deprem bölgelerinde, betonarme çokkatlı-bina yapılması yasaklanmalı


Linkini verdiğim yazı 2018 yılına ait, yazıdan alıntılar aşağıda.

1676708447547.png

Küresel Araştırmalara Göre Türkiye, En Riskli Coğrafyaların Kesişiminde Bulunuyor

1992-1998 yılları arasında gerçekleştiren ve küresel çapta en büyük deprem risk analizi çalışması olan Global Seismic Hazard Assessment Program (GSHAP), kıtalar düzeyinde deprem risk haritasını ortaya koyuyor. Çalışmaya göre deprem hareketlerinin en yoğun olduğu bölgeler Asya kıtasında yoğunlaşırken, Japonya dünyada en fazla depremin gerçekleştiği ülke olarak kayda geçiyor. Yine Asya kıtasındaki Endonezya ve Fiji gibi ülkeler son yıllarda depremden en fazla zarar gören ülkeler arasında yer alıyor. 2014 yılında 9,1 büyüklüğünde bir depremle sarsılan Sumatra'nın batı kıyıları tarihteki en büyük tsunami ile karşı karşıya kalmıştı ve 200 bin insan hayatını kaybetmişti. Avrupa kıtasının ise kuzey bölgeleri deprem riski açısından güvenli kabul edilebilirken, kıtanın Akdeniz'e kıyısı olan güney doğu kesimleri riskli bölgede yer alıyor. İtalya, Yunanistan ve Türkiye'nin batı kesimleri sismik hareketliliğin yoğun olduğu merkez bölgeler olarak kodlanıyor.


image


Depremler Nedeniyle Yılda 50 Bin Kişi Ölüyor

ABD merkezli Deprem Riskleri Araştırma Programı ise tüm dünyada gerçekleşen depremlerle ilgili verilere tek elden ulaşmanın mümkün olduğu bir kaynak. Kaynağa göre, tarihte kayıt altına alınan en büyük deprem 22 Mayıs 1960 yılında Şili'nin Bio-Bio bölgesinde gerçeklemiş. 7.000 insanın hayatını kaybettiği tahmin edilen Büyük Şili Depremi 9,5 şiddetindeydi ve yaklaşık 10 dakika sürmüştü. İstanbul'un da önemli ölçüde etkilendiği 1999 Gölcük depreminin sadece 45 saniye sürdüğü düşünüldüğünde Büyük Şili Depremi'nin kıyametten farksız olduğunu hayal etmemek mümkün değil. Neyse ki bunun gibi 8 ve üzerindeki şiddete sahip depremler 2000-2017 yılları arasında yılda ortalama 1,3 kez gerçekleşirken, 7 ve üzerindeki yıllık ortalama deprem sayısı ise 15,2 olmuş. 2000-2015 yılları arasında depremler nedeniyle yılda ortalama 50.100 kişi hayatını kaybetmiş.






image



Türk Mühendisler ve Mimar Odalar Birliği (TMMOB) tarafından yayınlanan "İstanbul Depreme Hazır mı?" raporunda da, İstanbul'da 470 tane olan deprem toplanma alanı sayısının 77'ye düşürüldüğü bilgisine yer veriliyor. Rapora göre İstanbul'da 7,7 şiddetinde bir deprem olması durumunda 625 bin insan hayatını kaybedecek. Yukarıdaki tabloda görüleceği üzere son 17 yılda dünya genelinde yaşanan depremlerde bir yılda hayatını kaybeden kişi sayısının en fazla olduğu 2004 senesinde dahi ölüm sayısı 298 bin civarındaydı.
 

Resimler ve ekler

  • 1676708488440.png
    1676708488440.png
    55.9 KB · Görüntüleme: 3
  • 1676708609757.png
    1676708609757.png
    48.7 KB · Görüntüleme: 1
Aslında teknoloji ilerledi, bina yapılırken 2-3-4 kaç cephesi varsa her cepheye bir kamera kaydı, diyelim 4 cepheli ve 4 kamera kaydı tutulsun, kayıtlar hem onay veren belediyede bulunsun hemde o binadan konut satın alacaklara belirli ücret karşılığı verilsin, insanlar yapım aşamalarının her anını görsünler izlesinler.

yapı denetim şirketi falan olmasın ben özel denetimin işlemediği kanaatindeyim, üstelik özel yapı denetim yapanları tıpkı yollarda polis kontrol noktasına benzetiyorum, kontrolü nasıl yaptıklarını biliyor ve oradan geçerken tedbiri alıyor sürücüler, yada güzergah değiştiryor. Bu yapı denetimleri yüzünden inşaat sektöründe binayı dikerken yanlış yoldan inşa etmenin yolunu buluyorlar, diyelimki binanın altı geniş dükkan olacak şekilde tasarlıycak, böylece altı market olacak iyi paraya satacak, binanaın statik projesinde öyle bi ayar çekiyorki yönetmeliğe göre oluyor yapı denetimden geçiyor, fakat altı kestane üstü şişhane bina oluyor, ben buna zorlama proje diyorum kısaca, gerçekte uygulama safhasında en ufak yetersiz işçiliğin ve malzeme noksanlığını deprem affetmiyor yakalıyor, altı oto garaj ve dükkan olan tüm binalar bence çok riskli, binanın çürük ve eksik yapılması ayrı mesele, fakat zorlama projelerin artık uygulanması yasaklanmalı orası kesin.

Bina konutsa konut, öyle altı muazzam geniş dükkan üstü konut, dükkanlarda ortalarda kolon yok tamam güzel market olur kolonlar hep kenarda ama bu binanın depremdeki riski, beğenilmeyen kutu gibi odaları olan altı dükkan olmayan otopark olmayan toki evleri gibi temele inen yükü dengeli kolon aplikasyonu ile sağlamadığı için zorlama projedir en başından, bunlar altı otopark olanlar içinde geçerli, arabalar rahat rahat girip çıkacak diye geniş geniş kolon aplkiasyonu yap sen üstünede kat kat konut yap, ondan sonra deprem bu binayı es geçsin diye bekle otur, olmaz öyle şey. Otopark işyeri ayrı tasarım ister konut ayrı tasarım ister bu çok açık, altı kestane üstü şişhane binadan fersah fersah kaçmak akıllı adamın işi, konut sahibi olmak yerine müteahhide alt katta geniş dükkan sahibi yapmanın mantığı yok.
 
  • Beğen
Tepkiler: Mustafaşahin

Deprem felaketinde binalardaki hasar tespitinin tamamlanmasının ardından Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) ev sahibine ödediği tazminat ile ilgili bilgi veren Avukat Cem Duman, “Zorunlu Deprem Sigortası bulunan yapılar için DASK, maddi hasara yönelik ev sahibi olan sigortalıya 640 bin TL üst sınırına kadar tazminat öder. Konutun bedeli çok yüksek bile olsa, tüm bedeli DASK tarafından karşılanmaz, üst sınır belirlenmiştir” dedi.​


DASK TAZMİNATI ÜST LİMİTİ 640 BİN TL​

Deprem bölgesinde evleri yıkılan vatandaşlardan, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) bünyesindeki zorunlu deprem sigortasını yaptıranlar bir nebze de olsa maddi kayıplarını tazmin edebilecek. Ancak 2022 yılının kasım ayında yapılan son değişiklik ile DASK tarafından yapılan zorunlu deprem sigortasında tazminat miktarı konutun değeri ne olursa olsun 640 bin Türk Lirası ile sınırlandırıldı. Artan konut fiyatları göz önüne alındığında tazminat hem zararın tamamını karşılayamıyor hem de poliçenin alanı gereği konutun içerisindeki eşyaları teminat dışı kalıyor.

KONUT BEDELİ DAHA YÜKSEK OLSA BİLE ÜST SINIRDAN ÖDEME​

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Avukat Cem Duman, Zorunlu Deprem Sigortası bulunan binalar için DASK’ın ev sahibi olan sigortalıya belirli bir üst sınıra kadar tazminat ödediğini kaydetti. Depremde hasar gören binalara ilişkin tazminat ödemelerinin hasar tespiti sonrasında en geç 30 gün içinde yapıldığını söyleyen Duman, “Zorunlu Deprem Sigortası bulunan yapılar için Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), depremden dolayı meydana gelen maddi hasarlara yönelik 25 Kasım 2022’den itibaren 640 bin TL üst sınırına kadar olmak üzere, ev sahibi olan sigortalıya tazminat öder. Afet Sigortaları Kanunu madde 13’e göre ‘Zorunlu Deprem Sigortası bulunan ve deprem nedeniyle hasar gören binalara ilişkin tazminat, gerekli bilgi ve belgeler ile hasar tespitinin tamamlanmasını müteakip en geç otuz gün içinde ödenir.’ Dolayısıyla depremden önce yaşanılan konutun bedeli çok yüksek bile olsa, tüm bedeli DASK tarafından karşılanmaz, üst sınır belirlenmiştir” diye konuştu.



ÖRNEK TAZMİNAT HESABI​

100 metrekare bir ev düşünelim. Bu ev 25 Kasım 2022 tarihinden önce sigortalanmış ise, teminat tutarı 150.800 TL. Aynı ev 25 Kasım 2022 tarihinden sonra sigortalanmış ise teminat tutarı 301.600 TL. 25 Kasım 2022 tarihinden önce düzenlenen bir poliçe için metrekare bedeli 25 Kasım 2022 tarihinden sonra sigortalı tarafından güncellenmemiş ise evinin yıkılması ya da ağır hasarlı olması durumunda poliçede yazılı olan teminat tutarı kadar yani 100 m2 ev için muafiyet düşüldükten sonra 147.784 TL tazminat alınması söz konusu.
 
  • Beğen
Tepkiler: Mustafaşahin
Hep ne dedik, geçen yıl 250 bine bir daire malediyor 2 milyona satıyorlar dedik, hadi arsa payıda olsun içinde maliyet nedirki?

2 tuğla bir torba çimento nedir, demiri zaten çalıyon tonu 17500 lira şuanda, kullanman gereken minimum 3 ton demir 60 bin lira tutmaz, 2 ton harcıyosun 35-40 bin TL, esasen harcaman gereken 4 ila 5 ton demir, ama yarısını ancak harcıyosun.

Şimdi olsun betonarme binada bir konutun maliyeti 500 bin, tabiyki sigortalasan bile sana verdiğin 2-3 milyon lirayı vermez, vere vere üst sınır 640 bin verir, neden? değeri buda ondan, arsa depremde yıkılmıyor arsa payı sende duruyor, içindeki eşyalarıda ödemez, bunun için ayrıca konut sigortası yapman gerekiyor, evde elektrikli aletten yangın vs çıktı misal işte bu sigortan varsa tazminat alırsın, genelde ev hanımları elektrikli alet kullanma özürlüdür, kabloyu falan çok pis dolar kopuklulklardan prizlerden yangın çıkma tehlikesi artar vs..vs. bu sigortada kurtarıcı oluyor biyerde.

Şimdi 2 tuğla bir torba çimentoya, hadi olsun 500 bin malettiğini 2-3 hatta 4-5 milyona satanlardan ev almak bizim halkın işi, rant bu işlerde muazzam arttı, neymiş arsa payıymış, geçiceksin onu, hatta geçen yıl 1 milyona alan bu yıl 3 milyon oldu diye böbürlenmeler falan, işte yapılan hatalar, bişey durduk yerde değerlenirse bile sigorta sana en fazla 640 bin verir, buna göre aklını başına alması gerekir milletin.

değerleme yaparken otomobil için exper peşinde koş, bir avuç büyüklüğünde lokal boyayı bulmak için uğraş, ondan sonra her gün yaşadığın yattığın kalktığın konutlara bakış açın absürd olsun, değerleme yaparken mutlaka maliyet arsa payı işçilik malzeme her şey gözüne alınmalı, böyle dahi olsa şuan en yüksek ortalama betonarme konut 1 milyon, lüks olsa 1,5 milyonu kuruş geçmez satış fiyatı, ama gelde anlat millete, gazı yedikçe hoşuna gidiyor birde durduk yerde aldığı için artan fiyatlardan ötürü kazandığını düşünüyor, ne kadar saçma bir durum.
 
Son düzenleme:

Hep ne dedik, geçen yıl 250 bine bir daire malediyor 2 milyona satıyorlar dedik, hadi arsa payıda olsun içinde maliyet nedirki?

2 tuğla bir torba çimento nedir, demiri zaten çalıyon tonu 17500 lira şuanda, kullanman gereken minimum 3 ton demir 60 bin lira tutmaz, 2 ton harcıyosun 35-40 bin TL, esasen harcaman gereken 4 ila 5 ton demir, ama yarısını ancak harcıyosun.

Şimdi olsun betonarme binada bir konutun maliyeti 500 bin, tabiyki sigortalasan bile sana verdiğin 2-3 milyon lirayı vermez, vere vere üst sınır 640 bin verir, neden? değeri buda ondan, arsa depremde yıkılmıyor arsa payı sende duruyor, içindeki eşyalarıda ödemez, bunun için ayrıca konut sigortası yapman gerekiyor, evde elektrikli aletten yangın vs çıktı misal işte bu sigortan varsa tazminat alırsın, genelde ev hanımları elektrikli alet kullanma özürlüdür, kabloyu falan çok pis dolar kopuklulklardan prizlerden yangın çıkma tehlikesi artar vs..vs. bu sigortada kurtarıcı oluyor biyerde.

Şimdi 2 tuğla bir torba çimentoya, hadi olsun 500 bin malettiğini 2-3 hatta 4-5 milyona satanlardan ev almak bizim halkın işi, rant bu işlerde muazzam arttı, neymiş arsa payıymış, geçiceksin onu, hatta geçen yıl 1 milyona alan bu yıl 3 milyon oldu diye böbürlenmeler falan, işte yapılan hatalar, bişey durduk yerde değerlenirse bile sigorta sana en fazla 640 bin verir, buna göre aklını başına alması gerekir milletin.

değerleme yaparken otomobil için exper peşinde koş, bir avuç büyüklüğünde lokal boyayı bulmak için uğraş, ondan sonra her gün yaşadığın yattığın kalktığın konutlara bakış açın absürd olsun, değerleme yaparken mutlaka maliyet arsa payı işçilik malzeme her şey gözüne alınmalı, böyle dahi olsa şuan en yüksek ortalama betonarme konut 1 milyon, lüks olsa 1,5 milyonu kuruş geçmez satış fiyatı, ama gelde anlat millete, gazı yedikçe hoşuna gidiyor birde durduk yerde aldığı için artan fiyatlardan ötürü kazandığını düşünüyor, ne kadar saçma bir durum.
Haberlerde izlemiştik, İstanbul'da inşaat m^2 maliyeti 14000 TL.
Sigortasını, vergisini verirken ne değerden gösteriliyorsa aynı şekilde karşılık görüyor.
 
Türkiyede olması gereken inşaat metrekare satış fiyatı ortalama 14000 TL dir, arsa payı dahil ortalaması bu olmalı, düşük 10,000, merkeze uzaklıklar vs değerlendirilerek düşük olması gereken 10 bin, yoğun merkezde arsanın metrekaresi yüksek yerlerde bu yükselebilir ama tüm hepsinin ortalaması 14000 TL olması makul, yani 100 metrekare bir konutun ortalama satış değeri 1,4 milyon makul olanıdır.
 
Türkiyede olması gereken inşaat metrekare satış fiyatı ortalama 14000 TL dir, arsa payı dahil ortalaması bu olmalı, düşük 10,000, merkeze uzaklıklar vs değerlendirilerek düşük olması gereken 10 bin, yoğun merkezde arsanın metrekaresi yüksek yerlerde bu yükselebilir ama tüm hepsinin ortalaması 14000 TL olması makul, yani 100 metrekare bir konutun ortalama satış değeri 1,4 milyon makul olanıdır.
Maliyet değerini kast ettim bir beton binanın metre karesi 14 bin tl ye mâl olmaz

100m² yere 1.4 milyon vermek te pek makul değil bana göre
 
  • Beğen
Tepkiler: toztoprak

İstanbul için yer altı gazlarını tahliye edecek yüzden fazla kuyunun kapatıldığı konusu var.
Depremin ivmesi 1,3 G (9,8 m/ sn^2) olduğu söylenmişti , 0,46 G demiş.
Yerin çekim kuvvetinden daha fazla bir kuvvetle binaya yandan vurulursa durum ortadadır.
Enine ve dikine perde betonlu direklerle yapı sağlamlaştırılmış olması gerekir.
Müteahhide perdeyi uzun yaptın diyende çıkmış ama binası sağlam.
 

Benzer Konular