Ynt: Davutoğlu'ndan tarımcıya üst üste müjde
dustero link=topic=80804.msg959928#msg959928 date=1421688517' Alıntı:
Yaklaşım doğru değil buna ben kesinlikle katılıyorum fakat doğruluk payıda var. Ben insanları asla dış görünüşüyle diliyle diniyle ırkıyla ayırt etmem bu topraklarda yaşayan herkes benim kardeşim canım ciğerim eyvallah fakat bu kongreye baktığımda yüzde%10 Tekirdağ ' lı görüyosam, geçen sene seçimlerde Lüleburgaz gibi ilçe mitinginde ülkemin dört bir yanından gelmiş 72 otobüs sayıyıorsam ben tereddüt etmekte korkmakta sorgulamakta kendimi soyutlamakta geleceğim için kaygılanmakta haklıyım. Buraya Suriyelilerin bile yerleştirileceği bir bölge hazırlanıyordu ama ne olduysa rafa kalktı. Dediğimi anlatabiliyormuyum... Eminim bu yorumu yapan arkadaşımız abimizde bunları demek istemişti sadece kullandığı kelime yanlış.
Süleyman o mitingler ayrı bir olay zaten
Geçen bir İzmir mitingi sonra Kayseri aracı yerine birileri yanlış araca binip Samsun ' a gitmişti
Suriyeli olayını ilk defa duyuyorum, Allah kimseyi savaşa maruz bırakmasın çok zor bir durum ama, onlara kendi sınırlarına yakın yerler gösterilmişti, İStanbul ' da her yer Suriyeli, kaynıyor. Herkesin başına gelebilecek bir şey, hoş Türkler savaş olsa asla yerini yurdunu öyle kolayca terk etmez. Eğer olayda bir kasıt varsa iş gerçekten çok kötü olur.
Önceki seçimlerde de oy için Suriyeliler ' in TC vatandaşı yapıldığı söylentisi vardı, gerçek mi değil mi anlamadık tam olarak, 2 milyon Suriyeli geldi ülkeye sonuçta.
Diğer yandan, ben de Siirtli ' yim, İstanbul ' da yaşıyorum, şimdi Siirt ' te bile Siirtli kalmamış, 1990 Irak savaşından gelenler, şimdi de Suriye ' den gelenlerle dolu. Biz gerçek Siirtliler de daha iyi eğitim, daha iyi iş ve daha iyi sosyal yaşam için geldik, en azından bizim aile öyle. Babam avukattı, Siirt gibi küçük bir yerde sosyal çevremiz vali, belediye başkanı, tugay komutanı ve diğer komutanlar ile oradaki doktor, avukat, hakim ve savcılardı ama Siirt ' te sinema bile yoktu, en yakın sinema Diyarbakır ' daydı, 200 km uzakta ki yollar o zaman berbattı.
Şimdi yeni yeni çağın gerektiği şekilde ilerle orada da oluyor ama çarpık bir şekilde tabi ki. Diğer yandan da PKK belası var, devletin sizin elinizi kolunuzu bağladığı yerde PKK ile kendiniz bile baş edemiyorsunuz. Evimin önünden roketatar mermisi geçtiğini, her gece çatışma seslerini duyduğumu, 20 km ötedeki kaplıcaya bile korkudan gidemediğimizi de unutmuş değilim. Şimdi eğer bu bela ortadan kalksa, Türkiye ' nin tahıl, fıstık, badem, ceviz, küçükbaş hayvan ihtiyaçlarının çok fazlasını karşılayacağını, ayrıca bu sayede de tersine göçün yaşanacağına eminim. Tabi bir de şu kızlar ikna edilebilirse
1950ler ' den itibaren, özellikle köy enstitüleri kapatıldıktan sonra bu işler başladı. Zaten bu tarımda gerilemenin başlangıcı da bana göre köy enstitülerinin kapatılmasıdır, kooperatiflerin asıl işlevlerini yapamaması-yapmaması, devletin tarıma yeteri kadar önem vermemesi hep bu sürecin bir parçası.
Rahmetli Ecevit köy-kent tasarımları hayata geçirilebilseydi kızlarımız bence köyde yaşamaya sıcak bakarlardı. Avrupa ' daki köylere bakıyorum, adamların bizim şehirlerdeki yaşantıdan çok daha güzel yaşantıları var, İstanbul ' un hiçbir haltı olmadığı halde bu kadar gelinmesini de anlamıyorum.
Neyse konumuz destekler, sadaka gibi olan, mazotun fiyatı indirilse hiçbir şekilde gerek olmayacak destekler