DEVALÜASYONDAN, ZAMLARDAN SONRA NE OLDU


memlekette, bir yılda ne oldu...
%100 devalüasyon oldu.. dolar 7-7,5 liradan 14-14,5 liraya çıktı...
herşeyin fiyatı, %100-%300 (1 misli -3 misli) arttı... enfilasyon %100 ün üstünde oldu...
asgari ücret, %50 arttı...
memur, emekli maaşları, %25-31 arttı...

bu işin sonunda, ne oldu dersiniz...
işini kaybedenler oldu...
halk fakir/fukara oldu...
arabalar, park halinde kaldı...
rakamlar yalan söylemez...

gereken, en kısa zamanda yapılabilir mi dersiniz...
 
Son düzenleme:
memlekette, bir yılda ne oldu...
%100 devalüasyon oldu.. dolar 7-7,5 liradan 14-14,5 liraya çıktı...
herşeyin fiyatı, %100-%300 (1 misli -3 misli) arttı... enfilasyon %100 ün üstünde oldu...
asgari ücret, %50 arttı...
memur, emekli maaşları, %25-31 arttı...

bu işin sonunda, ne oldu dersiniz...
işini kaybedenler oldu...
halk fakir/fukara oldu...
arabalar, park halinde kaldı...
rakamlar yalan söylemez...

gereken, en kısa zamanda yapılabilir mi dersiniz...
Çıkış yolu nedir varmıdır?
 
Devalüasyonun tanımı, bir ülkenin resmi para biriminin diğer ülke para birimleri karşısında değerinin azaltılmasıdır.

Bunu hükümetler bilinçli olarak yapar. Amaç ta ekonomideki dış ticaret açığını ( cari açığı) önlemektir. Biraz daha açayım ülkeye yabancı mal girişini azaltmaya çalışır, yabancılara mal satışını (paramızın değeri düştüğü için sürümden kazanmak ister :D) arttırmak ister. Genelde cari açık olan ülkelerde olumlu sonuçlar doğurur. Çin modeli dedikleri model.

Bizde niye olumsuz sonuçlar doğuruyor. Çünkü her alanda dışa bağımlıyız. Dışarıdan almadan tüketmemiz hatta üretmemiz bile neredeyse mümkün değil. Bizde paranın, yabancı paralar karşısında değer kaybetmesi demek enerjide dışa bağımlı olduğumuz için benzine,mazota,elektiriğe zam gelmesi demek, eee bunlara zam gelince de her şeye zam geliyor.

Bide bizdeki en büyük sorun enflasyonun da yüksek olması ayrıca devamında devalüsyona bağlı olarak daha da artması. Enflasyonun sonucunda da ülkede yaşayan insanların alım gücü düşüyor. Alım gücü düştüğü için zaten sıkıntı yaşıyoruz.

Çözüm nedir? Üretmek, dışa bağımlılığı azaltmak. Bunun içinde devletin üreticiye(Sanayi,tarım,turizm vb) destek olması gerekir. Düşünmeden ekin, üretin demek ile olmaz bu iş. Üretim azaldıkça daha da dışa bağımlı hale gele geliyoruz. Bu gidiş ile Enflasyon &Devalüasyon sarmalından kurtulmamız pek mümkün değil…

Çözüm: Üretmek, üretmek, üretmek

Bunun için de: Destek, destek, destek
 
Yaşım genç eski dönemlerde buna benzer olaylar yaşadığını duymuştum acaba onlarda çözüm olarak ne gibi bir plan islettiler
Bunu aile bütçesi gibi düşün böyle bir durumda aile ne yapar.
1-Ya borç alır. Borç ile devam eder. Bir süre sonra borçları ödemede de zorluk yaşadığı için borç ta bulamaz.
Hele ki aldığı borç ile koltuk takımı, telefon, kıyafet vb alırsa, Sonuç iflas.
2-Elde para yapan ürünleri satar. Eldeki ürünler bitince. Sonuç yine iflas.
3- Kurtuluş yolu ya geliri arttıracak yada gideri azaltacak. Bunun içinde üretip gelirini arttırması lazım. batağa sürükleyen yaşantıdan da vazgeçmesi lazım.

Bizde genelde 1950 li yıllardan 1990 lı yıllara kadar 1. yol tercih edildi.
1990 lı yıllardan sonrada 1.ve 2. yol birlikte tercih edildi.

3.yol pek tercih edilmediği için aynı sorun yıllardan beri devam ediyor.
 
Son düzenleme:
Yani 2002-2022 Arası 2 nolu seçim mi yapıldı hazır satılıp eldeki mi bitti ?
Bunu aile bütçesi gibi düşün böyle bir durumda aile ne yapar.
1-Ya borç alır. Borç ile devam eder. Bir süre sonra borçları ödemede de zorluk yaşadığı için borç ta bulamaz.
Hele ki aldığı borç ile koltuk takımı, telefon, kıyafet vb alırsa, Sonuç iflas.
2-Elde para yapan ürünleri satar. Eldeki ürünler bitince. Sonuç yine iflas.
3- Kurtuluş yolu ya geliri arttıracak yada gideri azaltacak. Bunun içinde üretip gelirini arttırması lazım. batağa sürükleyen yaşantıdan da vazgeçmesi lazım.

Bizde genelde 1950 li yıllardan 1990 lı yıllara kadar 1. yol tercih edildi.
1990 lı yıllardan sonrada 1.ve 2. yol birlikte tercih edildi.

3.yol pek tercih edilmediği için aynı sorun yıllardan beri devam ediyor.
 
2001 krizinden sonra ortalık 2005 de anca kendini topladı vatandaşın geliri fiyatı yükselen giderlerini karşılamaya başladı düşük faizli krediler ve uzun zaman sabit giden döviz kuru sayesinde piyasa oturmuştu yani bu sallantı çabuk geçmez bakan nebatinin dedigi gibi 2023 haziranda bitmez hele ki dünyamızın global bi köy oldugu bu zamanda çok zor
 
Dünyada malzeme fiyatı arttı bizde dolar arttı her şey ortalama %170 felan arttı. Bundan sonra düzelir mi düzelir belki ama ekonomiyi çok aşırı yavaşlatmadan az gaz ile ekonomi yürüyüp dışarıya ve lükse para harcamadan malesef savunma harcamalarında çok kısılmaz dünya da konjöktür zorunlu kılıyor bazı şehirlerde evler hala 120 metrekare felan deniyor bunlar bir kere 50 metreye felan düşmesi lazım. Yani ama kalan parayı üretip de dünyaya satamaz sak sonumuz ıyı değil. Gençlerimiz malesef çok boş tüketime çok kötü alıştık tasarruf ıyı değil de kötü gibi yansıtılırsa bu iş yürümez bunun çok örnekleri var ama uzatmak istemiyorum. En basit örneği aile ekonomisi köyde evimiz var ama yaşanır durumda ama lüks değil ama bizimde bayağı borcumuz var oğlumuzun biride israfı seviyor. Babanın kontrolu ele alıp parayla tarlaya gübre almazsa iş karışır
 
Birde şunu söyleyim eski hükümetlerin çok aşırı saçma işleri varmış belkşde zaman öyleymiş bilmiyorum. O zamanı bilmeden ne desek boş. Şimdi ise 2009 a kadsr farklı bir durum ondan sonra ise farklı bir durum ortaya çıktı. Abd parası bir ara yağmur oldu yağdı eğer biz o paraları kaliteli yatırımlara yapsaydık ve takip etseydik bayağı ileri giderdik. Hiç bişey yapılmadı mı yapıldı ama takip edilmedi darbe ortamı oldu can korkusu çıktı liyakat bozuldu çok etken var yoksa bu kadar para önceki hükümet lerde olsaydı onlarda anasını bellerdi yolsuzluğun mesela 1000 tane gölet yaptılar baraj yaptılar belki hatalıları vardır elbet mesela çiftlikleri yapıldı Türkiye de görülmemiş kalitede felan traktörler ucuz krediyle verildi ama takip edilmedi. Arap baharı oldu pazarlarımız orayı satamadık alım gücü düştü sektör sahiplerine sermayesinden yedirdik. En büyük hatamız ise bence bir ara pandemide kredi faizlerini düşürdüler millete ev aldırttılar merkez bankası dolar koymadı hep sattı. Yoksa o para bile dursa bir kaç sene ekonomiye yeterdi ama eğer bu genç nufusu kullanıp ileriye gidemezsek bence dünyadan çok geride kalırız.öbür ülkeleri bilmem de bizim halkımız emeklimiz bu sene kurban kesemezse psikolojik olarak biter bazen emekli halkımızı görünce ağlıyorum neredeyse doğalgaz lı evde oturuyor 2 odayı kapatıyor niye fazla fatura f gelmesin dıye toruna para vereyim diye
 

Yani 2002-2022 Arası 2 nolu seçim mi yapıldı hazır satılıp eldeki mi bitti ?
Ülkemizdeki ilk özelleştirme 1985 yılında yapıldı. Sonra da hızlı bir şekilde devam etti. Haa devlet bazı stratejik alanlar hariç üretimin içinde olmamalı zaten olması gereken de bu. Devlet özelleştirme yapabilir bunda sakınca yok yalnız ederinde değerinde olmalı, çerez parasına olmamalı. Mesela Giresun SEKA gibi olmamalı. (Merak eden araştırabilir.)

Eldeki bitti mi? Bilmem sence
 
Ülkemizdeki ilk özelleştirme 1985 yılında yapıldı. Sonra da hızlı bir şekilde devam etti. Haa devlet bazı stratejik alanlar hariç üretimin içinde olmamalı zaten olması gereken de bu. Devlet özelleştirme yapabilir bunda sakınca yok yalnız ederinde değerinde olmalı, çerez parasına olmamalı. Mesela Giresun SEKA gibi olmamalı. (Merak eden araştırabilir.)

Eldeki bitti mi? Bilmem sence
Bitmeseydi satarız bal gibi satarız diyerek devam ederlerdi ...
 
Devalüasyonu fazla yaptılar, sırf 2022 yılında yüzde 2 büyüme planladık harika iş yapıcaz dediler.Oysa pandemi oldu zaten ekonomide büyüme hedefi yerine enflasyon oranında devalüüasyon olabalirdi, yani yüzde 25 civarı devalüasyon. Fakta bunu yaparken aynı zamanda harcamalardan kısmaları gerekirdi, harcamalar kaleminde gereksiz o kadar yatırım varki, yada acil olmayan yatırımlar varki, misal hiç kullanılmayacak havaalanları yapılıyor ülkeye, onlar yine yapılır ileriki yıllarda ve bunu bir iki yıl öteleyebilir 2022 yılında buna harcamayı kesersin, bu tip hemen bitmesede zarar görmeyeceğimiz yatırımlara haracamayı yapmaz iseniz bir zararınız olmaz, bu yönteme harcamalardan kısma denir. Harcamalardan kısarak neyi sağlarsınız, dolaylı olarak akaryakıttan alınan vergilere bindirmek zorunda kalmazsınız, yani böylece bütçenin açığını kapatmaya çalışmazsınız, Fiyatları arttırıcı etkileri bir miktar azalttığınız için devalüasyon enflasyon sarmalının oranlarını düşük tutmuş olursunuz, belki büyümeyide sıfırda yakalarsınız, fakat değişik sektörlerdeki sürdürülebilir üretimlere darbe vurmuş olmazsınız.

Demekki yapılan hata basit, harcamalardan kısmak gereken zamanda devalüasyonu aşırı oranda yapmak, işte bu ekonomi yönetimlerinin tercihidir, bu tercihin üzerine birde global ölçekte savaş ekonomisi çıkartarak gelişmekte olan ülkeleri batırmak isteyen gelişmiş ülke stratejileri olunca, bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri vuran emtia fiyatları artışıda aynen bizide fazla etkileyince, bırakın 2022 yılında büyümeyi, küçülme yaşıycaz, ekonomi yönetimlerinin iç ve dış ekonomik gelişmeleri tahmin etmeden riskli yöntemlerle ülke ekonomisine yön vermeleri sonucu hüsran olur, iş bilmez çavuşlara kalırsak döner böyle durumlar olur anlayın artık.
 

Benzer Konular