi var geneli saman ve konsantre yeme bağlı