Ynt: Çizel Traktöre nasıl bağlanmalı?
Valla arkadaşlar kızmayın ama, bir çok kişi traktör ve ekipman bağlantılarının mantığını, büyani bu bağlantıların nasıl bağlanacağını bilmiyormuş. Cidden üzücü.
1-) traktörün 'maksimum çekiş gücünü' ekipmana yansıtabilmesi ve 'hidrolik hassasiyetinin 'doğru çalışabilmesi' için, iş konumunda, yani ekipman toprakta çalışır iken, kollarının zemine 'paralel' durması gerekir. Yani kollar ne arkaya eğimli olacak, ne de öne. Düz durucak.
Üstelik her iki kolun da düz olması gerekiyor. Pulluklarda sol taraftaki bağlantının aşağıda, sağdaki bağlantının yukarıda olmasının da sebebi budur. Böylece bir tekerleği çizide olduğu için eğimli halde duran traktörün her iki kolu da zemine paralel hale getirilmiş olur.
Yalnız tam burda bir teknik problem ortaya çıkar: bazı traktörler yüksek iken bazıları alçak olabiliyor. Yani traktörler standart değil. Ekipman standart şekilde tek delik ile üretildiğinde, yüksek traktörlerin hidrolik kolları sarkık dururken, alçak traktörlerin hidrolik kolları yüksekte kalıyorlar. Bu yüzden kollar düz durmuyor ve çekiş sorunları yaşanıyor.
İşte bunun çözümünü de ekipman üreticileri bulmuşlar.
Nasıl?
Traktörün yüksekliğini değiştiremeyeceğimize göre, geriye tek seçenek kalıyor. Ekipmana, her biri yerden farklı yükseklikte olan birden çok bağlantı noktası yapmak.
Bu sayede, bir ekipmanın bağlantı noktası değiştirilerek kolların 'düz' bir pozisyonda çalışması sağlanabiliyor.
Aklınıza şunu getirin: neden (tırmık, merdane, hafif tip merdanleli kültivator yada çayır biçme gibi) yüzer pozisyonda çalışan ekipmanlarda 'tek bir' bağlantı noktası var da, çeki gücü isteyen ekipmanlarda birden çok bağlantı noktası var?
Çünkü yüzer pozisyondaki çalışma esnasında hassasiyet gereksinimleri yoktur. Yani kolların düz durmasına gerek yok.
2-) Traktörlerin çeki hassasiyeti nasıl çalışır?
Eski traktörleri çoğunluğunda hidrolik kol hassasiyeti 'direnç mili' denen ve hidrolik kolların bağlı olduğu uzun/yuvarlak bir mil vasıtası ile çalışıyordu. Yöntem basitti. Kollara olması gerekenden fazla yük bindiğinde, bu mil hafifçe esniyor ve iç kısımdaki bir mandalı hareket ettiriyordu. Mandal da kolları yukarı kaldırıyordu. Lakin bu yöntemin bazı dez avantajları ortaya çıktı. Bunlarda en önemlisi, direnç mili üzerinden çalışan hassasiyetin 'batma ve çıkmayı' değil, zorlanmayı algılamasıydı. Hali ile güç isteyen ağır işlemlerde hassasiyet neredeyse kaydoluyordu. Ayrıca bu durum işçilik kalitesini düşünürken, hassiyet refleksinin de düşmesine neden oluyordu. Doğal olarak terkedildi.
Günümüzdeki traktörlerin ise tamamında, hassasiyet mekanizması tepe kolundan sağlanır.
Nasıl sağlandığına gelmeden önce, tepe koluna ve işlevine biraz değinelim.
Tepe kolunun bulunma sebebi, herkesin sandığının eksine teknik nedenler değil, can güvenliğidir.
Traktörün ilk kullanıldığı dönemlerde, tüm aletler 'çekili' olarak tasarlanıyordu. 1950 öncesi traktörlerde hidrolik kolların olmama nedeni de budur. Pulluk dahil tüm ekipmanlar, traktörün çeki okuna bağlamıyor ve çeşitli mekanizmalar ile yönlendiriliyordu.
Teorik olarak her şey iyiydi ama pratikte ciddi bir sorun ortaya çıktı: 'Taş'
Öküz atlarla çekilen ekipman taşa çarptığında, hayvanların gücü sınırlı olduğundan bir sorun meydana gelmiyordu. Lakin traktör tarafından çekilen bir ekipman taşa takıldığında, traktör gitmeye devam ediyor, traktörün gücü dolayısı ile ekipmanın arka kısmı havaya kalkıyor, hatta o esnada hiç bir şeyden haberi olmayan operatörün üzerine düşüyordu.
Yüzlerce traktör operatörü bu nedenle feci şekilde can verdi. Özellikle pulluklar, bir engele denk geldiği an ters dönüp operatörün kafasını dağıtıyordu..
İşte tepe kolunun ilk bulunma nedeni bu kazaları önlemektir. Tepe kolu ekipmanı tutarak havaya kalkmasını önler korkunç bir kazanın önüne geçer. Basit ve etkili.
Not: bu sebepten dolayı modern tarımdaki en büyük icat olarak geçer tepe kolu. Çünkü bulunmasaydı, günümüzdeki hidrolik kol sistemine geçilemezdi.
Tepe kolunun bulunma sebebinden de anlaşılacağı üzere, bir ekipman fazla battığında yada bir engele denk geldiğinde toprağa batan alt kısmı geride kalırken üst kısmı ileriye gider ve tepe koluna dayanır.
Tepe kolundan sağlanan hassiyet sistemlerinin de mantığı bunun üzerine kuruludur. Eğer bir traktörün hidrolik kolları 'düz ise' ekipman olması gerektiğinden fazla battığında yada bir engele denk geldiğinde, üst bağlantı tepe kolunu iter ve itilen tepe kolu, hidrolik kolları yukarı kaldırır. Böylece ekipman havaya kalkar ve engelden kurtulunuz.
Özetlersek:
Ekipmanın alt bağlantı delikleri, kolların düz biçimde çalışabilmesine imkan vermek için farklı yüksekliklerde ve birden çok sayıda üretilir.
Tepe kolu bağlantı delikleri ise, hassasiyet gerektiren işler yapılırken (daha çok hareket eden) üst, gerektirmeden işler yapılırken ise (daha az hareket eden) alt deliğe takılır.
Not 2: Kubota ' larda 'hassasiyet zayıf' iddiasının kaynağı da yukarıdaki durumdur. Traktör, klasik traktörlerden yüksek olduğu için uygun bağlantı deliğine bağlanması gerekir. Bunu bilmeyen bir çiftçi de en klasik açıklamayı yapar: 'bunların hassasiyeti zayıfımş yav'