Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, AK Parti döneminde 52 yeni destek uygulaması başlatıldığını belirterek, “Bugüne kadar Türk çiftçisinin cebine, nakit söylüyorum 43 milyar 133 milyon TL para ödedik.” dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, ‘uçuk vaatler’ ile değil ‘gerçekçi vaatler’ ile milletin karşısına çıktıklarını söyledi. 2000 yılında çiftçiye 344 milyon destek verildiğini söyleyen Eker, bu rakamın 2001 yılında 590 milyon TL olarak gerçekleştiğini, 2002 yılında ise 1 milyar 868 milyon TL’ye yükseldiğini belirtti.
Kürsüden bir mektup gösteren Bakan Eker, “Devletin belgelerini de bilmek lazım. Elimde bir mektup var. 2001 yılında tarımsal desteklerin kaldırıldığını söyleyen Sayın Kemal Derviş, Sayın Hüsnü Yusuf Gökalp, Sayın Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun imzası var. Burada hangi desteklerin kaldırıldığını, hangi desteklerin kaldırılmasının planlandığı yazıyor.” dedi.
Türk çiftçisinin, 2002’de 65 ton buğday satarak bir traktör aldığını kaydeden Eker, “2011 ' de 51 ton buğdayla aynı traktörü alıyor. Şimdi bu çiftçinin, buğday üreticisinin geliri arttı mı demek, azaldı mı demek. Bunu sizin ve milletimizin takdirine bırakıyorum.” diye konuştu.
AK Parti hükümeti döneminde 52 tane yeni destek uygulaması başlatıldığını söyleyen Eker, “Bugüne kadar Türk çiftçisinin cebine nakit olarak söylüyorum, 43 milyar TL para ödedik.“ ifadesini kullandı. 2002 yılında kullanılan tarımsal kredi 529 milyon TL iken, 2011 ' de 21,9 milyar TL’ye yükseldiğine dikkat çeken Eker, verilen kredilerin yüzde 98,8’inin geri döndüğünü dile getirdi. Eker, “Bu, çiftçinin gücünün eriştiği yeri gösterir.” dedi.
Eker, hayvan sayısı ile ilgili de bilgi verdi. Kendi döneminde, Türkiye’de büyükbaş hayvan sayısında 1,5 milyon artış olduğunu kaydeden Eker, şunları ifade etti “Kalite arttı, verimlilik arttı. Aynı hayvandan 8 milyon ton süt alınıyordu, şimdi 13.5 milyon ton süt alınıyor. 11.5 milyon sığır var şu anda. 1984 yılında ilk sayım yapıldığında Türkiye’nın sığır varlığı, 12.4 milyon, 16 milyon değil. Bunun yüzde 95’i düşük verimli ırklardan oluşuyor. Bugün yüksek verimlilerin oranı yüzde 40. 1925 yılında Türkiye ilk hayvan ithalatını yapmış. 1935 yılında da Türkiye hayvan ithal etmiş. 1986-1996 yılları arasında ithal edilen, kasaplık hayvan sayısı 1 milyon 432 bin. 267 bin de damızlık hayvan ithalatı yapılmış. Bu yanlış da değildir. Eğer ülkenin ihtiyacı varsa, ülke büyüyorsa, damızlık ihtiyacı varsa, sanayinin ihtiyacı varsa, sizin ülkenizdeki hammadde de yeterli değilse bunu ithal edersiniz. Bunda ayıp, yanlış bir şey yok.“
‘Buğday ithal ediliyor’ eleştirilerini hatırlatan Eker, “Eğri oturalım, doğru konuşalım. Kimse, kimseyi kandırmasın. Türkiye, 2010 yılında 2.6 milyon ton buğday ithal etti, doğru. Ama 4 milyon 700 bin ton buğday ihraç etti. Aradaki fark 2 milyon 100 bin ton. Sen bu kısmı kapatacaksın, sonra ‘Türkiye buğday ithal eden hale geldi’ diyeceksin.” dedi.
Pamuk ithalatı konusuna da değinen Eker, “Dışarıdan bir şey almayacağım diye sanayiyi, ekonomiyi küçültmenin bir anlamı var mı?” diye sordu. Eker, ardından muhalefete yönelik, “Yoksa siz iktidara gelince böyle mi yapacaksınız. Yani Türkiye’yi böyle mi küçülteceksiniz. Aman Allah’ım, eğer böyle bir şeyse, bunu düşünüyorsanız çok hazin bir durum söz konusu.” diye konuştu.
CİHAN
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, ‘uçuk vaatler’ ile değil ‘gerçekçi vaatler’ ile milletin karşısına çıktıklarını söyledi. 2000 yılında çiftçiye 344 milyon destek verildiğini söyleyen Eker, bu rakamın 2001 yılında 590 milyon TL olarak gerçekleştiğini, 2002 yılında ise 1 milyar 868 milyon TL’ye yükseldiğini belirtti.
Kürsüden bir mektup gösteren Bakan Eker, “Devletin belgelerini de bilmek lazım. Elimde bir mektup var. 2001 yılında tarımsal desteklerin kaldırıldığını söyleyen Sayın Kemal Derviş, Sayın Hüsnü Yusuf Gökalp, Sayın Ahmet Kenan Tanrıkulu’nun imzası var. Burada hangi desteklerin kaldırıldığını, hangi desteklerin kaldırılmasının planlandığı yazıyor.” dedi.
Türk çiftçisinin, 2002’de 65 ton buğday satarak bir traktör aldığını kaydeden Eker, “2011 ' de 51 ton buğdayla aynı traktörü alıyor. Şimdi bu çiftçinin, buğday üreticisinin geliri arttı mı demek, azaldı mı demek. Bunu sizin ve milletimizin takdirine bırakıyorum.” diye konuştu.
AK Parti hükümeti döneminde 52 tane yeni destek uygulaması başlatıldığını söyleyen Eker, “Bugüne kadar Türk çiftçisinin cebine nakit olarak söylüyorum, 43 milyar TL para ödedik.“ ifadesini kullandı. 2002 yılında kullanılan tarımsal kredi 529 milyon TL iken, 2011 ' de 21,9 milyar TL’ye yükseldiğine dikkat çeken Eker, verilen kredilerin yüzde 98,8’inin geri döndüğünü dile getirdi. Eker, “Bu, çiftçinin gücünün eriştiği yeri gösterir.” dedi.
Eker, hayvan sayısı ile ilgili de bilgi verdi. Kendi döneminde, Türkiye’de büyükbaş hayvan sayısında 1,5 milyon artış olduğunu kaydeden Eker, şunları ifade etti “Kalite arttı, verimlilik arttı. Aynı hayvandan 8 milyon ton süt alınıyordu, şimdi 13.5 milyon ton süt alınıyor. 11.5 milyon sığır var şu anda. 1984 yılında ilk sayım yapıldığında Türkiye’nın sığır varlığı, 12.4 milyon, 16 milyon değil. Bunun yüzde 95’i düşük verimli ırklardan oluşuyor. Bugün yüksek verimlilerin oranı yüzde 40. 1925 yılında Türkiye ilk hayvan ithalatını yapmış. 1935 yılında da Türkiye hayvan ithal etmiş. 1986-1996 yılları arasında ithal edilen, kasaplık hayvan sayısı 1 milyon 432 bin. 267 bin de damızlık hayvan ithalatı yapılmış. Bu yanlış da değildir. Eğer ülkenin ihtiyacı varsa, ülke büyüyorsa, damızlık ihtiyacı varsa, sanayinin ihtiyacı varsa, sizin ülkenizdeki hammadde de yeterli değilse bunu ithal edersiniz. Bunda ayıp, yanlış bir şey yok.“
‘Buğday ithal ediliyor’ eleştirilerini hatırlatan Eker, “Eğri oturalım, doğru konuşalım. Kimse, kimseyi kandırmasın. Türkiye, 2010 yılında 2.6 milyon ton buğday ithal etti, doğru. Ama 4 milyon 700 bin ton buğday ihraç etti. Aradaki fark 2 milyon 100 bin ton. Sen bu kısmı kapatacaksın, sonra ‘Türkiye buğday ithal eden hale geldi’ diyeceksin.” dedi.
Pamuk ithalatı konusuna da değinen Eker, “Dışarıdan bir şey almayacağım diye sanayiyi, ekonomiyi küçültmenin bir anlamı var mı?” diye sordu. Eker, ardından muhalefete yönelik, “Yoksa siz iktidara gelince böyle mi yapacaksınız. Yani Türkiye’yi böyle mi küçülteceksiniz. Aman Allah’ım, eğer böyle bir şeyse, bunu düşünüyorsanız çok hazin bir durum söz konusu.” diye konuştu.
CİHAN