Ynt: Hayvancılığa Başlamak İstiyen Kardeşlerim İlk Önce
ELPRESACANARİO link=topic=86939.msg1044413#msg1044413 date=1449880042' Alıntı:
Yine de çok karamsar bakmamakta fayda var. Sen girmezsen, ben girmezsem bu işleri kim yapacak? Köyde, bu işlerin içine doğmuş adamlar da kaçıyor. Köy hayatını ve çalışmayı seven insanlar için hayvancılık güzel bir meslek. Parasından ziyade, gerçekten hayvanları sevmek gerekir. Sevmek de yetmez, bilgi sahibi olmak gerekir. Sürekli araştırıp 'daha iyiyi' aramak lazım.
Asıl sıkıntı tarım. Hayvancılık yapılmadan tarım yapılabilir ama tarım yapılmadan hayvancılık yapılmaz. Hayvancılık yapacağım diyen adam tarımı da bilmeli ve sevmeli. Tarımda da kendisini sürekli geliştirmeli.
Ben hayvanları çok seviyorum. Hayvancılık ile de uğraşmayı düşünüyorum, küçük çaplı, hobi gibi... Ancak tarım kısmı biraz gözümü korkutuyor. Dedemin babası bile tarım ve hayvancılık ile uğraşmamış. O yüzden köydeki tarlalarımızın akıbeti nedir bilmiyorum. Örnek alacağım, izinden gideceğim birisi yok. Kendi yolumu kendim açacağım artık.
Hayat çok kısa (yakınmıyorum, iyi yaşayan için çok uzun..). Daha fazla para kazanacağım diye sevmediğim bir iş ile, bu kısa hayatımı harcamak istemiyorum. Ortalama bir insan ömrü 75 yıl desek, ben zaten saçma sapan bir eğitim sisteminde yaklaşık ilk 25 yılını harcadım. Son 25 yılında da hastalıklar yavaş yavaş belirecek, enerji azalacak vs. Hayatın 'çok hızlı' veya 'çok kısa' olduğunu genelde son 25 ' lik dönemde anlıyoruz. Ben biraz erken anladım herhalde, ya da son 25 ' liğimdeyim, bilemiyorum
. Geriye ortadaki 25 yıl kalıyor. Bu 25 yılı da sevmediğim bir işe girip, emekliliği bekleyerek geçirmeyi düşünmüyorum. Bir daha gelemeyeceğim dünyaya sevmediğim işi yaparak, belki de dünyaya geliş amacımdan uzaklaşarak, para odaklı yaşamak hem dünya hayatımıza, hem de ahiret hayatımıza darbe vurur. Bu yüzden sevdiğim, mutlu olacağıma inandığım bir biçimde, iyi bir şekilde hayata devam etmek istiyorum. Tabi nasip, Allah nasip ederse...
Her zaman maliyetleri azaltma hesapları yapıyoruz ya... Hayat da öyle işte. Hayatta önemli olan; en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır. Azla yetinip, şükretmeyi bildiğimiz zaman kazanmaya başlıyoruz. Hayat paradan ibaret değil. Allah herkesin rızkını verir, sadece rızkımızı arayıp, bulmamız gerekir. Bu da çalışmayla olur.
Elbette kolay bir meslek değil ama gülü seven dikenine katlanır. Ayağımıza batan dikenler, aradığımız gülün habercisidir.
Ha bir de evlilik konusu var. Sürekli evlenemezsin diyenler oluyor. Mutlu olmayacaksam evlenmeyeyim, mutlu olmayacaklar da benimle evlenmesin.
[size=10pt]Sevdiğin işi yaparsan ömür boyu çalışmazsın[/size] demiş bir düşünür.
Her şeyin zor olduğu şu ahir zamanda kolay olan ne var ki?
İş hayatı için kısaca şunu söylemek istiyorum. 22 yaşındayım Meslek lisesinden Haziran 2011 de mezun oldum 11 Ağustos 2015 de Organize Saniyede kriko üreten bir fabrikaya Otomasyon Bakım Teknisyeni olarak işe başladım 650 TL ücretle (ozaman asgari ücret 630 TL idi ben iş başvuru formuna istediğiniz ücret kısmına 650 TL yazmıştım
ve askere gidene kadar zamlarla falan Asgari Geçim İndirimi dahil 1200 TL olmuştu maaşım 2 yıl 9 ay çalıştım ve tazminatımı alarak askere gittim.
Hee peki bu 2 yıl 9 ay nasıl geçti kısaca anlatayım
Fabrika 3 vardiya çalışıyor şöyle : 08:00 - 16:00 / 16:00 - 24:00 / 24:00 - 08:00
[size=10pt]8 saat çalış maaşını al keyfine bak sistem güzel gibi gözüküyor değil mi?[/size]
Bakın fabrikaya girdiğiniz anda kapitalizmin ücretli kölesisiniz artık. Artık sizin özgür bir hayatınız yok patronunuza zincirlerle bağlı bir köleliğiniz var. (Oda zincirlerle daha yukarıya bağlı ama neyse burası bizi ilgilendirmiyo)
Gelelim vardiya düzenine 08:00-16:00 Vardiyası
Bir kere o 8 saat eğer mesai yoksa 8 saattir ama sürekli üretim yapan bir ülkedesiniz ve patronunuz az adamla çok iş politikası izler genelde siz sabah 8 de fabrikaya bir girersiniz mesai var ise akşam 20:00 ye eğer işler çok yoğunsa gece 24:00 e kadar bile çalışmaya devam edebilirsiniz. (Hee diyeceksiniz ki işçi hakları var size belli bir saatin üzerinde mesai yaptıramaz... Evet ben 4 saatten fazla mesai yapmam deme hakkınız var ama patronunda kıçınıza tekmeyi vurma hakkı var bu güzel hiç olmazsa tazminatınızı alırsınız ama bide bu tazminatı vermemek için yıldırma politikaları var sizi başka bölüme verir sizde yapamazsınız kendiniz çıkarsınız kışın ortasında ekmek ararsınız orada burada ama Organize Sanayide her yer aynı kardeşim her yer)
16:00-24:00 Vardiyası
15:00 de servise binersin 16:00 ' da iş başı 24:00 ' a kadar çalıştın arı gibi kıçının üstüne oturtmaz seni kimse babanın işi değil bu oğlum! adam o 8 saat boyunca senin herşeyinden faydalanacak etinden kemiğinden her yerinden.
Eveet saat 24:00 oldu fabrika borusu aldı paydos iş bitti eve iş bitti ama üretim patronun istediği sayıya ulaştı mı? (ulaştıysa iş bitti) hayır o zaman devam mesai var, kaça kadar? 04:00 ' a kadar ama üretim çok fazla ve adam sayısı az olduğunda sabah 08:00 ' a kadar da çalıştık mecbursun kardeşim mecbur!
(Bu vardiya işçinin en nefret ettiği vardiyadır hiç bir işini yapamazsın ne akşam TV izleyebilirsin ne çoluğunun çocuğunun yüzünü görebilirsin. zaten gece 1 de evdesin ee uyuyana kadar saat oldu 02:30 sabah da erken uyanmak istemiyorsun çünkü gece dinlenemiyorsun saat 11 de kalkarsın kahvaltı falan servis saati gelir hazırlanır çıkarsın işe gidersin artık o kadar çok alışırsın ki adeta robot gibi 3 vardiya döner durur hayatın pardon patrona bağlı zincirli hayatın)
24:00 - 08:00 Vardiyası
Allah insan vücudunu geceleyin çalışabilir şekilde tasarlamamış kardeşim. Rabbim demiş ki Sabah ezanıyla uyan namazını kıl pencereni aç o tertemiz havayı içine çek evinide o bereketle havalandır. Gündüz çalış akşam yatsıdan sonra da uyu geceleri uyan beni an teheccüdü de kıl demiş.
Bu bilimsel bir şey kardeşim aç araştır senin organların geceleyin uyumak için yavaşlar uyursun 'yarı ölüsündür' zaten organlar durma noktasına gelecek kadar yavaşlar dinlenmeye çekilirler.
Ama sen gece bu vardiyada kendi yaradılışınla tabiatınla oynamaya çalışıyorsun diyorsun ki uyumayın dinlenmeyin çalışın 6 gün boyunca geceleri çalışıp gündüz uyumayı deneyin metobalizmanızın bile değiştiğini göreceksiniz.
Allah bu vardiyada çalışan herkese sabır versin uykun gelir uyumamak için kendini zorlarsın dayanamazsın o 6 gün size azaptır azap. Gündüz isterseniz 12 saat uyuyun yinede gece 4 saat uyuyup aldığınız bir uykuyu alamazsınız. Çünkü organlar gündüz çalışmaya çalışırken uyutmaya çalışıyorsunuz ve dinlenemiyorsunuz o uykuda size asla yetmiyor!
Bakın bunlar 2 sene 9 ay benim yaşadıklarım kısaca tabi daha yaşanılan stresleri, ustabaşından, şefinden yediğiniz azarların vesairelerin verdiği moral bozukluklarını, izin istediğinizde izin alamamanızı, hastaneye gitmek istediğinizde gece vardiyasını bekle gibi duyacağınız cevapları, yıllık izninizi şefiniz belirler öyle istediğiniz tarihte yıllık izne çıkamazsınız çalıştığınız fabrikada üretim yazın hızlıysa kışın yıllık izne çıkarsınız evin penceresinden kışın kar yağışını izlersiniz. Yazın çocuğunuz baba tatile gitmek istiyorum dediğinde annesiyle birlikte yollarsınız sizde fabrikada çalışmaya devam edersiniz. (ben evli değilim ama bunları birlikte çalıştığımız abilerimiz yaşadı, ki halada yaşanıyor abicim)
Kim ne derse desin kendi işin olmadıktan sonra ister fabrikada çalış ister alışveriş merkezlerinde ister otellerde çalış özel sektörün hangi branşı olduğunun bir önemi yok kapitalizmin ücretli kölesisin arkadaşım bu 2+2=4 sana üstündeki adam istediğini yaptırır! Sende altındakine yaparsın kapitalizm de zaten bu, büyük balık küçük balığı ufalar! Bakın ufalar diyorum çünkü yemez eğer yerse elinde materyal kalmaz sizi büyümeden ufalar ki siz hep sürünesiniz ve kapitalizme muhtaç kalasınız!
Yukarıda kısaca dedim inanın bu en kısa hali özel sektörde yaşananları öğrenmek için google mobbing (bir veya bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba sosyal kabadayılık yapması. Latince kökenli sözcük; psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamlarına gelir.) yazın ve insanların yaşadıklarını bir okuyun. Binlerce olay örnek çıkacak karşınıza. Belki o zaman ne anlatmak istediğimi anlarsınız abilerim.
Hayat herkesin kendi özgür kararlarını verebildiği bir hayat olabilmeli hayat birilerine mahkum yaşadığınız bir hayat olmamalı zaten kardeşiminde dediği gibi kaç yıl yaşayacaksın şu fani dünyada evlenemiyecem diye şehirde asgari ücrete talim eden köylü abilerimizle dolu fabrikalar yahu kardeşim 1000 lira maaş karın da fabrikada çalışıyo 2000 lira ne karını görebiliyon evde çocuğun zaten sensiz büyüyor yahu söyletmeyin beni abi karısıyla ayda bir kere denk geliyordu bi abimiz vardiya yüzünden.(çünkü çocuklarını okula gönderebilmek için aynı vardiyaya denk gelmemeleri gerekiyordu.) Böyle bir evlilik istiyorsan git köyünden şehre evlen yaşa eğer yaşamak buysa.