"Şehirde işsiz ve zor durumdaki vatandaş köyüne dönsün, hayvancılık ile uğraşıp hem kendisine hemde ülke ekonomisine katkı sağlasın" diye düşünülüyor sa (ki hiç sanmıyorum), bu çok güzel bir şey olur.
AMA
1-) Zorluklar içinde yaşamını sürdürmeye çalışan vatandaş tan, neyin "TAŞINAMAZ MAL İPOTEĞİ" isteniyor?
2-) 300 başlık küçük baş hayvan ın kaba yemi için aşağı yukarı 300 dekar alana tarlası nın olması gerekir. Özellikle miras nedenleri ile Anadolu da tarlaların iyice küçülmüş olduğunu biliyoruz. O zaman bu arkadaş ın tarla satın alması lazım. Buna destek veriliyor mu?
3-) Hadi diyelim bir şekilde tarlasını eş-dost-akraba yardımı ile hallet ti. Tarlası için traktör ve ekipmana ihtiyacı olacak. Buna destek veriliyor mu?
4-) Hadi diyelim traktörü de eş-dost un yardımı ile hallet di. Depo sunu doldurmak için %100 mazot desteği var mı?
5-) Hayvanını beslerken karşılaşacağı olumsuzluklar (hastalık-ölüm-tabi afet vs.) karşısında devleti yanında görecek mi?
Bu haberi buradan okuyunca, yıllar önce Şener Şen in oynamış olduğu "ZÜĞÜRT AĞA" filmi aklıma geldi. Köyündeki göçler nedeni ile köyde çalıştıracak ırgat ı kalmayıp, köyden kente göç eden bir köy ağası nın kentde yaşamış olduğu sefillikleri anlatan çok güzel bir filmdi. Defalarca seyretmiş olmama rağmen zaman zaman hala severek yeniden izlerim.
Arkadaşlar.... Anadolu da köy(leri) olan ve kente göç etmiş ağa; aslında biz gülelim diye çekilmiş bir film değil. Bu toplumsal bir gerçek. Koca bir Köyü var. Susuz ve verimsiz de olsa tarlaları var. Yıkık dökük de olsa, dam ı var. Bunların şehirde inşaat işi, sanayi işi, ticaret ile uğraşmalarına ne gerek var. Bunlar köye dönsün, tarlalarını devlete ipotek etsin, 300 koyun verelim diye bunlara deniyor. Yoksa GARİBANI DÜŞÜNEN YOK.. Ben bunu böyle okuyorum.
Oysa... Hiç ipotek almadan versinler 30-40-50 küçükbaşı bu yetiştirmeye çalışsın. Bunda herkes başarılı olacak diyede bir şey yok. Başarısız olanı ya tekrar desteklesin veya malına mülküne el koymasın. BEN HAKKIMI ONA HELAL EDERİM.
Zaten bu ülke de; evleri basılıp, ayakkabı kutularında bulunan milyarlarca dolar için; "bu para bizim değil. Parayı buraya polis koydu" demelerine rağmen daha sonra bu parayı "FAİZİ İLE GERİ" almadılar mı?
Bunlara değil ama köye dönüp, tüm emeklerine rağmen bir şekilde başaramamış olan garibana hakkımı her zaman helal ederim.