Hayvanlarım için ne kadar yer ekmem gerekir?

merahaba arkadaşlar 1 senedir neler yaptınız. planlar gerçekleşmeye başladı mı [MENTION=8734]ismail17[/MENTION] - [MENTION=48547]ELPRESACANARİO[/MENTION]

Ben 1 senede bir işe girdim ama masa başı iş bana göre değil diye 1.5 ay çalışıp ayrıldım. Hayalimde köyde yaşamak vardı ve artık kesin olarak bu hedefteyim. Nisan ayında köye gittim ve eylül sonuna kadar köydeydim. Evin tamir işleri ile uğraştık. Düzenli olarak bir arıcıya yardım ettim. Tecrübe kazanmadan arıcılık yapmak istemedim, zaten Kasım ayında askere gideceğim. Kısa dönem çıkarsa asker dönüşü en az 10 kovan arı almayı düşünüyorum. Sonrasında kümes, ahır, traktör, tarla filan derken yavaş yavaş düzeni oturtmayı planlıyorum. Hayvancılığın her dalını sevdiğim için miktarı az ama çeşidi bol bir iş yapacağım. Yani yumurta, süt ve süt ürünleri, et, bal, polen, propolis, ana arı gibi bir çok ürün üreteceğim. 5-6 ay köyde geçirdim ve çok keyif aldım. İşin zor kısmı bu hayat tarzına uyum sağlamak. Korktuğum, acaba yaşayabilir miyim dediğim kısım buydu ama çok rahattım. Tek başıma 6 ay boyunca köyde kaldım. 30 kovan arı ile neredeyse tek başıma ilgilendim. Yani ben bu hayatı seviyordum ama şimdi daha da çok sevdim.

Tek sıkıntım köydeki insanlar oldu. Onlarla da bir şekilde anlaşacağız artık. Yıllardır biz olmadığımız için bağımızı, bahçemizi ekip biçiyorlardı. Bu sene ekme deyince, melek gibi dediğimiz adam şeytana dönüştü. 9 senedir ben ekiyorum zaten diyor. 9 sene ekince onun oluyor sanki :D.
 
Ben 1 senede bir işe girdim ama masa başı iş bana göre değil diye 1.5 ay çalışıp ayrıldım. Hayalimde köyde yaşamak vardı ve artık kesin olarak bu hedefteyim. Nisan ayında köye gittim ve eylül sonuna kadar köydeydim. Evin tamir işleri ile uğraştık. Düzenli olarak bir arıcıya yardım ettim. Tecrübe kazanmadan arıcılık yapmak istemedim, zaten Kasım ayında askere gideceğim. Kısa dönem çıkarsa asker dönüşü en az 10 kovan arı almayı düşünüyorum. Sonrasında kümes, ahır, traktör, tarla filan derken yavaş yavaş düzeni oturtmayı planlıyorum. Hayvancılığın her dalını sevdiğim için miktarı az ama çeşidi bol bir iş yapacağım. Yani yumurta, süt ve süt ürünleri, et, bal, polen, propolis, ana arı gibi bir çok ürün üreteceğim. 5-6 ay köyde geçirdim ve çok keyif aldım. İşin zor kısmı bu hayat tarzına uyum sağlamak. Korktuğum, acaba yaşayabilir miyim dediğim kısım buydu ama çok rahattım. Tek başıma 6 ay boyunca köyde kaldım. 30 kovan arı ile neredeyse tek başıma ilgilendim. Yani ben bu hayatı seviyordum ama şimdi daha da çok sevdim.

Tek sıkıntım köydeki insanlar oldu. Onlarla da bir şekilde anlaşacağız artık. Yıllardır biz olmadığımız için bağımızı, bahçemizi ekip biçiyorlardı. Bu sene ekme deyince, melek gibi dediğimiz adam şeytana dönüştü. 9 senedir ben ekiyorum zaten diyor. 9 sene ekince onun oluyor sanki :D.

9 sene dilek olay gardaşım (sen kurtarabildiğine şükret)
 
9 sene dilek olay gardaşım (sen kurtarabildiğine şükret)

Abi biçme dediğim ve buna rağmen biçtiği yerden 4 balya ot çıktı. Ekmeden biçiyor zaten. Diğer tarlalara bir şey demedik de ot için böyle çirkinleşmesi sinir ediyor. Seneye tarla taban ne varsa ektirmeyeceğim. Adama 1 gün önce biçme dedim, tamam dedi. Ertesi gün biz ailecek ilçeye gittik. Bu da bizi komple gitti sanmış olacak ki hemen biçmeye gitmiş. Zaten ne zaman köyden ayrılsak arkamızda iş çevriliyor. Ben de biçerken yakaladım. Traktörden inmedi, hatta üzerime sürdü :D. Yakalanmanın verdiği suçluluk psikolojisi ile saldırgan bir tavır sergiledi. Ot davası olmasa da daha ciddi bir şey olsa gömerdim o bahçeye.

9 senedir biçtiğinden bile haberdar değildik. Bu sene uzun süre kalınca biçimine denk geldik.
 
  • Beğen
Tepkiler: ebay06 ve kiyoshi
Aynı kafadanız :D. Ben de işletme mezunuyum. Kendimi bildim bileli köye yerleşmek istiyorum. Çocukken bile oyuncaklarım çiftlik seti oluyordu :D. Devlet dairesi bana göre değil. Ben doğayı, hayvanları çok seviyorum ve bu tarz bir iş ile uğraşmak istiyorum. Mesleklerin iyi ya da kötü yanları işin göreceli kısmı, o konuya girmeyeceğim. Benim yakındığım nokta tarım ve hayvancılığın meslek olarak görülmemesi. Bu da sonuçta 1 hayvan da olsa 100 hayvan da olsa bir işletme ve geçim kaynağıdır. Öncelikle bunu kafamıza yerleştirmemiz lazım.

Ne kadar yer ekmen gerekir bilmiyorum, ben de senin gibi araştırıyorum. "Kaç hayvan kaç dönüm" diye de bir konum var :D.

Aynı kafadan olduğumuz için kendi düşüncelerimi biraz aktarmak istiyorum. Cengiz Han'ın bir sözü var, "korkuyorsan başlama, başladıysan korkma" diye. Bu işler de böyle. Yani girişimcilik böyle bir şey. Sadece hayvancılıkta geçerli bir şey değil. Başka bir iş de kurmak istesen riskleri var. Riski daha az olan işler memurluk tarzındaki işler. Fakat ben memur olsam, emekliliği beklesem ve ondan sonra hayvancılığa başlasam benim için çok geç olacak. Ben buna inanıyorum. Hayat geç kalanları affetmez. Hayatta erken diye bir şey yoktur, geç kalmak vardır. İleride keşke yapsaydım dememek için en azından demekte fayda var. Kaç yaşındasınız bilmiyorum ama ben 23 yaşındayım. Kpss vs. gibi sınavlar için 30 yaşıma kadar zamanım var. En azından 2-3 sene hayvancılığı denemek istiyorum.

Ha ben biraz deli sayılırım bu konuda. Aç kalsam da ben bu işe gireceğim diyorum. "Kal da gör" diyenler olacaktır mutlaka :D. Ama yapamam, şehir hayatı bana göre değil. Yaşayamıyorum, içim daralıyor. Hatta bugün oturdum biraz düşündüm. Ya millet haklı galiba, önce kpss ile bir yerlere girip sonra yavaştan mı başlasam, daha garanti yol mu izlesem diye düşündüm ama facebookta 2 dana fotoğrafı görünce yine köye yerleşemeye karar verdim :D. Evet memurluk daha garanti bir yol, istemezsen çıkarsın ama bir düzene girdikten sonra da düzeni bozmak zor oluyor. Sülalem memur olduğu için iyi biliyorum. Girişimcilik yönleri zayıflıyor.

En önemli husus aile desteği. Çok şükür bende aile desteği var. Sende de bu varsa denemekten çekinme. Ama ben garanticiyim, riski sevmem dersen, önceliğin memurluk gibi meslekleri tercih etmek olsun.

Kpss ye çalıştığınız kitap kadar tarım için kitap okusanız, memleketin tarımı iki kat gelişir.
 
Selamlar .. öncelikle soruna cewap olarak ne kadar yer işleyebiliyorsan ek kalanını sat..ikinci kafama takılan husus hiç bilmediğin bir işe borçlu başlamak iyi olmaz az olsun öz senin olsun ... zamanla büyürsün makina ekipmana çok para verme birde.. onun dışında tembel değil çalışkan bir yapın varsa başarı kaçınılmaz olurTrakkulup sana çok şey katar bak 1 adım öne geçtin bile burada ihtiyacın olan bütün bilgiler mewcut ve güzel insanlar ..
 
  • Beğen
Tepkiler: ismailozmen74
Ben 1 senede bir işe girdim ama masa başı iş bana göre değil diye 1.5 ay çalışıp ayrıldım. Hayalimde köyde yaşamak vardı ve artık kesin olarak bu hedefteyim. Nisan ayında köye gittim ve eylül sonuna kadar köydeydim. Evin tamir işleri ile uğraştık. Düzenli olarak bir arıcıya yardım ettim. Tecrübe kazanmadan arıcılık yapmak istemedim, zaten Kasım ayında askere gideceğim. Kısa dönem çıkarsa asker dönüşü en az 10 kovan arı almayı düşünüyorum. Sonrasında kümes, ahır, traktör, tarla filan derken yavaş yavaş düzeni oturtmayı planlıyorum. Hayvancılığın her dalını sevdiğim için miktarı az ama çeşidi bol bir iş yapacağım. Yani yumurta, süt ve süt ürünleri, et, bal, polen, propolis, ana arı gibi bir çok ürün üreteceğim. 5-6 ay köyde geçirdim ve çok keyif aldım. İşin zor kısmı bu hayat tarzına uyum sağlamak. Korktuğum, acaba yaşayabilir miyim dediğim kısım buydu ama çok rahattım. Tek başıma 6 ay boyunca köyde kaldım. 30 kovan arı ile neredeyse tek başıma ilgilendim. Yani ben bu hayatı seviyordum ama şimdi daha da çok sevdim.

Tek sıkıntım köydeki insanlar oldu. Onlarla da bir şekilde anlaşacağız artık. Yıllardır biz olmadığımız için bağımızı, bahçemizi ekip biçiyorlardı. Bu sene ekme deyince, melek gibi dediğimiz adam şeytana dönüştü. 9 senedir ben ekiyorum zaten diyor. 9 sene ekince onun oluyor sanki :D.

Bak kardeşim hayallerin çok guzel bir deneme yapmışsın ve köyde yaşanırmış böyle genç arkadaşları hep desteklerim bn suanda 43 yasında yum askere kadar köyde her isi yaptim sonra koyu bırakıp İstanbul'a yerleştim evlilik çoluk çocuk derken burada halan devam ediyorum fakat koy hevesimi kimse kıramaz yas ilerlesede yine köyde yaşlanmayı isterim şehirin hayati beni de boguyor ama çocuklar icin katlanıyorum kendime ufaktan zemin hazırlayıp döneceğim koye bunun icin gençsiniz dinamik siniz her iste oldugu gibi başarılı olabilirsiniz suan internet ortamı herseye heryere ulaşabilirsiniz Bnim gençliğim 83/93 yıllarında idi o şartlarda cok şey basardım yine başarırım yeterki ısını sev ve sahip çık asla pes etme bir gun muhakkak basarirsin birazda tecrübe edindim mi daha güzel olacak hersey bana hak vereceksin basarilar
 
  • Beğen
Tepkiler: ELPRESACANARİO

Gercekten arkadaslari bende merak ettim bizim buralarda köyler cok ıssız oldugu icin yasamak zor oluyor ama batı köyleri guzel kalabalik manisada bi koye gitmistim bizim ilce kadar dı o yuzden köyler guzel ama hayvancılık ta bu ara tamamen hiç tat kalmadi her gecen gun geriye gidiyor ne olacak anlamiyorum birde seracılık da bana guzel gibi geliyor hayvana bakmak cok para ve adam gerektiriyor
 
  • Beğen
Tepkiler: ELPRESACANARİO
Bak kardeşim hayallerin çok guzel bir deneme yapmışsın ve köyde yaşanırmış böyle genç arkadaşları hep desteklerim bn suanda 43 yasında yum askere kadar köyde her isi yaptim sonra koyu bırakıp İstanbul'a yerleştim evlilik çoluk çocuk derken burada halan devam ediyorum fakat koy hevesimi kimse kıramaz yas ilerlesede yine köyde yaşlanmayı isterim şehirin hayati beni de boguyor ama çocuklar icin katlanıyorum kendime ufaktan zemin hazırlayıp döneceğim koye bunun icin gençsiniz dinamik siniz her iste oldugu gibi başarılı olabilirsiniz suan internet ortamı herseye heryere ulaşabilirsiniz Bnim gençliğim 83/93 yıllarında idi o şartlarda cok şey basardım yine başarırım yeterki ısını sev ve sahip çık asla pes etme bir gun muhakkak basarirsin birazda tecrübe edindim mi daha güzel olacak hersey bana hak vereceksin basarilar
ısmail abi köy güzel elbette ama çiftçilik bitmiş köyde genç çiftçi kalmıyor herkes bir iş bulup sigortalı gidiyor köyde kalsak sattığımız ürün para etmiyor mazot olmuş nerdeyse 5 lira gübre desen pahalı hayvancılık zaten ölmüş kısacası ilerde tarım hayvancılık sıkıntısı olur çünkü eskisi gibi gençler kimse köyde kalmıyor
 
Kpss ye çalıştığınız kitap kadar tarım için kitap okusanız, memleketin tarımı iki kat gelişir.

Tarım ve hayvancılık için doğru düzgün kitap yok. Ankara, Kızılay'da kitapçıya gidiyorum, kıyıda köşede en alt rafta tarım ve hayvancılık için toplam 4 kitap var. 1 tane arıcılık, 1 tane sera, diğeri balıkçılık filan... Milletin sallamasyon şiir kitapları bile süslü püslü herkesin göreceği raflarda duruyor, hayvancılık merdivenin dibinde en alt rafta. Tabi tarım ve hayvancılık gelişmez. Böyle forumları yapanlardan, televizyon kanalı açıp da program yapanlardan Allah razı olsun. Ne öğrendiysem internetten ve televizyondan öğrendim. Daha 2 gün önce gittim kitapçıya. Ben boş boş hikaye, şiir kitapları okumayı sevmem. Küçükken de ansiklopedi okurdum. Gideyim de hayvancılıkla ilgili kitaplar alayım askerde okurum dedim ama kitap yok. En iyisi böyle forumlar, en azından bizzat kişinin tecrübesinden faydalanıyorsun.

Bak kardeşim hayallerin çok guzel bir deneme yapmışsın ve köyde yaşanırmış böyle genç arkadaşları hep desteklerim bn suanda 43 yasında yum askere kadar köyde her isi yaptim sonra koyu bırakıp İstanbul'a yerleştim evlilik çoluk çocuk derken burada halan devam ediyorum fakat koy hevesimi kimse kıramaz yas ilerlesede yine köyde yaşlanmayı isterim şehirin hayati beni de boguyor ama çocuklar icin katlanıyorum kendime ufaktan zemin hazırlayıp döneceğim koye bunun icin gençsiniz dinamik siniz her iste oldugu gibi başarılı olabilirsiniz suan internet ortamı herseye heryere ulaşabilirsiniz Bnim gençliğim 83/93 yıllarında idi o şartlarda cok şey basardım yine başarırım yeterki ısını sev ve sahip çık asla pes etme bir gun muhakkak basarirsin birazda tecrübe edindim mi daha güzel olacak hersey bana hak vereceksin basarilar

Bana herkes biraz sermaye yapıp da öyle çıksaydın işten diyor da, o iş o kadar kolay değil. İşe alışıyorsun ve riske girmeye korkuyorsun bir süre sonra. Bir memurun kredisiz ev, araba alması biraz zor. Krediyi çekiyorsun çekmesine ama bu seferde o işten çıkamıyorsun, seni bağlıyor. Evleneyim diyorsun, köye yerleşmeye sıcak bakmıyor.

Ben bu sebeple işe alışmadan ayrıldım. Kredi çekme taraftarı değilim ama çekmek zorunda kalırsam da beni sevdiğim işe daha çok bağlamış olacak, sadece stresim artacak :D. Memur olsam hem sevmediğim işten ayrılamayacaktım hem de stresini yaşayacaktım :D. Evlilik konusunda, ortamı görüp de öyle gelsinler, sonradan başım ağrımasın istiyorum.

Kısacası ben köyü de hayvanları da daha çok sevdim. Az ya da çok kazanacağımı düşünüyorum. 1 kere geldiğim dünyada ömrümü sevmediğim işler yaparak geçirmek istemiyorum. Derdim para da değil. Para bir şekilde kazanılıyor. Önemli olan parayı kazanırken keyif almak. Köydeki komşum da kazanıyor ama hayvana küfür ederek, sırtında sopa kırarak! Kendine eziyet edeceksen, hayvana eziyet edeceksen bu işi yapmanın ne mantığı var?

Benim gibi köyü seven genç arkadaşlar varsa onlara sesleniyorum, köy çok güzel gelin :D. Ama bu işte para var, 100 tane dana alsam, yılda 200.000 TL kazansam diye plan yaparak gelecekseniz gelmeyin, batma ihtimaliniz yüksek. Ufaktan başlarsın, zamanla büyütürsün, hakkıyla, işini severek yaparsın zaten kazanırsın. Önemli olan sevmek ve araştırmak. Ben karınca üretimine kadar araştırdım :D. Malezya'dan, Amerikan ithal akvaryum balıkları getirip ürettim. Bu işler merak işi. Üretim merakınız varsa ve araştırıyorsanız hiç düşünmeyin yapın.
 
Abi biçme dediğim ve buna rağmen biçtiği yerden 4 balya ot çıktı. Ekmeden biçiyor zaten. Diğer tarlalara bir şey demedik de ot için böyle çirkinleşmesi sinir ediyor. Seneye tarla taban ne varsa ektirmeyeceğim. Adama 1 gün önce biçme dedim, tamam dedi. Ertesi gün biz ailecek ilçeye gittik. Bu da bizi komple gitti sanmış olacak ki hemen biçmeye gitmiş. Zaten ne zaman köyden ayrılsak arkamızda iş çevriliyor. Ben de biçerken yakaladım. Traktörden inmedi, hatta üzerime sürdü :D. Yakalanmanın verdiği suçluluk psikolojisi ile saldırgan bir tavır sergiledi. Ot davası olmasa da daha ciddi bir şey olsa gömerdim o bahçeye.

9 senedir biçtiğinden bile haberdar değildik. Bu sene uzun süre kalınca biçimine denk geldik.

aslında senin yaşadığın olayı çoğumuz yaşıyoruz.çalıştığım işyerinin patronun arazileri var adam fabrika sahibi çiftçilikle uğraşmıyor arazileri yatırım amaçlı aldı 3-4 sene sonra gittiklerinde tarla kalmamış yan taraflardaki tarla sahipleri adamın tarlasını kendi arazilerine katmışlar.yani bu tür sorunlar bütün köylerde var aslında,pişkinlikte cabası,birbirimize kazık atarak nasıl düzelir bu işler bilmem
 
Askerliğimi İstanbul/Maltepe'de yapacağım. Kısa dönem. Acemi de usta birliği de aynı yer çıktı. Kasım ayında askerim nasipse.

Bu arada arılara ayı saldırmış. Köyümüzde ilk defa böyle bir olay yaşanıyor. Ayı yoktu, nereden geldi anlamadık. Herkesi korku sardı. Domuz sebebiyle bilinçli olarak ayı ve kurt salındığı söyleniyor. Ne bal bırakmış ne arı. Şuanlık kayıp 1 kovan ama tekrar gelmesinden korkuyoruz. Başka bir arıcının arısına da saldırmış. Civar köylerde de aynı şikayet var.
 
aslında senin yaşadığın olayı çoğumuz yaşıyoruz.çalıştığım işyerinin patronun arazileri var adam fabrika sahibi çiftçilikle uğraşmıyor arazileri yatırım amaçlı aldı 3-4 sene sonra gittiklerinde tarla kalmamış yan taraflardaki tarla sahipleri adamın tarlasını kendi arazilerine katmışlar.yani bu tür sorunlar bütün köylerde var aslında,pişkinlikte cabası,birbirimize kazık atarak nasıl düzelir bu işler bilmem
Adamin tapulu tarlasını kendi arazilerine katmışlarsa direk jandarmayi arayıp yapan kişilerden şikayetçi olmak orada tutanak tutturmak lazım. Kimse kimsenin tapulu tarlasını izinsiz isleyemez birleştiremez
 
  • Beğen
Tepkiler: ebay06
Askerliğimi İstanbul/Maltepe'de yapacağım. Kısa dönem. Acemi de usta birliği de aynı yer çıktı. Kasım ayında askerim nasipse.

Bu arada arılara ayı saldırmış. Köyümüzde ilk defa böyle bir olay yaşanıyor. Ayı yoktu, nereden geldi anlamadık. Herkesi korku sardı. Domuz sebebiyle bilinçli olarak ayı ve kurt salındığı söyleniyor. Ne bal bırakmış ne arı. Şuanlık kayıp 1 kovan ama tekrar gelmesinden korkuyoruz. Başka bir arıcının arısına da saldırmış. Civar köylerde de aynı şikayet var.
Ben de çakal salındı diye duydum domuz yavrularını yesinler diye ama onlar da koyunlara zarar veriyormus
 
Kurt salındığı söylentisi bizim burada da var. Ancak bu işi yapmış olabilecek tüm kurumlar inkar ediyor. İstanbul'a bile yaz günü kurt indi. Çiftliklerde üretilmiş hayvanlar olduğu için insana alışık oldukları, insandan korkmadıkları söyleniyor. Bu yüzden yaz kış köylere indikleri iddiası var. Kurt yüzünden sürüsünü satan oldu burada. Ayı da salmış olabilirler belki.
 

Benzer Konular